Bölüm 14 : Av Hazırlığı

avatar
4208 11

Yıldızlar Kralı - Bölüm 14 : Av Hazırlığı


Kız ilk sorusunu düşünmeden sordu.

“Çalıştığın sanatın adı ne?”

“Bedensel dövüş sanatları.”

Kızın kafası karışmıştı. 

“Neden yetiştirme yolunda ilerlemeyip, bu derece acı çekeceğin bir dövüş sanatına çalışıyorsun?”

Kız, genelde sakin bir ifadeye sahip olan Ersa'nın gözlerinde bir dalgalanma fark etti. Ersa, kızın gözlerine doğrudan bakarak cevapladı. 

“Çünkü çekirdeğim sorunlu.”

Ersa'nın cevabı kızın anlamadığı bir nedenden onun kalbine acı vermişti. Belki tüm gün onun eğitim yolunu izlediğindendi. Belki de onun bu durumu söylerken ki ifadesi ve ses tonundan dolayıydı. Bir süre duraksadı. Ersa, durumu fark ederek gülümsedi. 

“Sorun değil sorabilirsin.”

Kız, Ersa'nın sözleriyle biraz rahatladı. 

“Sorun ne? Ayrıca çekirdeğindeki sorunun akademiye giriş mülakatında fark edilmedi mi?”

“Çekirdeğim enerji kabul etmiyor ve bu tıpta ilk kez görülen bir çekirdek sorunu. Tahminimce yeteneğimin okunmasını engellemiyor ama dövüş sanatlarında ilerlememi engelliyor.”

Normalde çekirdek sakat olan birinin dövüş sanatlarında hiç yeteneğin olmazdı. Bu nedenle yetenek testinde hiçbir sonuç çıkmazdı. Kız, neler olduğunu anlamıştı. Ersa'nın suda balık tutmaya çalıştığını hatırlayınca meraklı gözlerle sordu.

“O zaman öğlen nehirde ne yapıyordun?”

Soruyu sormasıyla ağzını kapatması bir oldu. Sorusu öğlenden beri onu takip ettiğini belirtiyordu. Utancından yerin dibine girmek istedi.

Ersa, şaşkınlıkla kıza baktı. Bu kız sabahtan beri kendisini mi takip ediyordu? 

“Sen, hayranım falan mısın?” 

Ersa kahkaha atarak sordu. Kızın kırmızılaşmış yanağı daha da kırmızılaşırken bağırdı. 

“Hayır! Öğlen eğitim yapmaya giderken seni gördüm ve nehirdeki davranışların ilgimi çekti. Ben geldikten kısa süre sonra da nehirden ayrıldın. Nehirdeki hareketlerinin ne tarz bir eğitim olduğunu merak ettim ve ''tereddüt etse de cümlesini tamamladı. ''seni takip ettim.'' cümlesini tamamlarken zorlanmıştı.

Ersa gülümsedi ve kızı daha fazla utandırmak istemedi.

“Sabah nehirde balık yakalamaya çalışıyordum.”

Kız, Ersa'nın konuşmasına devam ettirmesini merakla bekledi. “Bunun sebebi” Ersa bir süre sessiz kaldı. Nedeninin saçma olduğunu biliyordu. Kız ise neden durduğunu anlamadı. 

“Evet?”

Ersa, ciddi bir ifade takındı. 

“Bedensel dövüş sanatları sınırlı bir sanat. İstesem de en fazla kalfa evreye çıkabilirim. Farklılığa ihtiyacım vardı. Bu nedenle yetiştirme yolunu anlamaya karar verdim. Nehirde su ile bir olmaya çalışarak, su yolunda biraz ilerleyebileceğimi umuyordum. Eğer nehirde balıkları elimle yakalayabilirsem su yolunu anlama ihtimalim olabilir.”

Kız bir an aptala döndü, çünkü karşısındaki çocuğun söyledikleri imkansızdı. Özellikle onun için öyleydi. Enerji ile etkileşime bile girmemişti.

“Bu imkansız biliyorsun değil mi?”

Ersa'nın bakışları gökyüzüne yöneldi. Gözleri keskinleşirken “Hayır imkansız değil. İnsanlar imkansız olduğunu düşünüyor. Kimse başaramadı diye imkansız olur mu?” dedi.

Ersa’nın kararlılığı, kızın ona bakış açısını daha da iyileştirdi. Düşünce yapısı yaş grubuyla hiç uyuşmuyordu. Özellikle etrafta dolanan erkekler grubuyla. En azından Ersa ile mantıklı bir sohbet yürütebiliyordu.

Kız, bu konu hakkında bir şey söylemedi. Yeterince zor bir hayat yaşayan bir çocuğun hayatına kendisi de zorluk katmak istemedi. Düşüncesi hala yetiştirme yolunda ilerlemesinin imkansız olduğu yönündeydi. Gülümsedi ve ilk sorması gereken soruyu hatırladı. 

“İsmin ne?”

''Ersa.'' Ersa, Kıza düşünceli gözlerle baktı. “Senin ismin ne?” Ray ve Bailey'in ismini söylediğini hatırlıyordu ama ne olduğunu hatırlayamıyordu. Geçen sene yaşadıklarından sonra aklında tutabilmesi şaşırtıcı olurdu.  Kızın ağzı şaşkınlıkla açıldı. 

“İsmimi bilmiyor musun?”

“Neden? Bilmem gerekli miydi?”

Kız akademide onun ismini bilmeyen birine inanamadı. Kelebek grubunun en yetenekli öğrencilerinden biri olarak herkes tarafından bilindiğini düşünüyordu ama karşısındaki kişinin anormal olduğunu hatırladı ve yanıtladı. 

“Mely.”

“İsminle uyumlusun. Bir okyanus perisi.”

Mely iltifat alsa da etkilenmeyen biriydi, ama Ersa'nın iltifatı karşısında biraz utanmıştı. 

“Şimdi sen sorularını sorabilirsin.”

Ersa, bir süre düşünerek ne soracağına karar verdi. ''Seviyen ne?'' bu kızın seviyesini gerçekten merak ediyordu. Onu takip etmesine rağmen hissetmemişti.

Mely, normalde seviyesini neredeyse kimseye söylemezdi ama Ersa ona çok fazla şey anlattığından pek sorun etmedi bunu. 

“Kalfa evre 6. seviye.”

Ersa Mely’nin bu kadar yetenekli olduğunu düşünmemişti. Onunla aynı yaştaydı ama aralarındaki fark koca bir uçurumdu. Şaşkınlığını üzerinden attı ve sıradaki sorusunu sordu.

“Üzerinde takılı olan kelebek rozetinin anlamı ne?”

Başka saçma bir soru ile Mely karşısındakinin akademinin bir öğrencisi olduğundan şüphelendi. Mavi Bulut Akademisinde olduğu hale rozetinin anlamını bilmiyordu.

“Akademide gruplar olduğunu ve bunlarında güç sıralamalarına göre sıralandığını biliyorsun değil mi?”

Ersa bilmediğini belirtircesine kafasını salladı.

Mely iç çekti ve devam etti. Artık bu çocuğun hiçbir şey bilmediğini düşünmeye başlamıştı. Toplumdan kendini soyutlamış biri gibiydi. 

“Dediğim gibi akademide öğrencilerin oluşturduğu güç grupları ve bunların sıralandığı bir liste var. Sıralama tabi ki güce göre oluşuyor. Benim bulunduğum grubun adı Kelebek Savaşçıları adlı bir grup. Sıralamada ise birinci sırada bulunuyor.”

Mely son cümleyi gururla söyledi. Güç grupları hakkında daha fazla şey anlatırken Ersa dikkatle dinledi. Geçen sene başını kitaplardan kaldırmadığı için akademinin işleyişi hakkında bilgisi yoktu. Şuan da öğrendiği her şey onun için yararlı olacaktı.

“Başka sorun?”

“Başka sorum yok.”

Ersa sormayacağını söylese de Mely yine de bir şeyler soracağını düşünerek bir süre bekledi. Soracağı soruların bu kadar olduğuna inanamamıştı ama Ersa soru sormadı.

Mely soru gelmeyince “O halde ben yurda dönüyorum.” dedi.

Ersa ise başıyla onayladı ve Mely'nin giderken ki siluetini izledi. Mely’i artık göremediğinde Ersa da odasına gitti. Arkadaşlarına selam verdi ve yatağına oturdu. Ray ve Bailey, Ersa'ya selam verecekken berbat halde olduğunu gördüler.

Endişeyle ne olduğunu sordular ama Ersa umursamaz bir tavırla önemsiz olduğunu söyledi ve haplarını tüketti. Ersa artık gücünü test etmesi ve savaş deneyimi kazanması gerektiğini düşündü. Akademinin kitapçığını incelediğinde bir plan oluşturabildi. Hafta içini eğitim yaparak hafta sonunu ise canavar avlama ile geçirecekti. Kitaplar dışında daha önce canavar görmediğinden avın nasıl geçeceğinden emin değildi.

Ava çıkmadan eşyalar alması gerekiyordu ama çok fazla parası yoktu. Armedia da para birimleri kahverengi sikke, mavi sikke ve mor sikke olarak ayrılıyordu. En düşük seviye kahverengi sikkeydi. 100 adet kahverengi sikke bir adet mavi sikke, 1000 adet mavi sikke ise 1 mor sikke ediyordu. Akademi ona her ay 20 kahverengi sikke veriyordu.

Bu zamana kadar aldığı sikkeleri hiç harcamamıştı. Geçen yıldan 180 kahverengi sikke biriktirmişti. Yetersiz olsa da başlangıçta idare edebilirdi. Canavar avladıkça daha fazla para kazanacaktı. Avdan sonra para sorunu azalırdı.

***

Ersa dört gün eğitimine devam etti. Sabahları yetiştirme yollarını anlamak için farklı yollar deniyordu. Bazen nehirde balık tutmaya çalışıyor, bazen ağacı sarsarak düşen yaprakları yakalamaya çalışıyordu ve bazen de ateş yakarak ateşin yanmasını gözlemliyor, sıcaklığını hissediyordu. Bedensel dövüş sanatları eğitimini ise rutin olarak sürdürüyordu.

Cumartesi günü geldiğinde her zamankinden daha fazla heyecanlıydı. Av zamanı gelmişti. Kendisini hazırladıktan sonra akademide bulunan pazara yöneldi. Akademide esnafların oluşturduğu bir pazar vardı. Öğrenciler eşyalarını pazara koyarak belirli bir komisyon karşılığında satabiliyordu veya eşya satın alabiliyordu.

Ersa, pazara girince etrafına bir göz attı. Alması gereken şeyleri düşündü. Canavar öldürmek için bir silaha ihtiyacı vardı. Kılıç, mızrak, yay ya da başka bir silah alması lazımdı. Kendi elleri ile oldukça zor olurdu. İlk avı olacağı için imkansız da olabilirdi.

Kılıcın kullanımının daha rahat ve kendisine uygun olduğunu düşündüğü için silahların bulunduğu bir tezgahın önüne geldi ve kılıçları incelemeye başladı.

 

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44311 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr