Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Wang Lin ortadan kaybolduğu anda boşlukta sayısız dokunaç belirdi ve aktarım dizisine yapışarak onun yerle bir olmasına neden oldu.

Li Yunzi ve diğerlerinin Aya Bakan Yılan'ı engellemesinden yararlanan Usta Alevkıvılcımı gözlerini kapattı ve bağırdı, "Mühürle!"

Sayısız Semavi Alem parçası gürledi ve ardından dört bir yandan Aya Bakan Yılan'a doğru yaklaştı.

Aya Bakan Yılan öfkeli bir kükremeyle beraber vücudu ileri doğru fırladı. Öfke vücudunu doldurdu ve Usta Alevkıvılcımı'ndan aldığı tehlike hissi onu adeta delirtti!

Semavi parçalarla çarpıştığında Aya Bakan Yılan aniden durdu. Gözlerinde korkuyla ileri doğru baktı.

Aya Bakan Yılan'ın baktığı yer çoktan altüst olmuştu. Sonsuz bir rüzgarla birlikte bir kişi ortaya çıktı!

Bu kişi son derece bulanıktı, nasıl göründüğünü anlamak imkansızdı. Söylenebilecek tek şey onun erkek olduğuydu! Son derece sakin bir halde yavaşça boşluktan dışarı çıktı.

Bu anda ciddi bir şekilde yaralanmış olan Li Yunzi ve diğerlerinin ifadeleri değişti. Kibirli Li Yunzi bile o kişiye bir an baktıktan sonra kalbi şok ile doldu. O anda gözlerinde saygı belirdi.

"Bu o!"

"Usta Alevkıvılcımı gerçekten de onu davet etti!"

Diğer dördünün de ifadeleri hemen değişti ve saygıyla doldu.

İllüzyon adam ortaya çıktığında Usta Alevkıvılcımı'nın gözleri heyecanla dolup taştı. Figür yavaşça Aya Bakan Yılan'a doğru yürüdü. Aya Bakan Yılan sanki o adamdan gelen aura kanını dondurmuş gibi titredi.

Aya Bakan Yılan yavaşça geri çekildi!

O anda Aya Bakan Yılan'ndan milyonlarca kilometre uzakta Wang Lin tekrar ortaya çıktı!

Bununla birlikte arkasına baktı ve düşünmeye başladı.

"Aya Bakan Yılan'daki büyük değişimin bir sebebi olmalı. Ona birisi mi saldırdı? Aya Bakan Yılan'ın içindeki antik tanrı çocuk ona bir varis getirmem istedi ama ne yazık ki asıl bedenim hala Birlik Yıldız Sistemi'nde, yoksa denemeye değerdi. Fakat miras verme konusunda samimi miydi yoksa bir yetişimcinin sahiplenme büyüsüne benzer bir şey mi kullanmak istiyor emin değilim... Bu olaya karşı dikkatli olmam lazım, aceleci davranamam!

Fakat Aya Bakan Yılan'dan ayrıldığım için kısa bir süreliğine beni kimse tespit edemeyecek!"

Wang Lin'in gözleri ışıldadı ve bir ışık ışınına dönüşerek uzaklara doğru uçtu. Ayaklarının altında dalgalanmalar oluştu ve çok geçmeden dünya ile bütünleşerek ortadan kayboldu.

Kuzey Diyarı'nın Aya Bakan Yılan'dan uzak bir yerinde, neredeyse bölgenin sonunda Qing Ling gezegeni bulunuyordu! O gün gezegenin dışında bir dalgalanma belirdi ve Wang Lin ortaya çıktı. Karşısında duran tanıdık yetişim gezegenine baktı ve gözlerinde bir nebze melankoli oluştu.

"Sonunda geri geldim!" Bir adım atarak ışık ışınına dönüştü ve Qing Ling gezegenine doğru ilerledi. Fakat tam yaklaştığında ona doğru güçlü auralara düşmanca niyetle geldi.

Wang Lin kaşlarını çattı ama hemen rahatladı. Bu ilahi hisler hemen Wang Lin'e kilitlendi ama onu tanıdıktan sonra hemen dağıldılar. Ardından 10'dan fazla figür meteor gibi Wang Lin'e doğru uçtu.

Wang Lin gezegene adım attığı anda bu Seçilmiş Ölümsüz Klanı insanları ortaya çıktı. Yaşlı ata hemen öne çıktı. Wang Lin'i gördükten sonra heyecanlandı ve konuşmaya başladı, "İyiliksever!"

Wang Lin yaşlı adama ve Seçilmiş Ölümsüz Klanı üyelerine bakarak sordu, "Buraya gelirken sorun yaşadınız mı?"

Yaşlı adam derin bir nefes aldı, "İyiliksever, yolculuğumuz sıkıntısız geçti. Fakat yolda gelirken Yüce Gök Yıldız Sistemi'nden bir Yao ailesinin iyilikseverin peşinde olduğunu duyduk..."

Wang Lin başını sağa sola salladı. "O olay geçti bile, artık bahsetmeye gerek yok. Buraya geldiğinize göre yerleşebilirsiniz. Birkaç aylığına kendimi kapatmam lazım, burayı iyi koruyun."

Yaşlı adam hemen başını salladı.

Wang Lin titreşti ve Seçilmiş Ölümsüz Klanı üyelerini bir kenara bıraktı. Heng Yun zirvesinin tepesine ışınlandı! Orası hala bıraktığı gibiydi, mağara duruyordu.

Mağaraya girdikten sonra hemen formasyonları açtı. Heng Yun zirvesinin etrafı hemen mühürlendi. Ardından oturdu, gözlerini kapattı ve yetişime başladı.

Saatler sonra dışarıda gece olmuştu. Yıldız ışıkları yeryüzünü aydınlattı ve her yer sessizleşti.

Ay ışığı girişten içeri sızarken yerden yansıdığında son derece güzel bir görüntü oluştu. Wang Lin ağzını açtı ve bir ağız dolusu kötü hava saldı. Semavi Alem'den ayrıldığından beri son derece yorgun düşmüştü. Aya Bakan Yılan'ın içindeyken bile rahatlama şansı olmamıştı.

Fakat o anda, kendi yetişim gezegeninde tamamen rahatlama imkanı buldu. O anda mağaranın girişinden dışarıdaki gökyüzüne baktı ve düşünmeye başladı. Uzun bir süre sonra bakışlarını çekti ve mırıldandı, "Yao ailesinin avı son bulmayacak, çok zamanım kalmadı!"

Düşünürken çantasına vurdu ve büyük ocak dışarı çıktı. Ocaktan antik bir aura yayıldı. Gözleri ışıldayan Wang Lin bir ağız dolusu öz has enerji tükürdü ve onunla ocağın etrafını sararak arıtmaya başladı.

"Ocağı ne kadar uzun süre arıtırsam o kadar fazla gücünü kullanabilirim! Fakat şu an onu incelemem de lazım!" Wang Lin nefes çekti ve büyük ocak hemen küçüldü. En sonunda bir ışık ışınına dönüştü ve Wang Lin tarafından yutuldu.

Arkasındaki gölge titreşti ve Ta Shan dışarı çıktı. Ta Shan ciddi şekilde yaralanmıştı ve bakışları donuktu. Oturduktan sonra gözlerini kapattı. Wang Lin'in emri altında kendini iyileştirmeye başladı.

Wang Lin bir süre düşündükten sonra depolama çantasına vurdu ve mühürlediği Yao Bingyun karşısında belirdi.

Has ruhunun etrafı Karma Kırbacı ile sarılmıştı ve vücudu ruh bayrağı tarafından bağlanmıştı. Onu mühürleyen yüz binlerce altın rün vardı. Mühürlü Yao Bingyun'a bakarken gözleri ışıldadı ve sağ eliyle bir mühür oluşturdu. Kadının etrafındaki altın rünler birer birer yükseldi ve mağara altın ışıkla doldu.

Rün sembollerinin altında ruh bayrağı vardı. Wang Lin sağ eliyle uzandı ve Yao Bingyun'un etrafını saran siyah sis dağılınca vücudu tamamen ortaya çıktı.

Elbiseleri kötü durumdaydı ve son derece çekici görünüyordu. Gözleri kapalıydı ve yüzü solgundu, sanki hayatı sona ermek üzereydi.

Fakat vücudunun içinde hala büyük miktarda has enerji vardı ama ayrılmıştı ve has ruhu ile kaynaşamıyordu.

Wang Lin kadına bakarak düşünmeye başladı.

"Bu kadını bir semavi muhafıza arıtmak bir seçenek ama ondan önce gücünü ödünç almam lazım!" Wang Lin'in gözleri soğudu ve sağ elini kaldırarak kaşlarının arasını işaret etti.

Vücudunun içindeki has enerji hızla etkinleşti ve parmağı yoluyla kadının vücuduna girdi. Wang Lin'in has enerjisi kadının vücudunun içinde bir burgaç yarattı. Burgaç hemen kadının has enerjisini özümseyerek büyüdü.

Burgaç has enerjiyi özümsemeye devam ederken Wang Lin son derece temkinli davrandı. Tam has enerjinin kontrolünü kaybetmek üzere olduğunda onu bir anda geri çekti!

Yao Bingyun'un vücudu aniden şiddetle sarsıldı ve yırtık elbisesi hemen dalgalandı. Aynı zamanda vücudunun içindeki burgaç dışarı çıktı ve alan zengin has enerji ile doldu.

Wang Lin hemen ağzını açtı ve onu yuttu. Yao Bingyun'un vücudundan gelen has enerji dumana dönüştü ve Wang Lin onu nefes gibi içine çekti.

Has enerji vücuduna girdikten sonra Wang Lin'in gözleri ışıldadı ve yüzü hafiften kızardı. Yao Bingyun'dan gelen has enerji, has ruhu tarafından hızla emildi.

Zaman yavaşça aktı ve mağaranın dışında güneş yavaş yavaş yükseldi. Güneş ışıkları yere vurdu ve gecenin soğuğunu dağıtarak bir sıcaklık hissi yarattı.

Mağaranın içinde Yao Bingyun yerde yatıyordu. Güneş üzerine vurduğunda son derece muazzam bir görüntü oluştu. O anda Yao Bingyun muazzam bir güzellik saçıyordu ama bu güzelliğin ardından bir parça hüzün de vardı...

Wang Lin'in has ruhu tüm gece boyunca çalıştı. Has enerjiyi çılgınca emdi ve onu kendisinin yaptı.

Bu süreçte has ruhu yavaş yavaş iyileşti. Güneş yükseldiği sırada has ruhu iyileşmişti! Sadece bu değildi, Yao Bingyun'un has enerjisini arıtarak has ruhunu da daha güçlü hale getirmişti!

Wang Lin tükürdüğü bir ağız dolusu gri gazın mağaradan dışarı sızmasıyla birlikte gözlerini açtı. Hiç tereddüt etmeden parmağını Yao Bingyun'un kaşlarının arasına bastırdı.

Has enerji kadının vücuduna girdi ve bir burgaç oluşturarak vücudundan ayrılmış olan has enerjiyi özümsemeye devam etti.

"Onun bütün has enerjisini özümsedikten sonra yetişim seviyem yükselecek. Ardından tek yapmam gereken alanımı artırmak olacak ve nihayet ikinci adıma girip Nirvana Kahini aşamasına ulaşabileceğim!" Wang Lin Yao Bingyun'a bakarken gözlerinde garip bir ışık belirdi. Burgaç sınırına ulaştığında hemen onu geri çekti.