Bölüm 209 Melia ve Aiko

avatar
550 1

Yeşil Karga - Bölüm 209 Melia ve Aiko


Bölüm 209


Parça 1


Melia annesiyle ayrıldıktan hemen sonra arkadaşlarının yanına usulca geri dönerken kafasında birçok düşünce dolaşıyordu.


'Melia sonunda seni buldum.'


Felina'nın sesiyle düşüncelerini bir kenara itip gülümsedi.


'Neden arıyordun ki? Aha buldum beni çok özlediğin için öyle değil mi?'


Felina gözlerini devirip cevap verdi.


'Uzun zamandır hep beraber bir şeyler yemedik bu yüzden eskisi gibi bir şeyler hazırladım gerçi Kazeru hala ortalıkta yok ama gelecektir. Bu bir yana neden iki şapkan var?'


Melia küçük bir şaşkınlığın ardından mutlulukla Felina'ya sarıldı Felina şaşırdı ama karşılık vermesi uzun sürmedi. Melia bu küçük sarılmanın ardından bir ki adım geri çekilip sağ elini Felina'nın dudağına koyup yaramaz bir bakış atıp cevap verdi.


'Neden acaba?'


Felina hiçbir tepki vermeden arkasını dönüp kampa doğru ilerlerken cevap verdi.


'Hadi gidelim.'


Melia kısa adımlarla Felina'ı takip ederken elinde ki gri şapkayı çevirip sessizce mırıldandı.


'Demek Reiko kullanabiliyor.'


Sessiz fısıltılarından sonra koşup Felina'nın sırtına atladı.


'GİDELİM!!!'


Felina küçük bir iç çekti ama hemen ardından gelen gülümsemesi Melia'nın her durumda aynı davranıyor olmasından kaynaklıydı. İçten içe Felina'yı rahatlatıyordu. Kampa döndüklerinde Westford'ların askerleri çok azı ortalıktaydı geri kalanları bir kısmı ana bölgeye döndü. Diğerleri ise etrafı gözlüyordu kampın dışına doğru gidildikçe bir sürü asker görmek mümkündü. Ateşin başında kılıçlarıyla konuşan Olivya Melia'ları fark edince onlara yöneldi. Önce Felina'yla göz göze geldi sonra Felina'nın sırtında ki Melia'yla. 


'Hoş geldiniz çadıra geçelim.'


Sanki tuhaf bir şey yok gibi davranması bu durumun normal olduğunun bir göstergesi gibiydi. Devasa çadıra girdiklerinde Reiko ana yemeğin yanına tatlı hazırlıyordu. Rahatlatıcı tonda bir şarkı mırıldandığı için ya da işe kendini kaptırdığı için mi bilinmez ama geldiklerini fark edemedi. Melia diğerlerine sessiz olmaları için eliyle işaret verdi. Felina'nın sırtından yavaşça inip parmak uçlarında avına yaklaşan bir kedi gibi ilerledi. Sol elinde ki gri şapkayı yere bırakıp bir an Reiko'ya arkadan sarıldı.


'Hahaha korktun mu bakalım?'


Reiko sakince işine devam ederken cevap verdi.


'Hayır çok beliydi.'


Melia beklediği tepkiyi alamadığı için somurtarak masaya oturdu. Birkaç dakika sonra artık hepsi masadaydı. Daha fazla beklemeden yemeğe başladılar. Felina diğerlerini süzüp konuşmaya başladı.


'Hayatımda daha önce normal olarak adlandırdığım bir şeyi bu kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi.'


Melia çatalını Felina'ya doğrultup cevap verdi.


'Normal olarak adlandırdığımız şeyler gerçek mutluluklardı onlar olmadan asla mutlu olamayız. En azından ben böyle düşünüyorum.'


Felina bekletmeden cevap verdi.


'Haklısın.'


Bir süre süren normal muhabbetlerinden sonra Reiko Melia'nın yeni şapkasını işaret ederek konuşmaya başladı.


'O şapka annenin şapkası öyle değil mi?'


Sorunun içinde ki cevap şaşırtıcıydı ama Melia için değil.


'Evet grinin şapkasını kullanamayacağımı söyledi ve senin kullanabileceğini'


Reiko ve diğerleri şaşırdılar. Reiko biraz düşünüp cevap verdi.


'Giydiğim süre boyunca bir şey hissetmedim hem o kadar güçlü biri de değilim,'


Reiko'nun sesinde bir tereddüt vardı hepsi bunu fark etti. Melia cevap vermek üzereyken Reiko devam etti.


'ama belki de beni değil diğer kişiliğim kastederek konuştu. Siz sormadan anlatayım...'


Reiko Riraru'dan öğrendiklerini hepsi ile paylaştı.


Olivya çayından bir yudum alıp konuşmaya başladı.


'Garip bir his olmalı'


Hemen ardından Felina'da konuşmaya başladı.


'Tam anlamıyla diyemem ama seni anlıyorum. Yarı-insanlarda dönüştüğünde farklı bir kişiliği bürünür. Sensindir ama sen değilsin gibi hissedersin.'


Melia şapkasının kenarını sağ elinin baş ve işaret parmağı ile tutup parmaklarını şapkaya onu iki parmağı arasında ezer gibi sürterken cevap verdi.


'Demek bu yüzden savaşırken farklı biri gibi davranıyorsun savaşmayı bilen tarafın baskın hale geliyor. Korkman gereken bir şey yok Reiko. Her ne kadar farklı biri gibi hissettirse de bir süre alışacağına eminim o zaman farklı hissetmeyeceksindir.'


Bir süre daha konuştuktan sonra Melia devasa çadırdan ayrıldı. Sessizce mırıldanırken ormana doğru yürüyordu.


'Gri cadının eşyalarını kullanabileceğini annem söyledi, Reiko ikinci bir kişilikten bahsetti, Kazeru her şeyi anlattığı sırada annemin grinin ruhunu ikiye ayırdığından bahsetti. Her bilgi devasa yapbozun birer parçası ve umarım yanlış yerleştiriyorumdur.'


Karanlığın dağıtan ay ışığı Melia'nın üzerine düşüyordu. Melia annesinin verdiği şapkayı aldığı ilk anda kazandığı gözlerinin içinde ki aşırı hafif mor renk biraz daha parlak bir hale geldi. Melia'nın kızıl gözleri düşünceli bir şekilde ayı izliyordu.


Parça 2


Bir süredir ortalarda olmayan Vinilia Avenir ve Junko'yla oturuyordu. Junko kucağında yatan anka Merry severken ikisinin konuşmalarını dinliyordu.


'Yani diyorsun ki Avenir gelecekte ölümden başka bir şey görmüyorsun.'


'Evet.'


'Açık konuşalım düşmanın gücünü bilmiyoruz ama rahatça hareket ettiğini göz önüne alırsak en ufak bir korkusu yok. Yine de asıl problem  ülkeler arası güç farkı değil asıl problem Azul'un kendisi. Ne kadar büyücümüz olduğunun bir önemi yok ona karşı hiçbir şey yapamayız. Eğer ki anlatılan güçlerin hepsine sahipse şansımız yüzde 1 dahi olamaz. Siyah Merasim de anlatılan Azul büyü emen, kişide ki büyü bitince hayat enerjisini almaya başlayan kendini sürekli besleyen bir kılıç. Bu kılıcın bir kişiye dönüşüp bir bedene sahip olması demek elinde potansiyel olarak sonsuz yaşam gücü ve sonsuz büyü gücü tutan anti-büyücü bir varlık demek.'


Avenir ortalarında yanan ateşle eliyle oynarken cevap verdi.


'Bir çözümüm yok ama çözüm sunan biri var. Her ne kadar ona hiç güvenmesem de Aiko'nun umudu var. Yaptığı her hareketin arkasında kesinlikle derin anlamlar saklı olan şu an Meravir'de ki en güçlü büyücü. Alvoran'ıda Aemulor'da ortadan kaldıran ve en önemlisi kimsenin çizik bile atmayı hayal edemeyeceği Yuu'yu ortadan kaldıran cadı. O yaşadığı sürece imkansız diye bir şey olduğuna asla inanmam. Cadıların Cadısı Aiko.'


Vinilia son duyduğu cümleye oldukça şaşırdı ve sessizce bu cümleyi tekrar etti.


'Cadıların Cadısı'


'Ahh biri beni mi çağırdı?'


Hemen üstlerinden gelen sesle irkilen üçlü kafalarını yukarı çevirdi.


'Hahaha şaşkın ifadeleriniz oldukça tatlı'


Hava da tahta bir süpürgeye oturmuş onları izliyordu. Vinilia ve Avenir diyecek bir şey bulamamışken konuşmaya başından beri hiç katılmamış olan Junko cevap verdi.


'Hmmm hep daha korkunç bir görüntün olacağını hayal ettim ama tıpkı çocuk masallarında ki sevimli cadılar gibisin'


Aiko süpürgesiyle etraflarında bir tur attıktan sonra yanlarına inip süpürgeden indi ve süpürge parçalara ayrıldı. Bu parçalar da birer yarasaya dönüşüp ortadan kayboldu.


'Avenir'in dediği gibi kazanabiliriz ama hiç kolay olmayacak en ufak bir hata da domino etkisi olacak ve Avenir'in gördüğü geleceğe ulaşacağız Kazeru dışında herkes ölecek...'



Devam Edecek








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44252 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr