Çevirmen: RassNt
Editör: Alphonse
Oğlanın gözleri dehşetle doldu. Kan tükürdü ve tüm vücudu kanlı bir ışıkla kaplandı. İnanılmaz bir hızla geri çekildi.
Bu kan kaçışı sessizdi ama yıldırımdan kat kat daha hızlıydı. Göz açıp kapayıncaya kadar Suzaku gezegeninden uzaklaşmıştı.
Fakat Wang Lin ortaya çıkar çıkmaz bir adım attı ve dalgalanmalar oluştu. Figürü dünya ile kaynaşarak ortadan kayboldu. Kan gölgesinden bile daha hızlıydı ve doğruca gölgenin önünde belirdi.
Wang Lin'in figürü belirdiği anda sağ elinde yin ve yang balıkları oluştu ve elini merhametsizce ileri doğru savurdu.
Avucu boşluğa vurmasına rağmen uzayda bir patlama yarattı. Bu avuç Wang Lin'in dao ve has enerjisini barındırıyordu. Bu etki gök ve yeri sarsmaya yeterliydi.
Koca kafalı oğlanın etrafındaki kanlı ışık hemen yerle bir oldu ve yüzü soldu. Bu büyü havaya vurmuş olsa da siyah ve beyaz gaz ortaya çıktı. Beyaz gaz boşluğa hücum etmesine rağmen garip şekilde koca kafalı oğlanın vücudunda belirdi ve has ruhuna doğru akın etti.
Koca kafalı oğlan hayatı boyunca böyle bir büyü görmemişti. Beyaz gaz vücudunun içinde dağılırken vücudunun içindeki semavi kaynağın da çözünmesine neden oldu.
Bu daha başlangıçtı. Koca kafalı oğlanı asıl şaşırtan şey siyah gazdı. Siyah gaz etrafını sardığında tüm vücudu buruştu. Vücudundan çok miktarda hayat kuvveti ayrıldı.
Bu değişim koca kafalı oğlanı şok etti. Büyüsü Wang Lin tarafından kırılmıştı ve boşluktan gelen kuvvet koca kafalı oğlana vurmuştu. Yere doğru adeta bir meteor gibi düştü.
Bu sahne Suzaku gezegeninde uyanan bütün yetişimciler tarafından görüldü ve heyecanla doldular. Koca kafalı oğlan tarafından şoka uğrayan bazı yetişimciler uyanmaya başladı. İlk kimin başlattığı bilinmese de birçok yetişimci tarikatlarından havalanarak savaşa doğru yaklaştı.
Yavaş yavaş yükselen yetişimcilerin sayısı arttı. Onların arasında Zhou Wutai ve Yun Quezi de vardı.
O anda Wang Lin ve koca kafalı oğlanın savaşından çok uzak olmayan bir yerde ölümlü şehri vardı. Gözleri sönük beyaz saçlı bir adam vardı ve koca kafalı oğlan tarafından yaralanmış haldeyken savaşı izlemek için ilahi hissini yaymaya çalıştı.
Gizli bir odanın içindeydi ve önünde bir resim vardı. Resimde nazik yaşlı bir adam vardı ve resmin altında bir nişan vardı. Üzerinde şu kelimeler kazınmıştı: "Wang Klanı atası Wang Zhuo."
Koca kafalı oğlan o sırada büyük bir darbe aldı ve tüm vücudundan sesler çıktı. Vücudu hızla yere yaklaştı. Dehşete düşmüştü ve semavi has enerjisi hızla etkinleşti. Sağ eliyle vücudunun birçok noktasını işaret etti ve nihayet on binlerce adım düştükten sonra durabildi. Güldü ve hızla geri koştu. İki eliyle bir mühür oluşturdu ve çok miktarda semavi has enerji taştı. Zengin semavi has enerji onun önünde büyük bir ağa dönüştü!
"Semavi büyü, Ruh Yıkım Ağı!" Koca kafalı oğlan kükredi ve önündeki ağ aniden büyüdü. 1,000 adım büyüklüğe ulaştı ve Wang Lin'e doğru yaklaştı.
Wang Lin'in ifadesi soğuktu ve ürpertici bir bakış attı. İlerlemeyi kesmedi. Ağ yaklaşırken, ayaklarının altında dalgalanmalar oluştu ve ortadan kayboldu.
Koca kafalı oğlanın yüzü soldu ve gözleri şaşkınlıkla doldu. Bir terslik olduğunu hissetmişti. Kan kaçışı ona ailesinden geçen bir mirastı ve onunla kaçmak için yetişimini feda etmişti. O büyü ışınlanmadan daha hızlıydı.
Gençlik yıllarında kan kaçışını kullanarak birçok kez hayatını kurtarmış ve ölümcül krizlerden çıkmıştı.
Fakat biraz önce Xu Mu bilinmeyen bir yöntemle hemen onun avantajını yok saymıştı. Bu durum onun aklını kaçırmasına neden olacaktı ama bunu düşünmeye zaman yoktu. Fakat şimdi Xu Mu'nun bunu tekrar kullandığını görünce tüyleri diken diken oldu. O anda vücudundaki bütün semavi has enerji patladı.
Fakat vücudundan çok miktarda beyaz gaz dışarı çıktı. Vücudunun dışında şiddetli bir fırtına oluşturdu.
Fırtına eserken Wang Lin'in figürü ortaya çıktı. Parmaklarını kılıç şekline getirdi ve onlarca Göklerin Vuruşu'nu tek bir taneye kaynaştırdı. Ardından semavi has enerjinin yarattığı burgaca doğru saldırdı.
Koca kafalı oğlan aniden sırılsıklam terledi ve hızla geri çekildi. Wang Lin'in garip büyüsünden korkuyordu. Dahası henüz o korkunç yıldırım büyüsünü kullanmamıştı.
Yıldırım büyüsünü düşününce korkusu daha da katlandı. Hemen endişelendi ve bağırdı, "Xu Mu! Buradaki tek bir kişiyi bile öldürmedim! Neden beni zorluyorsun!?"
Wang Lin'in ifadesi soğudu ve durdu.
Koca kafalı oğlanın gözlerinde bir neşe belirdi ve hemen fırladı. Ağzını açarak bağırdı, "Xu Mu, sen ve ben düşman değiliz. Pervasız davranan bendim. Hemen buradan ayrılacağım!" Kalbi güm güm atıyordu. Bu ölüm kalım kriziydi. İçten içe buradan kaçarsa hemen Yüce Gök yetişimcilerinin ana kampına gidip Xu Mu'nun gerçek kimliğini ifşa etmeye yemin etti.
"Xu Mu! Bugünün öcünü alacağım. Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde ismini mahvedeceğim. Kan Tanrısı gibi kıdemliler senin gibi bir haini avlamaya geldiğinde senin nasıl kaçtığını izleyeceğim! Kıdemli çırak kardeşin Qin Shui bile seni koruyamayacak!" Koca kafalı oğlan dişlerini sıktı ama gerçek düşüncelerini dillendirmeye cesaret edemedi. Gökyüzüne baktı ve atmosferi gördü. Atmosferden çıktığı anda Xu Mu yüzlerce yetişimcinin önünde ona saldırmaya cüret edemeyecekti.
Wang Lin alayla gülümsedi. Tabii ki koca kafalı oğlanın aklından geçenleri biliyordu. Sağ elini kaldırdı ve vücudunun içinde bir çan sesi çaldı.
Aynı zamanda antik tanrı ocağının hayali gölgesi belirdi. Bunun ardından Wang Lin sakince konuştu, "Değiş!"
Bir anda, kaçmakta olan koca kafalı oğlandan ruhani bir parıltı yayıldı. Bu ruhani parıltı çok ani belirmişti ve onun irkilmesine neden oldu. Fakat hemen sonra gözleri korkuyla doldu.
Vücudu aniden yok oldu ve Wang Lin ile yer değiştirdi!
"Sana kaçamayacağını söyledim!" Wang Lin adım adım onun üstüne doğru yürüdü. Gözlerindeki soğukluk daha da güçlendi.
Koca kafalı oğlanın içi acıyla doldu. Wang Lin yaklaşırken, kalbine doğru çılgınca bir his yayıldı. Ona göre Wang Lin üzerine doğru gelen dev, boyun eğmez bir ruhtu. Dişlerini sıktı ve gözlerinde vahşi bir ışık belirdi.
Hızla geri çekildi ve elleriyle bir mühür oluşturdu. Garip bir dilde sözler okumaya başladı ve soğuk bir aura yayılmaya başladı.
"Xu Mu, beni zorladın!" Koca kafalı oğlan sözleri bitirdiğinde önünde yarı saydam rünler oluştu. Sayısız rün oluştuktan sonra Wang Lin'e saldırmak yerine koca kafalı oğlanın vücuduna girdi.
Oğlandan acı dolu bir inilti geldi. Bütün büyülerinin ve büyülü hazinelerinin Xu Mu karşısında işe yaramaz olduğunu biliyordu. Xu Mu'nun henüz kullanmadığı şok edici yıldırım büyüsünü düşündükçe huzursuzluğu daha da yükseldi.
Sanki rakibi onun bütün direnme yöntemlerinin tamamen önemsiz olduğu konusunda gayet emin gibiydi.
Bu hissiyat onun tüylerini diken diken etti ve hatta teslim olma dürtüsüne sebep oldu. Fakat bunu istemiyordu, o yüzden son çare olarak en güçlü semavi büyüsünü kullandı!
Rünler vücuduna girdiğinde tüm vücudu titredi. Sanki vücudundaki öz kafasına doğru toplanıyordu.
Normalde kafası vücudundan büyüktü. Şimdi büyüyü kullandıktan sonra vücudu daha da küçüldü ve bir iskeletten farksız hale geldi. Fakat kafası ise şu an abartılı seviyedeydi!
Kocaman kafasıyla son derece vahşi görünüyordu! Alnındaki şişmiş damarlar solucanları andırıyordu. Eğer gece vakti bir ölümlü bunu görse korkusundan ölürdü.
Koca kafalı oğlan en başta çok fazla saça sahip değildi. Bu garip büyüyü kullandıktan sonra tüm saçları döküldü. Şu an kafasında tek bir saç teli kalmıştı.
Keskin bir kahkahayla birlikte bir mühür oluşturdu ve kafasının iki yanına işaret etti. Bakışları Wang Lin'in üzerine geldi ve bağırdı, "Semavi büyü, Sinir Yerdeğişimi!"
Kükrediğinde gök gürültüsünü andıran bir patırtı sesi ortaya çıktı. Kafasından sayısız kıvranan damar taştı ve yeşil yılanlara dönüştü. Yeşil yılanlar kaynaşarak Wang Lin'e doğru bir sütun gibi uzadı.
Wang Lin'in ifadesi hala aynıydı. Henüz güçlü büyülerini kullanmamasının sebebi koca kafalı oğlanla başka planlarının olmasıydı. Eğer güçlü büyülerini kullansaydı şu anki yetişimiyle onları iyi kontrol edemeyeceği için gücünü ayarlayamayacaktı.
Ek olarak, bu oğlan 36 Gök Semavisinden biriydi. Wang Lin henüz Yüce Gök Yıldız Sistemi ile bağlarını koparmaya hazır değildi. Herhangi bir sıradan yetişimciyi öldürebilirdi ama Suzaku gezegeni yakınında bir Gök Semavisini, özellikle yüzlerce yetişimci varken öldüremezdi. Bu mantıklı bir karar olmazdı!
Fakat Wang Lin karşı taraf kendisini kızdırdığı için bunu yanına bırakamazdı. Bu durum için kusursuz bir fikri vardı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..