Bölüm 956: Pembeli Kadın

avatar
1150 41

Xian Ni - Bölüm 956: Pembeli Kadın



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Beş renkli kelebek son derece güzeldi ve kanatlarını çırptığında beş renkli toz saçtı. Ayrıca yanında bir kan serçe vardı. Bu kan serçe Kan Tanrısı'na aitti ama beş renkli kelebek tarafından yakalanmıştı.

 

Beş renkli kelebek uçtu ve sol kanadını nazikçe çırptı. Ona doğru gelen fırtına aniden titredi!

 

Beş renkli kelebeğin sol kanadı tekrar hareket etti.

 

Kanun gücü ortaya çıktı ve yıkıcı şok dalgası geriye itildi. Sanki bir çift devasa, görünmez el onu geri gitmeye zorlamıştı.

 

Beş renkli kelebek sol kanadını üçüncü kez çırptığında üç tane daha kelebek ortaya çıktı ve onlar da kanatlarını çırptılar. Yıkıcı kuvvet kızlandı ve küçülmekte olan burgaca doğru akın etti.

 

Burgaç tam kaybolmak üzereyken yıkıcı kuvvet ve beş renkli kelebeğin kanun zerresi burgaca işledi.

 

Burgacın içinden acıklı bir çığlık yükseldi ve ardından burgaç kayboldu...

 

Birlik Yıldız Sistemi'nde yabancıların bilmediği bir ruhlar denizi vardı. Bu ruhlar denizinin üstünde çok sayıda kıta yüzüyordu. Bu adalardan birisinde çok sayıda bina vardı. Bir burgaç aniden uzun, siyah binalardan birinin yanında belirdi.

 

Burgaç belirdiği anda bir patlama sesi geldi ve çok miktarda kan etrafa saçıldı. Genç adamın has ruhu burgaçtan dışarı çıktı. Her an yok olacak gibiydi.

 

Tam o anda binanın kapısı aniden açıldı ve son derece kasvetli ifadeyle bir yaşlı adam ortaya çıktı. Çok hızlıydı ve doğruca has ruhu aldı.

 

"Dede, kurtar beni!" Gözlerini zar zor açabilen mavi cübbeli genç adam bu kelimeleri mırıldandıktan sonra komaya girdi. Has ruhu yavaş yavaş dağıldı. Yok olmasa da son derece zayıftı.

 

Wang Lin kaşlarını çattı, beş renkli kelebeğin gücü burgaca girip gence saldırdığında büyük bir kuvvete eriyen siyah bir ışık parlaması olduğunu net bir şekilde hissetmişti. Bu siyah ışık yerle bir olsa da mavili genç ölmek yerine ciddi biçimde yaralanmıştı.

 

"Hayat kurtaran hazine!" Wang Lin düşünceli şekilde Lei Ji'ye doğru yürüdü. Onun eklemlerinden gelen yeşil ışığa baktı ve sağ elini her noktaya bastırdı.

 

Parmakları her indiğinde yeşil ışık bir ruh parçasına dönüştü ve yok oldu.

 

Bir an sonra Lei Ji'nin vücudunda yeşil ışık kalmadı. Lei Ji rahat bir nefes aldı ve Wang Lin'e saygıyla baktı.

 

Lei Ji'nin devasa vücudu bir dağa dönüştü ve yıldızların arasında uçtu. Wang Lin onun sırtında oturdu ve yanında iyileşmekte olan koca kafalı oğlan vardı.

 

Tian Yun Gezegeni'ne doğru gittikçe yaklaştılar.

 

On gün sonra Wang Lin tanıdık ortamı gördü. Biraz uzakta 7. kademe yetişim ülkesi Tian Yun'a ait bölge olduğunu biliyordu. Bu on günde Tian Yun Gezegeni'ne yolculuğunda ne yapması gerektiğini düşündü. Fakat daha çok Xuan Bao'nun dört renkli kelebeklerle kullandığı el mühürleri üzerine kafa yordu.

 

O zaman el mühürlerini dikkatle gözlemlemişti ama bu on günde onları ne kadar denerse denesin hiçbir şey hissetmedi.

 

O anda Wang Lin ayağa kalktı ve ileri baktı. Yavaşça konuştu, "Koca Kafa, sen ve Lei Ji gidip terk edilmiş bir gezegen bulun. Saklanın ve beni bekleyin. Eğer iyiysem gelmenize izin vereceğim. Eğer bende haber alamazsanız hemen buradan ayrılın."

 

Bununla birlikte vücudu titreşti ve Lei Ji'nin sırtından ayrıldı. Beyaz cübbesiyle ilerledi ve dalgalı siyah saçları onu adeta bir semavi gibi gösteriyordu.

 

Yürüyerek tekrar Tian Yun Gezegeni'nin etki alanına adım attı.

 

"Bu yolculuk... bir lütuf ve felaket; fakat bazı yapılması gereken şeyler var! Üstelik bu kriz düşündüğüm kadar zor çözülmeyebilir! İşin doğrusu her şey semavi mağara nişanına bağlı!"

 

Wang Lin düşünceli şekilde yavaşla ilerledi.

 

"Hepsi semavi mağara nişanını istiyor. Nişan, Kan Tanrısı ile olanlar, Tian Yunzi'nin entrikası ve çeşitli şeyler beni ayrılmaya zorladı.

 

O zaman yetişimim çok zayıftı ve direnecek gücüm yoktu, Tian Yunzi'ye karşı şansım yoktu... Hala ona karşı duramasam bile beni öldürmesi kolay olmayacak!" Wang Lin kaşlarının arasına dokundu. Gerçek kozu ne büyülü hazineleri ne de büyüleriydi, kaşlarının arasındaki üçüncü gözdü!

 

"İkinci Savaş Tomarı'nı gördükten sonra bir parça daha has enerji kaynağı elde ettim... Bu benim gerçek hayat kurtarıcı büyüm!

 

Ne de olsa Tian Yunzi ve ben açık şekilde birbirimize düşmedik. Ben hala bir Tian Yunzi öğrencisiyim. Ek olarak daha önemli olan şey Huanglong'un benim bir Suzaku Gezegeni insanı olduğumu söylemesi. Dört İlahi Tarikat dalı olan Kızıl Kuş öğrencisi... Bu düşünmeye değer bir şey..." Wang Lin sırıttı ve kaşlarının arasına bastırdı.

 

Üçüncü göz hemen ortaya çıktı ve ardından antik tanrı yıldızlarıyla yer değiştirdi. Kısa süre sonra bir boncuk ortaya çıktı, ardından hepsi ortadan kaybolarak geriye sıcaklık izi yayan kızıl bir iz kaldı.

 

"Eğer Usta Alevkıvılcımı bana alanım belli bir seviyeye ulaştığında orta aşama Nirvana Kahini seviyesine ulaşmama yetecek has enerji vermeseydi ve Lou Chen'den 5 yıldızlı asil antik tanrı olmamı sağlayan mirası almasaydım üzerimdeki bu ekstra izi fark etmeyecektim!

 

Bu iz dünyanın gücünü barındırıyor. İlahi hissim onun üzerinde toplandığında Kızıl Kuş'un zayıf çığlığını duyuyorum... Suzaku Gezegeni'ne geri döndüğümde buna sahip değildim, yani buna göre Tarikat Lideri Huanglong ile alakalı olmalı."

 

Wang Lin'in gözleri aydınlandı. Alnındaki Kızıl Kuş izi titreşti ve Wang Lin ileri doğru fırladı.

 

Uzaklarda Tian Yun Gezegeni belirdi. Tanıdık gezegene bakarken istemsizce iç geçirdi. Suzaku Gezegeni'ndan ayrıldıktan sonra doğruca buraya nasıl geldiğini ve Mor Bölüm'ün bir öğrencisi olarak kabul edildiğini asla unutamayacaktı.

 

"Yüzlerce yıl bir anda geçip gitti..." Wang Lin başını sağa sola salladı ve ileri doğru yürüdü.

 

"Buraya ilk geldiğimde daha Ruh Dönüşümü yetişimcisiydim. İkinci gelişimde Nirvana Arındırıcısı yetişimcileriyle dövüşebilecek durumdayım!" Wang Lin ilerlerken şaşırmıştı. Hemen durdu ve ilerideki Tian Yun Gezegeni'ne baktı.

 

Tian Yun gezegeninin üzerinde altın bir ışık parladığını gördü. Bunlar üst üste binmiş kılıç enerjisi ışınlarıydı. Dikkatle baktıktan sonra onların Tian Yun Gezegeni'ndeki Göksel Kader Tarikatı üzerinde toplandıklarını fark etti.

 

"Ling Tianhou!" Wang Lin Ling Tianhou'nun aurasının bu uçan kılıçlar arasında olduğunu hissedince ifadesi değişti.

 

Biraz düşündükten sonra durmadı ve ileri doğru uçtu.

 

Göksel Kader Tarikatı'nın dışında gökyüzü adeta bir kılıç fırtınasıyla dolmuştu. Her kılıcın üzerinde bir yetişimci vardı ve hepsi de Da Lou Kılıç Tarikatındandı.

 

Önlerinde vahşi kızıl bir Qilin duruyordu. Bu Qilin son derece vahşiydi ve gözleri yıldırım gibiydi. Vücudundan sonsuz alevler çıkıyordu ve burun deliklerinden iki sıcak hava akıntısı çıkıyordu. Sırtında kasvetli bir ifadeye sahip cılız yaşlı bir adam oturuyordu.

 

Bu yaşlı adamın arkasında dört tane hayali kılıç vardı. Güçlü bir aura yayarak titreştiler. O, Ling Tianhou idi!

 

Bu yaşlı adamın dışında son derece güçlü görünen dört tane daha yetişimci vardı. Bu dördünden üçü erkek birisi ise kadındı. Üçü adamın hepsi de beyaz saçlı yaşlılardı ve gözleri güneş ve ay gibiydi.

 

Onlardan birisi yin ve yang desenli siyah beyaz cübbe giymişti. İfadesiz bir yüzle devasa bir su kabağının üstünde oturuyordu. Arkasında dokuz kişi vardı. Bu dokuz kişi belli ki onun öğrencileriydi, saygıyla arkasında duruyorlardı.

 

Diğer yaşlı adam son derece büyüktü, sanki bir et dağını andırıyordu. Dört tane büyük, parlak adam tarafından taşınan mor bambu bir sandalyede oturuyordu.

 

Üçüncü adam ise sarı cübbeliydi ve bir ceset kadar cılızdı ama vücudu güçlü bir canlılıkla doluydu. Arkasında kimse yoktu ve gökyüzünde kayıtsız bir ifadeyle tek başına duruyordu.

 

Sonuncusu ise bir kadındı. Diğerlerine göre daha gençti, orta yaşlı biriydi. Bu orta yaşlı kadın giyinmemişti. Elbiseleri son derece sıradandı, sanki bir ölümlü köyündeki sıradan bir kadın gibiydi.

 

Fakat vücudundan dünyevi bir aura yayılıyordu. Arkasında dört kadın vardı. Hepsi de çok güzeldi ve güzellikleri aşılamaz sayılırdı! Özellikle en soldaki pembe elbiseli kadın baş döndürücüydü! Onlar Da Lou Kılıç Tarikatı'nın çoğunun dikkatini üstüne çekse de bu dört kadın onlarla ilgilenmiyordu ve sakince ileri bakıyorlardı.

 

Ling Tianhou konuştu, "Tian Yunzi, geçmişte senin öğrencin Wang Lin nişanı aldı ve ardından bugün göklerin bir gizeminin ortaya çıkacağını söyledin. Bu yaşlı adam senin göklerin gizemi dediğin şeyi görmek istiyor!"

 

Eskiden bu yaşlı canavarların hepsi Açgözlü'yü Wang Lin'i bulmak için göndermişti. Fakat bu konuda hiçbir haber gelmemişti ve Açgözlü'nün üzerine yerleştirdikleri mühürlerin büyük çoğunluğu kaybolmuştu.

 

Şeytan Ruh Diyarı'ndaki mesele son derece önemliydi, o yüzde yaşlı canavarlar endişelendikleri için Tian Yunzi'yi görmeye gelmiş olmalılardı. Ne de olsa Wang Lin Göksel Kader Tarikatı'ndan biriydi.

 

O zaman Tian Yunzi sakin bir ifadeyle tek bir cümle söylemişti!

 

"Gökyüzünü mor ve yeşil ışık doldurduğunda Göksel Kader Tarikatı'ma gelip  göklerin gizemini görebilirsiniz!"

 

Özellikle bugünün sabahında normalde berrak olan Tian Yun Gezegeni'nin gökyüzü aniden yeşil ve morla örtülmüştü. Renkler göz alıcıydı ve tüm gezegeni adeta boyamıştı.

 

Ardından Ling Tianhou hemen öğrencileriyle birlikte buraya gelmişti. Aynı zamanda bu meseleyi bilen bazı yaşlı canavarlar da hemen Göksel Kader Tarikatı'na gelmişti.

 

Ne de olsa Tian Yunzi'nin kehanet becerisi tüm Birlik'te çok ünlüydü!

 

Beyaz giyinmiş olan Tian Yunzi sakince gökyüzünde durdu. Yanındaki Göksel Kader öğrencilerinin hepsi soğuk gözlerle gökyüzüne baktı. Fakat baktıkları şey daha çok o dört güzel kadındı.

 

"O burada!" Tian Yunzi'nin ifadesi sakindi ve sakince gülümsedi. Bakışları ufka doğru döndü.

 

Tian Yunzi sözünü bitirdikten sonra Ling Tianhou, üç güçlü yaşlı canavar ve güzel kadınlar hemen bir şey fark ettiler.

 

Bir anda bütün yetişimcilerin bakışları ufukta toplandı. Orta yaşlı kadının arkasındaki dört kadın gözlerini bile kırpmadan istekli bir şekilde baktılar.

 

"Şeytan Ruh Diyarı'nı sallayan ve Yüce Gök'ün bütün büyük yetişimcilerinin dikkatini çeken Wang Lin'in nasıl göründüğünü merak ediyorum..." Pembe elbiseli kadının gözleri merakla doldu.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44316 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr