1.BÖLÜM-BAŞLANGIÇ

avatar
546 5

YÜKSELİŞ - 1.BÖLÜM-BAŞLANGIÇ


 -Lanet olsun neden bu kadar hızlı olmak zorunda ki, sikeyim ışık hızının kaç katı lan bu hız? Böyle bir şey mümkün mü lan? Son sürat uzay mekiğiyle kaçarken durmadan sövüyordu. Yaklaşık 1000 yaşındaydı ve Yüksek insanlar arasında bile saygı duyulan biriydi.


  500 yıl kadar önce Zirve bilim komitesine bir tez gösterdi. Evren yok olacaktı ve onlar bu yok oluşun başlangıcına çok yakın bir konumdaydılar. Zirve Bilim Komitesi büyük deha olarak görülen onun sözlerini alaya aldı ve onu kovdular. İnsanlığın aptallığı karşısında oldukça şaşırmıştı. Bunu nasıl göremezlerdi. Hepsi de onun gibi yüksek insanlardan oluşan bir komiteydi. Her ne kadar onlardaki yapay organel seviyesi onunki kadar yüksek olmasa da onlar hala yüksek insandı ve bu apaçık yok oluşu görmeleri gerekirdi.


  İnsanlığın bu aptallığını gördükten sonra basın yoluyla diğer komitelere, soylulara ve hatta halka ulaşmaya çalıştı ama işi onun deliliğine kadar götürdüler. 475 yıl önce o halkın dilinde büyük dehadan çıldırmış bir bilim adamına dönüşmüştü.


  İnsanlığı kurtaramayacağını anlayınca kendini kurtarmanın yollarını aramaya başladı. Evren içe patlayacaktı ve bu patlama bigbang in milyarlarca katı büyüklüğünde olacaktı, bundan kurtulmanın hiçbir yolu yoktu.


  45 yıllık delirmişçesine araştırmadan sonra bulunduğu zaman teknolojisiyle en hızlı gidebileceği araçla 431 yıl 7 ay 16 gün 6 saat 13 dakika sonra ulaşabileceği bir noktada tuhaf bir bilinmez gördü. Evet bir bilinmez. Şu anki zaman dilimi içinde bilinmez diye hitap edilebilecek hiçbir şey yoktu bu son birkaç bin yılda görülen ilk bilinmezdi. Bütün sistemleri ona karşı tamamıyla kör olmuş durumdaydı adeta orda bir boşluk vardı.


  Evreni kurtarmaya dair umutlarını tüketmişti zaten. Şimdi karşısına çıkan bu bilinmez ile hayat yeniden bağlandı. Hesaplamalarına göre evrenin çökmesine hala 430 yıl vardı ve çökme bulunduğu noktaya çok yakın bir yerde başlayacaktı. Kullanacağı uzay gemisi tüm evrende ulaşılabilecek en hızlı seviye olarak biliniyordu yani evrenin yok olma hızı ona denk bile bu ona bilinmezi inceleyebilecek koskoca bir 428 yıldan fazla zaman kazandıracaktı.


  Hazırlıklarını yaptı ve hiç kimseye haber vermeden 1 hafta içerisinde yola çıktı. Yoldayken uyku kapsülüne girmek yerine tüm zamanını araştırmaya verdi. Her ne kadar böyle kuytu bir yerde zaman geçirmek yorucu olsa da hesaplarına göre 860 yıl sonra ölecekti. Tüm bu zamanını dolu dolu değerlendirmek istiyordu. Kim derdi ki patlamanın bu kadar hızlı olacağını.


  Yok oluş günü geldiğinde hiçbir şey göreceğini ummadan hüzünlearkaya baktı. Orda bir yerlerde 430 yıl uzaklıktaki bir mesafede evrenin yok oluşu başlamıştı. İşte o zaman şok edici bir şey oldu. Hızı arttı. Uzay gemisinin tüm parametreleri çıldırmış gibiydi. Ona 430 yıl sonra bile ulaşamaması gereken bir patlamanın etkisini neredeyse eş zamanlı hissetmişti.


  1 yıl bile geçmeden korkunç bir manzarayı çok net görüyordu. Adeta devasa ve büyüyen bir yıldıza bakıyordu. Patlamanın etkisi o kadar korkunçtu ki hiç hafiflemeden devam ediyordu. Bu gidişle bilinmezliği araştırmayı geç görme şansını bile kaybedecekti.  İşte o zamanlar başlamıştı küfürleri.


  Patlamanın etkisi o kadar yüksekti ki vücudu bunu kaldıramıyordu. Yapay organel sürekli vücuda yıkım emri göndermek zorunda kalıyordu. Yaşanan yoğun otoliz sonucu şu an bir çocuk görünümündeydi ama bu yapılması gereken bir şeydi yoksa daha ilk dalgada ölmesi gerekirdi.


  Yapay organelin verileri o kadar karışmıştı ki durmadan veri sil emri vermek zorunda kalıyordu. Bu sayede bu çıldırma durumunu bir nebze de olsun atlatabiliyordu. Çoktan hatıralarının çoğunu silmişti. Gerekirse geride araştırma isteği hariç ne varsa silecekti.


  Bilinmezliğe varmasına sadece birkaç gün kalmıştı. Uzay gemisini arkada bırakıp bir kapsülle devam etmek zorunda kalmıştı. Bu kapsülde hiçbir hareket mekanizması yoktu. Normalde acil kaçış kapsülü olarak kullanılan son çare için tasarlanmış sadece kullanıcısını darbelerden hayatta tutabilmek adına kullanılan bir kapsüldü. Patlama o kadar yaklaşmıştı ki manyetik etkisi uzay gemisini kullanılamaz hale getirmişti, en azından bilinmezliği görmek adına yaptığı son çare bir denemeydi.


  Bilinmezliğe vardığında bile ne olduğunu hala idrak edemiyordu. Yoğun enerji ona tam anlamıyla çarptığında bilinmezliğin merkezine doğru ilerliyordu.


  Tam o esnada vücuduna korkunç bir enerjinin girdiğini hissetti. Bir taraftan da başka bir enerji onu korumaya çalışıyor gibiydi ama nafile yıkımın gücü çok fazlaydı. Yapay organeller en yüksek koruma programını açtılar ve gereksiz bütün veriyi silip sadece temel veriyi tutup olabilecek en küçük parçaya dönüştüler. Bu bakterilerin spor özelliğinden örnek alınmış bir veriydi.


  Bu inanılmaz acı veren olay birkaç milisaniye bile sürmedi ardından neredeyse ölmüş olarak başka bir alana geçiş yaptı. Bilinmez, içinde kıpkırmızı bir halka taşıyan kapkara bir küre şeklinde, vücudunun etrafına aktı. O, bütün bunları göremiyordu çünkü bütün verileri sıfırlanmış yeni doğmuş bir bebek gibiydi.


  Yapay organeller tehlikenin geçtiğini anlayınca hemen zarar görmüş hücreleri yıkmaya başladılar ve olabilecek en az enerjiyi yakmak için boyutu minimuma indirdiler ve uyku moduna geçirdiler konağı.


  Şu an prematüre bir bebek formunda, hiçbir hafızası ve verisi olmadan, siyah ve kırmızı renkli adeta bir yumurtanın içinde tamamen bilinmez bir evrende hareket ediyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44568 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr