Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Bu emrin ardından siyah cübbeli adam ve beyaz cübbeli genç harekete geçti ve Luo Fu'ya doğru fırladı. Luo Fu'nun Birlik yetişimcileri üzerinde büyük bir etkisi vardı ve aynı zamanda onlara büyük yardımı oluyordu. Oraya doğru fırladılar ve hemen onları korumak için büyülerini kullandılar.

Li Yunzi dişlerini sıktı ve başka Savaş Tomarını işaret etti. İlahi hissi onun içine girdi, 15 Luo Fu'dan birisi kanlı bir figüre dönüştü ve yetişim gezegeninin üstündeki yaşlı adamı hedef aldı.

O anda 10,000 adım büyüklüğündeki Dev Şeytan Klanı üyesi koştu. Kendisinden daha zayıf Yüce Gök yetişimcileriyle karşılaştığında onları tuttu ve kükreyerek ezdikten sonra onları yuttu.

Bu devasa Dev Şeytan Klanı üyesi Maddi Yang aşamasının zirvesindeydi ama vücudu çok güçlüydü ve bu yüzden normal yetişimcilere göre daha fazla has enerji özümseyebiliyordu. Sadece Maddi Yang aşamasının zirvesinde olmasına rağmen sıradan erken aşama Nirvana Kahini yetişimcileriyle dövüşebilecek durumdaydı.

Sahip olduğu güçlü beden sayesinde çoğu büyülü hazineden korkmuyordu. O an bu dev, doğruca Li Yunzi'ye doğru fırladı. Gözleri bulutluydu ve içinde bir nebze delilik hakimdi.

"Kendini imha etmek istiyor!" Wang Lin'in kulağında son derece güzel bir ses belirdi. Dev hızla yaklaşırken bu ses saray elbisesi giymiş kadından geldi.

Wang Lin başıyla onayladı ve Li Yunzi'nin has ruhuna baktı. Has ruh şu an başka bir kanlı figür çağırmak için kendini yeniliyordu. Li Yunzi o sırada rahatsız edilmemeliydi.

Fakat Wang Lin onun B planının olmadığına inanmadı ama yine de şu an Li Yunzi'yi test etmenin zamanı değildi. Dev Şeytan Klanı üyesi giderek yaklaşırken Wang Lin'in gözleri aydınlandı ve sakince konuştu, "Bana bırak!"

Bununla birlikte bir adım attı ve deve doğru ilerledi.

Saray elbiseli kadın zarifçe gülümsedi. Şu an savaşta olsalar da son derece sakindi. Kulaklarının önünden bir tutam saçı geri attı ve Wang Lin'e gülümsedi. "Yoldaş yetişimci Xu, dikkatli ol."

Wang Lin devasa ağaçtan indi ve dev ağacın etki alanında çıktığında çevredeki savaşların kaosunu duydu. Dev Şeytan Klanı üyesi yaklaşırken Wang Lin bu saldırıyla gelen ses patlamalarını duyabiliyordu.

Dev Şeytan Klanı üyesi ileri hücum etti ve giderek hızlandı. Vücudundan yıkıcı bir aura yayıldı ve bir anda yaklaştı. Sağ yumruğunu sıktı ve onu savururken bağırdı, "Defol!"

Yumruk geldi ve yumruğun yarattığı rüzgar Wang Lin'in üzerine esti. Bu rüzgar güçlü olsa da Wang Lin'i yarım adım bile geri ittiremedi. Wang Lin de soğuk bir ifadeyle yumruk attı.

Bu sahne son derece garipti. 10,000 adımlık devin yumruğu inanılmaz büyüktü ve Wang Lin'in yumruğu onun yanında önemsiz duruyordu. Görmezden gelinebilecek kadar küçüktü.

Fakat iki yumruk yaklaştığında büyük bir gürültü yankılandı ve giderek güçlendi. Sanki bütün sesler bu iki yumruğun çarpışmasına hazırlık gibiydi!

İki yumruk birbirine yaklaştığında gümbürtü sesi diğer seslerin yerini aldı. Çevredekiler sadece kulaklarının sonsuz bir uğultuyla uyuştuğunu hissetti.

Yumruklar yaklaşırken adeta zaman yavaşladı. Ardından bir anda iki yumruk çarpıştı ve büyük bir gümbürtü koptu!

Bu ses çevredeki yetişimcileri titretecek kadar şiddetliydi. Ayrıca dört bir yana yayılan görünmez bir şok dalgası oluştu.

Birçok yetişimcinin dövüşü bölündü ve hızla geri çekildi. Hepsi de şok olmuş gözlerle Wang Lin ve deve baktı.

10,000 adımlık devin vücudu şiddetle titrerken karşı tarafın ufak yumruğundan akıl almaz bir kuvvetin geldiğini hissetti. Bir ağız dolusu kan tükürdü ve yumruğundan sesler yankılandı. Bir an sonra sağ yumruğu kanlı bir posaya dönüştü.

Acıklı bir çığlık attıktan sonra bu darbeye direnemeyerek geriye itildi.

Vücudundaki yıkım durmadı. Kendisi Dev Şeytan Klanı üyesi olsa da Wang Lin'in antik tanrı gücüne direnemeyecekti. Sadece sağ koluyla kalmadı ve vücudunun büyük bir kısmı çözündü.

Devin gözlerindeki delilik daha da belirgin bir hal aldı. Kükredi ve vücudunun içinde yıkıcı bir aura taştı, o anda patladı!

Bir zirve Maddi Yang yetişimcisinin patlaması çok güçlüydü, özellikle bu kişi bir Dev Şeytan Klanı üyesinin vücuduna sahipti. Bu güç Wang Lin'in kaşlarının çatılmasına neden oldu.

Wang Lin'in yüzü hafiften kızardı ve gözleri daha da soğudu. Biraz kan tükürmek için kendini zorlayarak insanların kendisinden çok fazla şüphe etmemesini amaçladı, ardından sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve bağırdı, "Rüzgar Çağrısı!"

Bu kelimelerin ardından Wang Lin'in sağ elinde siyah bir rüzgar oluştu ve iki tane siyah ejderhaya bölündü. Ejderhalar ileri fırladılar ve bir yandan yutarken bir yandan da ağızlarından hayat söndürücü soğuk hava dalgaları püskürttüler.

Rüzgar Çağrısı son derece güçlüydü ve siyah ejderhaların etkisi altında devin vücudu anında çok uzağa itildi. İki ejderha gerçekte devin vücudunu yutarak onun kendini patlatma gücünü inanılmaz azaltmışlardı.

GÜM!

Büyük bir gürültüden sonra 10,000 adımlık Dev Şeytan Klanı üyesi patlayarak müthiş bir etki yarattı. Bu durum çevredeki yetişimcilerin dikkatini çekti, yaşlı canavarlar bile dövüşürken bir an ara verip göz attılar.

Yüzü hafiften solmuş olan Wang Lin sanki yaralanmış gibi devasa ağaca doğru sendeledi. İşin aslı, bir antik tanrı vücuduna sahip olan Wang Lin için 10,000 adımlık Dev Şeytan Klanı üyesini öldürmek zor değildi!

Saray elbiseli kadın gülümsedi. "Yoldaş yetişimci Xu'nun büyülerini takdir ediyorum. Aniden vücudunun gücünü artıran büyü özellikle şok edici."

Li Yunzi gözlerini açtı ve hiç konuşmadan övgüyle baktı. Savaş Tomarlarından birini işaret etti ve ilahi hissi içine girdi.

Bir saniye sonra 14 Luo Fu'dan biri hızla küçüldü. Yerle bir olmadan başka bir kanlı figüre dönüştü. Bu kanlı figür gökleri tersine çevirebilecek bir kan büyüsü barındırıyordu. Doğruca diğer kanlı figür, siyah cübbeli yaşlı adam ve beyazlı genç ile dövüşen gezegenin üstündeki yaşlı adama hücum etti.

Uzaklarda mavi elbiseli kadının kaşları iyice çatılmıştı. Yeşim gibi eliyle işaret ederek diğer iki 10,000 adımlık devi gönderdi. Onlardan biri doğruca Luo Fu'ya gitti.

Diğeri ise devasa ağaca doğru saldırıya geçti! Bu Dev Şeytan Klanı üyesi yaklaştığında, yetişim gezegenindeki yaşlı adam havalandı. Ardından elleriyle bir mühür oluşturdu ve aşağı doğru bastırdı!

Dev Şeytan Klanı üyesi ile yaşlı adamın arasındaki yetişim gezegeni aniden dönmeye ve bir dalgalanma yaymaya başladı. Yaşlı adam sözler okumaya başladı ve gözleri aydınlandı. Ardından elini aşağı doğru bastırdı ve bağırdı, "Yetişim gezegeni dalgalanması!"

Bununla birlikte yetişim gezegeni kendi başına uçtu ve daha da hızlı döndü. Fakat dönerken normal boyutunun yarısına gelene kadar küçüldü.

Aynı zamanda gezegenden kızıl bir dalgalanma yayıldı. Yaşlı adamın kontrolüyle akıl almaz bir hızla daha da genişledi.

Bu kırmızı dalga çok hızlıydı. Yayılırken Yüce Gök yetişimcilerini etkiledi. Titremeye başladılar ve bir anda çantaları da dahil tüm vücutları yerle bir oldu.

Bu dalgalanma doğruca devasa ağaca ilerledi. Wang Lin'in ifadesi değişti ve Li Yunzi gözlerini açarak bağırdı, "Xu Mu, Zi Yan, hemen dağılın. Kendi işinize bakın ve bu yaşlı adamı korumakla uğraşmayın!"

Daha Li Yunzi'nin sözü bitmeden önce Wang Lin çoktan harekete geçmişti. Devasa ağaçtan çıktı ve ışınlanmayla oradan hızla ayrıldı.

Saray elbiseli kadın da aynı şekilde hızla ayrıldı.

O ikisi gittiği anda kırmızı dalgalanma oraya vardı. Li Yunzi'nin has ruhu vücudunun etrafını sardı ve bir mühür oluşturdu. O anda hem has ruhu hem de vücudu devasa ağacın içinde kayboldu.

Kızıl dalga devasa ağaca geldi ve onu baştan aşağı geçti.

Wang Lin kızıl dalgayı atlatmıştı. Fakat etrafta tam bir kaos vardı. Tekrar ortaya çıktığı anda bir Birlik yetişimcisinin kılıcı ona doğru geldi.

Wang Lin'in gözlerinde soğuk bir ışık parladı ve kaçınmadı. Kılıç vücuduna çarptı ve geri sekti. Ardından arkasını dönerek elini kaldırdı.

Bu hamlesinin içinde has enerji ve ayrıca bir antik tanrının gücü vardı. Saldırı hemen ona sinsice saldıran kişiyi vurdu. Adamın gözleri korkuyla doldu ve tam geri çekilecekken vücudundan büyük bir kanlı sis patladı. Has ruhu aceleyle kaçmak istedi ama sonra başka bir Yüce Gök yetişimcisi onun has ruhunu yakaladı ve ezdi.

Öldürme isteğiyle dolu olan Yüce Gök yetişimcisi Wang Lin'e baktı. Dudaklarını yaladı ve boğuk bir sesle konuştu, "Xu Mu, tekrar bir yarışmaya var mısın? Bakalım kim daha fazla öldürecek!"

Bu Yüce Gök yetişimcisi, İkincil Yıldırım Semavi Xu Ting idi!

Wang Lin normal bir ifadeyle konuştu, "Eğer gerçek bir yarışma istiyorsan, o kadını kimin öldüreceğine bakmaya ne dersin?" Konuşurken mavi elbiseli kadını işaret etti!

Xu Ting irkildi ve ifadesi belirsizdi. Dişlerini sıktı ve konuştu, "Peki, bunun üzerine yarışalım! Oraya kadar öldürerek ilerleyeceğiz ve kimin başarılı olacağını göreceğiz!"

Kadın belli ki son derece yüksek bir statüye sahipti, aksi takdirde bu savaşa liderlik etmesine izin verilmezdi. Fakat kadının yetişimi çok yüksek görünmüyordu, sadece Nirvana Kahini orta aşamasındaydı.