Bölüm 68 : Nöbet

avatar
3453 9

Yıldızlar Kralı - Bölüm 68 : Nöbet


“Merak etme. Sağ salim geldi ve yanımızda.”

Karmela, Ela’nın kızgın bakışlarına maruz kaldı. 

“Nasıl merak etmem. Şimdi iyi olması bir şey yaşamadığı anlamına mı geliyor? Oğlum orada neler çekmiştir kim bilir? Yabani yolu ilk elden tecrübe ettim. Kesinlikle derin bir iz bırakmıştır onda. Bende olduğu gibi.”

Karmela eşinin azarı karşısında suskun kalmıştı. Dışarıda ahkam kesebilse de Ela'nın karşısında itaatkardı. Eşine sarıldı. 

“Merak etme. Oğlumuzu koruyacağım ve ona bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim.”

Ela eşinden güven verici sözler duyunca rahatlamıştı. Ona göre eşi dünyanın en güvenilir insanıydı. “Mmm. Ona bir şey olmasını istemiyorum Karmela. O benim hayatım, eğer olmazsa dayanabileceğimi düşünmüyorum.”

Ela, Ersa’nın öz annesi olmasa da onu büyütmüştü ve genelde onunla babası yerine vakit geçirmişti. İlk çocuğuydu Ersa onun. Büyümesini, tatlı hallerini, meraklı hallerini, hobiler edinmesini, gelişimini görmüştü.

Ersa'nın hayatında istediği hiçbir şeyi elde edemediğini görmesi ise kalbini kahrediyordu. Küçüklüğünden beri sorunlarını dışarı yansıtmayan oğlu; içinde fırtınalar, gök gürültüleri, felaketler kopsa da onlara bir şey söylemezdi.

Bu durum onu daha çok kahrediyordu. Oğlu tek başına dayanmaya çalışıyordu, ama daha bir çocuktu. Ne kadar dayanabilirdi ki? Nereye kadar mücadele edebilirdi?

...

Alvina abisinin yanında oturmuş onu sorularıyla sık boğaz ediyordu.

“Abi on yaşıma gireceğim bu yaz. Artık bende akademiye kayıt olabilirim. Nasıl bir yer olduğunu merak ediyorum.”

Ersa, Alvina'nın başını okşadı. Kardeşinin bu halleri kalbini kan ağlatıyordu. Uzun süredir onun yanına akademiye gelmek istiyordu, ama böyle bir şey mümkün olacak mıydı? Pek sanmıyordu.

“Alvina, bana bir söz vermeni istiyorum.”

Alvina, masum bir ifadeyle abisinin ne söyleyeceğini merak etti. 

“Ne sözü abi?”

“Ben ileride seninle olmasam da hiçbir zaman pes etmeyecek ve güzel zamanlar geçirip istediğin şeyi yapacaksın. Ayrıca annem ve babama iyi bakmayı da unutma. Onların sözünden çıkarak onları üzme. Eğer onları üzersen ben sana çok kızarım.”

Alvina abisinin dediklerini dinlerken ağlayacakmış gibi görünüyordu. 

“Abi, bir yere mi gidiyorsun?” Gözyaşı damlası güzel yüzünde süzülürken abisinin cevabını bekledi.

Ersa kardeşini teselli etmek istedi, ama o an alışılmadık bir duygu Ersa’nın bedenini sardı. Sakin tutmaya çalıştığı kalbi istemsizce daha hızlı atmaya ve kendisine acı çektirmeye başladı. Kendisini zorlayarak birkaç cümle kurabildi.

“Hayır Alvina. Sadece ben eğitim yapmaya gittiğim ya da işim olduğu zamanlar için konuşuyorum.”

Alvina avucunun alt kısmı ile göz yaşlarını sildi. Titreyen bir sesle konuştu. “Gerçekten mi?”

“Evet, gerçekten.”

Ersa daha fazla bedeninde yayılan acıya karşı koyabileceğini sanmıyordu. Daha beş gün oldu. Neden nöbet geçiriyorum!?

Sağ elini yumruk yaparak tırnaklarını derisine geçirdi. Zorlukla kız kardeşine normal bir görünüm verdi. “Alvina beni bekle, ormanda bir işim var. Halledip geleceğim.”

“Ne işin var abi?”

Ersa daha fazla konuşamadı ve odayı terk etti. Evdekilerin fark etmemesi için evi yavaşça terk etmeye çalışıyordu. Bağırmamak için kendisini tuttu. Geçiriyor olduğu nöbet görüşünü bulanıklaştırmış, gözlerini kızartmıştı.

Evden büyük uğraşlar sonunda çıkabildi. Kendisini ormanın derinliklerine attı. Daha kötü olmadan önce evden olabildiğince uzaklaşmak istiyordu. Karmela ve Ela, Ersa'nın evden çıktığını fark ettiler. Karmela kaşlarını çattı.

Ela, Ersa'nın nereye gittiğini merak etmişti. “Bu saatte nereye gidiyor? Bir bakıp geleceğim.”

Karmela, Ela'nın bileğini tuttu. “Benim eğitimim için çıktı. Merak etme, ben de çıkacağım şimdi.”

Ela biraz sinirlenmişti. “Karmela, oğluma bu saatte neden eğitim koyuyorsun?”

Karmela gülümsedi. “Üzgünüm hayatım.” Ela'nın alnını öptü ve ortadan kayboldu.

Ela işin içine tuhaf bir şey olduğunu hissetse de emin olamıyordu. Alvina’nın yalnız kalmaması için yanına gitti. Kızının odada beklediğini gördü.

“Abin babanın verdiği eğitim için çıktı kızım.”

Alvina başını salladı ve annesinin yanına gitti.

...

Ersa evden yeterince uzaklaştığında bedenini toprağa teslim etti. Nöbeti sırasında göğüs bölgesindeki siyahlıklar daha belirginleşiyor, Ersa'nın bedeninin güzelliğini yok ediyordu.

“Ağhh!” Ağzından boğazını yakarak kanların çıkışı toprağı tamamen yok etmişti. Gözleri kıpkırmızı olmuş, canavarımsı bir görünüm veriyordu.

“Ahhh!” Vücudunun her noktasından hissettiği yoğun acı inlemesine neden oluyordu. Uzaktan bu sahneyi gören Karmela titredi. Oğlunun acılar içinde kıvrandığı bu sahne onun için olabilecek en korkunç sahnelerden biriydi.

Ersa boğazı yana yana öksürürken ve acıdan bağırırken Karmela kalbinin en derin karanlık çukurlara gömüldüğünü hisseti. Hızla oğlunun yanına koştu ve önüne geldi. Ersa biran da karşısına çıkan figür ile bakışlarını yukarıya kaldırdı. Solgun yüzü ve kızarmış gözleri Karmela'nın yüzünü zorlukla seçebiliyordu.

Göz kenarlarında konumlanmış göz yaşları sanki bedeninin kontrolünü yitirdiğini ilan ediyordu. “Ba- ahhh!”

Acıdan şaşırmaya hatta babasına seslenmeye vakti bile olmuyordu. Karmela yere diz çöktü ve Ersa'ya sarıldı. Oğlunun çektiği acıyı hafifletmek için enerjisini bedenine aktarmaya başladı, ama bunu yaptığı anda Ersa'nın çığlık sesleri daha korkunç bir hal aldı.

“AHHH!”

Karmela kalbini parçalayan bu sesi duyduğunda hemen enerjisini geri çekti. Ersa'nın vücudu durmaksızın titremeye ve göğüs bölgesindeki karartı daha koyu bir renge bürünmeye başladı.

Karmela oğlunun acı çeken vücudunun görüntüsü karşısında kalbi ateşlerin arasında yanıyor gibi hissetti. Ersa'nın çektiği tüm acıları kendisinin çekmesini diledi. Ersa gözlerini babasına çevirdi ve boğuk bir sesle konuştu. Konuşmak için ne kadar çok uğraştığını dışarıdan izleyen biri bile fark edebilirdi.

“Ba-ba ç-ok ac-ıyor.”

Karmela yumruğunu sıkıca sıktı. Sanki elini yok etmek istiyordu. Ersa'nın saçlarını okşadı ve terden sırılsıklam olan saçları elini ıslattı. “Ben yanındayım oğlum. Yanındayım.”

Ersa’nın acısını dindirmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Oğlunun yanında durdu ve yanında olduğunu anlamasını istedi. Dakikalar boyunca Ersa'nın kıvranışı sürdükten sonra titremesi durdu. Solgun bedeni Karmela'nın kollarında yatıyordu. Gözlerinde canlılık kalmamış gibiydi.

Uzun süre hareket etmedi. Karmela zihni karman çorman durumda Ersa'nın bedeni ellerine sarılı bekledi. Oğlunun böylesine acı verici bir deneyimi yaşadığı zamanları düşününce titremesine engel olamadı.

Tek başına, kaç sefer bu tür durumları atlatmıştı? Kaç sefer acıdan kıvranırken yalnızdı? Bu tür sorular aklına doluşunca her şeyi yok etmek istedi. "Baba." Sanki son enerjisini konuşmaya harcayan birinin sesi gibi çıkan ses Karmela'yı düşünce dünyasından çıkardı. Nazik bir sesle cevapladı.

“Efendim oğlum.”

Ersa bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu. “Bugün olanları annemden ve kardeşimden saklayabilir misin?" Ersa annesinin duygusal yapıda olduğunu biliyordu. Eğer öğrenseydi her günü bunu düşünerek geçerdi. Annesinin günlerini bu şekilde geçirmesini istemiyordu. Kız kardeşi de daha küçüktü. Bu tarz şeyleri dert etmemeliydi.

Karmela duydukları ile dondu kaldı. Daha az önce çektiği dehşet verici acılardan sonra ilk düşündüğü şey bu muydu? Oğlunun alnından saçına doğru okşadı. “Tamam oğlum. İstediğin gibi olsun, ama bana her şeyi anlatacaksın. Hiçbir şeyi saklamadan.”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44305 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr