Bölüm 32 : Siyah Yetenek

avatar
3739 12

Yıldızlar Kralı - Bölüm 32 : Siyah Yetenek


D ligindeki birincilik belirlendikten sonra sonucun belirlenmediği ligler beklendi. Birkaç saatin sonunda savaşların tamamı bitmiş, birinciler belirlenmişti. Bugünü böylece sonlandıran görevliler yarın savaşacak lig birincilerin isimlerini ilan etti.

A Ligi: Tamari

B Ligi: Lakky

C Ligi: Parma

D Ligi: Ersa

E Ligi: Lai

F Ligi: Mely

G Ligi: Nevi

H Ligi: Sura

I Ligi: Abril

İ Ligi: Kayra

Öğrenciler alandan ayrıldığında gökyüzü kararmaya başlamıştı. Ersa, Mely ile önceden sözleştiği için eğitim yaptıkları alana geçti. Buluşma alanına vardıktan kısa süre sonra Mely de geldi.

Ersa, ellerini birbirine kavuşturarak Mely'i alkışladı. “F ligi birincimizi kutluyorum. Hoş geldiniz.”

Ersa'nın karşılaması Mely'i güldürdü. 

“D ligi birincisi erken gelmiş.”

Ersa'da hoş bir gülümseme oluşturdu. 

“F ligi birincisi, D ligi birincisi ile savaşmak konusunda ne düşünüyor?”

“Güzel bir yenilgi almadan ön hazırlık mı yapmak istiyorsun?” 

Mely yaramaz bir yüzle, sevimli bir kahkaha attığında Ersa kılıcını çekti. 

“Yenilgi alacağımı mı düşünüyorsun?”

Mely bir şeyler söyleyecekken Ersa devam etti. 

“Belki de alırım.”

Mely'nin dudağı hafiften sağa kıvrıldı. 

“Belki?”

Kılıcını çıkararak Ersa'ya doğru saldırıya geçti. Artık her gün savaş antrenmanı yapmak alışkanlık olmuştu. Birbirlerine laf atışları da bu savaşların içine serpilmiş hoş bir muhabbetti.

İkisinin de yüzüne gülümseme hakimken kılıçlarının çarpışma sesleri ormanın sessizliğini bozuyordu. İki saat kılıç çarpıştırdıktan sonra ter içinde kalan ikili savaşı bitirdiler ve yere oturarak yarın hakkında muhabbet etmeye koyuldular.

“Sence lig birincilerinden en dikkat edilmesi gereken kişiler kimler?”

Ersa akademideki öğrencileri pek tanımadığından Mely'den bu konuda bilgi almak istedi. Mely bir süre düşündükten sonra cevapladı. 

“Dikkat etmen gereken iki kişi var. Abril ve Kayra. Ama özellikle Abril adındaki çocuğa dikkat etmen lazım. Şimdiden Kalfa evre onuncu seviye ve Usta evre olmaya çok yakın. Anlama yeteneği ve savaş gücüde çok yüksek. Kayra ise Kalfa evre dokuzuncu seviyede çok yetenekli bir kız.''

Mely, Abril ve Kayra'yı övdüğünde Ersa savaş güçleri konusunda meraka kapılmıştı. “Bence en dikkat etmem gereken kişi sensin.” Ersa'nın gülerek söylediği kelimeler Mely'i de güldürmüştü.

''Benim içinde durum pek değişmiyor. En tehlikeli rakibim sensin.''

Ersa ve Mely bir süre daha sohbet ettikten sonra ayrıldılar. Yarınki savaş için tam kondisyonda olmak istiyorlardı. Ersa odasına geçtiğinde Ray ve Berk muhabbet ediyorlardı.

''Birinci olan adamımız da gelmiş.''

Ray'in sevinçli sesine Berk de dahil olmuştu.

''Sürprizlerin çocuğu.''

İkisi de Ersa'nın birinci olmasına çok şaşırmışlardı. Her gün eğitim yaptığını görmelerine rağmen çekirdeği sakattı. Dövüş sanatlarında ilerleyemiyordu. Sadece beden ile ne kadar ileri gidebilirdi ki? Düşüncelerinin aksine Ersa birinci olduğunda hem mutlu olmuş hem de utanmışlardı. Çekirdekleri olduğu halde liglerinde ilk yirmiye bile girememişlerdi.

“Sizde durumlar nasıl çocuklar?”

İkisi de biraz utanmış bir yüze sahiptiler. “Sormasaydın daha iyiydi.”

Bailey hafif gülümser bir yüzle Ersa'nın sorusunu cevapladıktan sonra bir gülümsemeyle devam etti. “Ama arkadaşımız birinci.”

''Evet!'' Ray de sevinçle bağırdığında Ersa iki arkadaşına bakıp güzel bir kahkaha attı. Ray ve Bailey, Ersa'nın savaşlarını ona anlatıp şaşkınlıklarını dile getirirken zaman aktı ve asıl birincinin seçileceği gün geldi.

Birçok öğrenci yarışma alanında toplanmıştı. İçlerinden sadece on tanesi bugün yarışacakken geri kalanlar yaş gruplarındaki en iyi öğrencileri izlemeye gelmişti. Ersa da dahil savaşacak kişiler onlara ayrılan bölüme geçtiğinde daha önce konuşma yapan Haria adındaki görevli öğretmen yüksek bir konuma geçerek tüm öğrencileri süzdü.

Ardından eğitmenlerden birine bakarak kafasını onaylarcasına salladı. Eğitmen arenaya geçerek yarışmanın detaylarını anlatmaya başladı.

“...ilk olarak beş maç yapılacak ve beş maçın kazananları ilk sıraları oluşturarak kendi aralarında birincilik için yarışacaklar. Maçların kimlerle olacağını biz ayarladık. Her anons yaptığımız kişi arenaya gelecek ve savaşını gerçekleştirecek. Mantık temel olarak aynı; en çok savaş kazanan birinci seçilecek!”

Eğitmen, açıklamasını yaptıktan sonra ana hakemin yanına geçti ve eline bir kağıt verdi. Hakem kağıttaki sıralamaya göre savaşacakları çağırdı.

“Abril!”

“Tamari!”

Hakemin gür sesi öğrencilere ulaştığında iki kişi savaş alanına çıktı. Siyah uzun saçlı, cesur yüzlü bir çocuk ile kahverengi saçıyla, iyi görünümlü bir kız karşı karşıya dururken seyircilerden abartılı bir tezahürat yükseliyordu.

''Abril! Abril! Abril!''

Ersa ilk defa bu derece yoğun bir tezahürat yapıldığını görmüştü. Abril'e baktığında akademinin ünlülerinden biri olduğunu anlamak kolay olmuştu. Ayrıca Mely dikkat etmesi gereken kişilerde özellikle Abril’i belirtince Abril'in savaşını gözlemlemeye karar verdi.

''Başlayın!''

Hakemin onayı ile başlayan maç Abril'in ani atağı ile sonlanmıştı. Yüksek hızıyla Tamari daha ne olduğunu anlamadan boğazına dayanmış siyah kabzalı kılıcı gözleri küçülürken gördü.

''Pe- pes ediyorum.'' Biraz kekeleyerek söylediği kelimeler herkesi hayrete düşürmüştü. Abril hayranı kesimin ise sesleri daha gür ve yoğun çıkıyordu.

''Kazanan, Abril!''

Kazanmanın ihtişamıyla arenadan ayrılan Abril, bir süre birçok gözün odağı olmuştu. Ersa ise savaşın hızlı bitişini yarı şaşkın durumda izlemişti.

''Mükemmel yetenekte bir çocuk, geleceği kestirilemiyor.''

Haria'nın övgüsü ile yanındaki eğitmenlerde onayladılar.

''Nadir yeteneklerden birisi. Duyduğuma göre neredeyse siyah yetenekmiş.''

Eğitmenlerden biri şaşırarak konuştu. ''Yetenekli olması çokta şaşırılacak bir şey değil o zaman.''

''Mely!''

''Lai!''

Mely adı duyulduğunda Abril'i de aşan yüksek tezahürat sesleri havayı doldurdu. Kız, erkek, neredeyse herkes tezahürat ediyor, Mely'i destekliyordu.

Ersa ise şaşkınlıkla çevresine baktı. Mely'nin sevilen biri olduğunu bilse de aşırı derecede sevilen biri olduğunu yeni anlamıştı. Lai ise gelen tezahüratlardan moral olarak kötü duruma düşmüş, ilk rakibinin Mely olmasına yakınıyordu.

''Başlayın.''

Mely olduğu yerde dururken Lai tüm gücünü ve hızını kullanarak Mely'nin üstüne atılmıştı. Hareketsiz duran Mely'nin önüne geldiğinde tekniğini aktif hale getirdi.

(Yok Edici Kılıç Şarkısı)

Kılıcının etrafındaki hava kabarırken saldırı Mely'e daha da yaklaştı. Mely ise bu sırada ilk kez hareket etti. Üstün bir hızla kılıcını saldırının üstüne hiçbir teknik kullanmadan sürdü.

Herkes ne olacağını merakla bekliyordu. İki kılıç çarpıştığında Lai'nin tekniği ve kılıcı sanki normal bir saldırı gibi sarsıldı ve kılıç Lai'nin elinde güçlü bir titreme yaşadıktan sonra yere düştü.

Lai şaşkınlıkla yere düşen kılıcına baktı. Boğazında hissettiği soğukluk ile pes etmek zorunda kaldı.

“Kazanan, Mely!”

Kızlardan oluşan bir grup hayranlıkla Mely'i izlerken mırıldanıyordu.

“İleride onun gibi olmak istiyorum.”

Erkekler ise uzak bir hayale bakarcasına Mely'nin sahneden ayrılışını iç çekerek izliyordu.

Haria'nın gözleri yanındaki eğitmenlere döndüğünde parıldıyordu. ''İşte gerçek bir yetenek, kendisi cenneti aşan siyah seviye nadir yeteneklerden. Yüzyıllardır gelmiş en iyi yeteneklerden biri.”

Eğitmenler siyah yetenek kelimelerini duyunca istemsizce güçlü bir yutkunma yaşadılar. Mely'nin konumu kalplerinde bambaşka bir boyuta ulaşmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr