Bölüm 76 : İmparator Joey

avatar
3976 8

Yıldızlar Kralı - Bölüm 76 : İmparator Joey


Ela’nın varışına en sevinen Laura olmuştu. Ela, Alvina’yı kucağından indirince Ela’ya sarıldı. "Seni çok özledim Ela."

Ela indiği gibi bedenini kucaklayan kadına gülümsedi ve sarılmasına karşılık verdi. "Nasılsın görüşmeyeli?"

"Bunu merak ediyorsan arada yanıma uğramalıydın. Neden hiç gelmedin? Evlendiğinden beri arkadaşını unuttun."

Ela, Laura'nın sözleri karşısında kendisini savunacak bir şey bulamadı. Eskiden beri Laura ile çok yakın arkadaş olsa da Karmela ile başka bir yerde yaşamaya başlayınca diğer her şeyi umursamaz olmuştu. Geçmişi düşündüğünde gözlerinde hoş bir parıltı oluştu.

Birlikte birçok badireyi atlattıkları arkadaşlarını uzun süredir görmüyordu. "Üzgünüm benim hatam, bundan sonra daha sık yanına geleceğim olur mu?"

Ela, Laura'nın sarılmasından çıkınca Kiral'e döndü. "Uzun süredir görüşemiyoruz. Nasılsınız İmparatorum?"

Ela'nın biraz resmi kaçan konuşması ile Kiral kahkaha attı. "Bir süre bizlerle görüşmedin diye aramıza mesafe girmişe benziyor."

Ersa ve Mely, ailelerinin düşündüklerinden çok daha yakın olduğunu ağızları açık izliyorlardı. İkisi de şaşkın durumda oldukları yerde duruyorken Alvina'nın sesi ilgiyi ikisine çekti.

"Abi!" Alvina koşarak abisinin yanına gitti ve elini tuttu. Ela, Alvina'nın gittiği yöne döndüğünde oğlu ile Mely'i gördü. Yüzünde imalı bir ifade oluştu.

"Mely'i uzun süredir görmedin, ne kadar güzel olmuş değil mi?"

Ela başını aşağı yukarı hareket ettirerek onayladı. "Evet çok güzel bir kız olmuş." Bu sözleri söylerken gülümseyerek Ersa'ya bakıyordu.

"Merhaba Mely. Beni hatırlamıyorsundur. Ne kadar güzel bir kız olmuşsun."

Mely, Ela'nın sözleri ile şaşırdı. Daha önce Ela'nın kendisini gördüğünü düşünmemişti. "Hayır, ..." Nasıl hitap edeceğini bilemediğinden sessiz kaldı.

Ela, Mely'nin neden duraksadığını anladı ve ne demesi gerektiğini düşünen kızın ifadesine gülümsedi. Ersa ile birlikte yan yana nasıl göründüklerine bir kez daha baktığında içinde tatmin olmuştu. "Bana Ela teyze diyebilirsin."

Ela'nın kendisine karşı samimi davranışları ile Mely heyecanlanmaktan kendisini alıkoyamamıştı. Ersa'nın annesi ile iyi anlaşabilmesi harika bir şey olurdu.

Gülümsemeler eşliğinde sohbetlerine devam etmelerinin aksine Karmela dikkatini etrafına vermişti. Alfa da yanında ciddiyetle durmuş, Karmela gibi ülkelerin gelişini bekliyordu.

"Patron?"

Alfa'nın bir şey söylemekte tereddüt etmesi Karmela’nın dikkatini ona vermesine neden oldu. "Ne oldu? Takımdakiler bir sorunla mı karşılaştı?"

"O canavarların çözemeyeceği bir sorunla karşılaşacağını düşünüyor musun patron?"

"O zaman ne olduğunu söylemeyi ne kadar uzatmayı düşünüyorsun Alfa?"

Alfa biraz tereddüt etmesinin ardından konuştu. "Aldığım bilgiye göre Ulu Hekim bulunmuş. Luca ile birlikte buraya geliyor."

Karmela duydukları ile tüm dikkatini Alfa'ya verdi. Oğlunun hayatını kurtarmak için bunca zamandır bir şey yapamadıktan sonra içi tutuşuyordu. Tek düşünebildiği çözüm ise bulunmuştu.

"Neden daha önce söylemedin?"

Alfa hızla savunmaya geçti. "Bilgi bana ulaşalı çok olmadı patron. Ersa da antik kalıntıya gireceğinden çıktıktan sonra Ulu Hekim onu tedavi eder diye düşünmüştüm."

Karmela kendisini sakin tutmaya çalıştı. Alfa'nın bu kadar önemli olan bilgiyi söylemekte tereddüt etmesine kızdı. "Ne zaman buraya varır?"

"Bulunduğu yer biraz uzak olduğundan iki gün veya daha fazla sürebileceğini düşünüyorum."

Karmela derin bir iç çekti ve Ersa'ya baktı. Ersa'nın kalıntıya girmesindense biran önce tedavi olmasını tercih ederdi, ama oğlunun bunu kabul etmeyeceğini biliyordu. Kendisi olsaydı, kendisinin de kabul etmeyeceğini düşündüğünden sessiz kaldı.

Bu sırada kalabalık bir kafilenin gökyüzünde ortaya çıkması ile gözler de onlara kaydı. Yüzden fazla kişiden oluşan kafile hızla aşağıya indi. Başlarında kırmızı, beyaz ve siyah rengin karışımıyla süslenmiş gösterişli bir kıyafet giymiş çift vardı.

Ellili yaşlardaki görünen adam Kiral'in yanına yürüdü.

"Ülkeme hoşgeldiniz İmparator Joey, görüşmediğimiz süre zarfında iyisinizdir umarım."

Joey gülümseyerek karşılık verdi. "Zaman bizleri daha iyi yapıyor. Bu süre zarfında sizlerin ülkesinde konaklayacağımızdan dolayı misafirperverliğiniz için teşekkürler."

Kiral'den sonra Joey, Karmela'ya döndü. "Karmela, yeniden görüşeceğimizi düşünmemiştim. Yeteneğin gerçekten takdire şayan. Çok fazla zaman geçmemesine rağmen gücün yeniden artmış."

Karmela hafif bir tebessüm eşliğinde konuştu. "İmparator Joey fazla övüyor. Sadece biraz geliştiğim doğrudur."

Joey, Karmela'nın sözleri ile ne dese bilemedi. Bulunduğu seviyede gücünü arttırmak çok zor olmasına rağmen Karmela'nın bunu başarması onun yeteneğinin zirvede olduğunu gösteriyordu.

Karmela ile konuşmasından sonra Joey etrafta Martia ülkesinin öğrencilerinin neredeyse hiç olmadığını fark etti.

"Sizin tarafınızdan gidecek olan kişiler daha gelmemiş gibi görünüyor."

"Yakında burada olurlar." Kiral bu şekilde cevaplasa da neden gelmediklerinden o da emin değildi.

Karmela, kızgın bir ifadeyle Alfa'ya döndü. "Öğrencilerin gelmesinden kim sorumlu?"

Alfa bir baş ağrısı hissetti. "Shaw."

Shaw ismini duyan Karmela'nın ifadesi değişti. "Böyle önemli bir görevi ona mı verdiniz? Çabuk öğrencileri toplayarak buraya gelmesini söyle. Eğer uyuduğundan dolayı öğrenciler geç kalırsa elimden kurtulamaz."

Alfa hızla ayrılmadan önce yanıtladı. "Hemen haber vereceğim patron."

Karmela bunlarla ne yapsa bilemedi. Takımın en tembel kişisine böyle bir iş vermişlerdi. Zamanının çoğunluğunu uyuyarak geçiren Shaw konusunda ise hiçbir çözümü yoktu.

Bu süre zarfında Demir Kan İmparatorluğu kafilesi kendilerine ait olan yere yerleşmişti. Öğrenciler bir kızın etrafında toplanmış, bir şeyler konuşuyorlardı.

On beş yaşlarında görünen kız kahverengi saçları ve derin koyu gözleri ile savaşçı aurasını çevresine yayıyordu. Liderleri gibi görünen bu kız diğerlerine bir şeyler anlatırken öğrenciler dikkatle dinliyordu.

Ersa ve Mely gruba kısa bir bakış attıktan sonra sohbetlerine devam ettiler. "Antik Kalıntı da aynı yola düşme ihtimalimiz yok, değil mi?"

Mely bu soruyu sorsa da ihtimal olmadığını biliyordu, ama yine de içinde küçükte olsa ümit vardı.

"Herkes ayrı yollara yollanacak. Bu nedenle sanmıyorum."

Ersa, Mely'nin hayal kırıklığı yaşadığını görünce konuşmasına devam etti. "Kritik nokta da bir araya geleceğiz. O zaman bir bahse ne dersin? Kimin daha hızlı varacağına dair."

Mely rekabetçi bir gülümseme verdi. "Pekala, bahsi kabul ediyorum. Kazanan ne elde edecek?"

Ersa biraz düşündükten sonra yanıtladı. "Bir dilek hakkı?"

Ersa'nın fikrini seven Mely heyecanlı bir sesle konuştu. "Anlaştık."

"Dileğimi şimdiden düşünmem daha iyi olacak." Ersa'nın iddialı sözlerine Mely de karşılık vermeyi geciktirmedi. "İstediğin kadar hayal edebilirsin."

Ersa ve Mely sohbet ederken alanda bir ses yükseldi. "Agira İmparatorluğunun grubu geldi!" Haberi getiren gözlemci ile gözler gökyüzüne çevrildi. En güçlü imparatorluğun grubu gelmişti!

Herkes en güçlü imparatorluğun insanlarının ne kadar güçlü olduğunu merak ediyordu.

Başlarında ihtişamlı görünümleriyle gruba rehberlik eden, her biri diğerinden güçlü görünen beş kişi vardı. Beş kişinin önünde ise kırklı yaşlarda, iyi görünümlü bir adam duruyordu. Yere iniş yaparlarken etraftaki gözler de onları takip etti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr