Bölüm 957: Varış

avatar
1062 40

Xian Ni - Bölüm 957: Varış



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Sadece o değil diğer üç güzel kadın da güzel gözleriyle gökyüzüne doğru baktı. Wang Lin'in şöhreti yıllar içinde neredeyse bir tabu olmuştu!

 

Fakat ne kadar tabu olduysa hakkındaki söylentiler o kadar yayılmıştı.

 

Göksel Kader Tarikatı meydanının üstünde Bai Wei gözlerinde karmaşık duygularla gökyüzüne baktı. Geçmişteki o adamın nasıl birine dönüştüğünü hayal etmek zordu.

 

Bai Wei'nin yanında kasvetli bir orta yaşlı adam vardı. Mor bir cübbe giyiyordu ve bakışları yıldırım gibiydi. Gökyüzüne baktı ve içten içe soğukça homurdandı.

 

"Wang Lin... Bu yıla kadar ölmemiş olsan da çok fazla yükselmiş olamazsın. Bana, Zhao Xingsha'ya kıyasla ne kadar zayıf olduğundan emin değilim!"

 

Bai Wei temkinli bir şekilde orta yaşlı adama baktı ve bu kıdemli kardeşe karşı korku hissetti. Zhao Xingsha'nın yetişimi kapalı yetişime girdiği süreçte oldukça ilerlemişti. Yükseliş'i aşmıştı ve Hayali Yin'den bir adım uzaktaydı!

 

"Zhao Xingsha, otuz yıl önce Tian Yunzi'nin yedi gerçek öğrencisinden biri oldu. Wang Lin ile kavgalılar, o yüzden karşılaştıklarında öldürme isteği duymaması çok zor olacak."

 

O ikisinin yanında bir de kadın vardı. Onun ifadesi sakindi. Gökyüzüne bakıyor olsa da hiçbir şeyle ilgilenmiyormuş gibiydi.

 

Bu kadın Mor Bölüm'ün dördüncü öğrencisiydi, Wang Lin'in dördüncü kıdemli çırak kardeşiydi. Geçmişte Zhang Xiangsha'nın zorlamasıyla Wang Lin'i bir büyüyle tuzağa düşürmüştü.

 

Daha sonra Wang Lin kaçmış ve Wang Lin ile aralarındaki düşmanlığı bitirmek için ona büyük ışınlanmayı öğretmişti.

 

Uzaklarda 30 yaşında görünen bir genç vardı. Üzerine üç mavi ejderha işlenmiş mavi bir gömlek giyiyordu. Bu üç ejderha son derece vahşi ve gerçekçiydi, özellikle gözlerinde vahşi bakışlar vardı ve bakınca nefes kesiyordu.

 

Eğer Wang Lin bu kişiyi görse yabancı olmadığını düşünecekti. O Wang Lin'i tuzağa düşürmek için Wang Lin'in dördüncü kıdemli çırak kardeşi ile çalışan kişiydi. Mavi Bölüm'den Sima Rufeng!

 

Göksel Kader Tarikatı'nda Wang Lin'i tanıyan herkesin kendine göre düşünceleri vardı. Fakat hiçbiri eğer bugün burada ortaya çıkarsa sağ salim gidemeyeceğine inanıyordu.

 

Herkesin bakışları ufukta toplandığı anda ufukta beyazlı bir figür yavaş yavaş oraya doğru yürüdü.

 

Siyah saçları rüzgarla dalgalandı ve güneş ışıklarıyla birlikte arasındaki morluklar belirginleşiyordu. Beyaz cübbesi ona bir semavi havası katmıştı ve adeta beyaz karın gelişi gibiydi.

 

Bu figürde bin yıllık bir yalnızlık belirsizliği hissi belirdi. Bu şekilde yavaşça yaklaştı ve arkasında vahşi kızıl güneş vardı. Bu onun yüzünü karanlık gösteriyordu, sadece parlak gözlerinde bin yıllık bilgelik kendini gösteriyordu.

 

Bu sahne çok güzeldi.

 

İlk başta figür çok uzaktaydı ama bir anda Göksel Kader Tarikatı'nın dışında belirdi!

 

"Wang Lin!"

 

"Wang Lin!!”

 

Bir anda birçok kişi Wang Lin'i tanıdı!

 

"Demek o Wang Lin..." Pembe elbiseli kadının güzel gözleri beyazlı figüre odaklandı.

 

Ling Tinghou'nun gözleri yıldırım gibiydi ve güçlü bir kılıç enerjisi barındırıyordu. Wang Lin'i gördüğü anda kaşları çatıldı. İfadesi hala asık olsa da gözlerinde bir nebze şaşkınlık belirdi!

 

"Erken aşama Nirvana Kahini! Bu Wang Lin Ruh Dönüşümü aşamasındaydı ve sadece birkaç yüzyılda beklenmedik bir yükseliş yaşamış!! Büyük talihlerle karşılaşmadığı sürece böyle bir şey olması imkansız! Ayrıca kaşlarının arasındaki o iz var..." Ling Tianhou'nun kalbinde devasa bir şok dalgayı yükseldi.

 

Adeta et dağına benzeyen yaşlı adam aniden gözlerini açtı. İnanamaz gözlerle Wang Lin'e bakakaldı.

 

Ceset kadar cılız olan yaşlı adamın ifadesi de değişti ve Wang Lin'e derin bir bakış attı. Ardından Tian Yunzi'ye baktı ve sanki bir şey fark etmiş gibi bir ifade oluştu.

 

Siyah ve beyaz cübbeli su kabağının üstünde oturan yaşlı adam ise beklenmedik şekilde gülümsedi. Fakat gözlerinde bir ruhani ışık parlaması oldu, yani ne düşündüğünü bilmek imkansızdı.

 

"Kızıl Kuş izi!" Orta yaşlı kadın şaşırmıştı ve dikkatle Wang Lin'e baktı.

 

Eğer bu yaşlı canavarlar böyleyse çevredeki yetişimcilerden bahsetmeye bile gerek yoktu. Çoğu Wang Lin'in yetişimini göremiyordu ama hepsi de Wang Lin'in vücudundan gelen baskıyı hissedebiliyordu.

 

Pembeli kadın güzel gözleriyle Wang Lin'e baktı, ilgisini çekmiş gibiydi.

 

Tüm bunları anlatmak zaman alsa da Wang Lin ortaya çıktığı anda olup bitti ve herkesin ifadelerini gördü. Sakince elbisesini çırparak Tian Yunzi'ye baktı, ardından ellerini kenetledi ve saygıyla konuştu, "Öğrenci Wang Lin Ustayı selamlıyor!"

 

Wang Lin'in kaşlarının arasındaki izi görünce Tian Yunzi'nin gözlerinde garip bir ışık parladı. Uzun bir süre sonra gülümsedi ve nazikçe konuştu, "Geri dönmen güzel. Wang Lin, bu kıdemliler sana bir şey sormak istiyorlar, dürüstçe cevap vermen gerekiyor."

 

Wang Lin'in arkasındaki orta yaşlı bir adam onu göstererek bağırdı, "Küçük velet Wang Lin, ne cüretle geri döndün!!"

 

"Geçmişte Şeytan Ruh Diyarı'nda benim Da Lou Kılıç Tarikatı'mın üyelerini öldürdün. Bugün bunu kanınla ödeyeceksin!"

 

Wang Lin gülümsedi ama gözleri buz gibiydi. Soğuk gözlerle ona baktı ve sakince konuştu, "Kıdemli Ling Tianhou, bu öğrencinin benimle böyle konuşmaya vasfı var mı?"

 

Ling Tianhou son derece kasvetli bir ifadeyle Wang Lin'in kaşlarının arasındaki ize baktı. Kızıl Kuş izinden biraz korkmuş olsa da onu asıl şok eden şey kaşlarının arasındaki diğer iki güçtü.

 

"Wang Lin ne tür bir talihle karşılaştı? Sanki yeniden doğmuş gibi!"

 

Ling Tianhou düşünürken elbise kollarını sallayarak Wang Lin'e bağıran orta yaşlı adamın titremesine ve yetişimci grubuna doğru geri itilmesine neden oldu.

 

Ling Tianhou soğuk sesiyle yavaşça konuştu, "Gerçekten de seninle öyle konuşmaya vasıf değil! Genç yaşta erken aşama Nirvana Kahini olmak, düşmanlığımızı bir kenara bırakırsak bu yaşlı adam seni takdir ediyor!"

 

Bu sözleri büyük bir fırtına yarattı. Kızgın yağa su atmaktan farksızdı. Bu çevredeki yetişimcilerin ifadelerinin değişmesine neden oldu!

 

Bai Wei nefesini tuttu ve Wang Lin'e bakakaldı. Beyni allak bullaktı. Yüzyıllar önce Ruh Dönüşümü aşamasında olan Wang Lin'in efsane olarak sayılan Nirvana Kahini seviyesinde görünce inanamamıştı!

 

"Nirvana Kahini..."

 

Duyduğu şeye inanmakta güçlük çeken Zhao Xingsha'nın vücudu titredi. Olduğu yerde irkildi.

 

Sadece o ikisi değil bütün yetişimciler aynıydı.

 

Ne de olsa bu inanması güç bir durumdu.

 

"Wang Lin gerçekten de Nirvana Kahini aşamasına ulaşmış. Onunla aramızda hala fark olsa da o birçok şeyi başarmış birisi ve artık bir küçük sayılmaz." Su kabağının üstündeki yaşlı adam gülümsedi, "Wang Lin, sormak istiyorum, geçmişte karşımızdayken neden burgaçtan kaçtın? Bilmemizi istemediğin bir şey mi yaptın?"

 

Wang Lin sakin bir ifadeyle konuştu, "Küçük gerçekten de Şeytan Ruh Diyarı'nda bir felakete sebep oldu, o yüzden ayrılması gerekiyordu."

 

Cılız yaşlı adamın gözleri parladı ve soğuk bir ifadeyle ona baktı, "Ne felaketi?"

 

Wang Lin sakince konuştu, "Küçük kendini savunmak için Kan Atası'nın kızını tuzağa düşürmek zorundaydı! Yoldaş kıdemliler Kan Atası ile birlikte gelince doğal olarak kaçmak zorunda kaldım!"

 

Bunun ardından etten dağa benzeyen vücuda sahip yaşlı adam konuştu, "Semavi mağara nişanı sende mi?"

 

"Kıdemlinin bunu kimden duyduğunu merak ediyorum!" Wang Lin et dağına benzeyen yaşlı adam baktı. Bu adam Nirvana Kahini'nin erken aşamasındaydı ve dahası onu kovalayan insanların arasında hatırlamıyordu.

 

Yaşlı adamın zihni Wang Lin'in bakışıyla titredi. İfadesi değişti ve gözlerinde inanamaz bir ifade oluştu.

 

Tian Yunzi nazik bir ifadeye sahipti ve yavaşça konuştu, "Yeter, Wang Lin. Hocan semavi mağara nişanının sende olup olmadığını öğrenmek istiyor."

 

Wang Lin Tian Yunzi'ye baktı ve saygıyla konuştu, "Hocam soruyorsa gizlemenin bir anlamı yok. Şeytan Ruh Diyarı'nda öğrenciniz gerçekten de semavi mağara nişanını ele geçirdi!"

 

Wang Lin konuştuktan sonra yaşlı canavarların gözleri ışıldadı ve sessizce düşünmeye başladılar. Ardından baskın bir aura yayıldı ve Wang Lin'in üzerinde toplandı.

 

Su kabağının üzerinde oturan yaşlı adam Wang Lin'in kaşlarının arasındaki ize baktı ve konuştu, "Wang Lin, nişanı çıkar ve hayatına devam et!"

 

Et dağı gibi vücuda sahip olan yaşlı adamın gözlerinde düşmanca bir bakış belirdi ve kasvetli bir tonla konuştu, "Semavi mağara nişanına sahip olmaya hakkın yok."

 

Wang Lin'in konuşmasını beklemeden Ling Tianhou'nun gözlerinde öldürme isteği parladı. Yavaşça konuştu, "Artık nişanın sende olduğunu bildiğimize göre vakit kaybetmeye gerek yok."

 

Soğukça homurdandı ve sağ parmağını doğrulttu. Wang Lin'e doğru sarsıcı bir kılıç enerjisi ışını fırladı.

 

Wang Lin'in ifadesi sakindi. Kılıç enerjisi ışını geldiğinde birkaç adım geri çekildi ve bir yumruk savurdu. Bu yumruk ses patlamasına neden oldu ve bir gümbürtü koptu.

 

Wang Lin'in yumruğunda siyah bir burgaç belirdi ve Ling Tianhou'nun kılıç enerjisi ile çarpıştı.

 

Tam o anda Tian Yunzi'nin gözleri ışıldadı ve sağ kolunu salladı. Yedi renkli bir rüzgar esti ve Ling Tianhou ile Wang Lin'in arasına girdi.

 

Bu yedi renkli rüzgar gizemli bir güç barındırıyordu. Estiğinde Wang Lin'in yumruğundan doğan siyah burgacın dağılmasına neden oldu. Wang Lin'in gücünü dağıtırken Ling Tianhou'nun kılıç enerjisini de engelledi.

 

Bu nazikçe her şeyi bozdu.

 

"Ling Tianhou, Göksel Kader Tarikatı'nda benim Göksel Kader Tarikatı öğrencime saldırıyorsun, beni yok mu sayıyorsun?" Tian Yunzi Ling Tianhou'ya bakarken sesi nazikti.

 

Tian Yunzi'ye gözlerini diken Ling Tianhou'nun arkasından dört köken kılıcı yükseldi ve bağırdı, "Tian Yunzi, yoksa nişanı kendin mi almak istiyorsun?!"

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44339 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr