Çevirmen: RassNt
Editör: Alphonse
Heng Yun Zirvesinde Wang Lin son derece sakindi. Yao Bingyun'un daosunu tam anlamıyla görmüştü. Küçük kardeşi dao kalbiydi ve onun tek kusuruydu!
Wang Lin kafasını kaldırmadı ve sakince konuştu, "Şu anki gücümle sana yardımcı olamam!"
Havada, Yao Bingyun boş gözlerle baktı. Uzun süre sessizce düşündü ve yumuşak bir sesle konuştu, "Belki de yanlış duydum..." Gözlerinin kenarında yaşlarla döndü ve gökyüzünde yavaş yavaş kayboldu.
Bu süreçte Wang Lin kafasını kaldırmadı ve gözleri kapalı bir halde karma daosuna dalmıştı. Vücudunun içinde siyah beyaz yin ve yang balıkları yavaşça döndü. Arkasında belirdiler ve arkasında dolanırken yoğunlaştılar.
Her dolaşımda etraftaki her şeyi içine çeken bir emme kuvveti yarattılar. Ardından has enerjiye dönüştürülen her şey Wang Lin'in vücuduna giderken bir kısmı Göğe Başkaldıran Boncuk tarafından özümsendi.
Aynı şekilde Göğe Başkaldıran Boncuk'un yüzeyi değişti. Yin ve yang resmi şekillendi ve Wang Lin'in has ruhunun içinde yavaşça döndü.
Wang Lin karma alanının ufak bir tamamlanmaya ulaştığını ve maddesel olmasına olanak sağladığını biliyordu. Yani alanıyla gerçek anlamda ikinci adıma ulaşmıştı ve bir Nirvana Kahini yetişimcisi olmuştu.
Eğer isterse göksel cezanın ortaya çıkmasına ve onu aşarak erken aşama Nirvana Kahini seviyesine ulaşacaktı!
"Yetişimin ikinci adımı Nirvana Kahini, Nirvana Arındırıcısı ve Nirvana Parçalanması'nı içeriyor... hepsi de Nirvana kelimesi barındırıyor... Üçüncü adımda gördüğüme göre, Nirvanayı tamamen anladığımda ve onun kanunlarında uzmanlaştığımda üçüncü adıma ulaşabileceğim...
Gökler sonsuz ve dao sınırsızdır. Dao yolu sadece üç adıma mı sahip..." Wang Lin sessizce gözlerini açtı. Sol gözünde yang, sağ elinde ise yin vardı. Bunlar güneş ve ay gibiydi ve çok garip görünüyorlardı!
Gözlerini açtığında yin ve yang balıkları daha da hızla dönmeye başladı.
Dönme daha da hızlandı. En sonunda tüm gezegenin ruhsal enerji hareketliliğinin merkezi Heng Yun Zirvesi oldu. Devasa bir çift el tarafından itiliyormuş gibi dalgalanmaya başladı ve çarpıcı bir değişim oldu.
Ayrıca bunun yüzünden Qing Ling gezegeninde şiddetli bir ruhsal enerji fırtınası koptu. Görünmez olsa da gezegendeki her bir yetişimci bunu net bir şekilde hissedebiliyordu.
Heng Yun Zirvesine doğru büyük miktarda ruhsal enerji toplandı. Wang Lin gözlerinde gizemli bir ışıkla derin bir nefes aldı ve yin ve yang balıkları dönmeyi kesti.
"Has enerjim değişiyor ama bunu gezegenin üstünde yapamam, yoksa gezegen yerle bir olur!" Wang Lin ayağa kalktı ve boşluğa doğru bir adım attı. Fakat bir adım sonra ifadesi değişti ve uzaklara doğru baktı.
Sanki bakışları kilometrelerce uzağa nüfuz ediyordu. Xie isimli yaşlı adamın oraya doğru zoraki bir halde yürüdüğünü gördü.
Ölümlü vücuduyla yürümeye devam ediyordu. Sanki bir hacı gibi heng Yun Zirvesine doğru gidiyordu.
Wang Lin sessizce düşündükten sonra bakışlarını çekti. Bir kez daha oturdu ve gözlerini kapattı.
Zaman yavaşça aktı. Göz açıp kapayıncaya kadar yarım ay geçti. Bu yarım ayda Wang Lin hareketsiz kaldı. Xie isimli yaşlı adam ise daha da hızlı yürümeye başladı. Normalde ölümlü vücuduyla onun buna direnmesi imkansızdı. Fakat her yorulduğunda vücudunda sıcak bir enerji hissediyor, bütün yorgunluğu gidiyor ve enerjiyle doluyordu.
Bu şekilde yarım ay sonunda Heng Yun Zirvesinin altına ulaşmıştı. Xie isimli yaşlı adam zirveye doğru baktı. Derin bir nefes aldıktan sonra gözlerinde kararlı bir bakışla dağa tırmanmaya başladı.
Adım adım tırmandı. Dizleri kanasa da zirveye doğru durmaksızın tırmandı. İçinde onun ilerlemeye devam etmesini destekleyen bir inanç vardı.
"İnsan ilişkileri ile ilgili her şeyi anladığımı ve akademi aleminde aydınlandığımı düşünmüştüm. Kendime dünyayı medenileştirme görevi verdim. Fakat hayatımın son yıllarında aniden aydınlanma kazandım. Ben sudaki bir balığım..."
Xie isimli yaşlı adamın yüzü acı bir ifadeyle doldu ama gözleri giderek parladı.
"İnsanlar balık, gökler su, dao ağ ve ağın sahibi ise yaratıcı!" O gün nihayet zirveye ulaştı. Orada gözlerinde kainatı barındıran bir kişinin yetişim yaptığını gördü.
Xie isimli yaşlı adam yorulmuş ve dizleri kanamış olsa da o anda sanki yıldırım çarpmışa döndü. Vücudunda gürültüler yankılandı ve sanki ruhu vücudundan ayrıldı. Bir anlığında siyah beyaz bir yin ve yang görüntüsü gördüğünü hissetti. Hemen tapınıyormuş gibi dizlerinin üstüne çöktü.
"Lütfen bana daoyu öğret!"
Wang Lin sakince Xie isimli yaşlı adama baktı ve bir an sessizce düşündü. Bu yaşlı adam Qing Ling gezegeninde onurlu bir ölümlüydü. Bir dao kalbine sahip olduğu için diğer ölümlülerden farklıydı. Dao kalbi hayali olsa da yine de vardı.
Fakat bu durum bunun gibi insanların dao yetiştirmeye uygun olduğu anlamına gelmiyordu. İşin doğrusu saf zihinli çocuklar daha uygundu. Sadece bu insanlar daolarını tamamladıklarında yetişim seviyeleri yüksek olmasa bile dao kavrayışları son derece engin olacaktı, böylece ileride çok daha fazla yol kat edebileceklerdi.
Fakat onun vücudu zaten yaşlıydı ve ruhsal enerji kuvvetine direnemeyecekti. Dao yetiştirmesi zor olacaktı!
Wang Lin sakince konuştu, "Ömrün sonuna yaklaşmış. Dao yetiştirmek kolayca elde edilebilecek bir şey değil. Bunu dikkatlice düşündün mü?"
Xie isimli yaşlı adam Wang Lin'e baktı. Adam gözlerinde kararlı bir bakışla konuştu, "Üç yaşımda kelimeleri öğrendim. Altı yaşımda şiirleri öğrendim. 14 yaşımdayken başkenti şok ettim. Fakat kalbim daima uyuşuk bir haldeydi. Kendi kendime insanları anladığımı söyledim ama daima dünyanın bastırdığı bir hissiyat vardı. Yaşlıyım ve sonraki nesli yetiştirmekten istifa ettim. Hayatımın geri kalanını baskılanmış ve uyuşuk bir halde harcamaya hazırdım.
Fakat odama giren o rüzgar bu uyuşukluğun kaynağını bulmama olanak sağladı. Dao nedir... Nehirdeki aydınlanma beni bir karar vermeye zorladı. Ölsem bile daoyu bulmak için buraya gelmek zorundaydım! Lütfen bana daoyu öğret! Beni öğrencin olarak kabul et!"
Wang Lin yaşlı adama baktı. Gözlerinin içine baktığında zihnini okuyabiliyor gibiydi. Yaşlı adamın ardındaki reenkarnasyon sahnesini zar zor görebiliyordu!
Uzun bir süre sonra Wang Lin bakışlarını çekti ve sakince sordu, "İsmin ne?"
Yaşlı adam derin bir nefes aldı, "Xie Qing!"
"Tüm hayatım boyunca hiç öğrencim olmadı. Senin aydınlanman benim yarattığım bir karmaik sebep olduğu için seni fahri öğrenci olarak kabul edebilirim! Yetişim yapman içi sana bir süreliğine bu dağı hediye edeceğim. Sana hiçbir büyü öğretmeyeceğim ve bunun yerine sadece kavrama şansı hediye edeceğim!" Wang Lin sağ elini kaldırdı ve ileri doğru işaret etti. Yin ve yang balıkları aniden döndü. Wang Lin'in parmağına girer gibi oldular ve ardından Xie Qing'in kaşlarının arasına gittiler.
Xie Qing'in vücudu titredi. Gözlerinde kafa karışıklığıyla yere düştü.
Wang Lin yaşlı adama baktıktan sonra elbise kollarını salladı. Ayaklarının altında büyük miktarda beyaz sis belirdi ve uzaklarda kayboldu.
Bir gün sonra Xie Qing gözlerini açtı. Gözleri hala kafa karışıklığıyla doluydu. Uzun bir süre düşündükten sonra dağın zirvesine oturdu, gözlerini kapattı ve sessizce kavramaya başladı.
Wang Lin gezegenden hemen ayrılmadan önce Seçilmiş Ölümsüz Klanı'nın yanına gitti. Sarı tılsımı gösterdi ama hiçbiri onu tanımadı. Ona aşina hissettiler ama hafızalarında böyle bir eşya yoktu.
Wang Lin derin düşünceler içinde ayrıldı.
Uzayda uçarken dünya ile bütünleşmedi. İlahi hissini yayarak yetişim için ideal bir yer aradı.
Günler sonra Wang Lin'in gözleri kısıldı ve sarı bir gezegene doğru ilerledi. Burası neredeyse hiç ruhsal enerjinin olmadığı ıssız bir gezegendi. Wang Lin atmosfere daldı ve yüzeye indi.
Etraf kötü hava ile doluydu. Eğer bir ölümlü burada nefes alsa anında ölürdü. Fakat Wang Lin'in üzerinde herhangi bir etkisi yoktu. Yüzeye indikten sonra yeri işaret etti ve zemin yavaşça yükseldi. Bir an sonra bir dağ belirdi.
Dağın yan tarafında yeni oluşturulmuş bir mağara vardı. Wang Lin mağaraya girdi ve oturdu. Gölgesinden Ta Shan çıktı ve onu korumaya başladı.
Ta Shan'ın yaraları düzelmişti. Etrafı dikkatlice gözetlerken gözleri meşale gibi yandı.
Wang Lin oturduktan sonra vücudunun içindeki has enerji hareket etmeye başladı. Ardından arkasında siyah beyaz yin ve yang balıkları ortaya çıktı ve hızla dönerek bu ıssız gezegende kalmış olan ruhsal enerjinin ona doğru toplanmasına neden oldu.
Yine ve yang balıkları hızlanarak dönerken Wang Lin'in has enerjisi renksiz halinden değişmeye başladı. En sonunda Wang Lin'in has enerjisi iki renge döndü! Siyah ve beyaz gaz olmuştu!
Beyaz gaz vücudunun içinde, siyah gaz dışarıda kaldı. Vücudunun etrafında kusursuz bir döngü oluşturdular.
O anda Wang Lin yetişim yaparken ona doğru hızla gelen kırmızı bir bulutun üstünde orta yaşlı bir adam vardı. Elinde yolu gösteren bronz bir ayna vardı.
Orta yaşlı adam oldukça yakışıklıydı. Kırmızı bulutun üstünde uçarken sakin bir ifadesi vardı ve son derece hızlıydı.
Eğer Wang Lin onu görseydi, Yao Bingyun ve kardeşini kurtarmaya çalışan Yao Yun olduğunu anlayacaktı! Görünüşü değişmemiş olsa da yaşlanmış gibiydi.
En büyük fark gözlerindeydi. Gözleri sakin olsa da derinliklerinde şeytani bir his gizliydi. Titrek bir alev gibiydi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..