Bölüm 48 : Karar

avatar
3698 10

Yıldızlar Kralı - Bölüm 48 : Karar


Ersa, canavarın bedeninden çekirdeğini çıkardı ve daha yüksek seviyelere doğru yola çıktı. Bu canavarı yenme zorluğuna bakarsa güç seviyesi en fazla usta evre 5 veya 6. seviye civarında olmalıydı.

İkinci seviyelerin bulunduğu alanda kedi türünde bir canavara saldırmaya karar verdi. Bu sefer ilk olarak yayını eline aldı ve bir ok yerleştirip nişan aldı. Derin bir nefes çekti ve nefesini bırakması ile aynı anda oku da bıraktı.

Ok canavarın beline doğru ilerlediğinde kulakları dikleşen canavar hemen kaçınmak için harekete geçti ama okun bel tarafına saplanmasını engelleyemedi. Ersa başka bir ok daha fırlattığında kızgınlığını belirten hırıltılı sesiyle kenara kaçtı.

Ersa canavar kendisine doğru koşarken birkaç ok daha fırlattı. Canavar okları atlattı ve adım adım saldırı alanına girdi. Ersa dudakları kıvrılmış durumda yayı bırakarak kılıcını kavradı. İlk saldırıda genellikle karşı tarafa saldırı konusunda başarılıydı.

Kılıç yolunu aktif hale getirdi ve canavarın pençesinden vücudunu döndürerek sıyrıldı. Hemen ardından kılıcını canavarı sağ ayağına savurdu. Canavar enerji bariyerini aktif hale getirmiş olsa da Ersa yolun ikinci seviyesini kullanıyordu.

Saldırı canavarın sağ ayağını kopardı ve hedefini gerçekleştiren Ersa da hemen geri çekildi. Canavar büyük bir saldırı avantajını kaybettirmişti. Kılıcını tekrar saldırı pozisyonuna getirdi ve canavarın saldırı gerçekleştiremeyeceği bölgeden saldırdı.

Canavar acı ve kızgınlık dolu hırıltılı sesi ile pençesini Ersa'nın saldırısını engellemek için pençesini savurdu. İki saldırının karşılaşmasının ardından kılıç ve pençe geriye savruldu.

Ersa sağ ayağının olmama avantajını kullandı ve sağa geçip kılıcını canavarın boynuna sürdü. Canavar ön ayaklarından biri kesildiği için kılıç saldırısını engellemek için geç kaldı. Kılıç canavarın boynunu keserek hayatını aldı.

Ersa da canavarın ölü bedeninden çekirdeğini çıkardıktan sonra birkaç canavar daha avladı. Toplam dört adet birinci seviye ve üç adette ikinci seviye canavar avladığında çok daha iyi hissediyordu. O anda aklına gelen fikirle gözleri aydınlandı.

Kadim imparator onu teste soktuğunda büyük bir gelişim yaşamıştı ve en büyük gelişimlerini de savaş sırasında yaşamıştı. Oradan yaptığı savaşlardan sonra dövüş gücü büyük oranda artmıştı.

Kıtadaki yabani yola gitmek iyi bir fikirdi. Yüzüğüne yerleştirdiği çekirdeklerle alandan ayrıldı ve onları satmak için akademinin pazarına yöneldi.

Elinde olan çekirdekleri görevliye teslim etti. “Usta evre 1. Seviye çekirdek 30 mavi sikke ve 2. Seviye çekirdek 35 mavi sikke. 235 mavi sikke ediyor. Başka bir şey var mı?”

Ersa paraları aldı ve mağazadan ayrıldı. İlk olarak kütüphaneye geçip yabani yol hakkında ayrıntılı bilgilere bakmak istiyordu. Kütüphanenin girişinde tanıdık yaşlı yüzü gördüğünde gülümseyerek selamladı. “Eğitmen Mora, merhaba.”

Ersa'yı gören yaşlı adam geniş bir gülümseme ile karşılık verdi. “Bende kütüphanenin nerede olduğunu unuttuğunu düşünmüştüm.”

“Eğitimden dolayı uğrayamadım.”

“Ve bugün neyi araştırıyorsun?”

“Yabani yol hakkında bir şeyler merak ediyorum.”

Mora, Ersa'ya şaşkın bir ifade ile baktı. 

“Oraya gitmek istediğini söyleme bana.”

“Aslında öyle düşünüyorum.”

“Pek tavsiye etmiyorum. Tehlikelerle dolu o yolda başına ne gelebileceğini kim bilebilir?”

“Tehlike olmadan gelişimde isteğim şekilde olmaz, öyle değil mi kıdemli?”

Ersa'nın bahsettiği şeyi anlayan Mora gülümsedi. Gerçekten de tehlike olmadan tam anlamıyla bir gelişim söz konusu değildi. “Madem kararlısın, bu konuda bir şey demeyeceğim. Sadece yabani yolda dikkatli ol.”

“Dediklerinizi dikkate alacağım.”

Ersa kısa bir muhabbetin ardından kütüphanenin ilk katına girdi. İlk katın şehirler ile alakalı kısmına vardığında kitapları gözden geçirdi ve yabani yol adında koca bir kitap buldu.

Bir masaya geçerek kitabı açtı. Kitapta yabani yol hakkında ayrıntılı bilgiler verildiğini gördü. Canavarların yerleri, tehlikeli kesimler, iklim çeşitleri, ağaç türleri gibi her türlü bilgi vardı.

Ersa ihtiyacı olan bilgileri okuyarak kitabı gözden geçirmeye başladı. Yabani yolun dış kesimlerinde hanlar bulunuyordu ve savaşçılar hanlarda dinlenme olanağına sahip oluyordu. Ayrıca birçok insan gruplar toplayarak parti kuruyordu ve tehlikeyi azaltmak adına toplu bir canavar avına çıkıyordu.

Parti kısmı Ersa'yı pek ilgilendirmiyordu. Tek başına olursa çok daha iyi bir gelişim sağlardı. Akşama kadar kitaptaki bilgileri okuduktan sonra Mely ile buluşma yerine geçti.

Yabani ormana gitmesi için akademiden ayrılması gerekiyordu ve ne kadar süre yabani yolda kalacağını da bilmiyordu.

Alana vardığında beyazlar içindeki kıyafetiyle etrafın güzelliğini kaybetmesine neden olan kız çiçeklerin arasına bekliyordu. Ersa'nın ayak seslerini duyunca gülümseyen yüzü ile döndü.

“Erkencisin.”

“Evet, bugünkü eğitimim erken bitti.”

“Günün nasıldı?”

“Yani iyiydi. Bugün eğitim alanına gittin değil mi? Nasıldı? İyi geçti mi?”

Mely'nin soruları karşısında Ersa ne dese bilemedi. “Evet, öyleydi. Mely sana bir şey söylemem lazım.”

Ersa'nın ciddi ifadesini gören Mely, kalbinde oluşan kötü hissiyatı engelleyemedi. Çekinse de sorması gereken soruyu sordu.

“Ne oldu?”

“Bugün bir karara vardım. Güç seviyemde son zamanlarda çok fazla artış olmadı. Bu nedenle daha da işe yarar şeyler yapmalıyım.”

Mely, Ersa'nın nereye varmak istediğini anlamamıştı. 

“Ne gibi?”

“Yabani yola gitmeye karar verdim.”

Ersa'nın sözleri kötü hissiyatını doğrulamıştı. 

“Yabani yol?”

“Evet, ancak tam anlamıyla kendimi savaşa verirsem gelişme kat edebileceğime inanıyorum.”

Mely sesinin biraz titrek çıkmasına yardımcı olamamıştı. 

“Eğitim alanı var. Orada savaşabilirsin.”

Ersa kafasını salladı. “Hayır, orası tam olarak istediğim gibi değil. Daha gerçekçi olmalı ve her anımı gelişmek ile harcamalıyım.”

Ersa'nın kararlı halini gören Mely onu vazgeçiremeyeceğini fark etmişti. 

“Madem öyle bende geleceğim.”

Mely'den beklemediği cevap karşısında Ersa afallamıştı. 

“Sen de mi geleceksin? Ama ustanın eğitimi ve yapman gerekenler yok mu?”

Mely içinden çıkılmaz bir duruma düşmüştü. Ersa ile gitmeyi gerçekten çok istiyordu ama ustası ve akademide yapması gereken şeyleri de bırakamazdı. Karar vermekte zorlanıyordu. Dudaklarına dişlerini geçirmiş birkaç damla kanın akışına sebep olmuştu.

Mely'nin kendisi ile gelemeyeceğini bilen Ersa hemen bir şeyler söyledi. “Merak etme. Yabani ormanda gelişeceğim, gelişeceğim ve en sonunda güçlenip partnerin olabilecek seviyeye geleceğim. Hem sen gelirsen ben tam anlamıyla kendimi eğitime veremem. Bu nedenle yalnız olmalıyım.”

Ersa'nın sözleri karşısında Mely bir süre sessiz kaldı. Eğer onunla giderse Ersa’nın eğitimini gerçekten de yavaşlatabilirdi.

“Ne kadar sürer?”

Ersa bir süre düşündükten sonra cevapladı.

“Sanırım bir aydan fazla sürer, en geç ise altı ay olur. Ama tam bir şey söyleyemiyorum.”

Ersa'nın altı ay sözünü duyduğunda istemeden midesinde berbat bir his oluştu. Daha üç ay ayrı durduktan sonra bir hafta beraberlerdi. Ve yine aylar süren bir ayrılık durumu mu olacaktı? Ama Ersa'nın güçlenmesi gerektiğini düşündü ve kendisini telkin etti. 

“Ne zaman gideceksin?”

“Yarın sabah yola çıkacağım.”

“Anlıyorum.” 

Bu kadar çabuk ayrılacağını duyunca hayal kırıklığı yaşamasını engelleyememişti.

“Dikkatli olmalısın, tamam mı?”

Mely'nin kendisi için endişeli olduğunu bilen Ersa “Merak etme. Çok dikkatli olacağım.” dedi. Mely’nin endişesi aynı annesinin endişesi gibiydi. Ersa bu durum karşısında gülümsemeden edemedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr