Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

"Eskiden Ata Zhan Xingye yıllar süren kavrayışın ardından nihayet üçüncü tomarı açtı. Fakat üçüncü tomarı gözlemledikten sonra ifadesi son derece garipti. 1,000 yıl boyunca üçüncü tomar ile birlikte kapalı kapı yetişimine girdi ve bu süreçte hiç dışarı çıkmadı. 1,000 yıl sonra bir gün klan, onun kendini kapattığı yerde sadece üçüncü tomarı ve bir yeşim buldu, Atadan geriye hiçbir iz yoktu!

Eğer Ata ortadan kaybolmasaydı, Yıldırım Semavi Tapınağı bile Zhan ailesini kızdırmaya cüret edemezdi. Antik yetişim aileleri bile bunu yapamazdı. Ata buradayken Zhan ailem güçlü bir gururu elinde tutuyordu!

Fakat tüm bunlar ata ortadan kaybolduktan sonra değişti... Nesiller boyunca Atayı bulma umudunu sürdürdük. Ata ölmedi, aksi takdirde hayat nişanı kırılmış olurdu!"

Li Yunzi'nin zihninden yüzlerce düşünce geçti. Zhan ailesinde ikinci tomarı açabilen üç kişi vardı ama kimse üçüncü tomarı açamamıştı.

Bu onun kimseye söylemediği bir şeydi. Ailedeki küçükler bile bunu bilmiyordu. Hepsi de Li Yunzi ve ailenin kıdemlilerinin üçüncü tomarı görebildiğini düşünüyordu.

Zhan Konglie bile aynısını düşünüyordu.

Li Yunzi'nin yüzünde buruk bir gülümseme oldu. Ailede ikinci tomarı üç kişi açabilmiş olsa da sadece onu kavramışlardı. Hiçbiri Xu Mu gibi onun içine dalamamıştı!

Bunun yetişimle ve hatta yetenekle alakası yoktu. Tam olarak sebebini Li Yunzi bile çözememişti.

Li Yunzi uzunca bir süre sessizce Wang Lin'e bakarak düşündükten sonra yavaşça konuştu, "Xu Mu, üçüncü tomara bakman için nasıl bir bedel ödemem gerekiyor? Konuş!"

Gerçekte hala bazı kişisel gündemleri vardı. Atayı aramak dışında, atanın bıraktığı yeşimdeki bir mesaj vardı!

"Eğer Zhan ailesinden birisi mirası elde edebilirse zirveye ulaşabilecek!"

Wang Lin düşündü. Uzun bir süre sonra başını sağa sola salladı. "Şu anki yetişimimle üçüncü tomarı açamam." İkinci savaş tomarın gözlemlerken has enerji kaynağı üçüncü gözüne girmişti.

"Bunun yetişimle alakası yok, denemelisin. Ben, Li Yunzi, herhangi bir isteğini yerine getirmeye hazırım!" Li Yunzi sağ eliyle kaşlarının arasındaki noktaya dokundu ve hemen dışarı bir tomar çıktı.

Bu tomar üçüncü Savaş Tomarı idi!

Li Yunzi derin bir nefes alarak onu kavradı ve Wang Lin'e uzattı.

Wang Lin onu aldı. Aldığı anda zihnini titreten bir aura hissetti. Bu aura ikinci tomardan çok daha güçlüydü.

"Bu tomarı kesinlikle açamam!" Wang Lin'in gözleri seğirdi ve tomardan şok edici bir tehlikenin geldiğini hissetti. Eğer tomarı ufacık bile açarsa direnemeyeceği bir şeyle yüzleşeceğini hissetmişti!

"Kıdemli Li Yunzi, kendimi öldürmeye niyetim yok, açmayacağım. Eğer açarsam hayatta kalma şansım yok!" Wang Lin Li Yunzi'ye baktı ve üçüncü tomarı geri gönderdi.

Li Yunzi'nin yüzü düşmüştü.

"Fakat Kıdemli Li Yunzi rahat olabilir. Küçük de üçüncü Savaş Tomarının içinde ne olduğunu görmek istiyor. Eğer yetişimim bir gün yeterince güçlü olursa gelip tomarı görmek için Kıdemliyi göreceğim. Eğer onu birazcık açıp auraya ölürsem o zaman kıdemli başka birini bulmak zorunda kalır."

Wang Lin birkaç adım geri çekildi ve sakince konuştu. Li Yunzi'nin kendisine saldıramayacağını biliyordu. Tabii ki karşı taraf tamamen ilkesiz davranıp saldırırsa Wang Lin çoktan hazırlık yapmıştı. Dövüşte kazanamayacak olsa da kaçabilir ve Qing Shui gelene kadar oyalayabilirdi.

Li Yunzi ona bakarken aklından yüzlerce düşünce geçti. O da tabii ki üçüncü tomarın tehlikelerini biliyordu. Sayısız yılda üçüncü tomarı açmaya çalışan herkes anında ölmüştü. O bile üçüncü tomarı açmaya cüret edememişti.

Dahası, Xu Mu Yüce Gök için büyük başarılar elde etmişti. Eğer Xu Mu'yu tuzağa düşürürse ya da Xu Mu gerçekten üçüncü tomarı açarken ölürse Usta Alevkıvılcımı muhtemelen araya girecekti.

Aslında Li Yunzi'nin gerçekten umurunda değildi. Sadece bir küçük için Usta Alevkıvılcımı'ın böyle bir savaş sırasında kendisine karşı durmayacağını biliyordu.

Fakat onu asıl düşündüren Qing Shui idi!

Ona göre Qing Shui bir deliydi. Muhtemelen Xu Mu meselesinin aslını öfkeyle bulmaya çalışacaktı!

"Qing Shui Xu Mu için Kan Tanrısı ile dövüşmeye razı oldu. Semavi lütuf esnasında bir Yıldırım Semavi Tapınağı üyesini öldürdü. Eğer Xu Mu'yu kalması için zorlarsan belayı başıma çekmiş olurum." Li Yunzi'nin ifadesi kasvetliydi. Ayrıca Xu Mu'nun beklediği kadar kolay hapsedilemeyeceğini hissettiği için de tereddütlüydü.

"Sayısız yılda ikinci tomarın içindeki alanı görebilen tek kişi Xu Mu oldu. Eğer o ölürse başka birini ne zaman bulabilirim bilmiyorum... Onunla aramı iyi tutmam daha önemli!" Li Yunzi düşünürken güldü ve gözleri övgüyle doldu. Başıyla onayladı ve konuştu,

"İyi, acelemiz yok. Yüce Gök'ün Yıldırım Semavisi olmaya layıksın! Xu Mu, Zhan ailesinin Xiang ailesi gibi ruh parçanı diriltmeye yetecek bir büyüsü olmasa da ruhu güçlendirmeye yardım edecek bir büyüye sahibiz. İleride üçüncü tomarı görmek için geldiğinde elini boş göndermeyeceğim. Bu büyüyü öğreteceğim! Ayrıca Zhan ailesinin başarabileceği bir konuda tüm gücümüzle sana yardım edeceğimize söz vereceğim!"

Li Yunzi büyük bir söz verdi. Wang Lin'in yüzünde minnettar bir ifade belirdi ve saygıyla konuştu, "Teşekkürler Kıdemli. Kıdemli bu konuda rahat olabilir!"

Li Yunzi gülümseyerek başını salladı ve konuştu, "Unut gitsin. Qing Shui ile buluşacaksan hemen gitmelisin!"

Wang Lin ellerini kenetledi ve ayrıldı. Birkaç adım attıktan sonra ışık ışınına dönüştü ve uzaklarda kayboldu.

Wang Lin gittiği anda Li Yunzi'nin ifadesi kasvetli bir hal aldı ve mırıldandı, "Usta Alevkıvılcımı böyle önemsiz bir mesele için benimle ters düşmez ama Qing Shui var... Fakat Qing Shui çok uzun yaşamayacak... Qing Shui öldükten sonra bakalım benden nasıl kaçacaksın Xu Mu!"

Wang Lin bu yetişim gezegeninden ayrıldıktan sonra ifadesi kasvetli bir hal aldı. Li Yunzi çağırdığında gitmesi gerekmişti, yoksa onu kızdırmış olacaktı. Eğer ilerideki krizlerden kaçınmak için Yüce Gök'ün gücünü ödünç almak istiyorsa Li Yunzi'ni çağrısına cevap vermeliydi.

Dahası, aralarında hala bir ilişki vardı, o yüzden gitmemesi için bir sebep yoktu.

Gitmek zorunda olsa da Wang Lin gibi zeki birisi tabii ki önceden bazı hazırlıklar yapmıştı. Qing Shui onu 10 gün sonra bulma konusundan bahsetmeseydi yine de Qing Shui'den yardım isteyecekti.

Dahası, Wang Lin durumu analiz ettiğinde Li Yunzi'ye gelişi tamamen karsız değildi. Gerçekte analizi doğruydu. Sadece daha fazla has enerji kaynağı elde etmek ve Savaş Tomarının kökenini öğrenmekle kalmamış, aynı zamanda bir Luo Fu kan topu kazanmıştı.

Eğer Li Yunzi'yi görmeye gelmeseydi, ilerideki sıkıntılar şu ankinden daha şiddetli olacaktı. Ne de olsa Li Yunzi Yüce Gök'ün yaşlı canavarlarından biriydi!

Uçarken olup bitenleri düşündü ve ifadesi yavaş yavaş sakinleşti. Yıldızların arasında sırıtarak kayboldu.

Uzayda büyük bir kaya bulduktan sonra oturarak Qing Shui'yi beklemeye başladı. Birkaç gün sonra Wang Lin'in önünde dalgalanmalar belirdi ve Qing Shui dışarı çıktı.

Onunla birlikte güçlü bir kan kokusu geldi. Qing Shui'nin arkasında umutsuz ifadeleri olan kafalar vardı. Arkasında en az yüz tanesi duruyordu.

Wang Lin gözlerini açtığında buruk bir şekilde gülümsedi. Qing Shui'nin yetişim seviyesi on gün önceye göre daha yüksekti. Birçok yetişimci yuttuğu belliydi.

"Bunlar saklanma konusunda iyi olan Katliam Alemi yetişimcileri. Eğer Katliam Alemine girmek istiyorsak bu kafalara ihtiyacımız var!" Qing Shui konuşurken sağ elini salladı. Arkasındaki kafalar uçtu ve bir daire oluşturdu.

"Semavi büyü Cehennem Rehberi!" Qing Shui eliyle bir mühür oluşturdu. Semavi has enerjisi taştı ve parmağını doğrulttu. Kafalardan birisi patlayarak kanlı bir sise dönüştü. Ardından bu devam etti ve kısa süre sonra 100 kafanın hepsi yerle bir oldu.

Bölgeyi yoğun bir kan sisi kapladı. Qing Shui sağ elini salladı ve kan sisi daha da hızlı dönmeye başladı. Bu burgacın içinden yetişimcilerin ruhlarının acıklı bağırışları geldi ve Wang Lin'in zihninde yankılandı.

"Cehennem Rehberi!" Qing Shui'nin soğuk sesiyle birlikte burgaçtan gelen iniltiler daha da güçlendi. Burgacın merkezinde toplanarak kara delik benzeri bir şey oluşturdular!

Bütün ruh parçalarının Katliam Alemine dair anıları tek bir noktada toplanıyordu. Bununla, 100'den fazla yetişimcinin Katliam Alemine dair anılarını kullanarak bir yönlendirilmiş geçit oluştu.

Bu, semavi büyü Cehennem Rehberi idi!

100'den fazla yetişimcinin oluşturduğu kara delik çılgınca döndü. Bir anda boşluk kırıldı ve deliğin içinde koyu kırmızı bir dünya belirdi!

Orada adeta boşluğa kılıç gibi saplanmış gibi görünen devasa binalar vardı ve her yer korkunç bir öldürme isteğiyle doluydu.

Merkezde en az 10,000 adım uzunluğunda bir kule vardı. Kuleden siyah zincirler asılıydı ve çevredeki binalara bağlanıyordu.

Burası Katliam Alemiydi!

"Bu büyü çok pratik, o yüzden çok seviyorum!" Gözleri öldürme isteğiyle taşan Qing Shui büyüyü kaydetmek için bir yeşim çıkardı ve Wang Lin'e attı. Ardından hiç tereddüt etmeden burgaca girdi. Wang Lin yeşimi kaptı ve buruk bir şekilde gülümsedi. Qing Shui'nin bu büyüyü sevmesinin sebebi muhtemelen düşmanının ana merkezinde katliam yaparak kolay ve etkili bir şekilde gidebilmesiydi.

Wang Lin de harekete geçti ve Qing Shui'nin ardından burgaca girdi!

Katliam Aleminde beliren devasa bir burgaç bütün yetişimcilerin dikkatini üstüne çekti. Bir an sonra soğuk bir ses yayıldı.

"Ben Semavi Lord Qing Shui. Bugün buraya bana ait olan bir şeyi almaya ve ardından bu alemi yok etmeye geldim!"

Sesi yankılandığı anda tüm Katliam Alemini süpüren bir öldürme isteği fırtınasına dönüştü.

Güm, güm güm!

Bir anda sayısız kılıç biçimindeki bina yıkıldı!

"Bu Katliam Alemi, Xuan Bao'nun hafızasını araştırdıktan sonra Kıdemli Kardeş Qing Shui'yi bu kadar ökelendirecek ne almış olabilir?" Wang Lin burgaçtan dışarı çıktı ve katliam alemine soğuk gözlerle baktı!