Bölüm 942: Göğe Başkaldıran Boncuk Titrer

avatar
1141 39

Xian Ni - Bölüm 942: Göğe Başkaldıran Boncuk Titrer



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Soğuk ve ruhani ışık ortaya çıktığı anda Qing Shui'nin sakin ifadesi anında değişti. Ruhani ışığın ortaya çıktığı yere baktı ve gözleri ışıldadı.

 

Fakat o ruhani ışık hemen sanki hiç var olmamış gibi ortadan kayboldu.

 

Qing Shui aslında ruhani ışığın ortaya çıkışını ya da kayboluşunu görmemişti. Fakat tam o anda vücudundaki bütün tüyleri diken diken eden korkunç bir hissiyat oluşmuştu. Bu hissi daha önce hiç yaşamamıştı, hocası Bai Fan'ın karşısında bile.

 

Fakat istemsizce bunu daha önce de hissettiğini düşündü. Bu çelişkili hissiyata Qing Shui'nin anlam veremedi.

 

İfadesi kasvetliydi ve gözlerinde soğuk bir parıltı oluştu. Temkinli kaldı ve bu çelişen hissiyata cevap bulmak için hafızasını zorlarken gözlerini ileriye doğru dikti.

 

Luo Chen kahkaha atarken aniden Tanrı Katleden Mühür'den kaçtı. Kollarındaki kemik iğnelerin büyük kısmı yerle bir olmuştu ama yine de heyecanlıydı. Wang Lin'e takdir eder gibi baktı.

 

Bu saldırılardan sonra Wang Lin de geri çekildi. Elindeki Tanrı Katleden Mızrak o anda neredeyse tamamen saydamlaşmıştı. Normal görünse de büyük oranda şok olmuştu. Biraz önce has ruhu ile kaynaşan Göğe Başkaldıran Boncuk'un uzun süreli uyku halinden sonra bir an beklenmedik şekilde titrediğini net bir şekilde hissetmişti.

 

Bu çok nadir bir olaydı. Göğe Başkaldıran Boncuk titrediğinde boncuktan bir zerre gizemli güç dışarı çıktı ve Wang Lin'in vücuduna gitti. Bu onun bir an gözlerinin mavi parlamasına neden oldu.

 

Geri çekilirken bu sırada etrafına göz attı. O anda sanki zihninde yüz binlerce yıldırım patlamıştı. Qing Shui'nin bile göremediği, ağın altındaki ruhani ışığı gördü!

 

Ruhani ışığın acımasızlığı Wang Lin'in gözleriyle buluştuğunda adeta bir parça erimez bir buzu yutmuş gibi hissetti. Tüm vücudu içten ve dıştan soğudu. İki ruhani ışık adeta Wang Lin'in bakışını fark etmişti. Bir nebze şok oldular ve yavaş yavaş kayboldular.

 

"Bu da neydi!?" Wang Lin geri çekilirken zihni sarsıldı. Qing Shui'nin bakışını görünce onun da fark etmiş olabileceğini anladı.

 

O anda Luo Chen güldü ve bir kez daha yaklaştı. Sağ elini kaldırdı ve merhametsizce sıktı. Alnındaki beş yıldız döndü. Göz açıp kapayıncaya kadar yıldızlar alnından uçtu ve yumruğuna işledi.

 

Yumruğu geldiğinde yumrukta beş yıldız belirdi. Bir burgaç oluşturana kadar hızla döndüler. Luo Chen'in yumruğu yaklaştığında burgaç bir fırtına yarattı.

 

"Görünüşe göre Luo Chen anormalliği fark etmedi. O 5 yıldızlı antik tanrı, fakat beklenmedik şekilde fark edemedi! Ama Qing Shui fark etti!"

 

Wang Lin ağın altındaki iki ruhani ışığa karşı bir dehşet hissetti. O anda Lou Chen'in sağ yumruğu yaklaştı. Wang Lin hemen elini ileri doğru savurdu ve 4 yıldızlı antik tanrı gücü taştı. Gücünden destek alarak yönünü değiştirdi ve ağdan uzaklaştı.

 

"Ben Göğe Başkaldıran Boncuk'un gizemli gücü sayesinde fark ettim. Qing Shui'nin de onu fark edebilmesini sağlayan bazı sırları olmalı. Fakat boşluğun içinde tam olarak ne gizleniyor?"

 

Wang Lin ve Luo Chen karşılıklı vuruşurken patırtı sesleri yankılandı. Çarpışmaları sayısız gümbürtüye dönüşerek boşluk boyunca yankılandı. Luo Chen'in yumruğu Wang Lin'e saldırmaya devam ederken elindeki yıldızlar Wang Lin'i çeken bir çekme kuvveti üretti.

 

Wang Lin'in gözleri ışıldadı ve kaşlarının arasındaki dört yıldız hızla döndü. Sağ eliyle kaynaştılar ve Luo Chen'in gelen yumruğunu karşıladılar.

 

Eğer iki antik tanrının savaşı normal uzayda yaşansaydı uzay anında yerle bir olurdu. Fakat burada etkilenmiyorlardı. Gümbürtüler devam ederken Wang Lin geri çekildi ve Luo Chen'in yumruğunun çekiminden kaçtı.

 

Luo Chen bir adım yürüdü ve anında yumruğunu savurarak Wang Lin'e yaklaştı. Vücudunda sayısız vahşi kemik iğne belirdi. Hepsi de antik tanrı gücüyle doluydu ve ok gibi Wang Lin'e fırladılar.

 

Wang Lin sağ eliyle Tanrı Katleden Mızrak'ı salladı ve ileri doğru savurdu. Hiç tereddüt etmeden ağzından antik tanrı dilinde sözler çıktı.

 

"Has Antik Tanrı, Ataların Gücünü Ödünç Al!"

 

Konuştuğu anda önünde büyük bir burgaç oluştu ve bütün kemik iğneleri yuttu. Burgaç ortaya çıktığı anda sarsıcı bir kükreme yankılandı.

 

İlk defa Luo Chen'in gözlerinde heyecan belirdi. Gülümseyerek konuştu, "Ataların gücünü ödünç alan has antik tanrı büyüsünü sadece asil klan kullanabilir. Ben, Luo Chen, onu uzun süredir görmedim."

 

Konuşurken boşlukta durdu ve elleriyle bir halka oluşturdu. Alnının üstünde hayali bir antik tanrı yıldızı belirdi. Kısa süre sonra birer birer yıldızlar belirdi. Luo Chen'in elini hareket ettirmesiyle birlikte beş yıldız nazik bir ışık yayarak dönmeye başladı. Ardından halkadan bir şey dışarı çıktı.

 

"Antik Tanrı Canavar Ruhu!" Luo Chen bağırdı. Ardından dışarı çıkan şey parladı ve devasa bir file dönüştü!

 

Bu fil tamamen siyahtı ve uzun tüyleri son derece vahşiydi. İki uzun dişi bembeyaz parlıyordu ve sert gövdesi adeta güçlü bir kol gibiydi. Fil vücudunu kaldırarak kükredi ve merhametsizce ayaklarını vurdu.

 

Bununla birlikte şiddetli gürültüler oluştu ve devasa filin vücudundan vahşi bir alev dışarı aktı.

 

Antik tanrı klanı üyeleri dünyaları yıkabilecek vücuda sahip oldukları gibi kıyaslanamaz büyülere de sahiplerdi!

 

Bu canavar ruhu antik tanrıların en güçlü büyülerinden biriydi. Sadece 5 yıldızlı antik tanrılar onu kullanabilirdi ve kullanmadan önce çok uzun süre arıtılması gerekiyordu.

 

Neredeyse bütün yetişkin antik tanrılar bu büyüye sahipti. Her antik tanrının yetişkinliğe ulaştıktan sonra ilk yaptığı şey arıtman için kendi canavar ruhunu bulmaktı.

 

Tu Si de bir canavar ruhuna sahipti. Antik Tanrı Topraklarında, Tuo Sen'in bilgi mirasını elde etmesini engelleyen şey Tu Si'nin canavar ruhuydu!

 

O anda Luo Chen ruh canavarı büyüsünü kullandı ve devasa fil hücum etti. Wang Lin'in önünde burgaç aniden değişti. Devasa fil yaklaşırken burgaçtan devasa bir yumruk çıktı.

 

Bu yumruk mavi deriye sahipti. Yumruk dışarı çıktığında devasa fil ile çarpıştı.

 

Güm!!

 

Boşlukta akıl almaz bir ses yayıldı ve dünyayı yok edebilecek bir fırtına oluştu.

 

Devasa fil kükredi ve devasa vücudu geriye doğru itildi. Uzun dişlerinden birisinin yarısı kırıldı ve toza dönüştü.

 

Luo Chen de geri çekildi ve gözlerindeki takdir etme ifadesi daha da güçlendi.

 

Wang Lin bir ağız dolusu kan tükürdü ve hızla geri çekildi. Dalgalanma ve ağın darbesinden kaçındı.

 

Luo Chen ona baktı ve yavaşça konuştu, "Bir antik tanrı olmaya hak kazandın!"

 

O anda uzaklardaki Aya Bakan Yılan'ın gözlerinde şeytani bir parıltı belirdi. Ardından kükredi. Bu kükreme Luo Chen'in vücudunun titremesine ve gözlerinin ikilemle dolmasına neden oldu. Çok sayıda damarı şişti ve ifadesi vahşileşti. Aya Bakan Yılan'a bakarak kükredi, "Lanet hayvan, artık bana müdahale etme!"

 

Aya Bakan Yılan'ın gözleri soğudu ve kükremesi daha da şiddetlendi. Bu kükremenin içinde Luo Chen'in titremesine ve yüzünde acılı bir ifadenin oluşmasına sebep olan bir irade vardı.

 

Fakat tam o anda şok edici bir olay meydana geldi. Aya Bakan Yılan'ın bulunduğu yerde büyük bir ağ belirdi ve o iki ruhani ışık bir kez daha ortaya çıktı!

 

Qing Shui bunu yakından takip ediyordu. O anda gözleri ışıldadı ve Aya Bakan Yılan'ın yakınındaki ağa baktı. Yüzü son derece kasvetliydi.

 

Wang Lin de bunu gördü ve göz bebekleri küçüldü.

 

Lou Chen de bir terslik olduğunu fark etti.

 

Aya Bakan Yılan'ın dev vücudu aniden titredi ve kükredi. Gözlerinde bir kafa karışıklığı ve korku belirdi ve buradan kaçmaya hazırlandı.

 

Aya Bakan Yılan'a yakın parlak ağ aniden yırtıldı. Bu yırtık anında açıldı ve ortaya büyük bir genişlik çıktı!

 

Sanki bu boşluktaki mühür yırtılmıştı ve iki ruhani ışık hızla çıkmışlardı.

 

Ruhani ışıklar çıkarken Wang Lin, Qing Shui ve Luo Chen irkildiler!

 

"Usta!" Qing Shui'nin gözleri inanamaz bir ifadeyle doldu.

 

"Tu Si!!" Wang Lin'in nefesi kesildi. Tüyleri kalktı ve kaçmaya hazırlandı.

 

"Ata!!" Lou Chen yırtıktan çıkan şeye bakakaldı ve irkildi.

 

Üçü de farklı şeyler görmüştü. Yırtıktan yedi renkli gaz geldi. Bu gaz çok yoğundu ve Aya Bakan Yılan'ın etrafını sararak onu merhametsizce yırtığa doğru çekti.

 

Aya Bakan Yılan çabaladı ve öfkeli kükremeler kopardı. Fakar devasa vücudu sanki direnme gücünü kaybetmişti ve yırtığa doğru çekiliyordu.

 

Aya Bakan Yılan çekilirken yırtık hızla genişledi.

 

O anda Aya Bakan Yılan'ın içindeki Wudo Chan ve Yi Muzi de şok olmuşlardı. Yedi renkli gazla dolmasının ardından hızla Aya Bakan Yılan'ın içinde ilerlemeye başlamışlardı. Gazın vücudu doldurmasıyla birlikte has enerji kaybının korkunç bir seviyeye çıktığını fark ettiler.

 

Yırtıktan çok miktarda yedi renkli gaz geldi. Gaz üçe bölündü ve Wang Lin, Luo Chen ve Qing Shui'ye doğru ilerledi!

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr