Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Yetişim Birliği'nde iki tarikat, dört tapınak ve sekiz alem vardı. Katliam Alemi üs olarak kendi dünyasını yaratmıştı. Sayısız yıl önce Katliam Aleminin kurucusu yıkılan Yağmur Semavi Alemi'nden geriye kalan bir çatlak almıştı. Aynı zamanda birçok göksel metal toplayarak 99 Göğe Yükselen Kılıç yaratmıştı!

Bu 99 Göğe Yükselen Kılıç, Katliam Alemine özgü bina olmuştu.

Yetişim Birliği'nde Katliam Aleminin ismi ünlüydü ve on binlerce yılda Yetişim Birliği için sayısız atılım yapmıştı. Hem Dört İlahi Tarikat'a karşı ilk savaşta hem de daha sonraki Ceset Tarikatı vuruşmalarında bütün çatışmalarda Katliam Aleminin gölgesi vardı.

Çoğu 6. kademe ülke Katliam Alemini duymamıştı ama 7. kademeden sonra katliam alemi iyi bilinen bir isimdi!

Bir 7. kademe yetişim gezegeninde birisi belli bir yetişim seviyesine ulaştığında ruhunu başkasının kontrolü altına bırakmaya gönüllü olmayacaktı. Bu hassasiyetten doğan bir dizi olayların hepsi Katliam Alemi tarafından halledilmişti. Bu meseleler yüzünden oluşan kıyım, onlara vahşi bir şöhret kazandırmıştı!

Tabii ki Katliam Alemi'nin baş edemediği yetişimciler vardı. Bunlar Yetişim Birliği'nin içindeki diğer kuvvetler tarafından halledilirdi.

Katliam Alemini Birlik'in bıçağı olarak görmek mümkündü. Katliam Alemi tarafından alınan kişiler hayatlarını katliamla geçirmiş kişilerdi!

On binlerce yılda Katliam Alemi 99 kişilik bir çekirdek yetişimci barındırmıştı. Eğer içlerinden ölen olursa hemen yerine başkası gelirdi. Bu 99 yetişimcinin dışında dış öğrenciler de vardı. Birçok dış öğrenci vardı ve onlar 99 yetişimci tarafından yönlendiriliyordu.

Bu 99 kişinin dışında Alem Efendisi ve Yardımcı Alem Efendisi vardı!

Katliam Aleminin bir yetişim tarikatı olduğu söylenebilirdi ama onlar çoğu tarikattan çok daha güçlüydü. Birlik içinde Katliam Alemini karşısına almaya cesaret edebilecek çok fazla kişi yoktu!

Bazı güçlü yetişimciler bile konu Katliam Alemi olunca baş ağrısı çekiyordu. Bu insanlar vahşi olmalarının yanında gizlilik konusunda da son derece iyilerdi. Eğer görevlerinde başarısız olurlarsa hemen geri çekilir ve arkalarında hiç iz bırakmazlardı.

Katliam Alemi kurulduğundan beri evlerine katliamla gelebilen birisi asla olmamıştı. Eğer söz etmek gerekirse Wang Lin belki sayılabilirdi.

Fakat tüm bunlar Qing Shui'nin soğuk sesinin yankılanmasıyla değişti!

Birçok kılıç  bina yıkıldı. Sayısız demir zincir düştü ve Katliam Aleminde esen bir fırtınaya dönüştü.

Kükremeler yükseldi ve bir anda fırtınadan sayısız gölge çıktı. Bu yetişimciler siyah giyinmişlerdi ve çeşit çeşit yaşlardaydı. Yetişim seviyeleri Hayali Yin'den orta aşama Nirvana Kahini'ne kadar değişiyordu. Çoğu Yin ve Yang aşamasındaydı, çok azı Nirvana Kahiniydi.

"Xu Mu, bu minyonlar için bana yardım edebilir misin?" Qing Shui adım atarak siyah cübbeli yetişimcileri geçti. Sesi soğuk bir hava patlaması gibiydi.

Wang Lin gibi zeki birisi tabii ki Qing Shui'nin kendisine büyük bir talih gönderdiğini anlamıştı. Çok sayıda yetişimci olsa da o bir antik tanrı vücuduna sahipti, onları öldürmesi zor olmayacaktı!

"Kıdemli Kardeş rahat olabilir!" Wang Lin konuşurken bir adım attı ve aniden yumruğunu savurdu!

Sarsıcı bir gümbürtü oldu ve Wang Lin'in önünde bir ses patlaması oluştu. Boşluk parçalandı ve çatlaklar ileri doğru yayıldı.

Wang Lin'in yumruğunun yarattığı sonsuz fırtına tek bir noktaya yoğunlaştı ve ileri fırladı. Bunun karşısında son aşama Nirvana Kahini yetişimcilerinin bile ifadeleri değişecekti. Eğer kaçınmakta bir an bile geç kalsalar anında öldürülmüş olacaklardı!

Wang Lin'in karşısında hayatını katliamla harcamış Hayali Yin yetişimcileri vardı. Tam yaklaştıklarında ifadeleri yumrukla birlikte değişti. Vücutlarının içinde patırtı sesleri yankılandı ve vücutlarından çok miktarda kan fışkırdı. Wang Lin'in önündeki kişi direnemedi ve vücudu yerle bir oldu.

Onun vücudu etrafa saçılırken çevredeki yetişimciler şok ve korkuyla doldular. Kaçmak istediler ama o anda etraflarının gizemli bir kuvvetle sarıldığını ve kaçamadıklarını hissettiler.

Güm! Güm! Güm! Güm.

Tüm yetişimcilerin vücutları yerle bir oldu ve has ruhları dışarı çıktığında Wang Lin tarafından yakalandı.

Tüm bunlar bir anda oldu ve inanılmaz hızlıydı. Çevredeki bütün Katliam Alemi yetişimcileri sarsılmıştı!

"Xu Mu!!"

"O Yüce Gök'ün Yıldırım Semavisi Xu Mu!" Birisi hemen Wang Lin'i tanıdı.

Wang Lin'in yüzü soğuktu. Önünde 100 civarında yetişimci vardı. Sayıları çok olsa da hiçbirini tehdit olarak görmedi! Önceden olsa bu kadar yetişimciyle yüzleşmesi imkansız olurdu. Fakat şuan 5 yıldızlı asil antik tanrıydı, her şey farklıydı!

Wang Lin bir adım attı, ayaklarının altında dalgalanmalar belirdi ve ortadan kayboldu.

"Uzaysal Bükülme!!" Erken aşama Nirvana Kahini yetişimcilerinden birinin gözleri kocaman açıldı. Gözleri korku ve şaşkınlıkla doldu ve tüyleri diken diken oldu. Aklını kaybedecek gibi oldu ve hiç tereddüt etmeden geri çekildi.

"Gerçekten de Uzaysal Bükülme'yi biliyor. Katliam Aleminde ne kadar insan olsa da ona zarar vermek son derece zor olacak!"

Wang Lin'in figürü ortadan kayboldu. Tekrar ortaya çıktığında bir Hayali Yin yetişimcisinin arkasındaydı. Yumruğunu hafifçe ileri itti ve yetişimcinin sırtına indi.

Yetişimcinin bu yumruğu tespit etme ya da ondan kaçınma becerisi yoktu. Titredi ve vücudundan patırtı sesleri yankılandı. Vücuduna güçlü bir kuvvet akın etti ve kemiklerinin ince ince parçalanmasına neden oldu. Ardından vücudu bir gürültüyle patladı.

Wang Lin onun has ruhunu aldıktan sonra ortadan kayboldu.

Orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisinin birinin gözleri kıpkırmızıydı ve bağırdı, "Formasyon oluşturun!!" Fakat tam bağırdığında ifadesi değişti. Aniden döndü, ağzını açtı ve kırmızı bir ışık ışını tükürdü.

Kırmızı ışığın içinde uzun bir kılıç vardı ve ileri doğru vınlama sesiyle fırladı. Kılıçta binlerce ruh parçası vardı. Ruhların acılı bağırışları uçan kılıcı zirveye ulaştırdı!

"Bu kılıç çok iyi!" Dört bir yandan soğuk bir ses geldi. Wang Lin orta aşama yetişimcinin önünde boşluktan dışarı çıktı. Eliyle uzandı ve aniden antik tanrı kolu büyüdü. Uçan kılıcı kavradı ve geri çekti.

Orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisi boğuk bir ses çıkardı ve yüzü soldu. Bu uçan kılıç onun hayat hazinesiydi ve Wang Lin onunla bağlantısını kesince ciddi yara almıştı.

Fakat tüm bunların önüne geçen bir panik hissetti.

"Hayat hazinemi bu kadar kolay alabildi. Bu kişi... Yetişim seviyesi tam olarak ne!?" Bu orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisi Katliam Aleminde bile ünlüydü. Prestiji Katil Yu Fei'den bile yüksekti.

Fakat o anda gerçek anlamda dehşete düşmüştü, özellikle Yu Fei'nin katliam alemine kaçmasına rağmen burgaçtan gelen devasa el tarafından öldürüldüğünü hatırladı. Bunu anımsamak tüylerini diken diken etti.

Hiç tereddüt etmeden hızla geri çekildi ve çantasına vurdu. Çok sayıda yeşim dışarı çıktı ve bağırdı, "Patla!"

Bu yeşimler patlayarak güçlü bir etki yarattı.

Tüm bunlar hızla olup bitti. Wang Lin uçan kılıcı aldıktan sonra hiç tereddüt etmeden fırladı. Yeşimlerin patlaması onun üzerinde etki yaratmadı. Orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisi Wang Lin yaklaşırken tamamen şok oldu. Wang Lin'in iki parmağı bir kılıç biçimine geldi ve orta aşama yetişimcinin kaşlarının arasına bastırdı.

Bir gürültüyle birlikte bu ünlü orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisinin vücudu yerle bir oldu. Has ruhu Wang Lin tarafından zorla dışarı çıkarıldı ve kaçamadan Wang Lin tarafından yakalandı.

O anda Wang Lin kendi değişimini hissetti. Orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisi çok zayıf değildi, sadece kendi gücü inanılmaz yükselmişti!

Qing Shui ise o sırada kahkaha attı ve merkezdeki kuleye doğru fırladı.

O anda kulenin içinde oturan siyah cübbeli adam aniden gözlerini açtı ve yüzünde kasvetli bir ifade belirdi. Katliam Aleminin Yardımcı Alem Efendisi olarak istemsizce titredi. Hiç tereddüt etmeden vücudu birbiriyle aynı iki siyah cübbeli adama bölündü. Birisi sağ elini salladı ve boşlukta bir çatlak oluştu.

Bu çatlağın etrafında ıslık sesleri yayan sayısız küçük burgaç vardı.

Çatlak açıldıktan sonra birisi onun içine girdi. Diğeri soğukça homurdanarak siyah bir rüzgara dönüştü ve kuleden dışarı çıktı.

Siyah rüzgar son derece hızlı esti ve siyah cübbeli adam Qing Shui'nin karşısında kasvetli bir ifadeyle belirdi. Bağırdı, "Bayım, bizi çok fazla zorluyorsun!"

Qing Shui'nin gözlerinde soğuk bir parıltı vardı. Sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve hiç tereddüt etmeden elini salladı. Aniden sekiz siyah ejderha ortaya çıktı ve yaşlı adama doğru fırladı.

Aynı sırada Qing Shui'nin vücudu titreşti ve kulenin yanına vardı. Elleriyle bir mühür oluşturarak ileri itti ve sakince konuştu, "Gök ve Yer Buz Mührü!"

Bir anda Qing Shui'nin semavi kökeni etkinleşti ve vücudundan güçlü bir soğukluk yayıldı. Sayısız yağmur damlası ortaya çıktı ve hemen buz kristallerine dönüştüler.

Patırtı sesleriyle birlikte buz kristalleri yerle bir oldu ve mavi bir ışık ışını fırladı. Bu mavi ışık Katliam Aleminde yayıldı. Sanki dünyanın renkleri değişmişti ve tüm katliam Alemi maviye döndü. Sanki Katliam Alemine bağlanan bütün geçitler mühürlenmişti.

Qing Shui mavi ışığın içinden çıktı ve sağ elini doğrultmasıyla birlikte kule toza dönüştü. İçinde bir çatlak vardı ve çatlağın içinde siyah cübbeli bir adam vardı.

Bu yaşlı adamın vücudunun yarısı boşluğa girmişti ama o anda bir mavi ışığa karşı çabalıyordu. Fakat ne kadar çabalasa da çatlaktan gidemiyordu.

Qing Shui yaklaştı ve sağ eliyle uzandı. Hemen yaşlı adamı çatlaktan dışarı çekti.

Qing Shui onu çektiği anda gözlerinde soğuk bir parıltı oluştu. Hemen zıpladı ve yaşlı adamı arkasını engellemek için çekti.