Bölüm 22 Son Perde

avatar
2005 2

Yeşil Karga - Bölüm 22 Son Perde


Bölüm 22



Reynold tetikleyici kelimesini duyduktan sonra duraksadı.

'Tetikleyici mi?'

Vahas delice gülümsemesiyle sözlerine devam etti.

'Bu olayın başlangıcından beri seni bekliyordum,buraya geleceğini biliyordum ve bir tuzak hazırladım ama seni o tuzağa nasıl çekeceğime dair kesin bir planım yoktu.Şanslıyım ki Kazeru ortaya çıktı ve beni takip etti sende onun peşinden buraya geldin'

'Yani en başından beri beni öldürmek istiyorsun Kazeru'yu korumam bir şeyi değiştirmemiş anlaşılan'

Beni korumak mı? Maskeli mi? Neler dönüyor?

'Reynold sen tehlikelisin hem de çok, ayrıca kendi başına işleri değiştirecek güce sahipsin bu yüzden artık ölmelisin zaten yeterince uzun süre yaşadın öyle değil mi?'

Reynold sakinliğini koruyordu ve cevabı da gayet sakin bir şekil de verdi.

'Haklısın gereğinden fazla yaşadım yine de yaşamıma devam etmek istiyorum hala yapmam gerekenler var ve verdiğim bir söz var'

'Artık bitti, Reynold artık dinlenebilirsin'

Reynold'un ayaklarının altında bir şekil ortaya çıktı bu şeklin en dış kısmı çemberdi, çemberin her tarafında değişik semboller vardı en ortasında da bilmediğim bir dilde bir şey yazıyordu.

Çemberin her yerinden yavaşça kırmızı bir büyü yükselmeye başladı.

Reynold şaşırdı ama hala sakindi.

'Senin böyle bir büyü yapacağın aklımın ucundan bile geçmemişti, ben bile bundan kurtulamam'

'Bitti Reynold ya da usta mı demeliyim ?'

Neler döndüğünü bilmiyorum ama işlerin bu deli büyücünün istediği gibi gitmesine izin vermeye niyetim yok.

Hızlıca ayağı kalkıp kılıcımı çekip çemberin köşesine sapladım ve bütün büyüyü bir an da kılıcımla emip etkisiz hale getirdim.

Vahas ve Reynold şaşkınca bana bakıyorlar bu normal.

'Neler oluyor neden büyüm bozuldu? Ne yaptın sen? Bir dakika sen büyüyü emdin öyle değil mi?'

Onun sözleri karşısın da sadece sinir bozucu bir şekilde gülümsedim.Reynold şaşkınca gözlerime bakarak konuşmaya başladı.

'Bu oldukça tuhaftı Kazeru hem tamamen bitkin olduğunu düşünmüştüm.'

'Tuhaf olan senin burada olman'

'Evet senin açından öyle olmalı ama neden beni kurtardın?'

'Elbette seni kurtaracağım çünkü sen benim avımsın ama önce şu büyücüyü halletmem gerek,bu yüzden çekil yolumdan ondan sonra sırada sen varsın bu yüzden sıranı bekle'

Reynold gülümsemeyle karşılık verdi.

'Hiç değişmemişsin Kazeru hala aynı aşırı özgüvene sahipsin'

'Özgüven mi? Hayır bu özgüven değil bu benim felsefem rakibim ne kadar güçlü olursa olsun o da benimle aynı zayıflığa sahip ikimiz de güçlü bir saldırıya maruz kalırsak ölürüz bu bütün canlılar için geçerli birinin ne kadar güçlü olduğunun bir önemi yok basit bir hançer darbesi bile herkesi öldürebilir'

'Anlıyorum demek bu yüzden her zaman aptalca davranıyorsun her neyse yoluna çıkmaya niyetim yok gösteri senin'

Oldukça sinirli olan Vahas bağırmaya başladı.

'Bu kadar saçmalık yeter'

Büyü yapmak için hazırlanıyordu anlaşılan ondan uzak olduğum için güvende olduğunu düşünüyor.Bir saniyeden kısa bir süre de tam önüne ışınlandım.

Vahas şaşkınlıktan hareketsiz kaldı, kılıcımı aşağıdan yukarı doğru hızla kaldırarak onu yaralamayı amaçladım ama saldırım bir büyü kaynaklı bir bariyer tarafından engellendi,tekrar saldırdım ama aynı şekilde durduruldum bu yüzden hızlıca geriye doğru adım atıp aramızda ki mesafeyi biraz açtım.

'Büyüsel bir kalkan mı bunu hangi ara yaptın?'

Vahas hala şaşkındı, soruma cevap vermedi ama yüzünden anladığım kadarıyla öfkesi giderek artıyordu sanırım küçümsediği biri tarafından neredeyse öldürülecek olması onu deli etti.Birden öfkeyle haykırdı.

'Sen beni deli ediyorsun'

Vahas sağ elini sağ tarafa doğru savurdu savuruşu bana doğru siyah ateşe benzeyen bir dalga fırlattı, büyüyü emmek için kılıcımı kaldırıp savurdum.Kılıcım büyüyü emdiği sırada Vahas sol eliyle demin ki hareketi tekrarladı, bu büyüden kaçınmak zorundayım.

Sağ tarafıma doğru yuvarlandım ve kurtuldum.

Ayağı kalkmaya çalışırken daha önce fark edemediğim bir büyü topunun beni vurmak üzere olduğunu görebiliyordum.Panikle kaçınmaya çalıştım ama ayaklarım birbirine dolaştı.

Sonuç olarak kaçmayı beceremedim ama biri önüme geçti ve büyüyü durdurdu.Reynold mu diye düşünürken bana sinirli bir şekilde yüzünü dönen Felina'yı gördüm.

'Felina sen neden burdasın?'

Nedense oldukça öfkeli gözüküyordu.Sertçe cevap verdi.

'Peki sen neden ölümle burun burunasın?'

Demek bu yüzdendİ.Beni oldukça şaşırttı ama bu tarz bir öfke beni sadece gülümsetir.

'Üzgünüm'

Felina bir tebessümle karşılık verdi.

'Peki o zaman şu büyücünün işini beraber bitirelim ne dersin?'

'Onu kendim yenmek isterdim ama senden gelen bu nazik teklifi geri çeviremem'

Çünkü çevirirsem sonu beni için oldukça korkunç olabilir.

Ayağı kalkıp Felina'nın yanına dikildim.Kalan bütün büyümü ortaya çıkardım beni sarıp sarmalıyordu.

Güneş yeni yeni doğmaya başladı, güneş ışıkları yavaş ve nazik bir şekilde ikimizin arkasından vuruyordu ve yavaşça her yer aydınlanmaya başlıyordu.

Vahas nedense büyülenmiş bir şekilde bize bakıyordu.

Geçte olsa fark ettim ki yeşil büyüm sadece beni sarmamıştı aynı zamanda Felina'yı da sarıyordu bunun ne demek olduğuna dair bir fikrim yok ama Vahas çok iyi biliyora benziyordu...


Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44260 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr