Bölüm 21 Çürümüş Ejderha

avatar
1967 2

Yeşil Karga - Bölüm 21 Çürümüş Ejderha


Bölüm  21


Part 1


İstemeden de olsa Kazeru'dan ayrıldıktan sonra müthiş cadı Melia yani ben ve diğerleriyle beraber ejderhanın olduğu yere oldukça yaklaştık.

Varmadan kafamda ki basit plandan bahsetmeliyim.

'Olivya ikimiz saldırı kısmını,Felina sende beni koruma kısmını alıyorsun kısa süre içinde onu öldüreceğiz.'

Olivya ve Felina aynı anda karşılık verdiler

'Anlaşıldı'

İlerlemeye devam ettik,ejderhanın sesi ve onun tarafından öldürülen askerlerin sesini duyabiliyorduk.Etrafa yayılan çürümüş et kokusu havayı zehirliyordu.

Sonunda ejderha görüş alanamızdaydı.Ejderhanın çevresi öldürdüğü askerlerin parçalanmış cesetleriyle kaplıydı.

Açıkça gözüküyordu ki geri kalan askerlerin cesareti tamamen kırılmıştı korku içinde çığlık atıp kaçıyorlardı.Bunun için onları suçlayamam sadece bu manzara bile aklını kaçırmana neden olabilecek kadar iğrenç.

Etrafa yayılan koku yüzünden bile ölmek isteyebilirsin bu gerçekten iğrenç.

Ejderhanın vücudu çürümüş etten oluşuyordu rengi morumsu bir kırmızıydı.Kanatları deliklerle doluydu ve pul denen bir şey kalmamış gibiydi.Gözleri sarıydı.

Vücudunda da bazı yerlerinde büyük yaralar vardı ama bunların oldukça eski olduğu açıkça belliydi.Bu yaralardan kemiklerini görebiliyorduk.

Yaydığı koku bozuk yumurta,ceset ve bozuk balık kokusunun birleşmiş haliydi.Yani iğrenç.

'Bu canlı bir ejderha bile değil o büyücünün amacı bu muydu yani?'

Fikrimi diğerlerine sundum.Olivya'da anında cevap verdi.

'Açıkçası onun gerçek ya da sahte olması bir önemi yok.Ne olursa olsun onu burada durduracağız daha fazla ilerlemesine izin vermeden ve daha fazla kişiyi öldürmeden.'

Olivya gerçekten farklı biri. Felina'ysa sessizce ejderhayı izlemeye devam ediyordu acaba aklında ne var?

'Haklısın ne olursa olsun onu burada indireceğiz ama bunu kahramanlık için yapmayacağız ya da doğru olan bu olduğu için bunu yapacağız çünkü bunu yapmak istiyoruz.'

İkisi de başıyla beni onayladı.

Açıkçası şehirde kimse olmasaydı ejderhayı tek bir büyüyle indirebilirim ama şu an bunu yaparsam şehirde ki herkes onunla beraber ölür yani kozumu kullanmaktan başka şansım yok.

Elbisemden gözükmeyen kolyemi çıkartıp kavradım ve ona fısıldadım.

'Gücünü bana ver Mels'

Bu sırada Olivya ve Felina'nın konuşmalarını duyuyordum.

'Neden patlama büyüleri ile ejderhayı indirmiyor ki bu aptal cadı?'

'Çok basit patlama büyüleri şehre de zarar verecek boyutta olurdu, şimdi bunu boş ver Melia hamlesini yaptığında sıra bana gelecek bir şey olacağını sanmıyorum ama bir şey olursa dikkatli ol. '

'Bana bırak bir sorun olmayacak.'

Evet Mels bana gücünü veriyor etrafımı kaplayan bu koyu yeşil büyü bunun kanıtı.

'Mels,bu yeterli şimdi sıra bende'

Ellerimi toprağa koydum ve ona yaklaşarak fısıldadım.

'Ben geçici efendin olarak sana emrediyorum,dileğimi duy ve yerine getir'

Sözlerimin ardından ani bir yer sarsıntısı başladı ve birkaç saniye sonra toprağın içinden büyük ağaç kökleri ejderhayı yakalamak için emrimle harekete geçtiler.

Ejderhanın vücudunu bir yılan gibi sardılar, ardından ejderhanın tüm vücudunu aşağı doğru çekmeye başladılar.

Ejderha kükrüyordu ve öfkeliydi,bütün gücüyle karşı koyuyordu.Gözlerini bana çevirdi.

'Olivya onu fazla tutamam bitir işini!!!'

Olivya hızla ejderhaya doğru koşmaya başladı.

'Mei,Mai bana gücünüzü verin benim kanatlarım olun'

Önce Olivya'nın etrafı alevle çevrildi,ardından bu alevler Olivya'nın sırtında toplanmaya başladı ve birer kanat şeklini aldılar bu kanatlar sıradan kanatlar gibi değildi etrafına alev saçıyordu.

Olivya kılıçlarını çekti ve uçmaya başladı bu sırada çevreye dağılmış olan biteni sadece izleyen korku dolu,umutsuzluğa düşmüş askerlerin içinde bir hareketlenme oldu.Hepsi bağırmaya başladı.

'Öldürün onu!!!!'

'Bitirin işini!!!'

'İntikamımızı alın!!!!'

Olivya giderek yükseliyordu ve ejderhaya yaklaşmaya başladı ejderha etrafına alevler kusmaya başladı Olivya daha da yükselerek bunlardan kurtuldu.

Bana doğru gelen alevleri de Felina kalkanıyla rahatlıkla durdurdu.

Olivya ejderhanın kafasının üstünde havada duruyordu kılıçlarının ikisini birden havaya doğru kaldırdı ve ejderhanın kafasına doğru fırlattı, kılıçlar saplandı ancak hiçbir zarar vermişe benzemiyordu ve birden ejderhanın gözlerinden,ağzından ve açık olan her yerinden alevler çıkmaya başladı.

Birkaç saniye sonra önce kafası,sonraysa bütün vücudu patladı ve vücudunun parçaları bir yağmur gibi gökten yağmaya başladı.

Ejderhanın ölüşünü izleyen askerler zafer nidaları atıyorlardı.

Aslında ben bağırmak isterdim ama hiç gücüm kalmadı bu yüzden yere yığıldım.

'Anlaşılan kazandık'

Olivya yere inip fırlattığı kılıçlarını aldı o da oldukça yorulmuş olmalı hala çünkü alev gibi bir şeyi bir kanat olarak kullanmak oldukça yorucu bir süreç.

Yanıma gelip o da kendini yere bıraktı.Daha sonra hiç yorulmamış olan Felina'nın gölgesi üstümüze düştü.

'Sanırım ikinizi de şehre taşımak bana kaldı ama biraz bekleyin Yuu'nun yanına gideceğim.'

Ejderhanın toprağa yayılmış olan parçaları toprak tarafından yutulmaya başladı bunun nedeni benim yaptığım büyüdü toprak kendini besliyordu. Ama beklemediğim bir şey oldu.

Ejderhanın dağılan bazı parçalarından bir çeşit yaratık türemeye başladı.Sadece birkaç tane değildi.Bir sürüydüler.

Felina gitmekten vazgeçip yaratıklara döndü bu sırada Olivya ayağı kalktı.

'Felina bu zombimsi şeyler problem değil git ve Yuu'yu bul burayı bana ve askerlere bırak'

Felina biraz tereddüt etsede Olivya'nın dediğini yaptı .

Part 2

Vahas'ın Reynold olarak seslendiği kişi hemen önümde duruyordu ama yüzünü göremiyordum.

'Sanırım şu canlandırdığın ejderhanın işini bitirdiler'

Vahas oldukça sinirlendi.

'Bu imkansız onlar bunu yapabilecek kadar güçlü değiller'

Reynold alaycı bir tonla cevap verdi.

'Gerçekten çok safsın onlar düşündüğünden çok daha güçlüler özellikle o cadı aralarında ki en yüksek ve en kaliteli büyü gücüne sahip ayrıca Siyah Merasimden Torier isimli kolyeye sahip'

Vahas şaşırdı sonraysa bir şeyler düşündü ve sakinleşti.Bende oldukça şaşkındım.

'Torier o kolye,şimdi anlıyorum ejderhayı nasıl yendiklerini gerçekten çok saçma öyle güçlü eşyalar bu aptalların elinde'

'Şimdi ne yapıyoruz en son beni öldüreceğini söylemiştin'

'evet öylede yapacağım'

'Deneyişini görmek için sabırsızlanıyorum'

Daha fazla dayanamayıp önümde duran kişiye bağırdım.

'Kimsin sen?'

Açıkçası sesini tanıyorum,giyselerini tanıyorum ama o kişi olduğuna inanmak olmadığına inanmaktan daha zor.Yavaşça bana döndü ve sonunda yüzünü gördüm maskeyle kaplı olan yüzünü.

'Hadi ama beni hemen unutmadın öyle değil mi?'

Tekrar Vahas'a döndü.

Vahas iki elini birden ileri doğru bir şey iter gibi hareket ettiriyordu.Sağdan ve soldan aynı anda siyah bir büyü ortaya çıktı ve tıpkı bir su dalgası gibi Reynold doğru geliyorlardı yoldayken birleşip daha da büyüdüler

Reynold kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı.

'Benim gibi bir ışık büyücüsünü kara büyü ile mi yenmeyi düşünüyorsun?'

Büyü Reynold yaklaştığı sırada birden dağılmaya başladı ve Reynold'un etrafını tamamen sardılar ardından bir ışık patlaması oldu ve kara büyü tamamen dağıldı.

'Gördüğün gibi hiçbir şansın yok açıkçası seni öldürmem bana bir şey kazandırmayacak hem seni yenmesi gereken asıl kişi ben değilim'

Vahas yere bakan kafasını yavaşça kaldırdı,gözleri delilikle parlıyordu ve suratında ki ifade gözlerinde ki delilikle uyum içindeydi.

'hahahahahaha gerçekten aptalsın Reynold yaptığım şeyin bir saldırı büyüsü olduğunu mu düşünüyorsun? O sadece bir tetikleyiciydi'...

Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44311 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr