Bölüm 5 Özgürlüğün Bedeli

avatar
3339 5

Yeşil Karga - Bölüm 5 Özgürlüğün Bedeli


Bölüm 5

'Hey Reynold(Maskeli) onu daha ne kadar burada tutmayı düşünüyorsun ? Artık zamanı gelmedi mi o her zaman burada ki fazlalıktı'

'Sende biliyorsun onu buraya kapatmamı isteyenler yüzünden buradan çıkmasına izin veremem o ve diğerleri birer 'Avcı' adayı bu yüzden...'

Maskelinin bana yaptıklarından sonra bilincimi kaybetmiştim.

Sonunda kendime geldiğimde hemen yanı başımda duran burada ki arkadaşlarımdan biri olan Niel endişeli bir şekilde konuşmaya başladı.

'Kazeru sonunda kendine geldin iyi misin ?'

Yavaşça doğruldum daha sonra sol koluma olanlar aklıma geldi ama neyse ki hiçbir şey olmamış gibi sağlıklıydım.Diğer bir arkadaşım Fuu'da diğer tarafımda duruyordu o da endişelenmişe benziyordu.

Bana ben baygınken olanları anlatmaya başlamıştı.

'Kolun geldiğin zaman çok berbat bir haldeydi ama maskeli bir büyü yaparak tamamen iyileştirdi onun böyle bir şey yapabildiğini hiç bilmiyordum.Daha sonra ise seni bize teslim edip gitti.'

Olanları az çok anlamıştım ama şimdi bunları konuşmanın sırası değildi daha önemli bir konu vardı.Ciddi bir ifade takınıp öğrendiklerimi onlara anlatmaya karar vermiştim diğerlerinide yanıma çağırdım ve konuşmaya başladım.

'O patlamanın nedeni Melia adlı bir büyücüydü o yani Melia bu kulenin dışından geldiğini söyledi orayı bana biraz tarif etti burası ile karşılaştırıldığında orası bambaşka bir dünya'

Hepsi şaşırmıştı 'başka bir dünya mı?' anlam verememişlerdi.Bu normal bir tepkiydi böyle bir yerde uzun süre kalmanın etkisiydi bence, ben ise her zaman bir arayış içerisindeydim sonunda

arayışım şans eseride olsa bir sonuç vermişti.Onlara dışarıda ki dünyadan daha fazla bahsetmek istiyordum ama öncelikle daha fazla bilgiye ihtiyacım var.

Bu yüzden maskelinin burada yaptığı o kare şeklinde ki tahta eve girmeliyim eminim ki orada işe yarayacak bir bilgi bulabilirim.

'Fuu maskelinin gittiğini söylemiştin geri dönmedi öyle değil mi ?'

Fuu kafasını iki yana sallayarak karşılık vermişti bu bir hayırdı.

O zaman şimdi dinlenmenin sırası değil o eve gitmeliyim.Kalkıp bir kaç esneme hareketi yaptıktan sonra eve doğru ilerlemeye başladım.

Nero elini omuzuma attı ve beni durdurdu her zaman kurallara sadık olan biriydi.

'Kazeru ne yapıyorsun? Orası bizim için yasak bölge kurallara karşı gelirsek ne olacağını gördün öyle değil mi?'

Kafamı çevirip gözlerinin içine doğru sert bir bakış attım ve

'Buradan ayrılma şansım vardı ama bunu yapamadım çünkü korktum, bu kuleye zincirlenmiş gibi hissettim ama artık daha fazla bekleyemem o evde bir şeyler saklı ne olduğunu öğreneceğim burada bekleyin o gelmeden bu işi halledeceğim'

Evet sürekli evde bir şeyler olduğundan bahsediyorum ama ya yanılıyorsam o zaman ne olacaktı ? Belkide böyle hissetmemin nedeni duyduğum o sesti kim bilir,yinede kaybedecek bir şeyim yok şansımı deneyeceğim.

Evin girişine geldim kapıyı açmak için herhangi bir şey yoktu biraz inceledim kapıyı zorladım ama hiçbir şey bulamadım aniden zihnimde tanıdık bir ses duydum

'Kazeru kapıyı açmak için yapmak gereken tek şey zincirlerinden kurtulmak'

Zincirlerimden kurtulmak mı ? Sanırım anlıyorum, bu sırada o sözlerine devam etti.

'Kazeru kapı basit bir büyü ile kilitli tutuluyor kapıyı açamanın tek şartı özgür biri olman'

Bir an duraksadım özgürlük ? Nasıl hissettiriyor ki ? Merak ediyorum,öğrenmek istiyorum.Bu yüzden ona sordum yani o sese

'Özgürlüğün nasıl bir his olduğunu merak ediyorum buradan çıkabilirsem öğrenebilir miyim?'

'Evet öğrenebilirsin ama buradan çıkmak için şimdi özgür olmalısın acele et ve seni tutan zincirlerinden kurtul, sen buraya ait değilsin ait olduğun yeri bulmak için özgür kalmak için kır zincirlerini, tekrar yaşamak için!!!' zihnimde yankılanıyordu bu sözler

artık ne yapmak istediğimden emindim ne olursa olsun buradan çıkmak istiyorum başlangıç için bu kapıyı açmak yeterliydi.Özgürlük sanırım istediğim şeyleri hiçbir kısıtlama olmadan yapabilmek olarak tanımlaya bilirdim.

Eğer öyleyse bu kapıyı açmak için ihtiyacım olan şey maskelinin zamanla hepimize aşıladığı 'siz buraya aitsiniz' sözünden kurtulmak olmalı.

Gerçekten özgürlüğün nasıl hissettirdiğini bilmiyordum ama duyduğum gizemli ses bana cesaret vermişti belkide sadece buraya gelebilmem bile artık özgür olduğum içindir ve kapıyı ittiğimde açılmıştı.

Evet başarmıştım ama farklı hissettiğimi söyleyemem belkide biraz zaman gerekiyordur.

İçeride bir yatak ve etrafta içi yiyicek dolu kutuların yanı sıra varillerce su vardı.Yatağın hemen yanında bir kılıç vardı kını içinde duran bir kılıç kınının üzerinde daha önce görmediğim semboller vardı siyah ve beyaz renklerden oluşuyordu bu semboller kılıcı incelerken

o sesi yeniden duydum 'bu odada işine yarayacak tek şey benim Kazeru sana özgürlüğünü kazanman için yardım edeceğim al beni ve buradan çıkıp gidelim'

Şaşırmıştım,söylediklerini bakarsak o sesin sahibi bu kılıçtı.Emin olmak için sordum.

'Sen o kılıç mısın?'

'Evet o kılıca mühürlenmiş biriyim bu işten tek kârlı çıkan sen değilsin burada beklemekten sıkıldım, beraber burayı terk edeceğiz'

Kılıca doğru yöneldim ve onu yerden aldım.Aldıktan sonra inanılmaz bir ürperti hissettim kanım donmuştu,sanki binlerce ruh gözlerini bana dikmiş gibi bir histi.

'Sakin ol Kazeru bu his birazdan geçecek ama zamanı geldiğinde onlarla tekrar karşılaşacaksın bana sahip olduğun sürece bu geçerli'

Baskı altında hissetmeye başlamıştım bu his neydi korkumu hayır değildi bu his heyecandı o kapıyı açtığımda sanki bilinmezliğin kapısını aralamıştım çok fazla soru vardı hepsinin cevabını öğrenmek istiyordum.

'Cevaplar için buradan çıkmalısın Kazeru aradığın cevaplar burada değil dışarıda gerçek dünyada'

Hızlı bir şekilde birinci kata çıkmak için ilerledim oldukça heyecanlıydım ama aynı zamanda içimde bir korku vardı bu garip kılıca güvenmek doğru muydu ? Ayrıca onu aldıktan sonra nedense biraz sinirli hissetmeye başlamıştım.

Beni acele ederken gören Fuu yanıma geldi ve

'Kazeru ne yapıyorsun o kılıç-' sözünü kesmiştim.

'Buradan çıkıyorum benimle gelin daha fazla acı çekmenize gerek yok buraya ait değilsiniz'

Hepsi sessizleşmişti Fuu tekrar konuşmaya başladı.

'Hayır sende dahil hepimiz buraya aittiz bunu biliyorum bu yüzden gidemeyiz,Yuu burada kalmalısın dışarıda bizim için bir şey yok'

'O zaman gidiyorum bu bir elvada asla kuleye geri dönmeyeceğim anlaşılan sizde çıkmayacaksınız'

Hızlı adımlarla ilerlemeye başladım bir an durup arkama baktım hepsi üzgün bir ifade takınıyordu ama gitmeliydim ben buraya ait değildim.

Birinci kattadaki çıkışa varmıştım etrafta hiç Vukan'la ya da diğer canlılarla karşılaşmadım geçide doğru yöneldim ve 'Gidemezsin Kazeru sen buraya aitsin'

arkamı döndüğümde maskeli oradaydı hiçbir şey söylemedim ona doğru baktım ve kılıcımı kınından çıkarıp bekledim.

'o kılıç hahaha demek öyleydi anlamalıydım kurtulmak için seni kullandı demek' keskin bir bakış atıp sözlerini devam etti

'o kılıç seni kurtaramaz Yuu onun gücünü kullanamazsın o sana ait değil pes et böylece canın yanmaz'

Zihnimde tekrar kılıcın sesini duymuştum.

'Yuu sana bir numara öğreteceğim dikkatlice dinle içindeki gücün kılaca doğru aktığını hisset ve onu serbest bırak'

İçimdeki güç mü ? Bir şey hissetmiyordum ama gözlerimi kapayıp odaklandım ve garip bir şey hissetmeye başladım,birden bu his içimden dışarı taşmaya başladı.

Gözlerimi tekrar açtığımda etrafımı saran yeşil ve siyah renklere sahip bir şey gördüm bu büyümüydü yoksa sadece bir aura mı ? Emin değilim.Maskeli oldukça şaşırmıştı.

'Bunu gördükten sonra seni durdurmamam gerek sanırım yoksa cezalandırılan ben olurum'

Ne demek istemişti ? Bilmiyorum, ama ne olursa olsun buradan çıkacağım.Maskeli sözlerine devam etti.

'Yinede buradan hiçbir yara almadan çıkmana izin veremem bunu bir tür bedel olarak düşün buradan çıkmanın bedeli'

Maskeli bir anda ortadan kayboldu ama bu sefer onu görebiliyorum önümdeydi kılıçlarımız çarpıştı onu geri doğru ittim,kılıcımı kaldırıp tekrar savurdum bundan sıyrılıp sol eli ile boğazdımdan yakaladı ve kılıcını karnıma sapladı kılıç beni delip geçmişti.

Boğazımdan havaya kaldırıp gözlerimin içene baktı 'Artık gidebilirsin' beni yere fırlattıktan sonra arkasını dönüp gitti.

Zorda olsa ayağı kalktım,canım çok yanıyordu ama onunda söylediği gibi bu sadece bir bedeldi ve geçide yöneldim kapıdan geçtim geçtikten sonra ilk iş olarak yukarı baktım karanlıktı ama kuledeki gibi değil yukarıda yuvarlak bir şey vardı parlıyordu ve etrafında gerçek elmaslar vardı tıpkı o kızın söylediği gibi

inanılmaz bir manzaraydı benim için, acının ve sevincin getirdiği hislerden dolayı gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı sonra yavaşça gözlerim karardı...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr