Bölüm 162 Toplantı

avatar
859 2

Yeşil Karga - Bölüm 162 Toplantı


Bölüm 162

Parça 1


Felina'nın aniden kapıyı açıp yaptığı tanıtımdan sonra ki şaşkınlığımı atıp, ileri doğru bir adım attım ve sonra devamı geldi. İçeri girdiğim de herkesin gözleri benim üzerime döndü Felina meraklarını gidermek için konuşmaya başladı.

'O benimle beraber'

Hepsi şaşkındı tabii ki şaşırmaları normal. Güzeller güzeli Vinilia'nın yanında ki kibirli büyücü kral Berlin gözlerini bana dikerek konuşmaya başladı.

'O bir yarı-insan değil.'

Felina gayet rahat bir şekilde cevap verdi.

'Evet değil ama o' sözlerine devam ederken bana döndü ve 'Göster onlara' dedikten sonra gülümsedi.

Evet hatırladım şu kolye.

Kolyeyi boynumdan çıkartıp gösterdim tekrar şaşırdılar. Felina açıklamaya başladı.

'Gördüğünüz gibi bana bir şey olursa gerçek bir lider ortaya çıkana kadar Yarı-insanlardan sorumlu kişi o yani diğer bir değişle ben yoksam liderleri o'

Oda da senkronize bir şekilde 'hmmmmm' sesi duyuluyordu. Berlin çok nadir bir şey yapıp gülümsedi.

'Anlıyorum hahah bana geçmişi hatırlattınız peki artık geldiğinize göre başlayacağız sanırım.'

Felina ona ayrılan yere oturdu. Sekizgen bir masanın etrafında tüm liderler oturuyordu. Masanın üzerine işlenmiş bir ejderhayla bir anka kuşunun karşı karşıya durduğu bir kabartma vardı. Masanın Felina'nın olduğu yerin tam zıttın da insanların kralı Kuwo oturuyordu. Onun sağ tarafında Berlin ve Vinilia oturuyordu. Kuwo'nun solundaysa Elf'lerin kralı ve benim bizzat tanıştığım Orion oturuyordu. Diğer yerler boştu. Korumalar dışında ayakta duran bir birçok kişi vardı sanırım bunlar belirli bölgeleri yöneten kişilerdi.

Bir tanesi beni dikkatlice kesiyordu. Yeni bilenmiş bir kılıç gibi keskin bakışları vardı. Koyu köz ateşine benzeyen gözleri oldukça sertti. Yüz yapısına bakacak olursak kırklarında olmalı ya da daha genç emin değilim. Koyu turuncu saçları kısa ve arkaya taranmıştı. Asil bir havası vardı ve kabul etmeliyim ki oldukça havalı duruyor. Aslında bana Olivya'yı hatırlatıyor, garip. Ben etrafı süzerken kral Kuwo konuşmaya başladı.

'Aslında daha gelecek kişiler olması gerekirdi ama anlaşılan onların kendi planları var Neyse ki beklenmedik bir şekilde. Büyücü Kral Berlin geldi.'

Herkes Berlin'den bir şey söylemesini bekliyor gibiydi ama Berlin sadece esnedi. Garip biri. Kuwo onun bu tepkisine karşı sadece güldü ve devam etti.

'Evet bildiğiniz üzere ayvayı yedik. Tabii bir şeyler yapmazsak.'

Hey hey fazla dürüst girdi konuya.

'Öncelikle düşmanımızdan bahsedelim. Azul evet hepinizin bu ismi duyduğuna eminim. Anlaşılan serbest kalmış ve başka bir ülkeyi yönetiyor. Yeri gelmişken Lider Felina lütfen dikkatli olun geçmişte Azul kontrolden çıktığında onu durdurabilen tek kişi Ejderha Kral'dı yani sizi ve ırkınızı büyük bir tehdit olarak gördüğüne eminim.'

Felina kendinden emin bir ifade takındı.

'Sorun değil eğer peşimden gelirse onu ezeceğim.'

Hadi ama Felina daha temkinli olmalısın. Biraz değiştiğini düşünmüştüm ama sanırım yanılmışım.

Kuwo gülümsedi.

'Kedinize güvenmeniz güzel bir şey ama tam formunda olan bir Azul'a karşı birinin kazanabilmesi imkansız. O yenilmek için fazla güçlü. Bu yüzden birlikte hareket etmeliyiz.'

Bu sırada Orion araya girdi.

'Birlikte mi? Hahaha Kuwo yaşlanmışsın, eskiden daha deli doluydun beni ülkemi yok etmekle tehdit ederken ki gözlerini hala unutamıyorum ama bir de şimdi ki hallerine bak. Buraya gelmiş olmam sizin dediklerinize katılacağım anlamına gelmiyor. Bir şey olursa başımızın çaresine bakacak gücümüz var.'

Ahh bu adam sinirimi bozuyor. Kuwo cevap vermek üzereyken düşünmeden konuşmaya başladım.

'Kendi başınızın çaresine bakacak gücünüz var mı? Güldürme beni kısa bir süre önce ülken de büyük bir yıkım olmak üzereydi ve bunu yapacak kişiler sadece birkaç kişiydi. Anlaşılan sen de yaşlanıyorsun baksana böyle bir şeyi unutmuşsun Orion.'

Pis bir şekilde sırıtıyordum. Orion sinirli bir şekilde gülümsedi yanında ki korumalardan biri bana ters ters bakarak üzerime yürüdü ve konuşmaya başladı. Felina'ysa öldürmek istercesine üzerime yürüyen elfe bakıyordu.

'Kapa çeneni aşağılık insan yo--'

Konuşmasını bitirmeden karnına büyü dolu bir yumruk geçirip yakasından sıkıca tutarak kapıya kadar sürükledim ve bütün gücümle kapıya büyülü bir tekme atıp açılmasını sağladım sonraysa onu dışarı fırlattım. Kapıyı kapatıp tekrar Felina'nın olduğu yere geçtim herkesin gözleri benim üzerimdeydi hatta bazı korumalar savaşmaya hazır gibiydi anlaşılan bir açıklama yapmam lazım.

'Sakin olun sadece burayı yapan kişiye saygı duyduğum için bunu yaptım. Kapının girişinde yazan şeyi okuyamadıysa bu onun hatası ve okuduğu halde anlamadıysa bu daha kötü. Hafızası kötü olanlar için bir kez daha anlamını söyleyeyim. Ne olduğunu kapıda bırakın içeri de herkes aynı olmalı ki adil bir ortam olsun.'

Orion ayağı kalktı ve iç çekti.

'Adamımın saygısızlığı için üzgünüm Kuwo'

'Önemli değil Orion, bu olay çözüldüğüne göre devam edelim.'

Bu sırada Felina beni aşağı çekti ve kulağıma fısıldadı. ''Biraz daha az dikkat çek.''

Sadece kafamı salladım açıkçası başka biri daha benzer bir şey yaparsa aynısını ona da yapacağım. Nedeni basit, Felina buraya herkezden daha çok saygı duyuyor eğer ben bir şey yapmasaydım eminim ki o yapacaktı ve onun ki benimkinden çok daha sert olacaktı.

Bu sırada kılıcımım sesi zihnimde yankılanmaya başladı.

'Sen de okuyamadın'

'...'

Cevap vermedim şu an zamanı değil. Kılıcımın kıkır kıkır gülmesini tüm zihnimde yankılanıyordu. Kuwo tam konuşmaya devam edecekken Berlin'nin kahkahaları onu durdurdu.

'HAHAHAHAHAHAHAHAHA Üzgünüm kendimi tutamadım epey komikti. Bu bir yana epey güçlenmişsin Kazeru sadece gözlerine bakarak bunu anlayabiliyorum.'

Vinilia Berlin'i azarlamaya başladı garip bir manzaraydı. Kuwo konuşmaya başladı.

'Beklenmedik şekilde ciddiyetten uzak bir toplantı oluyor ama bu kötü değil. Neyse Azul'un emri altında bir ordunun yanı sıra sayısını bilmediğimiz ama en fazla 10 kişi olan özel bir takım var ki bu takım ölümsüz gibi bir şey ve bu takımın yanında akılsız canavarlardan oluşan bir ordu söz konusu muhtemelen onlar da ölümsüz gibi ya da daha doğrusu inanılmaz bir iyileşme kabiliyetleri var. Büyücülerden oluşan bir ordusu da elbette var ancak hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Bu da işleri daha tehlikeli hale getiriyor. Peşinde oldukları şeylerden biri Siyah Merasim'in parçaları gibi gözüküyor. Nedenini bilmiyorum yani Azul neden böyle bir şeyin peşin de anlayamıyorum ama iyi bir şey olmadığı kesin. Bunlar bir yana bazılarınız duymuş olduğu üçüncü taraf muhabbeti var. Evet bu doğru ve burada olmadıklarına göre Avcı'lar üçüncü tarafı yaratan kişiler bu kesin. Onların amacını da bilmiyoruz. Kısacası neredeyse elimiz de hiçbir şey yok bu yüzden oldukça kötü bir konumdayız. Nereden saldıracaklarını da bilmiyoruz. Kısacası neredeyse hiçbir konu hakkında bilgimiz yok. Yine de ne yapacağız nasıl yapacağız buna bugün hep beraber karar vereceğiz.'

Kuwo konuşmasını durdurup şaşkınca kapıya bakmaya başladı. Ben de dahil olmak üzere herkes kapıya bakıyordu ve bir tür portal kapının önünde zorlanarak açılıyordu. Ben hariç herkes tedirgin olmuştu. Portal açıldığın da portaldan gelen kişi Vel'di. Vel tam bir şey demek üzereyken biri onu tekmeleyerek itti ve söylenerek portaldan çıktı.

'Ahaha üzgünüm kaba bir giriş oldu'

Bu sesin sahibi ve bu cadı kıyafetlerinin giyen kişi Aiko'ydu.

'Vel yüzünden biraz geciktik.'

Bir cadının burada olmasına sevinmeyeceklerine eminim ve hatta belki de ona saldırabilirler. Bu durum hoşuma gitmese bile Aiko'nun yanına gidip önünde durdum ve bir elim kılıcımı çekmek için hazır bekliyordu. Açıkçası ona çok güvenmiyorum ama büyük bir güç olduğu su götürmez bir gerçek ayrıca burada herkes aynı.

Kuwo konuşmaya başladı.

'Sakin ol genç Kazeru kimsenin ona saldırmaya cüret edecek kadar aptal olduğunu sanmıyorum tabi acı çekmekten zevk alıyorlarsa saldırabilirler bu ayrı. Ayrıca onun gibi birinin gerçekten korunmaya ihtiyacı olduğunu mu düşünüyorsun?'

Lanet kral haklıydı. Sadece sakince Felina'nın yanına geri döndüm. Vel ve Aiko boş olan yerlere oturdular ve toplantı sürpriz konuklarla beraber kaldığı yerden devam etmeye başladı.

Vel konuşmaya başladı.

'Lafı uzatmayacağım eminim ki hiçbiriniz beni burada görmeyi beklemiyordu ki zaten davet falan da edilmedim ve bu kırıcıydı. Bu bir yana düşmanın nerelerden saldıracağını bilmiyoruz ama herkesin hızlı bir şekil de bölge değiştirmesini sağlayacak bir projem var. Tabii ki dinlemek isterseniz.'

Herkes onu dinlemek istediğini dile getirdi. Vel devam etti.

'Her bölgeye bir tane büyük portal inşaat edeceğiz bunlar sayesin de hızlı bir şekilde her yere gidebiliriz. Sonuçta portalların hepsini birbirine bağlayacağız. Ama şöyle bir sorun var hepsi birbirine bağlı olacağı için portalın nereye açılacağını ancak büyü kontrolü alanında iyi bir seviye de ilerlemiş büyücüler yapabilir. Bu yüzden her portalın başında dediğime uyan bir büyücü olmalı ve isteyenleri istedikleri yerlere göndere bilmeli hem bu sayede büyü yapamayan sıradan askerler de bunu kullanabilir. Tabii ki portal açmak epey büyü gücü gerektiriyor bu yüzden geçidi büyülenmiş taşlardan yapacağız. Yani büyü depolayan taşlar, boşta oldukları sürece çevrede ki başı boş büyüyü depolayacaklar ve gerektiğin de portalı açmak için kullanılacak. Portalların nerelere kurulacağı konusundaysa bunu stratejistlere bırakmalıyız.'

Ohoho çok iyi bir fikir bu sayede bir an da her yer de olabilirler hem ben de kullanabilirim uzun mesafe ışınlanmak yerine onları kullanarak harcayacağım büyü gücünden kurtulurum. Herkes Vel'in fikrini benim gibi çok beğendi ve toplantıdan sonra stratejistlerle konuşacaklar. Aiko bu konuşmalar bittikten sonra konuşmaya sonunda dahil oldu.

'Yahahah böyle bir ortam da bulunmayalı uzun zaman oldu bu kadar çok yaşlı kişi bir araya ancak böyle şeyler için gelir. Benim gibi gençlerle olmayı tercih ederim ama neyse.'

Diğerleri şaşırmıştı ben ise direk cevap verdim.

'Demek öyle ama sen burada ki herkezden daha yaşlısın.'

Aiko gözlerini bana çevirdi gülümsüyordu ama korkunç bir şekilde.

'Kapa çeneni velet yoksa seni bir bebeğin zekasıyla kutsanmış bir şekilde bırakırım..'

Sanırım yaş konusunda düşündüğümden daha alıngan, aklımda bulunsa iyi olur.

Aiko konuşmaya devam etti.

'Hepinizin bildiği gibi ayvayı yedik tabii yemek için daha erken ama yine de hazır olun. Onlar kadar savaş gücümüz yok ve Meravir'de ki üst düzey büyücü-savaşçı sayısı çok az. Aslında daha iyi anlamanız için bir liste hazırladım ve önemli gördüğüm kişileri derecelendirdim.'

Aiko büyüyle herkesin önünde bir kağıt ortaya çıkardı herkes merakla alıp incelemeye başladı. Ben de öyle.

SSS, SS, S, A, B, C, D, F En baştaki en yüksek seviye.


Berlin SS seviye savaşçı S seviye büyücü

Vel B seviye savaşçı SS seviye büyücü

Vinilia C seviye savaşçı SS seviye büyücü

Aiko F seviye savaşçı SSS seviye büyücü

Orion A seviye savaşçı S seviye büyücü

Riraru F seviye savaşçı SS seviye büyücü

Felina (Dönüşmemiş hali) A seviye savaşçı---- (Dönüşmüş Hali) SSS seviye savaşçı

Junko F seviye savaşçı A seviye büyücü (Not hızlı bir şekilde gelişiyor)

Melia D seviye savaşçı SS seviye büyücü

Reiko C seviye Savaşçı A seviye büyücü

Olivya (Normal hali) A seviye savaşçı F seviye büyücü--- Kılıçlarıyla birleşince SS seviye savaşçı

Alya B seviye savaşçı A seviye büyücü

Rias A seviye savaşçı B seviye büyücü

Figu B seviye savaşçı B seviye büyücü

Yomin D seviye savaşçı B seviye büyücü

Bay M. B seviye savaşçı D seviye büyücü (Eldiveniyle birleşirse A seviye savaşçı)

Simon B seviye savaşçı B seviye büyücü

Pemil D seviye savaşçı B seviye büyücü

Kazeru A seviye savaşçı A seviye Büyücü (Not seviyesi stabil değil. Yazan değerler ortalama gücü)

Yazan isimler arasında beni en çok şaşırtan Junko olmuştu. Görmeyi beklemediğim bir isimdi. Benim için yazdığı stabil değil notunu tam olarak neye dayanarak yazdı bilmiyorum ve sormaya niyetim yok.

Aiko devam etti.

'Gördüğünüz gibi tabii yanlış anlamayın bunlar benim gözlemlerim her ne kadar birçok kişi güç olarak birbirine yakın gözükse de detaylara inersek aralarında büyük farklar olduğunu görebiliriz ama büyük resim de böyle gözüküyorlar. Bunu anladığınıza göre şimdiye kadar konuştuklarınızın sadece büyük resim olduğunu anlamışsınız şimdi gerçek toplantıya başlayalım.'

...

Parça 2

Saatler süren toplantı sonunda bitti. Birçok şey konuşuldu birçok karara varıldı ama bunları uzun uzun dinleyip hakkında düşünmek benim işim değil bu yüzden pek takmadım ama dikkatimi çeken birkaç konu oldu.

Birincisi sivillerin saklanacağı yerler bariyerle korunacak.

İkincisi Yarı-İnsanların bölgesine kesinlikle bir portal yapılacak.

Üçüncü Siyah Merasim'e sahip olan herkes bilgilendirilecek ve parçasını bırakmak isteyen varsa alınacak.

Dördüncüsü bütün ırklar bir ittifak altında birleştirilecek ve ittifaka ters gidilmesinin sonuçları ağır olacak.

Beşincisi düşman hakkında öğrenilen her bilgi herkese açık bir şekilde söylenecek kısacası gizli saklı bir şey olmayacak.

Bu ittifakın bir lideri yok bütün kararlar topluca verilip uygulanacak ama acil durumlar da Kral Kuwo'nun sözlerine uyulacak. Benim aklımda kalanlar bunlar daha birçok şey var ama bir yerden sonra uykum geldiği için pek aklımda kalmadılar. Toplantıdan çıktıktan sonra en başta beni kesen asil adam yanıma geldi.

'Merhaba şampiyon'

'Merhaba yaşlı asil'

'Haha şakacısın, kim olduğumu biliyor musun?'

'Hayır ama tanıdığım birinin havasına sahipsin'

'Güzel, ben Olivya ve Rias'ın babasıyım. Bu arada finali gizlice izlerken seni öldürmeyi planlamaya başlamıştım ama sonra Olivya geri dönünce vaz geçtim.'

'Anlıyorum.'

Aslında hiçbir şey anlamıyorum ama tuhaf biriyle uğraşacak zamanım yok.

'Her neyse şampiyon ben gidiyorum kendine iyi bak.'

'Siz de.'

Gideceğini söyledikten sonra Felina'nın yanına gidip onunla konuşmaya başladı. Belki de ben de gidip Berlin'le konuşabilirim.

...

Konuşacak kimseyi bulamadım. Sonunda Felina'nın da işi bittiğin de bizi geri ışınlamak istedim ama ışınlanamadım. Sanırım bu garip yerdeyken bunu yapamıyorum. Askerler bize yol gösterdi ve beyaz bir taşla bir portal açıp çıkmamızı sağladılar. Kendimi buraya geldiğimiz orman da bulduk.

Sonra Felina'yı da alıp onun ülkesine ışınlandım...

Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr