Bölüm 7 : Çekirdek Sorunu

avatar
4297 14

Yıldızlar Kralı - Bölüm 7 : Çekirdek Sorunu


Ersa hızlı bir şekilde beşinci kata çıktı. Beşinci kata girmeden önce gergin hissetti. Adımını attı ve savaş sanatları bölümüne girdi. Çevresini gözleriyle süpürdü. İçeride hiç öğrenci yoktu. Rafları inceledi ve bir tanesine ilerledi. Kitaplardan birini aldı ve kapağında yazanı okudu.

Yetiştirme Yolu Başlangıç

Sayfayı çevirdi ve yazılara göz attı.

‘...Yetiştirme yolları çok farklı yapılara ayrılmıştır. Şuana kadar keşfedilen temel yollar; su, rüzgar, ateş, toprak, yıldırım, ışık ve karanlık...

...Silahların yolları silahların çeşidine göre değişebilmektedir. Kılıç yolu, mızrak yolu, okçuluk yolu bilinen birkaç silah yollarıdır.

...Her insan kendisine uygun olan yolu seçer. Bir insanın birden çok yolda ilerlemesi oldukça zordur. Bunun nedeni yolların derinliği ile doğru orantılıdır. Her yol kendi içerisinde derin bir anlama sahiptir. Bu nedenle birden çok yolda ilerlemek isteyen kişinin ilerleme hızı yavaşlar.’

Ersa okumaya devam etti ve okudukça heyecanlandı. Burada anlatılan yolların genel olarak çok ileride kullanılacağını bilse de düşünmeden edemedi. Onun için hangi yol uygundu? Ateş yolu yıkım sağlamakta iyiydi,  rüzgar hız, ışık yaşam, toprak koruma, karanlık gizlilikti. Yani her bir yolun kendine has belirgin özellikleri vardı.

Ersa insan vücudunu ayrıntılarıyla biliyordu. İnsan vücudundan temel sistemler haricinde bir sistem vardı. Bu sisteme insanlar enerji sistemi adını koymuşlardı. Bu sistem kalbin bulduğu yönün zıt tarafında yani göğsün sağ tarafında bulunuyordu. Normalde işe yaramaz bir haldeyken eğer yetiştirme yoluna girilirse çekirdek olarak adlandırılan enerji sisteminin kalbi gelişiyor ve enerji damarlarını oluşturuyordu.

Enerji sisteminin kalbi ise çekirdek olarak adlandırılıyordu. Eğer çekirdek yok edilirse çekirdeği yok edilen kişi bir daha dövüş sanatları çalışamaz ve sonsuz sıradanlığa maruz kalırdı.

Çekirdeğin aktif hale getirilmesi içinse çekirdeğe evren enerji çekilmeliydi. Yeterli enerji toplanırsa acemi evresine adım atılırdı. Enerji damarları oluştuğunda ve enerji akışı başladığında ise temel evreye geçiş yapmış olunurdu.

Ersa bir an önce dövüş sanatları çalışmaya başlamak istese de hava kararmıştı ve şimdi başlaması anlamsız olurdu. Uzun süre beklemişti. Bir gün daha bekleyebilirdi. İlk evreler çok önemliydi. Temel iyi olmaz ise ileride dövüş sanatları gelişiminde sorunlar ortaya çıkardı.

Ersa, kütüphane görevlisi olan yaşlı adama veda etti ve kütüphaneden çıktı. Odasına girdiğinde Ray ve Bailey yataklarında oturmuş sohbet ediyorlardı. “Dostum o kızın adı Mely'miş. Belki bir gün tanışabiliriz?”

“Onun gibi biri ile arkadaşlık kurma olasılığımız çok düşük. Bizden çok farklı kulvarda.''

Ersa odaya girdiğinde ikili onun da fikrini almak istedi. “Ersa sence yedi kız arasından hangisi en güzeliydi?”

Ersa onlara anlamsız bir bakış attı.

“Sence de Mely değil mi? İleride kesinlikle akademinin kraliçesi olarak adlandırılacak.”

“Mely ve yedi kız kim?” Ersa bu soruyu sorduğunda yemekhanede olan yedi kızı hatırladı. Dövüş sanatlarına karşı olan heyecanından aklından çıkmıştı.

“Sen ciddi misin?”

Ray ve Bailey Ersa’ya tuhaf bir varlıkmış gibi baktılar. 

“Yemekhanedeki kızlardan bahsediyoruz elbette. Sence hangisi güzeldi?”

Ersa en güzel kızın en önlerinde olan mavi gözlü kızın olduğunu düşündüğünden bahsettikleri Mely isimli kızın o olduğunu düşündü. Gerçekten akademideki ilk günde böyle şeylerle ilgileniyorlardı. Gereksiz muhabbete girmek istemedi.

“Ben uyuyacağım. Siz ikiniz sohbet etmeye devam edebilirsiniz.”

“Sen ciddi misin? Daha çok erken.”

“Erken kalkacağım. Yarın çalışmaya başlamak istiyorum.”

“Şimdiden mi? Daha erken değil mi?”

Ray ve Bailey, Ersa’nın hissettiği duyguları anlamadılar. Onlara göre dövüş sanatları yorucu bir süreç olacaktı.

“Hayır geç bile kaldım.”

Ersa daha fazla sohbet etmedi ve yatağına uzandı.

***

Gün doğmadan Ersa uyandı ve hazırlandı. Yurttan çıktığında güneş yeni doğmuştu. Erken olduğundan uyanık öğrenci göremedi. Akademideki ormana gitti ve ormandaki gölün yanına oturdu. Bir anlığına kendisini evinde hissetti.

Gözlerini kapattı ve temiz havayı ciğerlerine çekti. Kalp atışı hızlanmıştı. Kitapta okuduklarını takip etti ve uygulamaya başladı. İlk olarak önemli olan Armedia’nın varlığı ile bir olmak ve evrenin enerjisini hissetmekti.

Dün okuduğu kitaptaki eğitim yolunu uyguladı. Evrenin enerjisi ile bir olduğunu düşündü. Vücudu bu sistem ile yönetiliyordu ve evrenin enerjisi varlığın kendisinin bir parçasıydı. Elini göğsünün sağ kısmına götürdü ve derin nefes aldı.

Otuz dakika aynı pozisyonda durdu. Her insanın acemi evreye girme süreyi farklı olduğunu bilmesine rağmen Ersa tedirgin hissetti. Neden işe yaramadığını merak etti. Çekirdeğini mıknatıs evren enerjisini demir olarak varsaydı ve bu düşünce ile elini göğsünün sağ tarafında tuttu. Evren enerjisi, Ersa’nın çağrısını hissetti ve çekirdeğine yaklaştı ama çekirdekten çıkan siyah enerji bariyeri evren enerjisinin girişine izin vermedi.

Ersa çok şaşırdı ve yine evren enerjisini çekmeye çalıştı, ancak ne kadar denerse denesin evren enerji çekirdeğe yaklaşınca uzaklaşıyordu. Demir mıknatıs ilişkisi yerine aynı kutba sahip mıknatıs ilişkisine sahip gibilerdi. Ersa hayal kırıklığı ile gözlerini açtı. Bu zamana kadar hayalini kurduğu yetiştirme yoluna adım atamıyordu. Çekirdeğinin bulunduğu bölgeye dokundu. 

“Neden enerjiyi kabul etmiyorsun?”

Ersa neden olduğunu düşündü. Çekirdeğim sakat olabilir mi? Hayır olamaz. Tıp çalışırken böyle bir vaka okumadım. Belki de bilmediğim bir durumdur? Hayır öyleyse en başından nasıl enerjiyi çekebildim? Enerjiyi çekebiliyorum ama çekirdeğim enerjiyi reddediyor. Neden? Neden kabul etmiyor?

Ersa, yetiştirme yoluna başlayamayınca derslere girmeye karar verdi. Yetiştirme yoluna girmeyi anlatan bir ders buldu ve derse katıldı. Sınıf beklediğinden çok daha kalabalık olunca şaşırdı. İçeride dün yemekhanede gördüğü kızı görünce nedenini anladı.

Ersa kıza baktı ve iç çekti. Kız Ersa’nın bakışlarını hissetti ve mavi gözlerini Ersa’ya çevirdi. Ersa ile göz göze geldiler. Kız bir anlığına karşılaştığı gözlerle duraksadı. Ersa ise gözlerini kızdan çevirdi ve kızdan uzakta arkalarda ayakta dersi dinlemeye karar verdi.

Ersa’nın yüzü ve davranışları kızı şaşırttı. Gözlerinden hayal kırıklığını sezebilmişti. Gözleri Ersa’yı kısa süre takip etti. İlk defa karşılaştığı bir durumdu. Yine de fazla umursamadı ve bakışlarını önüne çevirdi.

Sınıfa otuz yaşlarında bir adam girdi. Etrafa bir göz gezdirdikten sonra kendini tanıttı. ''Ben Boylan Klou. Bugünkü dersi beraber işleyeceğiz. Dikkatinizi bana vermenizi istiyorum. Dövüş sanatları başlangıcı düşündüğünüz kadar basit değil...''

Konuşmaya başladıktan sonra ders elli dakika sürdü. Enerji hissetmeyi, çekirdeği aktif hale getirmeyi ayrıca bunların inceliklerini anlattı. Ders bittiğinde Ersa hayal kırıklığına uğradı. Vaktini boşa harcamıştı. Eğitmenin anlattıklarını başından beri ayrıntısıyla biliyordu. Eğitmen dışarı çıkınca Ersa arkasından koştu. 

“Eğitmen Boylan!”

Öğretmen Ersa'ya döndü ve sordu. ''Evet?''

“Merak ettiğim bir şey var. Eğer anlattıklarınız uygulandığı halde çekirdek enerjiyi reddederse sebebi ne olur?”

Direkt cevapladı. ''Böyle bir şey imkansız.''

Biraz düşündükten sonra devam etti. “Eğer gerçekleşseydi bile nedeni o kişinin çekirdeğinin sakat olması olurdu.”

Ersa, sakat kelimesini duyunca kalbinin sıkıştığını hissetti.

Gözlerinde derin bir endişe oluştu. Gerçekten çekirdeğim sakat mı?

Eğitmenin yanından ayrıldı ve dışarı çıktı. Dışarı çıkarken arkasında bıraktığı siluet acı doluydu. Eğitmen Ersa’nın arka siluetine baktı ve durumu anlamlandıramadığı için fazla düşünmeden ayrıldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr