Bölüm 938: Antik Tanrı Kukla Büyüsü

avatar
1128 38

Xian Ni - Bölüm 938: Antik Tanrı Kukla Büyüsü



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

"Katliam!!" Qing Shui kükredi ve etrafında kırmızı ışıkla fırladı. Ji Alemi etrafında döndü ve eliyle mühür oluşturmasa da büyüler ortaya çıktı.

 

Önünde ince bir çizgi belirdi. Bu bir kan çizgisi gibiydi ve ortaya çıktıktan sonra adeta boşluğu yırtıyormuş gibi göründü. Qing Shui harekete geçtiğinde çizgi de geri çekilmekte olan kola doğru fırladı.

 

GÜM!

 

Qing Shui kola yaklaştığında ve delirmiş gibi saldırdığında sarsıcı bir ses yankılandı. Sonsuz gürültüler yankılandı ve kırmızı çizgi her saldırdığında kol titredi.

 

Wang Lin bunu gördüğünde nefesini tuttu. Aya Bakan Yılan'ın kemiğinin yanında oturan vücudu aniden kalktı ve ileri doğru fırladı.

 

"Ben, Wang Lin, dünyada seyahat ederken bir beyefendi olmasam da Qing Shui'ye borçluyum. Şu an endişeli ve delirmiş durumda, burada oturup görmezden gelemem!"

 

Qing Shui çıldırmış gibiydi ve durmaksızın saldırıyordu. Bu sahne altın ejderhanın göz bebeklerinin küçülmesine neden oldu. Yi Muzi bile nefesini tuttu. Baş kıdemlinin neden Qing Shui'yi kızdırmaması gerektiğini söylediğini şimdi anlamıştı.

 

Qing Shui'ye bakarken Wudo Chan'ın da ifadesi değişti. Özellikle Qing Shui'nin önündeki kırmızı çizgi onun zihnini titretti.

 

Qing Shui'nin sağ gözü aniden bir et ve kan yığınına patladı. Bütün Ji Alemi dışarı fırladı ve kola kondu.

 

Kol titredi ve o anda tuttuğu Xuan Bao'nun has ruhunu gevşetti.

 

Bu savaşı izleyen altın ejderha harekete geçti ve gözleri ışıldadı. Devasa vücuduyla Xuan Bao'ya doğru gitti ve ejderha kuyruğu Qing Shui'ye doğru savruldu.

 

Ayrıca Aya Bakan Yılan aurasına sahip kol da vardı. Elini açtı ve bu sefer Qing Shui'ye doğru uzandı.

 

Qing Shui'nin sağ gözü kanla bozulmuştu ve sol gözü kıpkırmızı bir delilikle doluydu. Sağ eliyle mühür oluşturdu ve parmağıyla işaret etti. Bir anda siyah rüzgar taştı ve etrafında sekiz tane siyah ejderha ortaya çıktı!

 

Bu siyah ejderhaların gücü, dokuz tane çağırabilen Bai Fan'dan sonraki en yüksek seviyeydi. Sekiz ejderhanın gücü yedi ejderhaya göre çok daha yüksekti!

 

Rüzgar Çağrısı ejderhaları kükreyerek doğruca Xuan Bao'nun has ruhuna doğru hücum etti. Onu yok etmediler, üzerinden geçerek onun sarsılmasına neden oldular. Sekiz ejderha has ruhun etrafında dolanırken onu mühür altında tuttular ve Xuan Bao'nun has ruhunun komaya girmesine neden oldular. Ardından has ruhu girişteki burgaca doğru gönderdiler.

 

Xuan Bao'nun has ruhu tam girişe doğru atıldığı sırada Wang Lin'in vücudu burgaçtan içeri girdi. Hemen has ruhu aldı ve hızla geri çekildi. Bir anda burgaçtan dışarı fırladı.

 

Tüm bunlar bir anda olup bitmişti. Qing Shui'nin büyüsü ve Wang Lin'in gelişi kusursuz bir zamanlamaya sahipti.

 

Wang Lin ayrılmadan önce Qing Shui'nin sol gözündeki deliliğin içinde bir güven duygusu görmüştü.

 

"Kıdemli Kardeş Qing Shui, elimden geleni yapacağım!" Wang Lin burgaçtan dışarı çıktı. Xuan Bao'nun has ruhunu çantasına attıktan sonra döndü ve hiç tereddüt etmeden üçüncü gözünü açtı.  Kırmızı ışık yelpaze gibi açıldı ve burgaca kilitlendiğinde has enerji kaynağı zerresi tekrar ortaya çıktı.

 

Altın ejderha kükredi ve hemen yönünü değiştirdi. Çok hızlı bir şekilde burgaca ulaştı ve içine girdi.

 

İçine girdiği anda altın ışıkla üçüncü gözün kırmızı ışığı çarpıştı. Kırmızı ışığın içindeki bir güç zerresi karşısında şok olarak irkildi. Fakat kırmızı ışık onun için tehlike olamayacak kadar zayıftı ama kalbinin derinliklerindeki hissiyat son derece barizdi.

 

Devasa cüssesi istemsizce duraksadı!

 

Wang Lin dev ejderhanın kafasını gördüğü anda sarsılmıştı. Baskıya bu kadar yakın olmak onun nefesini kesti. Diğe taraf da bir an duraksadı ve Wang Lin hemen yandaki et duvarın içine daldı. Çok hızlı hareket etti ve aşağı doğru değil yukarı doğru ilerledi.

 

Kaçarken elleriyle bir mühür oluşturdu ve önceden yerleştirdiği b planını hissetti. Yüzü kasvetliydi ama ifadesi pervasızdı.

 

Altın ejderhanın devasa vücudu Wang Lin'den çok daha hızlıydı. Onun gözünde Wang Lin sadece bir karıncaydı ve böyle bir karınca onun karşısında Xuan Bao'nun has ruhunu çalmaya cüret etmişti.

 

Bu, göklerin gazabını tetikleyecek bir durumdu!

 

Böyle bir karıncayı öldürmek için enerji bile harcamasına gerek yoktu. Onu kovalarken kükredi.

 

Groooaaar!

 

Bu kükreme çok hızlı bir has enerji barındırıyordu ve ileri doğru fırlayarak çevredeki et duvarın titremesine neden oldu. Wang Lin'in vücudu titredi ve kan tükürdü ama yine de durmadı. Bunun yerine kuvvetten destek alarak daha da hızlandı.

 

"Patla!" Wang Lin bağırdı. İlerlerken has ruhu sarsılmıştı. Eğer antik tanrı vücudu olmasa patlayıp ölmüş olurdu. Şimdi bile şiddetli bir acı hissediyordu.

 

Fakat korkusu yoktu. Bağırdığında Aya Bakan Yılan'ın hassas noktalarında gizlenen uçan kılıçlar aniden patladı!

 

Aya Bakan Yılan'ın birçok hassas noktasına yerleştirilmişlerdi. Bu patlamalar ona ciddi zarar vermeyecek olsa da bu noktalar hasar oldığında Aya Bakan Yılan'a inanılmaz bir acı verecekti.

 

Şiddetli acıyla birlikte Aya Bakan Yılan'ın öfkesi alevlenecekti.

 

Fakat insanların devasa Aya Bakan Yılan içinde bu yerleri bulması neredeyse imkansızdı. Eğer o noktalara yanlışlıkla vursalar bile Aya Bakan Yılan'ı çok fazla etkilemeyecekti.

 

Ama Wang Lin farklıydı!

 

Şu an Aya Bakan Yılan'ın bütün hassas noktaları aynı anda hasar almıştı! Bu yaşadığı acı önceki acısından daha zayıf değildi!

 

Aya Bakan Yılan'ın devasa vücudu boşlukta hedefsizce ilerliyordu ama o anda vücudu şiddetle titredi. Ardından vücudunun içinden çılgınca bir kükreme geldi.

 

Aya Bakan Yılan'ın vücudunun içinde sarsıcı bir değişim vardı. Aya Bakan Yılan'ın hareketi güçlü bir baskının yayılmasına neden oldu, dünya adeta ters düz olmuştu.

 

Groooaaar! Aya Bakan Yılan öfkeli bir kükreme daha kopardı. Bu sefer vücuduna yayıldı ve ağzını açtı. Sanki içindeki her şeyi tükürmek istiyormuş gibi daha da hızlandı. Ağzından güçlü bir itme kuvveti geldi!

 

O anda kaçmakta olan Wang Lin tam altın ejderha tarafından yakalanmak üzereyken bir kuvvet vücudunu sardı. Hiç durmadı ve inanılmaz bir hızla itildi. Üstündeki et duvar açıldı ve Aya Bakan Yılan'ın doğruca ağzına giden bir geçit oluştu.

 

Sadece Wang Lin değil altın ejderha da aynıydı. Vücudunun kontrolünü kaybetti ve doğruca bir kuvvet tarafından itildi.

 

Aynı şekilde burgacın içinde kolla dövüşen Qing Shui'nin vücudu istemsizce yukarı doğru itildi.

 

Yi Muzi ve Wudo Chan da bundan kaçamadılar. Darbeden etkilendiler ve çatlaktan dışarı itildiler.

 

Aya Bakan Yılan karanlıklar içinde kükremeye devam etti. Aya Bakan Yılan'ın içinden sonsuz bir itme kuvveti yükseldi. Altın bir parlama oldu ve altın ejderhanın vücudu ilk dışarı çıkan şey oldu.

 

Hemen sonra Wang Lin geldi!

 

Bunun ardından Qing Shui, Yi Muzi ve Wudo Chan da boşluğa atıldılar.

 

Wang Lin dışarı atıldığı anda baskılanmayı geciktirme umuduyla kendi has enerjisini ve semavi has enerjisini mühürledi. Fakat bir etkisi olmadı, has enerjisinin hızla yok olduğunu ve vücuduna kısıtlama katmanlarının yerleştiğini hissetti.

 

Vücudundaki semavi has enerji de aynı kaderi paylaştı.

 

Sadece antik tanrı vücudunun kuvveti etkilenmemişti.

 

İfadesi normal kalan Wang Lin hızla geri çekildi.

 

Has enerjisi hızla baskılanan sadece o değildi. Altın ejderha Yi Muzi ve diğerleri de aynı kaderi paylaştı.

 

Fakat bu insanlar bu garip yerin farkındaydı. Yi Muzi'nin etrafı üç parça mor ağaçla kaplandı ve yüzü soldu. Dağılmayı tamamen engelleyemese de yavaşlattı.

 

Altın ejdehanın etrafında görünmez bir ışık parladı ve onun mühürleme gücüne zar zor dayanmasına olanak sağladı, fakat Yi Muzi'nin yöntemi kadar etkili değildi. Wudo Chan aralarında en rahat olan kişiydi. Etrafındaki devasa baloncuk onu dışarıdan izole etmişti.

 

Fakat bu baloncuk sürekli küçülüyordu ve yenilemek için sürekli has enerji harcaması gerekiyordu.

 

Qing Shui ise sadece elini salladı ve yeryüzü hapishanesi ile mühürleme kuvvetini engelledi ama bunu çok uzun süre devam ettiremeyecekti.

 

Onların tersine Wang Lin oldukça rahattı. Vücudundaki has enerjinin dağılmasını tamamen göz ardı ederek yumruğunu sıktı, altın ejderhaya bakarak alayla gülümsedi.

 

Fakat hamle yapmadan geri çekilmeye devam etti ve içten içe düşündü, "Şu an en iyi şartlarda değilim, biraz daha beklemem lazım!"

 

Tam herkes dışarı atıldığında Aya Bakan Yılan'ın kükremesi bir kez daha yankılandı. Ardından gözlerinin arasında bir burgaç belirdi ve bir figür dışarı çıktı.

 

Bu kişi beklenmedik şekilde Ji Xiantian'dı!

 

Fakat gözleri sönüktü ve ara sıra çabalıyormuş gibi bir ifade oluşuyordu. Bir an sonra kükredi ve Aya Bakan Yılan'ın gözlerinin arasındaki burgaçtan dışarı uçtu.

 

Wang Lin'in göz bebekleri küçüldü ama hemen gözleri ışıldadı. Kalbi giderek hızlandı. Sahip olduğu antik tanrı vücudu sayesinde Ji Xiantian'ın vücudundaki antik tanrı aurasını hemen tespit etmişti!

 

Onun bakış açısına göre Ji Xiantian bir antik tanrının bir yıldızı tarafından oluşturulmuştu! Ya da daha doğrusu bir antik tanrı yıldızı ile kaynaşarak semavi, yetişimci ya da antik tanrı olmayan bir varlığa dönüşmüştü.

 

Antik Tanrı Kukla Büyüsü!

 

Wang Lin hemen Tu Si'nin hafızasını hatırladı, sadece yetişkin antik tanrıların kullanabildiği bir büyüydü!

 

"Ji Xiantian'ın vücudu bir antik tanrı yıldızı barındırıyor! Onu özümseyerek antik tanrı kuvveti mirasının bir kısmını elde edebilirim!"

 

Bir antik tanrının yıldızlı ile bütünleşmiş kuklanın bir yıldızlı antik tanrıdan güç olarak farkı yoktu! Ve Ji Xiantian'ın yıldızı bir sekiz yıldızlı antik tanrıdan geliyordu!

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44337 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr