Bölüm 411 : Sen... Benden Mi Bahsediyorsun?!

avatar
4786 18

A Will Eternal - Bölüm 411 : Sen... Benden Mi Bahsediyorsun?!


Çevirmen : Clumsy 

 

Usta Bulut-Daosunun tepkisini gören Feng Youde kaşlarını çattı, sesini yükseltti ve “Ee, var mı?” dedi.

 

Feng Youde’nin neden Bai Xiaochun’u sorguladığından emin olamayan Usta Bulut-Daosu anında gerilmişti. Başıyla onay vererek şöyle dedi: “Evet var… Son çaylak grubundandı…”

 

Feng Youde güçlü bir kahkaha patlattı, ansızın Bai Xiaochun’u ve rahatsız edici hızlanışını hatırlamıştı. Fakat Feng Youde’nin bu konudaki tutumu tamamen değişmişti. Çok önemli biri Bai Xiaochun’u umursuyorsa Bai Xiaochun da kesinlikle sıradan biri olamazdı… “Oh, şimdi hatırladım. Neyse, hadi git de onu getir, yo, git ve onu beni görmeye davet et. Ve çok kibar olmayı ihmal etme!”

 

“Ha?” diyen Usta Bulut-Daosunun gözleri irileşmiş, başı dönmeye başlamıştı. Durumda kesinlikle bir terslik olduğunu idrak edince alnında terler birikmiş, Feng Youde’nin ‘davet etmekten’ bahsetmesiyse gerginliğini iyice arttırmıştı.

 

Bu sırada Bai Xiaochun isminin anılışıyla Usta Bulut-Daosunun ter döktüğünü gören Feng Youde de bir terslik olduğundan şüphelenmişti. Keskin bakışlarla şöyle dedi: “Ee? Ne duruyorsun?”

 

Gücünü toplayan Usta Bulut-Daosu cevap verdi: “Salon efendisi... Bai Xiaochun... o... o hala ilk görevinde.”

 

Adam içten içe Li Yuansheng’i lanetliyordu. Bai Xiaochun’u ilk görüşte tanıma sebebi onu İblis Katledenler Salonuna dahil etmek için çok çaba sarf etmiş olmasıydı.

 

Li Yuansheng’le aralarındaki anlaşma nazarınca Bai Xiaochun’u öldürtebildiği sürece her türlü mükafatla karşılaşacaktı. Bu Usta Bulut-Daosunun bu tarz bir meseleyle ilk karşılaşışı değildi. Ona kalırsa bir çırak, hatta bir rehine bile çok önemli olamazdı. Burası İblis Katledenler Salonuydu ve burada birinin ölmesini istiyorsanız kesinlikle ölürdü.

 

Usta Bulut-Daosunun kalbi ansızın küt küt atmaya başlamıştı.

 

“İlk görevinde mi?” diyen Feng Youde biraz şaşırmıştı. Ardından bakışları hançer keskinliğine ulaştı. Salon efendisi olarak İblis Katledenler Salonunun günlük meselelerine pek karışmazdı. Fakat rütbeler arasındaki yozlaşma ve rüşvet durumlarının farkındaydı. Bai Xiaochun birilerini gücendirmiş olmalıydı, aksi takdirde Usta Bulut-Daosu böyle bir tepki vermezdi.

 

“Ne görevine gitti?” diyen Feng Youde’nin sesi biraz hoşnutsuz çıkmıştı.

 

Yüzü acıyla perçinlenen Usta Bulut-Daosu cevap verdi: “O… ünlü seks suçlusu Zuo Hengfeng’i öldürmeye gitti…”

 

Usta Bulut-Daosuna bakarken sol gözü seğiren Feng Youde olabilecek en soğuk sesle karşılık verdi: “Peki bu görev tam olarak nerede yürütülüyor? Bana doğruyu söyle!”

 

Bu noktada Usta Bulut-Daosunun kafası bir hayli karışmıştı ve Li Yuansheng’e çoktan öfkelenmiş durumdaydı. Ayrıca salon efendisinin Bai Xiaochun’la bir bağlantısı varsa neden daha önce söylememişti ki?! “Eksantrik Dünyahabisinin ölümsüz mağarasında. Zuo... Zuo Hengfeng yakın zamanda Dünyahabisinin yeni çırağı olarak kabul edi--”

 

“Ne!?!?” diyen Feng Youde’nin gözleri öfkeyle irileşmişti. Hemen kollarını sıvayarak bir rüzgâr doğurdu ve yerdeki her şeyi neredeyse küle çevirdi. Usta Bulut-Daosu bariz şekilde titremeye başlamıştı.

 

Feng Youde öfke saçarak bağırdı: “Bai Xiaochun’u çırağını öldürsün diye Eksantrik Dünyahabisinin, bir Ruhun Başlangıç Aşaması Daoist efendisinin mağarasına mı gönderdin!? Onu hemen geri getir! Onun göreve çıkmaması lazım!!”

 

Ruhun Başlangıcı yetişiminin gücüyle desteklenen sözleri İblis Katledenler Salonunda gök gürültüsü misali yankılanmıştı.

 

Bu öfke gösterisi karşısında dehşete düşen Usta Bulut-Daosu secde etmek için dizlerinin üzerine çöktü. Ve sızlanarak şöyle dedi: “Artık... artık çok geç. Gideli on gün oldu. Ayrıca…umm… ona tarikat dışında işe yaramayacak arızalı bir yeşim kâğıt verdim…”

 

“S-sen… sen…” Feng Youde kalbinin donduğunu hissediyordu. Mavi gökten bir yıldırım çıkmış gibiydi ve cüppesi anında ter içerisinde kalmıştı. Eksantrik Dünyahabisi başıboş yetişimcileri toplayan bir son evre Ruhun Başlangıç Aşaması uzmanıydı. Ayrıca düşünmesi bile Feng Youde’yi sarsan bazı eğilimleri vardı. Eğer Cennetkarışı elçisi bu özel talepte bulunmamış olsaydı pek mesele olmayabilirdi ama Feng Youde artık biliyordu ki Bai Xiaochun’un tarikat dışında ölümü hayal bile edemeyeceği ciddiyette sonuçlar doğururdu.

 

Yarı tanrı başpapazın bile elçiye büyük bir saygı gösteriyor olduğunu düşünmek de iyice titremeye başlamasına yol açmıştı. Gözleri tamamen kan çanağına dönmüş şekilde kükredi: “Ne yaptın sen!?!?”

 

Usta Bulut-Daosu Feng Youde’nin suratına attığı tokatla birlikte tapınaktan uçuruldu. Ardından Feng Youde de göğe yükselerek tüm İblis Katledenler Salonunu saracak bir sesle bağırmaya başladı.

 

“Tüm İblis Katledenler Salonu yetişimcilerinin ana meydanda toplanmak için on nefeslik süresi var!

 

“İblis Katleden Savaş Gemilerini harekete geçirin!!

 

“Ebedi Akış Kıtasına giden ışınlanma portalını aktive edin. Olabildiğince güçlendirin!! Hemen!!!” Feng Youde’nin delice bağırışlarını işiten herkes derinden sarsılmış ve hiç kimse bir an olsun gecikmeye cüret edememişti. Böylece tam hızla harekete geçen 10,000i aşkın yetişimci göz açıp kapayıncaya dek Feng Youde’nin önünde eğildi.

 

Aynı zamanda simsiyah ve ürpertici on şok edici savaş gemisi de meydana çıktı.

 

İşler bununla sona ermiş de değildi. Ebedi Akış Kıtasına giden ışınlanma portalı güç kazanmış, dört bir yanda yoğun gümbürdemeler yayılmaya başlamıştı. Bu esnada İblis Katledenler Salonundaki hareket diğer salonların ve hatta yedi renkli dağdaki Gökkuşağının Gök Çeyreği tepe lordunun bile dikkatini çekmişti.

 

Fakat Feng Youde, henüz hiçbir güçlü tarikat figürü ne olup bittiğini çözememişken 10,000i aşkın İblis Katledenler Salonu üyesini gemilere yüklemiş ve ışınlanmanın gücüyle oradan uzaklaştırmıştı. Tabii ki bunca kişiyi bu kadar uzağa ve bu kadar hızlı şekilde ışınlamak hatırı sayılır bir bedel gerektirmişti.

 

Devasa gümbürtüler yayılırken diğer üç gökkuşağının fertleri tam bir şok içerisindeydi.

 

“Gökkuşağının Gök Çeyreğinde neler oluyor?”

 

“Onlar... onlar Gök Çeyreğinin İblis Katledenler Salonu muydu? Işınlanmanın boyutuna bakılırsa koca bir tarikatı tarihten silmeye gidiyor olmalılar!”

 

Ansızın çok kötü bir hisse kapılan Li Yuansheng  de dahil olmak üzere tüm Gökkuşağının Gök Çeyreği yetişimcileri hayrete düşmüştü.

 

Bu esnada, tüm İblis Katledenler Salonu Ebedi Akış Kıtasına ışınlanırken, Bai Xiaochun da o kıtada temkinli bir şekilde ilerliyordu. Görevi terk etmeyi kafasına koymuştu ve hedefi ışınlanma portalıydı.

 

Mevcut hızıyla hedefine ulaşması için yaklaşık üç güne ihtiyacı vardı. İçten içe ah vah ediyor, bu görevi tamamlayamadığı için nasıl bir ceza alacağını düşünmeden edemiyordu.

 

“Neyse,” diye cesaretlendirdi kendisini, “hiçbir ceza zavallı küçük canımı yitirmekten daha kötü olamaz.”

 

Bu şekilde ilerlerken uzaklardan kendisine yaklaşan üç ışık huzmesini fark etti.

 

Bu huzmelerden biri elinde bir yelpaze tutan yakışıklı bir erkekti. Kıpkırmızı cüppeler içerisinde bir hayli göz alıcı görünüyordu. Fakat gözleri alkolü fazla kaçırmaktan ve hovardalıktan ötürü biraz çökmüştü.

 

İki yanındaysa Öz Formasyon başlarında olan ve soğuk bakışlarla kendisine eşlik eden iki yaşlı adam bulunuyordu.

 

Ufak grupla Bai Xiaochun birbirlerini hemen hemen aynı saniyede fark etmiş ve herkes şaşırmıştı. Bu yaban arazide bir yetişimciye rastlamak her gün başınıza gelecek bir şey değildi. Bai Xiaochun hemen gardını aldı ve genç adamın suratına iyice bakabildiğinde kalbi küt küt atmaya başladı.

 

Bu genç adam görev yeşim kağıdındaki Zuo Hengfeng çizimine tıpatıp benziyordu!

 

“En sonunda görevin şaibeli kısmı açığa çıktı!” diye düşündü. “Bu herif Kuruluş Kadrosunda ama yanında iki Öz Formasyon eşlikçisi var! Lanet olsun! Ben Nehre Meydan Okuyan Tarikatın ikincil başpapazıyım ama benim bile böyle eşlikçilerim yok!” Gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra grubu fark etmemiş gibi yola koyulmaya karar verdi.

 

Fakat o arkasını dönüp gitmeye yeltenirken onu fark eden Zuo Hengfeng’in gözleri ışıldadı. Yelpazesini açıp kendini serinletirken de suratına şehvetli bir gülümseme yayıldı.

 

“Bunun gibi leziz bir yetişimci görmeyeli bayağı olmuştu. Vaaaay, kar beyazı bir ten, incecik bir vücut… Herkese ah ettirmeye yeter. Taze ve saf bir havası var! Kadın kıyafetleri giydirsek kesinlikle üst sınıf bir güzellik olurdu!” Hafif bir kahkaha atarken gözleri tutkuyla yanmaya başlamıştı.

 

İlk başta bu sözlere karşılık vermeyen Bai Xiaochun ansızın kötü bir hisse kapıldı. Arkasına bakıp Zuo Hengfeng’in gözlerindeki tutkuyu gördüğündeyse kafatası karıncalandı.

 

O bakış kendisini çıplak hissetmesine yol açmıştı! En ufak tabirle fazlasıyla tuhaftı. “N-ne... ne dedin sen?”

 

Dudaklarını yalayan Zuo Hengfeng yeni bir kahkaha sonrasında yelpazesiyle Bai Xiaochun’u işaret etti. “Kıdemliler, yakalayın! Ustama mükemmel bir hediye olacak!”

 

İki Öz Formasyon yetişimcisinin kaşları hafiften çatılmıştı. Bai Xiaochun’un yetişimi hakkında kabataslak bir fikirleri vardı ve normal şartlarda böyle birinden uzak dururlardı. Fakat Zuo Hengfeng bu kişiyi bir hediye olarak yakalamak istemişti ve Bai Xiaochun’a yakından bakınca sahiden de Eksantrik Dünyahabisinin zevklerine tamamen uyduğunu görebilmişlerdi.

 

Bu yüzden gözlerinde titreşen soğuk ışıklarla Bai Xiaochun’a yöneldiler.

 

Gözleri heyecanla ışıldayan ve suratı hafifçe kızaran Zuo Hengfeng ise şöyle dedi: “Endişelenme sevgilim, birbirimizin kulağına tatlı şeyler fısıldayacak vaktimiz de olacak.”

 

Soluğu kesilen Bai Xiaochun gözleri irileşerek bağırdı: “Hey, ben bir erkeğim!!!”

 

Zuo Hengfeng pis bir kahkahayla karşılık verdi: “Oh, biliyorum. Endişelenme ufaklık, sana öğretecek çok şeyim var. Senin gibi güzellikler yabanda pek görülmez!”

 

Bu sözler ağzından çıkarken iki Öz Formasyon yetişimcisi de patlayıcı bir hızla Bai Xiaochun’a yaklaşmaktaydı.

 

#Ahahahah aslında 'seks suçlusu' diyerek bir ön hazırlık yaptırmışlardı ama bizimkine asılmasını da hiç beklemiyordum, tuhaf bir yorum oldu 
Bizim güzel kahramanımızın başına bu da gelecekmiş arkadaşlar... O zaman bakalım şimdi ne olacak, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr