Gizli Tesiste

Sayın Başkan, Bayan'ın yanına ilerleyip durumunun biraz daha iyi olduğunu gördükten sonra, acil yardım çantasından çıkardığı oksijenli suyla kaplı bezle, nazikçe yüzünü temizlemeye başladı.

'Kaç yıl oldu, Bayan, birlikte çalışmaya başlayalı.' hafifçe gülümserken içinden düşündü Sayın Başkan.

Sanki Sayın Başkan'ın düşünceleri ona ulaşmışçasına gözlerini hafifçe aralayıp, "Sa-yın Ba-şkan" dedi zorla.

Eliyle Bayan'ın başını nazikçe okşamaya başlayan Sayın Başkan, "Sorun yok, uyumaya devam et. Ben buradayım." dedi. 

Gözlerini kapatıp uykusuna devam eden Bayan'ı orada bırakıp, lavaboya doğru ilerlerken, Asena ona seslendi.

"Sayın Başkan bunu görmeniz gerek."

Sayın Başkan kafasını çevirip ekrana baktığında, gökte ki yapının arkasından, daha az öncesine kadar yavaşça yayılan toz bulutu, öncekinden çok daha hızlı bir şekilde yayılmaya başlayarak, gözün görebileceği her yere dağılıp, dağın üstüne perde gibi çökmeye başladığını gördü. 

"Asena, artık toz bulutundan örnek alabilirsin sanırım" dedi, sert bir sesle Sayın Başkan. 

"Emredersiniz Sayın Başkan." 

Dronları sakladıkları yerden çıkartıp, toz bulutunun arasından örnek almaları için gönderdi Asena. 

Toz bulutu dronların üstünde hiç bir etki yaratmadan geçip, dağı tamamen kaplayarak tesisin içine sızmaya başladı. Toz bulutu tesisin içine sızmaya devam ederken, örnekleri alan dronları tesiste ki laboratuvar kısmına gönderdi Asena. 

"Test sonuçları ne zaman hazır olur?" dedi, Sayın Başkan gözlerini ekrandan ayırmadan. 

"Tahmini süre, yarım saat." 

Başını sallayıp ekrana bakmaya devam etti Sayın Başkan.

Sanki bir aklı varmış gibi, sadece cesetlerin olduğu kısımlarda toplanmaya başladı toz bulutları. Özellikle kafalarında toplanıp, tüm deliklerinden içeri giriyordu. 

Gördükleriyle aklına türlü türlü senaryolar dolmaya başladı Sayın Başkanın. 'Hiçte hayra alamet olmayan şeyler gerçekleşmek üzere gibi hissediyorum.'

Bakışlarını askeri bölüme çevirip, "Asena, Nano Zırh kullanılabilir durumda mı?" dedi. 

"Nano Zırh üzerinde daha önce test gerçekleştirmediğimiz için, giyildiği taktirde nasıl sonuçlar doğurabileceği bilinmiyor." 

"Sanırım bunu pek yakında öğreneceğiz." dedi Sayın Başkan, bakışlarını tekrar ekrana çevirdiğinde. 

Toz bulutları cesetlerin deliklerinden girip yavaş yavaş azalmaya devam ederken, küçük bir topluluk alt katlara inip Sayın Başkan'ın odasına doğru yaklaşmaya başladı. 

Bunu gören Sayın Başkan, "Asena, şu hareket eden toz bulutu buraya ulaşabilir mi?" dedi, yüz ifadesi çirkinleşirken.

"Hayır Sayın Başkan. Bu tesis, nükleer bombalara karşı dayanıklı bir şekilde tasarlandı." 

Başını sallayan Sayın Başkan görüntüleri izlemeye devam etti. 

Yaklaşan toz bulutu, kapının üstüne yapışıp bir süre boyunca köşelerinde ileri geri hareket ettikten sonra, kapıdan uzaklaşıp içeriye sızacak bir yol bulmak için her tarafı kontrol etti. 

Bir kaç dakikalık başarısız sızma girişiminin ardından, tesisin başka noktalarına ilerledi. 

Kaşları çatılan Sayın Başkan, "Asena, bunlar gökte ki yapı tarafından kontrol edilen bilmediğimiz bir çeşit teknoloji olabilir mi?" dedi. 

Asena konuşmak üzereyken, tesiste ki tüm ışıklar yanıp sönmeye başlayıp alarmlar çalmaya başladı. 

Hologramla yansıtılan Asena'nın titreşmeye başladığını gören Sayın Başkan," Sorun ne Asena. Neler oluyor."dedi, yüksek sesle. 

Tesiste ki tüm elektrik gidip, Asena'nın hologramı kaybolmadan önce," Sayın Başkan, kaçın. "diyebildi sadece. 

'Nasıl, bu nasıl mümkün olabilir' içinden düşünen Sayın Başkan'ın şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açıldı. 

Daha yerinden kımıldama şansı bulamadan, tesiste ki Başkan'ın odası ve şuanda içinde bulunduğu küçük tesis dahil tüm kapılar açılmaya başladı. 

Korku, şaşkınlık ve öfkeden gözleri kızarmaya başlayan Sayın Başkan, sedyede yatan Bayan'ı kaptığı gibi çığlıklarla beraber kendine gelmesini umursamadan, askeri alanın açık kapısından içeri girdi. 

Kucağında ki Bayan'ı içeride ki Nano Zırh'ın olduğu özel alan bırakıp, "Buradan sakın kıpırdama." deyip, yüzünde ki dehşete düşmüş ifadesiyle titreyen Bayan'ı umursamadan, özel alandan çıktı. 

Kapının girişine etrafında ki patlamaya sebebiyet vermeyecek ne bulduysa fırlatıp geçidi kapatmaya çalışırken, içeri dolmaya başlayan toz bulutunu fark ettiğinde gözleri iyice kanlanan Sayın Başkan, ne yapacağını bilememezlikten gelen öfkeyle bağırarak yeri yumruklamaya başladı. 

Özel odanın köşesinde korkudan titreyen Bayan, Sayın Başkan'ın bağırarak yeri yumruklamaya başladığını gördüğünde, ağlayarak çıkarabileceği en yüksek sesle, "Sayın Başkan kendinize gelin." dedi. 

Yeri yumruklamayı bırakıp, dolmaya başlayan gözlerle Bayan'a baktığında, onun hemen yanında ki özel cam alanda korunan Nano Zırh'ı fark etti. 

NOT 

SEVGİLİ OKUYUCULAR BÖLDÜĞÜM İÇİN ÇOK ÖZÜR DİLERİM. 

NANO ZIRHIN GÖRÜNÜŞÜNÜ ANLATMADIM. 

YORUM KISMINA LİNK BIRAKIYORUM ORADAN BAKIN LÜTFEN

Kafasını çevirip, içeriyi tamamen doldurmak üzere olan toz bulutuna son bir kez baktı. 

'Nano Zırh'ı giydiğimde nasıl sonuçlar doğurabileceğini öğrenmenin vakti geldi' içinden düşünen Sayın Başkan, uçar adımlarla Nano Zırh'a ilerlerken Bayan'a bakıp, "Dayan" dedi sadece. 

Nano Zırh'ın içinde bulunduğu özel cam kapının kolunu tutup çektiği gibi, Nano Zırh canlıymışçasına tüm gövdesi içeriden dışarıya açılıp üstüne atladı. 

Olanları gözlerinden akan yaşlarla boş boş izleyen Bayan, bir hınçla yerinden kalkıp, Sayın Başkan'ı tamamen içine alan Nano Zırh'tan çıkarmak için elini uzattı. 

Dokunduğu yerden patlak veren elektrik kıvılcımlarıyla dolu şok dalgasıyla, çıktığı köşesine doğru geri uçmaya başladı Bayan. 

Sırtı duvara yapışıp kan tüküren Bayan, yüz üstü yere devrildi. 

Kısa bir titremenin ardından, saçı başı dağılmış, kan içinde kalan yüzünü zorla çevirip bulanık görüşüyle, yerde kıpırtısız bir şekilde yatarken toz bulutu tarafından yutulan Nano Zırh'a baktı. 

'Bu, olamaz' 

'Böyle, olmamalıydı' 

'Bu şekilde, bitemez' 

'Daha onu sevdiğimi bile söylememiştim' 

Toz bulutu görüşünü tamamen kapatmaya başlarken, ona dokunmak istercesine elini uzattı.