Bölüm 159 Peri, Ejderha ve Kraliçe

avatar
905 2

Yeşil Karga - Bölüm 159 Peri, Ejderha ve Kraliçe


Bölüm 159

Parça 1 Riraru


'' Hile ve Yalanlarına gülüyorum,

Kıskançlığını ve Açlığını seviyorum,

Barış ve Huzurunu çalıyorum,

Ölüme ve Aşka ihtiyacım yok,

Ben başlangıç ve sonum,

Ben tanrının baskınlık ilkesini çalan kişiyim

Ne siyahım ne de beyaz ve aynı zaman da ben hepsiyim.''

Hangi manyak böyle bir şiir yazar ki, anlamıyorum hem de müthiş zeki bir peri olmama rağmen, tamam inceleyecek olursak ilk satır mor cadı, ikinci yeşil, üçüncü mavi, dördüncü kızıl ve diğer satırlar griyle ilgili ama neden böyle bir şiir var ki? Ahhhhhhh çok sıkıldım Kazeru kendi başına eğittim yapıp duruyor cadı da sürekli bir yerlere kaçıyor. Reiko'yu seviyorum ama konuşmaktan zevk aldığım biri değil. Peki kitaplıkta ki tüm kitapları sırayla okurken bulduğum şiire dönelim. Anlamadığım tek satır var 'tanrının baskınlık ilkesini çalmak' tam olarak neyi ima ediyor. Peri öğretilerinde bu ilkelerden söz ediliyor.

Sonsuzluk İlkesi:'Ne başı vardır ne de sonu, sonsuz bilgi ve kudret'

Güç İlkesi:'Tüm evrenler birleşse bile onun gücüne yaklaşamaz çünkü sonsuzdur'

Ruh İlkesi:'Bir ruhu yoktur ama aynı zaman da hepsinin sahibidir.'

Gerçeklik İlkesi:'İstediği her şey gerçektir.'

Zaman İlkesi:'Zamanın sahibidir açıklamaya gerek yok sanırım.'

Baskınlık İlkesi:'Her yerde, her koşulda, ne olursa olsun her şeye karşı baskın olandır.'

Bu kadar olması lazım en azından perilerin bildikleri bu kadar. Eğer şiir de yazan şey doğruysa gri oldukça değişik biri olmalı onunla tanışmayı isterim. Ama burada ki tanrı bir metafor olmalı eğer öyleyse kimi ima ediyor ya da neyi ima ediyor. Meravir geçmişi hakkında bir sürü ilginç bilgi var açıkçası oldukça ilgi çekici bir tarihi var aynı zaman da gizemli.

Yine de kitaplar da adı geçen şu gözcü her şeyi biliyor gibi onunla da tanışmak isterdim.

...

Saatlerce kitap okuduktan sonra okuyacak bir kitap kalmadı, bir peri olduğum için ve tabii ki büyünü yardımıyla inanılmaz hızlı bir şekil de okuyabiliyorum.

İlk Avcının doğuşu ve kaba güçle barışı sağlaması, daha sonra avcıların gücünün dağılması ve bu sayede Avcıların çağının başlaması bir süre devam eden barış ortamından sonra cadıların ortaya çıkışı ve işte asıl problem burada başlıyor. Yazılanlara göre gri cadı ilk avcı tarafından durduruldu ama cadıların ortaya çıkışı ilk avcının ölümünden çok daha sonra, yani geriye tek avcı kaldığın da bütün güçler birinde toplandığın da ilk avcı mı ortaya çıktı? Hmmm sanki bu bilgiler de bir tuhaflık var daha doğrusu Meravir'in tarihin de büyük bir boşluk var. Cadıların yaşadığı zaman dilimi oldukça uzun ama savaş çok daha sonra gerçekleşiyor ve bu aralıkta ne olduğuna dair bir bilgi yok. Bütün bunlardan sonraysa büyük savaş gerçekleşiyor. Cadıların hiçbirinin öldüğüne dair bir bilgi de yok yani yaşadıklarını var saymak hata olmaz. Açık bir şekil de belli ki cadılar bir şeyler planlıyor ama mantıksız olan bir şey var neden kimse bunun farkında değil. Bu kadar büyük bir boşluğu neden herkes görmezden gelmiş olabilir ki?

Neyse gidip Kazeru'yla konuşayım belki o bir şeyler biliyordur.

...

Hmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

Arenaya dağılmış bu yeşil baloncuklar da ne? Dokununca normal bir balon gibi patlıyorlar. Bu şeyler büyüden oluşuyor ve nedense iyi hissettiriyor. Bütün bu balonların kaynağıysa arenanın ortasında meditasyon yapar gibi oturmuş Kazeru demek, bütün bu baloncuklar onun büyüsünü etrafa saçmasından ortaya çıkmış olmalı ama vahşi bir büyü değil, kontrolü altında bir büyü gerçekten güzel. Bunlar bir yana sanırım onu rahatsız etmesem daha iyi oldukça odaklanmış gözüküyor.

Gerçekten de hızlı öğrenen biri gibi gözüküyor ama işin aslı böyle değil evet hızlı öğreniyor ama bu seviye de değil. Şu an ki bu anlık gelişiminin tek bir nedeni var. O da seviyesi evet uzun zamandır sürekli bir aksiyonun içindeydi hiçbir zaman kendine zaman ayırıp temel yeteneklerini geliştirmek için bir şey yapmadı ama bu süre zarfında seviyesi giderek yükseldi bu yüzden şu an da oldukça kolay gelişiyor çünkü öğrendiği şeyler seviyesinin altında yani kolaylıkla öğrenip ustalaşıyor. Ayrıca sürekli kendinden çok daha güçlü kişilerle savaşıp durdu bu yüzden ister istemez gelişip durdu. Şimdi bu gelişim sayesinde oldukça hızlı öğreniyor. Basitçe sürekli ölümle burun buruna geldiği için büyüsü onu hayatta tutmak için gelişip durdu.

Ha hahah hahahah gerçekten iyi bir kul seçmişim. Peki biraz onu izleyerek zaman geçireyim.


Parça 2 Olivya

'Sen ne diyorsun Aceline?'

'Hmmm Emin değilim Olivya evet kağıt üzerinde plan güzel ama sorumlu olduğumuz köylerde ve kasabalarda yaşayanları güvenli bir yerde toplamak mantıklı olsa bile bu aynı zamanda büyük bir risk de taşıyor. Eğer hedefleri onlarsa hepsi bir arada olduğu için fırsatını bulurlarsa büyük bir katliam olur.'

Doğru söylüyor, ama dağınık olmaları da büyük bir risk çünkü her yeri aynı an da koruyabilecek kadar askerimiz yok. Ayrıca neden bir handa oturuyoruz ki, müziği hoşuma gitmiyor ama neyse ki yemekleri güzel.

'Aceline senin dediğin de doğru ama sende biliyorsun ki yeterince askeri gücümüz yok her yeri koruyamayız.'

Aceline kırmızı şarabından bir yudum alıp cevap verdi.

'Evet her yeri koruyamayız bu yüzden başka bir yöntem bulmalıyız.'

Başka bir yöntem diyor ama ne gibi yöntem işe yarar ki en mantıklısı hepsini bir araya toplamak ama bu şekilde açık hedef olmaları yüksek ihtimal. Düşün, düşün, düşün benim mantıksal düşünme tarzım bu gibi bir durumda biraz zayıf kalıyor biraz daha yaratıcı düşünmeliyim.

Hmmmm Melia olsa ne yapardı mesela ya da Yuu ne yapardı?

'HAHAHAHA'

Aniden attığım kahkaha yüzünden Aceline şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

'Olivya ne oldu?'

Vahşice gülümsedim.

'Aradığımız cevabı buldum eminim o ikisi de aynı şeyi söylerdi.'

'İkisi derken kimi kastettiğini bilmiyorum ama cevabını duymak için heyecanlıyım.'

'Felina'nın yanından dönerken bulduğumuz köyde ki olaylardan bahsetmiştim hatırlıyorsun öyle değil mi?'

'Evet ama bir dakika anladım.'

'Evet aynen öyle Aceline bir yer altı sığınağı yapacağız ve düşmanın bundan haberi olmazsa hiçbir problem çıkmadan herkesi koruyabiliriz. Ayrıca her yerleşim yerine bir bağlantı koyup bu şekilde herkes yer altına hızlıca inebilecek.'

Aceline sevinçle gülümsedi.

'Evet çok iyi bir fikir büyü yardımıyla hızlı bir şekil de halledebiliriz.'

Oturduğum yerden kalktım ve masaya biraz para bıraktım.

'Gidelim Aceline bunu anne ve babama da anlatmalıyız, onların da onayını alıp gerekli kişileri bilgilendirip çalışmaların bir an önce başlamasını sağlamalıyız.'

Aceline ile beraber handan ayrıldık, yolda giderken Rias ve arkadaşlarıyla karşılaştık. Onları da yanımıza alıp planı anlattık onlarında hoşuna gitti.

Yine de bu işi olabildiğince hızlı bitirmeliyiz.

Parça 3 Felina

'Kraliçem hazırlıklar tamamlandı.'

'Her şeyi bir kez daha kontrol edin ve olası bir durumda sığınmak için yer altı zindanlarını iyice yaşanabilecek bir hale getirin. Ayrıca hızlı olacağız diye bir şeyleri atlamayın.'

'Anlaşıldı kraliçem izninizle gidiyorum.'

'Gidebilirsin'

Başını eğip taht odasından ayrıldı ben yani Felina ise Kazeru'dan aldığım mektup yüzünden biraz endişelenmedim değil ama sorun yok. Geleceği gördüğünü söyleyen yaşlı bir manyak benim öleceğimi ima etti diye depresyona girecek değilim. Ayrıca beni öldürecek biri gerçekten var mı ki? Hhahah tamam biraz Melia gibi düşünüyor olabilirim ama manyakça davranmamız ve düşünmemiz gereken zamanlar da vardır her zaman mantıklı olan doğru değildir bazen kulağa delice gelen şeyler daha yararlıdır.

Peki biraz çatıya çıkmalıyım.

...

Evet evet bu manzara kesinlikle çok güzel dağlarla çevrili bu yer de inşaat ettiğimiz bu şehir tam bir ustalık işi. Evet şimdi günlük antrenmanıma başlayabilirim. Sadece bir ejderha olduğumu hayal ettim ve vücudum hızlı değişmeye başladı tabii ki bir ejderhaya dönüşmüyorum sadece ejderhamsı bir insan oluyorum. Yine de kanatlarımın olması güzel ve pençelere sahip ejderha kolları oldukça güçlü aynı zamanda bu dikenli kuyruğum da oldukça işlevsel. Yine de vücudumun her yeri dönüşmüyor ki bu kötü bir şey. Kalça kısımlarım ve sağ-sol boşluklarım insanımsı kalıyor ve yüzüm tabii ki. Gerçi gözlerim değişiyor. İyice ustalaştığım için oldukça hızlı dönüşebiliyorum ve rahatça uçabiliyorum kanatlarım sağolsun. En süper yanıysa alev nefesi kullanabiliyorum ve bu müthiş hissettiriyorum tıpkı büyü yapmak gibi ama büyüden çok daha güçlü. Önce midem de ateş yanmaya başlıyor ve ben istediğimde onu kullanabiliyorum ve oldukça yıkıcı bir gücü var ama ard arda kullanabileceğim bir güç değil çünkü bir yerden sonra alev gücünü kaybetmeye başlıyor.

Neyse şimdi bütün gücümle onu bir kez kullanacağım.

Kanatlarımı çırpıp uçmaya başladım hızla yükseliyordum ve soğuk beni hiç etkilemiyordu. Bulutları delip geçtim ve durdum. Bulutları kanatlarımı hızlıca çırpıp biraz daha dağıttım ve derin bir nefes alıp, alev kusmaya başladım. Yaklaşık 10 saniye hiç durmadan devam ettim ve sonun da alev durdu. Ortamda ki sıcaklık inanılmaz yükselmişti ve düşündüğümden çok daha büyük bir alana alevleri saçmıştım. Sonraysa evime geri dönmek için uçmaya başladım. 

...

Bu gün ilk kez buraya yağmur yağdığına şahit oluyorum. Sanırım havayı biraz fazla etkiledim...

 

Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr