Küçük Sevgili

avatar
373 3

Yeni Evim Şeytan Alemi - Küçük Sevgili


Günümün çoğunu derslerde ve saklanarak geçirdim. Niye mi çünkü şeytan formumun cazibe puanı 226'ydı. Yani ya kaçtım ya saklandım. Fakat aklıma bir fikir geldi. Eğer korku havası salgılarsam kızlar yaklaşmaya çekinir.

*bir süre sonra*

Evet artık korkutucu bir havaya sahibim. Şimdi deneyelim. Gördüğüm rastgele bir kızın önüne çıktım. Çıkmamla geri kaçmam bir oldu. Şeytanların içinde olduğumu bir an unuttum. Korku onlar için (ve benim için) bir cazibe arttırıcı özellik sayılırdı. Neyse sonra aklıma başka bir fikir geldi. Eğer bir sevgili edinirsem o zaman işte o zaman diğer kızlar peşimi bırakır. Aklıma ilk başta şu kız geldi. Fakat olmaz ben bir abiyim eğer kardeşime benzediğini düşünürsem asla ilerleyemeyiz ayrıca o benim cazibemden etkilenmiyor çünkü ona kardeşime çok benzediğini söyledim. Yani o da asla ona bir kız gözüyle bakmayacağımı düşünüyordur. Az sonra Luck gelir.

— Efendim en içten özürlerimi sunuyorum fakat dertli gibisiniz. Bir şey mi lazım.

— Ha Luck seni bulduğum iyi oldu. Acilen bir tane sevgiliye ihtiyacım var.

— Niye ne bu aceleniz.

— Hergün kızlardan kaçıyorum. Eğer sevgilim olursa geri çekilirler diye hem bilgili bir kız arkadaşa ihtiyacım var.

— O zaman succubuslardan birini seçmeye ne dersiniz.

— Öldürürüm seni çocuk.

— Tamam efendim o zaman size yaraşır derecede güçlü fakat çok güzel kim olabilir.

Tam o sırada bir kız gelir uzun boylu güzel kolunda öğrenci konseyi kolluğu olan bir kız. Bana çarpar ve yere düşer. Ve kendisi benden ortalama bir 10 cm uzun olmasına rağmen yerdedir.

— Efendim iyi misiniz ?

— Ben iyiyimde kız.

— Ha o mu öğrenci konseyi başkanı ve benim kuzenim Lucy Blood.

— Neyse ne iyi misiniz küçük hanım ?(elini kıza doğru uzatırken)

*Lucy'nin ağzından*

Çok yakışıklı bu da kim ilk kez görüyorum. Bana iyi misiniz falan diyor. Çok kibar. Bir dakikane düşünüyorum ben sert olmalıyım yoksa nasıl öğrenci konseyi başkanı olabilirim.

— Hah. Elbette iyiyim ama sen nasıl bir şeysin ki sana çarpıp düştüm.

— (kıyafetini biraz yukarı kaldırarak aşırı gelişmiş kaslarını işaret etti) bunlar yüzünden olsa gerek hanımefendi.

— O zaman tamam. Seni affediyorum. Mutlu ol.

— Elbette mutlu olurum senin gibi güzel bir kızın bana çarpması çok iyi değil mi ?

— Ne dedin ?

— Çok önemli değil ama sana söylemem gereken bir şey var.

— Nedir ?

— Lütfen benim sevgilim ol.

— Neeee...

— Efendim emin misiniz kendisi her zaman uyumsuz ya da erkek fatma olarak bilinmiştir.

— Ben kimi beğendiysem o.

*Eren'in ağzından*
Kız güzel, güçlü ve narin bir bayan yani tam benlik fakat hemen kabul edecekmiş gibi durmuyor. Neyse o zaman edene kadar ona asılırım. Ayrıca öyle daha eğlenceli olacağına şüphe yok.

— Hey kabul ediyor musun etmiyor musun.

Öyle şaşkındır ki "şey ben düşünmem lazııımm." diyerek kaçar. Sanırım eğlenceli tarafı seçmiş bulundum. Önemli değildi fakat rahatlatıcıydı çünkü şeytan gözüyle ona bakmış ve duygularını görmüştüm. Pembe yani aşık bakalım ne gibi olaylar yaşayacağım.

Ertesi gün uyandığımda bir şey farkettim. Tekrar insan gibi görünüyordum. Ben en son şeytana dönüşmemiş miydim. Niye böyle oldu. O sırada dedem içeri girdi.

— Demek mutasyonunu tamamladın.

— O da ne demek öyle dede ?

— Şöyle senin gücünü mühürlemek için senin üzerinde yasaklı büyü olan Dönüştürücü'yü kullandım. Kısaca senin dönüşümün yarın tamamlanacak. O zaman tamamen şeytan olacaksın. Böylece cazibe hipnozu etkisi üzerinden kalkacak.

— Ne yaşadığım şeylerin yarısı o yüzden miydi. Adil değil dede.

— Eheh. Belki bir kız arkadaş edinirsin diye.

— Tamam neyse kahvaltıya inelim artık.

Evet olanlar olmuştu. Bir kere bir kızı kendime aşık etmiş hatta ona asılmıştım. Bunun geri dönüşü olamazdı artık. Kısaca sorumluluk almalıyım. Başka yolu yok. Kahvaltıyı edip okula gittim. Ve gördüğüm ilk şey Lucy'nin yargı dağıttığı oldu. Sorunlu öğrencileri yakalayıp cezalandırıyordu. Aklıma bir fikir geldi. Ve biraz eğlenceli olmasını sağlayabileceğim bir fikir. Hemen yanıma Luck geldi.

— Luck sana emrediyorum. Burada ve şimdi benimle dövüş.

— Efendim yoksa canınız beni dövmek istiyor da dövüş gibi mi saklamaya çalışıyorsunuz.

— Hayır şu anda gücümün yüzde birini falan kullanabilirim. Ayrıca eğer kazanırsan seni azad edeceğim.

— Kabul ediyorum hazır olun ya da olmayın geliyorum.

Luck her zaman ki gibi ateş toplarına güvenip saldırıyordu. Fakat ben büyü gücü yerine sadece fiziksel yeteneklerimi kullanabiliyordum. Ben tam bir darbe yiyecekken Lucy darbeyi durdurdu.

— Çekil kenara Lucy izin ver dövüşelim bu kevaşenin abisiyle yarım kalmış bir hesabımız var. Oppss.

— Okul içinde kavgalar yasak.

— Lucy kaç.

— Ne niy-

*yazarın ağzından*

Arkadan gelen karanlık enerjiyle savrulan kız şoka uğramış bir biçimde Eren'e bakıyordu. Kıyafetleri simsiyah olmuş ağzında bir adet maske belirmiş, teni bembeyaz gözleri kan kırmızısı ışık saçan bir canavardı gördüğü.

— Seni uyarmıştım. Bir daha demeyecektin.

— Ef-ef-endiiim lüü-ü-tfef-en affedin. Yanlışlıkla söyledim. Yalvarıyorum.

Birden gözden kaybolan Eren tam Luck'ın önünde belirmiş göğsünü delecekken Melek'e benzeyen kız bağırır.

— ABİİİ DUUR LÜÜTFEEN!!!!!!

Bu haykırışla kendine geldiğinde durur fakat sadece rüzgarı bile Luck'a bilincini yitirmesine sebep olacak kadar güçlüydü. Ve bu olanları izleyen Lucy şoka uğramıştır. Çünkü hayatında böyle bir güç akışı görmemiştir. Birden Eren tekrar kara sis tarafından kaplanır bu sefer bu sefer geri dönüştüğünde tamamlanmıştır vücudu artık. Artık tam bir iblis olan intikamın şeytanına dönüşmüştür. Vücudu mükemmele yakındır, insan görünüşü korunmuş ve güzelleştirilmiştir.

— Artık dönüşümüm tamamlandı. Şimdi şu gereksizi revire götürmeliyim. Bu arada teşekkür ederim adın neydi?

— Melis efendim.

— Ciddiyete gerek yok görevin tamamlanmıştır. Gidebilirsin.

— Eren bu nasıl oldu sen nasıl böyle oldun. Son olarak sen şu an nesin.

— Sana herşeyi benim sevgilim olduğun zaman açıklayacağım.

— Ne-n-e-ne sen beni ne sanıyorsun. Hayatta olmaz.

— Şu anda şeytan gözümü kullanıyorum.

— Ne görüyorsun.

— Bilmem belki üzerinde ayıcık olan bir şey.

— Nen-e-n-ne...

— Şaka yapıyorum aslında renginin pembe olduğunu görüyorum.

— O ne demek.

— Aşık demek ayrıca şaka yapmıyor olabilirim.

— Hhhyayyyaaaa...

— Sakin ayıcık konusu yalandı. Savrulduğun sırada gördüm.

Birden ayaklanıp kaçmaya başladı. Sonuçta ilk kez böyle bir şey yaşıyordu. Normalde kimse yanına yaklaşamaz. Hatta konuşamazdı bile iş dışı.

*Eren'in ağzından*

Artık tam bir şeytanım galiba konsey odasını bir ziyaret etmeliyim.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44655 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr