Bölüm 216 Cadı

avatar
444 2

Yeşil Karga - Bölüm 216 Cadı


                                                                                    Bölüm 216


Parça 1


 Reiko'nun etrafında toplanan dokunaçlar saldırmaya hazır bir şekilde duruyorlardı. Diğer Reiko parçalanan büyük kökleri yeniledi.


'Limerior: Yami no Enhancement'


Büyük ve güçlü kökler yerini simsiyah ve görkemli dokunaçlara bıraktı. Asıl Reiko'nun ki ile kıyaslandıklarında çok daha güçlü gözüküyorlardı. Aslında 2 Reiko'da gerçekti. Aria ve Alice durumunun bir benzeriydi. En büyük farkı yaşanan her şey Reiko'nun zihnindeydi. Daha güçsüz olan asıl Reiko haykırdı.


'Bunca zaman neredeydin de şimdi çıkıp karşıma dikiliyorsun!!'


'Her zaman seninleydim ama kendini öyle bir korumaya aldın ki düşüncelerinden silinip gittim. Bir şeyi unutursan hiç olmamış gibi yaşayabilirsin ama bir kez hatırladığında asla aklından çıkmaz. Peri sana beni hatırlattı ve ben artık buradayım. Bunca zaman beni görmezden geldin ama artık benden başka sana yardım edecek kimse yok. Güç mü istiyorsun? Aptalca çünkü zaten güçlüsün Reiko ama kullanmaktan acizsin. Cadı birleşmemizi istiyor ama bu pek mümkün değil. Birleşerek bir sonuca varamayız. Bu yüzden seni burada yeneceğim.'


İkisinin dokunaçları birbirilerine girdiler vahşi bir savaş vardı aralarında parçalananlar hızlıca yenileniyordu. Güçsüz olan Reiko sağ elini kaldırıp bağırdı.


'Limerior: Yami no Cage'


Siyah alevlerden oluşan bir kafes  güçlü olanın içine aldı. Kafes giderek küçülürken içinden sakin bir cümle geldi.


'Limerior: Nullify' (nullify geçersiz kılmak anlamına geliyor)


Kafes en ufak bir iz bırakmadan kayboldu. Asıl yani güçsüz olan Reiko şoktaydı. Böyle bir büyü bilmiyordu ama diğeri rahatlıkla bunu kullandı.


'Benim bilmediğim bir büyüyü nereden biliyorsun?'


Cevap vermek yerine sağ elini sol omzuna koydu ve kelimeler ağzından döküldü.


'Limerior: Yami no Enhancement'


Karanlık güçsüz Reiko'nun gördüğü tek şey karanlığın beyaz gözlerle bir vücuda sahip olmasıydı. Bütün ışığı yutup yok eden bir karanlık karşısındaydı. İkisinin de dokunaçları kayboldu. Ne bir ses ne bir ışık vardı. Görülen tek şey bir çift beyaz gözdü. Böyle bir durumda güçsüz Reiko'nun düşündüğü ilk şey Enhancement hem korkutucu hem de fazlasıyla güçlü bir büyü olduğuydu. Beklenin aksine fazla sakindi güçsüz Reiko.


'Peki şimdi ne olacak? Girdiğin bu garip form sana zafer mi getirecek? Zaten benden güçlüydün yani bunu göstermen anlamsız geliyor. Kazanmanın dışından farklı bir amacın var öyle değil mi?'


Cevap yoktu sadece beyaz gözler yavaşça yaklaşıyordu.


'Korkma mı istiyorsun?'


Gözler yaklaşıyordu.


'Yardım istememi mi istiyorsun?'


Gözler daha da yaklaştı. Aralarında sadece birkaç metre kalmıştı.


'Yeterince korktum. Yeterince yardım istedim. Melia'yla girdiğimiz zindanda bile elimden geleni yapmama rağmen işin sonunda Melia tarafından kurtarıldım. Ben gerçekten de hiç ilerleme kaydedemiyorum.'


Beyaz gözler hemen burnunun önündeydi. Göz gözelerdi. Güçsüz Reiko gülümsedi ve konuşmaya devam etti.


'Daha fazla yardım istemeyeceğim birilerini korumak istiyorsam önce kendimi koruyabilecek kadar güçlü olmalıyım. Şimdi burada seni alt edeceğim.'


Beyaz gözlere bakmaya devam ediyordu. Birden her türlü olumsuz duygu zihnine akmaya başladı. Adeta bir fırtına gibiydi bu duygular normal birinin delirmesine yetecek kadar güçlüydüler. Fakat Reiko gözünü bile kırpmadan hepsini göğüsledi. Mavi gözleri parıldıyordu. Sağ elini kaldırıp karşısında ki varlığa dokundu.


'Bunu bitirelim güçlü ben.'


Derin bir nefes alıp devam etti.


'Limerior: Nullify'


Tüm karanlık bir an da yok oldu. Karanlık dağılınca sonsuz bir gökyüzünün kucağında buldu kendini ve bu sonsuz gökyüzü sonsuz sayıda yıldızla süslüydü. Hemen karşısında ağlamaklı bir ifade takınan küçük bir kız vardı. Evet tanıyordu onu kendisiydi. Yavaşça yaklaşıp elini uzattı. Küçük kız ürkekçe konuştu.


'Bana yardım mı edeceksin?'


'Hayır sana yardım edemem ama sen kendine yardım edebilirsin. İşte bu yüzden ayağa kalk ve yürü. İlerlemeyi bırakma.'


Her kelimesinde küçük kız biraz büyüyordu ve cümlesi bittiğinde karşısında kendisi vardı Reiko'nun. El sıkıştılar ve biri kayboldu. Reiko ellerini açıp yıldızlara baktı ve gülümsedi.


'Tek bir yıldız bile bana yeterdi ama sanırım biraz açgözlü olmakta kötü değil.'


Gözleri kapanırken aynı an da gözleri açıldı ve Aiko karşısındaydı.


'Sonunda uyandın.'


Reiko bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Hayalinde ki kadar etkileyici değildi ama bu gökyüzü de oldukça güzeldi. Hemen yanı başında duran cadı şapkasında bir parıltı fark etti. Alıp yukarı kaldırıp içine baktığında hayalinde sonsuz gökyüzünün sonsuz yıldızlarla kaplı gökyüzünün küçük şapkasının içinde yattığını gördü. Aiko bunları izlerken sessizce mırıldandı.


'Sanırım seni Yıldızlar Cadısı olarak çağırabiliriz ya da daha havalı bir isim düşünebilirim.'



Parça 2


'Daha fazla odaklan çakma cadı.'


Melia acemice bir yumruk daha savurdu ama kondisyonu bitmek üzereydi. Nefes nefeseyken cevap verdi.


'Neden fiziksel dövüş yaptığımızı hala açıklamadın. Ayrıca neden senin gibi bir cadı fiziksel bir dövüşte bu kadar iyi.'


'Asıl sorulması gereken sen neden bu kadar kötüsün? Bu bir yana sanırım yeterince yoruldun. Birazcık daha motivasyon daha kazanırsan hazır olacaksın.'


'Dediklerini anlamakta zorlanıyorum.'


Melri koynunda bir kolye çıkardı Melia bunu tanıyordu.


'Bu kolye Siyah Merasim'in bir parçası aynı zamanda büyükannenin sana bir mirası ama bir kez bile bunu geri istemedin, neden?'


'Onu seni yenip almayı planlıyorum.'


Melri gülümsedi.


'İlginç o zaman dene şansını alev moduna geç ve savaş benimle. İstediğin şekilde saldırabilirsin.'


Melia hızlıca alev moduna geçti ama fiziksel olarak iyi durumda olmaması yüzünden yeterince güçlü değildi.


'İyi dinle Çakma cadı Melia alev modu yıkıcı güce odaklanan bir mod yani senin açından bakarsak büyüsel yıkım gücü diyebiliriz ama senin, benim ve ustamın modları bir birinden oldukça farklı. Ustamın formu senin kadar büyüsel yıkım gücü vermese de fiziksel olarak saldırılarını oldukça güçlü hale getiriyor. Gerçi kendi bile tam farkında değil ama durum böyle. Demek istediğim şu alev modu sadece saldırıdan oluşmuyor. Birçok farklı güçlendirme için kullanabilirsin. Fiziksel güçlendirme ve büyüsel güçlendirme işin temeli eğer aklını biraz kullanırsan çok daha farklı şekillerde kullanabilirsin. Mesela yaralarının daha hızlı iyileşmesini sağlayabilirsin ama başkasını iyileştiremezsin. Ateşin sadece yıkım için olduğunu düşünme. Büyünün gelişiminin bir sınırı var evet bu doğru ama aklını ne kadar geliştirir ve genişletirsen elindekileri o kadar iyi kullanmayı başarırsın. Her şey büyünü eğitmek ya da vücudu eğitmek değildir. Gelişmenin bir yolu da elindekileri nasıl kullanabileceğini anlamaktır. Sen zaten oldukça güçlüsün ama elindekilerinin potansiyelini yeterince gösteremiyorsun. Daha fazla konuşmaya gerek yok saldır bana ÇAKMA CADI...'


Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44265 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr