Bölüm 118 Bir Araya Gelme

avatar
1289 2

Yeşil Karga - Bölüm 118 Bir Araya Gelme


 Bölüm 118

Reiko yanında uçan Revika'ya bakınca oldukça öfkeli olduğunu fark etti ve onunla konuşmaya başladı.

'Revika ne oldu?'

'Çok açık değil mi? Karşımda yarı-insanlardan bile daha çok nefret ettiğim bir canlı var, bir anka'

'Neden ki? Bence oldukça tatlı'

'Senin gözlerin mi kör insan? Öyle iğrenç bir yaratığı nasıl sevimli olduğunu söylersin onun ataları benim atalarımı öldürdü,ankalar sadece haddini bilmeyen iğrenç canlılar şimdi ben ona haddini bildireceğim'

Gözleri öfkeyle parlayan yavru ejderha kanatlarını sertçe çırpıp biraz daha yükseldi ve yüksek bir hızda hedefine doğru yöneldi Reiko arkasından durması için bağırmıştı ama ejderha umursamadı.

Tehlikeyi hisseden Junko henüz uçmada yeni uzmanlaşmaya başlayan dry'i yani ankayı korumak için bir büyü yapmak üzereydi ama bir şey yapmaması gerektiğini Kazeru önüne ışınlandığında anladı.

Öfkeli ejderha Revika Kazeru'yu gördüğünde haykırdı 'çekil önümden ins--' ejderha birden duraksadı gözlerinde ki öfke yerini başka bir şeye bırakmaya başlıyordu.

Ejderha Revika karşısında dikilmiş olan kişi ile göz gözeydi. Kazeru'nun kukuletasının gölgesi altında kalan gözleri yeşil yeşil parlıyordu. Sadece ona bakarak bile eğer ters bir hareket yaparsa öleceğini hissediyordu genç ejderha, Kazeru'dan hiçbir büyü hissetmiyordu ama sadece ona bakmak bile korkmasına neden oluyordu böylesine keskin ve öldürücü bakışlar bir insana ait olamaz diye düşündü genç ejderha ve gergin bir şekilde sordu.

'Nesin sen ?'

Kazeru sakince gülümsedi ama yüzünde ki gülümseme sadece bir katilin sahte gülümsemesiydi. Sakince cevap verdi.

'Arkamda olanlara karşı koruyucu bir ebeveyn, yanımda olanlara karşı iyi bir arkadaş, karşımda olanlara karşı ise bir şeytan, peki söyle bana genç ejderha sen şu an nerede duruyorsun?'

Revika'nın bir tüyü yoktu ama olsaydı şu an hepsi diken diken olurdu. Sadece Kazeru'nun gözlerine bakmak bile sahip olduğu tüm cesareti yiyip bitiriyordu.

Bütün bu gerginliğin ortasında kafasına yediği bir yumrukla kendine geldi genç ejderha, Melia ona kendisinin vurabileceği en güçlü yumrukla vurdu.

'Ne yaptığını sanıyorsun seni aptal ejderha? Canına mı susadın?'

Kendine gelen Revika bakışlarını ona yumruk atan cadıya çevirdi.

'Lanet cadı canımı yaktın'

Melia sert bir bakış eşliğin de yumruğunu tekrar kaldırdı.

'Anlıyorum demek hala böyle vahşi davranmaya devam edeceksin'

Reiko araya girdi.

'Usta Revika'yı bana bırak onunla ben ilgileneceğim'

'Nasıl istersen Reiko, bu arada Kazeru epey güçlenmiş gözüküyorsun'

Kazeru'nun yeşil yeşil parlayan gözleri doğal hali olan kahverengiye dönerken cevap verdi.

'Pek de güçlendim sayılmaz ama geliştiğim bir gerçek ama asıl gelişen ben değilim Melia, bu gördüğün kızla tanıştığımda daha büyüsünü bile kontrol edemeyen bir acemiydi ama sadece 3 ay geçmesine rağmen inanılmaz bir şekilde güçlendi. Yine de hala büyüsünü kontrol edemiyor.'

Melia merakla bakışlarını Junko'ya çevirdi.

'Evet onun gücünü hissedebiliyorum gerçekten çok fazla adın ne?'

Junko gergin bir şekilde cevap verdi.

'Junko Melvis ve tanıştığımıza sevindim hep senin hakkında ki söylentileri duyuyordum hiç tanışacağımızı düşünmemiştim'

Melia birkaç adımla Junko'ya yaklaştı ve parlayan gözlerle konuşmaya başladı.

'Junko demek, bu arada söylentilerden biraz bahsedebilir misin?'

'Elbette, ama genelde hepsi aynı hep şöyle şeyler duyuyorum;

'''Hey o manyağa görev falan vermeyin neredeyse köyü havaya uçuruyordu-- Onu bir şeyi havaya uçurduktan sonra deli gibi kahkaha atarken gördüm çok korkunçtu---'''

Gibi bir çok şey duyuyorum'

Kazeru ve Reiko kıs kıs gülüyorlardı, Melia'nın suratında ise her geçen saniye damarları ortaya çıkıyordu.

'Anlıyorum demek benden böyle bahsediyorlar, daha sonra önceden görev yaptığım yerlere bir uğramalıyım anlaşılan' (Suratında şeytani bir gülümseme oluşur)

Bu konuşmaların arasında Kazeru Reiko'nun yanına gitti.

'Ayrılalı çok uzun zaman olmadı ama oldukça değişmişsin gibi hissediyorum ve bu değişiklik iyi anlamda Reiko'

Reiko rahat bir şekilde cevap verdi.

'Öyle mi bence hala aynıyım.'

'Sadece gözlerine bakarak bile söyleyebilirim artık kendine daha çok güveniyorsun ve adımlarından daha eminsin'

Reiko gülümsedi.

'Sen öyle diyorsan bunu kabul edeceğim'

Bu konuşma devam ederken Junko, Merry ile beraber Melia'ya yaklaşır ve fısıldar.

'O kız ile çok yakın gözüküyor, sevgilisi mi?'

Melia'da sessizce cevap verir.

'Hayır ama sen böyle söyleyince şüphelenmedim değil, gerçi bir ara adadayken beraber kaçmayı düşünmüşlerdi ama her neyse' (Mini not turnuva sırasında ki olay)

Junko şaşırdı ve merakla sordu.

'Kaçmak mı nasıl yani?'

'Dedim ya önemli bir şey değil bu bir yana yanlış anlama ama bir yarı-elfi burada göreceğimi asla düşünmezdim genelde kendilerini saklarlar'

'Ben de öyleydim. Aslında hala kendimi saklamak istiyorum ama bunu yaparsam asla amacıma ulaşamayacağımı fark ettim bu yüzden artık saklanmıyorum'

'Anladım, seni sevdim Junko eminim ki iyi anlaşacağız'

'Bende aynı şeyi düşünüyorum'

'Junko bir sorum daha var, ne tür bir büyücü olmak istiyorsun?'

'Yıkım büyücüsü'

Melia duyduğu sözlerden sonra yüzünde hazine bulmuş gibi bir mutluluk ifadesi oluştu.

'Demek öyle çok sevindim ben bir yıkım büyücüsüyüm, bu yolu neden seçtiği çok iyi anlıyorum'

Aralarında geçen bu muhabbetlerden sonra hepsi beraber biraz alışveriş yaptılar bu sırada Revika oldukça sakindi. Reiko Kazeru'ya yaşadıkları şeyleri anlatıyordu aynı şekilde Junko'da Melia'ya anlatıyordu.

Akşam saati yaklaşırken Melia nerede kalacakları konusunu ortaya attı, Kazeru ise herkesin kalabileceği bir yer olduğunu söyledi ve onları şehrin en zengin bölgesinde ki büyük bir eve getirdi. Melia nasıl bu evde kalabildiklerini sordu. Kazeru bu evi Simon'ın ayarladığını söyledi. Eve geçip biraz dinlendikten sonra Reiko ve Junko beraber yemek hazırladılar. Melia ikisinin de yaptıkları yemekleri sevdi ama hiçbiri Felina'nın yaptıklarının yerini tutmuyor diye düşündü.

İçinden 'Felinayı özledim' diye geçirdi. Her şeye rağmen herkes için oldukça huzurlu bir akşam oldu. O günün gecesinde hep beraber oturup sabaha kadar konuşmuşlardı. İlk uykuya dalanlar Reiko ve Merry oldu. Onlardan kısa bir süre sonra ise Revika ve Junko uykuya daldı. Hala uyanık olan iki kişi beraber çatıya çıktılar. Gerçi Melia bunu pek istemiyordu, çatılarla ilgili kötü anıları var ne de olsa.

Beraber güneşin doğuşunu izlerken Kazeru bu derin sessizliği bozmak için konuşmaya başladı.

'Sizden ayrıldıktan kısa bir süre sonra bir ejderha gördük'

'Ne tesadüf bizde öyle'

'Bunun anlamı ne Melia? Bir şeyler oluyor öyle değil mi?

'Bir fikrim yok, bu yüzden buraya geldim bazı cevaplar bulmak için'

'Kahinle konuşmak için mi?'

'Sadece kahin değil aynı zamanda elflerin lideri ile de bir şekilde görüşmeliyim bu yüzden şu turnuvaya katılacağım bu şekilde onunla görüşme şansını kolayca elde edebilirim'

'Anlıyorum, Junko'da turnuvaya katılacak neden sadece onunla takım olmuyoruz bu sayede hem ona yardımcı oluruz hem de ona yardım ederken sen de istediğini elde edersin'

'Güzel bir fikir o zaman tekrar bir grup oluyoruz.'

'Evet öyle, gerçi eksiğiz ama umarım yakın zamanda Felina ve Olivya'da bize katılır'

'Bende öyle umuyorum Felia'nın yemeklerini ve Olivya'nın havalı davranışlarını özledim'...

--------------------------------

Bu sırada soğuk bir yer altı hücresinde

'Hey onun kollarını ve bacaklarını iyice zincirlediniz öyle değil mi?'

'Elbette hem zincirlenmemiş olsa bile ne değişecek ki ayrıca kaçmaya çalışması daha iyi olurdu bu sayede geçici liderimizi öldürmeye çalıştığı için ona daha fazla acı çektirebiliriz'

'Haklısın bizler gerçekten lanetlenmişiz kraliçemiz olması gereken kişi neler yapıyor ve şu an ne halde'

Her tarafı kan içinde olan ve zincire vurulmuş bir Kraliçe en azından olması gereken şey bir kraliçeydi ama artık sadece bir mahkûm soğuk bir hücrede kendi kanıyla kaplanmış, kurtulmayı ya da ölümü bekleyen bir halde...

 

Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44246 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr