Bölüm 561 : ***

avatar
3626 18

A Will Eternal - Bölüm 561 : ***


Çevirmen : Clumsy 

 

Ateş ruhu okunun patlayışı dört bir yanda kuvvetli şok dalgaları doğurdu. Uzun kırmızı mızrak bir an için yavaşlamıştı fakat oku tamamen yok ettikten sonra Bai Xiaochun’a doğru ilerlemeyi sürdürdü.

 

Göz açıp kapayıncaya dek de Xiaochun’a çarparak tüm mezar odasını sarsacak bir patlama meydana getirdi. Duvarlar çatırdadı, zemin dağıldı ve Bai Xiaochun’un 30 metre uzunluktaki taş golem formunun sona erişiyle gerçek formu ortaya çıktı.

 

Önünde kaplumbağa tavasını tutuyor ve kan kusarak şiddetli bir şekilde geriye doğru savruluyordu. Ölmemiş olsa da iç organları ezilmiş, kemikleri kırılmıştı. Et ve kasları parçalanmış, ölümün kıyısına gelmişti.

 

Bai Xiaochun acı bir şekilde gülüyor, gözlerinde çaresizlik titreşiyordu. Kaplumbağa tavası olmasa işinin biteceğini gayet iyi biliyordu. Neticede bir devayla karşı karşıyaydı…

 

Ağzındaki son Tanrısal Eser Hapının doğurduğu iyileştirici etki çoktan silinmeye başlamıştı. Çantasında tek bir hap kalmıştı, onu da çıkartarak ağzına attı.

 

An itibariyle çaresizdi. Bir kez daha yaralandığı takdirde geri dönüşü olmayacaktı. Ve bu da Sahibe Al-Toprağın art arda gerçekleştirdiği saldırılar karşısında hayatta kalma şansı sıfır demekti.

 

Düşünebildiği tüm kozları kullanmış, hepsi de bir devanın karşısında zayıf kalmıştı. Sahibe Al-Toprağın kendisini ölü görmekte ısrarcı olduğuysa ortadaydı.

 

Deva ruhu, ruhu kullanmaya yönelik edindiği bilgi ve Yabanilerin beslediği genel nefret derken kadının onu ölü görmek istemesi için pek çok sebep vardı.

 

Işınlanma gücü hala mezar odasında yapılanmaktaydı ama Bai Xiaochun’un gördüğü kadarıyla mücadele bu şekilde devam ederse ışınlanma tamamlanana dek dayanma şansı olmayacaktı.

 

“Hala ölmediğine inanamıyorum!!” diye düşünüyordu Sahibe Al-Toprak. Artık bu mücadelenin işleyişi karşısında gerçekten de delirmeye başlamıştı. O bir devaydı ve hafifletici sebepler olsa bile bir deva olarak Altın Özün büyük çemberindeki birini defalarca çabalamasına rağmen öldüremediği haberi yayılırsa alay konusu olurdu.

 

Tavanın kırmızı mızrağın darbesini durdurabilmiş olması da kadının gözlerini ışıldatmıştı. Fakat Bai Xiaochun’a bir kez daha ilerleme konusunda hiç tereddüt etmedi ve yetişim basamağı kabararak arkasında bir Dharma idolü belirtti.

 

Bu, Sahibe Al-Toprağa benzeyen devasa bir kafaydı. Devalar Dharma idolleri olmasa bile diğer insanlardan çok daha güçlü olurdu. Normal şartlarda bir deva, yetişim basamağını büyük oranda harcatan Dharma idolünü ancak başka bir deva karşısında çağırırdı. Ama Sahibe Al-Toprak Bai Xiaochun’u öldürme konusunda o kadar gerilmişti ki bu yöntemi kullanmaktan yana tereddüt etmemişti.

 

Dharma idolünü gören Bai Xiaochun’un gözleri iyice kanlanırken suratına delice bir gülümseme yayıldı.

 

“Sanırım artık başka çarem kalmadı!!

 

“Vakit kazanmak için yapabileceğim tek bir şey, ışınlanma başlayana kadar direnip bu ölüm tuzağından kaçabilmem için tek bir şansım var!!

 

“Beni geri dönüşü olmayan bir yola girmeye zorlayacak ama zavallı küçük canımı korumam lazım!! Varımı yoğumu ortaya koyma zamanı!!” 

 

Bai Xiaochun’un aklına gelen fikirle gözlerindeki delilik yoğunlaşmıştı; artık gerçekten de başka bir seçim şansı yoktu.

 

Sahibe Al-Toprak öldürücü gözlerle yaklaşırken Bai Xiaochun çantasına vurarak mavi beyaz yeşim bir bileklik çıkarttı.

 

İçerisindeki deva ruhu ansızın göz kamaştırıcı ışıklar saçmaya başladı.

 

Bilekliğin açığa çıkışıyla birlikte onun ne düşündüğünü fark etmiş görünen Sahibe Al-Toprak, “Bu ne cüret, Bai Xiaochun!!” diye kükredi.

 

Aynı zamanda hızlandı, sağ elinin tersiyle şiddetli bir avuç saldırısı gerçekleştirdi. Bu basit hareket mezar odasındaki tüm enerjiyi avcuna topladı ve o enerjiyi Bai Xiaochun’u ezmek için kullandı.

 

Arkasındaki Dharma idolü de tehditkâr bir bakışla Xiaochun’a doğru ilerlemeye başladı.  

 

Bai Xiaochun öfkeyle, “Beni buna sen zorluyorsun, Orospu Al-Toprak!!” diye bağırdı. Ve kadın yaklaşırken hiç tereddüt etmeden bilekliği parçaladı!

 

İçindeki deva ruhu süzülerek çıkarken gözlerine bir çaresizlik yerleşen Bai Xiaochun çift elli bir büyü hareketi gerçekleştirdi.

 

“Deva ruhu birleşimi!”

 

Ansızın deva ruhu ona doğru atılarak göğsüyle kaynaştı. Fakat tam da o esnada Sahibe Al-Toprağın avcu ulaşmış, etrafındaki hava çökmüş, her şey dağılmış ve Xiaochun ağzından kanlar sıçrayarak, saçları delice savrularak geriye doğru uçurulmuştu. Göğsü çukurlaşmış, teninin altındaki eti ve kanı görünür hale gelmişti!

 

Aynı zamanda içinden şok edici dalgalanmalar yayılıyordu, hemen ardından bir taklidi belirdi ve bedenden dışarı çıktı.

 

Onun birebir aynısıydı, ikinci bir Bai Xiaochun ortaya çıkmış gibiydi!!

 

“Deva ruhu klonu!” diyen Sahibe Al-Toprağın gözlerindeki öldürme güdüsü daha da güçlenmişti.

 

Gerçekten de gelen şey, Bai Xiaochun’la neredeyse aynı yetişimde bir deva ruhu klonuydu. İlk eylemiyse kendi benliğini korumacı bir şekilde kavrayarak Sahibe Al-Topraktan kaçmak olmuştu.

 

Klon da kanıyordu ve yaralıydı fakat dişlerini sıkmış, toparlayabildiği tüm gücü salmıştı.

 

Bu esnada Bai Xiaochun’un gerçek benliğinin sıradaki eylemi hakkında hiçbir tereddüdü olmadı. Ölümcül bir kriz anındaydı, Sahibe Al-Toprağın öfkesi alev alevdi, bu yüzden bir kez daha çantasını tokatladı.

 

“Lanet olsun! Madem deva ruhu özümsemeye başladım, birle ikinin ne fark olacak ki!? Tamamdır, Al-Toprak, sen Lord Bai’yi ittin, o da seni itecek. Hem de ölümüne!!” Bu şekilde dişlerini sıkarak Du Lingfei’nin vermiş olduğu deva ruhunu çıkarttı ve göğsüne bastırarak tarif edilen metotla anında özümsedi.

 

“Sen!! İmkânsız!!” Sahibe Al-Toprağın gözleri irileşmiş, zihni bulanmıştı. Gözlerine inanamıyordu; Bai Xiaochun’un bir deva ruhu daha vardı!!

 

“Lanet olsun!!” diye bağırırken deliliği artmaktaydı. Az önce Bai Xiaochun’un kendisini de klonunu da yok edecek yeterlilikte bir güç salmış ama yeni bir klon daha açığa çıkmıştı. Böylece gerçek benlik ve su klonu parçalanmanın eşiğindeyken ve yaşam alevleri titreşmekteyken ikinci klon da mücadeleye dahil oldu!

 

Bu Bai Xiaochun’un ateş klonuydu!

 

Ateş klonu doğruca su klonunun önüne geçti ve yetişim basamağının tüm gücüyle Sahibe Al-Toprakla dövüşecek gücü çekip kükredi…

 

Bir an sonraysa ateş klonunun da ağzından kanlar fışkırmaya başladı, kan revan içerisinde kalmış, bitap düşmüştü. Kemikleri bile görünüyordu ve pek çoğu da kırıktı.

 

Ancak kazandırdığı zaman sayesinde Bai Xiaochun hala hayattaydı.

 

“Ne olmuş iki klonun varsa? Yine de işin bitti!” Sahibe Al-Toprak bir hayli aşağılanmış hissediyordu. Şu ana kadarki mücadelesi ona büyük bir darbe indirmişti ve yaptığı şeylerden ötürü pişmandı. Bai Xiaochun’un iki deva ruhu olduğunu bilseydi ışıkların kendisini yaralamasına izin verir, onu tüm kudretiyle ezip geçerdi!

 

Fakat hemen ardından onu daha da serseme döndürecek bir şey yaşandı. İki klon tüm gücüyle mücadele ederken Bai Xiaochun’un gerçek benliği bu defa yeşil, ceviz karışımı bir yeşim çıkartarak göğsüyle birleştirdi.

 

Deva ruhuyla birleşir birleşmez de üçüncü bir klon açığa çıktı! Bu odun tipi klonunun ta kendisiydi!

 

Üç klon Bai Xiaochun’un gerçek benliğiyle birlikte Sahibe Al-Toprağa karşı savunma sağlıyor, boyun eğmez bir şekilde bağıra bağıra mücadele ediyordu!

 

Sahibe Al-Toprak ise bu manzaranın absürtlüğü karşısında zihnen çökmenin eşiğindeydi. Ona kalırsa Bai Xiaochun bir çeşit çılgındı; bir insanın bu kadar çok deva ruhuna sahip olabileceğini rüyasında dahi göremezdi!

 

“İmkânsız! S-s-senin… senin kaç deva ruhun var?!?!” Sahibe Al-Toprağın kalbi adeta fiziksel bir acı içerisindeydi ve şu anda hissettiği pişmanlık benliğinin ta derinlerine işlemişti!

 

Bölüm 561 : Deva Ruhuyla Birleşme

#Sonunda beklediğim şey yaşandı. Bizimkinin bu kadından kurtulabilmesi için tek şansı bu klonlardı, o da her şeyi denedikten sonra bu noktaya geldi. Böylece deva ruhu toplama yoluna da ister istemez girmiş bulunuyor. Artık Ruhun Başlangıcı için iki deva ruhu daha toplamamız gerekecek. Tabii önce bu durumdan sağ salim kurtulmamız lazım. Öyleyse okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44351 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr