Bölüm 834: Usta Alevkıvılcımı Tekrar Ortaya Çıkıyor

avatar
1400 41

Xian Ni - Bölüm 834: Usta Alevkıvılcımı Tekrar Ortaya Çıkıyor



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Aya Bakan Yılan'ın önündeki yetişimciler sadece bir rüzgar esintisi hissettiler. Vücutları titredi ve bilinçlerini kaybettiler.

 

Aya Bakan Yılan devasa vücuduyla hızla üstlerine doğru gitti. Bu patırtı seslerine neden oldu, sanki uzayın kendisi yerle bir oluyordu.

 

Wang Lin'in peşindeki yetişimcilerin çoğu zirve son aşama Yükseliş ya da Hayali Yin yetişimcisiydi. Maddi Yang yetişimcisi çok fazla yoktu ve Nirvana Kahini aşamasında olanların sayısı ise daha da azdı.

 

Bu yetişimciler arasında şanssız olanlar anında Aya Bakan Yılan'ı tarafından vuruldular ve vücutları yerle bir oldu. Has ruhları ise herhangi bir kaçma fırsatı bulamadan doğruca parçalandı.

 

Bir anda bölge çığlıklarla doldu. Dehşete düşen çevredeki yetişimciler daha da hızlı kaçmaya başladı.

 

"Bu bizim direnebileceğimiz bir şey değil. Yao ailesinin ödülü için hayatımızı kaybetmemize değmez!"

 

"Unut gitsin, Xu Mu denen herif böyle bir canavarın gücünü kullanabiliyor. Onu kızdırmamak en iyisi. Daha beni fark etmemişken buradan hemen ayrılmam lazım!"

 

"Xu Mu'nun avına katılmak için sadece Hayali Yin aşamasının altındaki kişilere izin veren ile ataları haklıydı. Ne de olsa bu Xu Mu hafife alınacak birisi değil!"

 

Hızla kaçan yetişimcilerin zihinlerinde çeşitli düşünceler belirdi.

 

Aya Bakan Yılan'ın devasa vücudu hafiften duraksadı ve koca ağzı adeta vücudu ikiye ayrılır gibi açıldı. Ağzından keskin bir kükreme sesi çıktı.

 

Bu ses o kadar güçlüydü ki etrafa yayılan akıl almaz bir delici kuvvet yarattı. Sanki sayısız yıldırım düşmüştü ve gürültüsü üst üste binmişti. Çok uzaklaşamayan yetişimciler anında patladılar. Hem vücutları hem de has ruhları paramparça oldu.

 

Aya Bakan Yılan ise vahşi kükremeyle birlikte hareket etmeye başladı. Uzun dokunaçları etrafta sallandı ve onun en güçlü hazinesi oldu. Onların dokunduğu yetişimciler hemen soluyordu. Eğer birden çok kez dokunursa yetişimcinin has ruhu dağılarak ölmesine neden olacaktı.

 

Bu sahne son derece şok ediciydi. Sayısız dokunaca sahip olan Aya Bakan Yılan'ın oval vücudu ışınlanamayan yetişimcilerin peşine düştü.

 

Çoğu yetişimcinin yüzünde korku ve dehşet vardı.

 

Bu bir katliamdı, Aya Bakan Yılan öfkesini yetişimcilerin üzerine kusuyordu. Yetişimciler ise yavaş kalmaktan nefret duydular. Kalplerinde sonsuz bir pişmanlık belirdi.

 

Kuzey Bölgesi'nin beş ana gezegenindeki gezegenlerinden dışarı fırladılar. Gördükleri şey karşısında dehşete düşerken hemen gezegenlerinin savunma formasyonlarını açtılar. Kimse yardıma gitmeye cesaret edemedi.

 

Kükreme sesi geçtikten sonra Aya Bakan Yılan aniden duraksadı ve vücudundan daha düşük sesli kükremeler geldi. Bunun ardından çeşitli boyutlardaki daha küçük Aya Bakan Yılanları ağızdan dışarı fırladılar.

 

Bu Aya Bakan Yılanları ana yılana göre çok daha küçüktü. Fakat yetişimciler için hala büyük sayılırdı.

 

Bu daha küçük Aya Bakan Yılanlar ortaya çıktığında katliam zirve noktasına ulaştı.

 

Etrafa yayıldılar ve çevredeki yetişimcileri yutmaya başladılar.

 

Yao ailesinden sadece Nirvana Kahini aşamasında olanlar kaçabildi, diğerlerinin hepsi öldü! Onlara yardıma gelen yetişim ailelerinin ise çoğunluğu Aya Bakan Yılan'ın öfkesi karşısında ölmüştü.

 

Tüm uzay yoğun bir kan kokusuyla doldu.

 

Fakat Aya Bakan Yılan'ın öfkesi henüz dinmemişti. Devasa vücudu hareket ederken karmaşık, insansı bir ses ağzından çıktı.

 

Bu sahne çevredeki yetişimcilerin adeta aklını yitirmesine neden oldu. Bu kadar büyük bir canavarın böyle büyülere sahip olacağını düşünmemişlerdi. Böylesine büyük bir canavar büyü yapabiliyorsa her yeri yok edebilirdi.

 

Aya Bakan Yılan uyandığında felaket olacaktı!

 

O anda Aya Bakan Yılan'ın öfke krizi geçirdiği noktadan 50,000 kilometre uzakta üç figür duruyordu. Bu figürler bulanıktı ama her biri korkunç bir auraya sahipti.

 

Usta Alevkıvılcımı bu üçünden biriydi!

 

Usta Alevkıvılcımı'nın yüzünde bir gülümseme belirdi ve yavaşça konuştu, "Bu küçük adamın onları ay canavarına götüreceğini hiç düşünmemiştim. Fakat eğer böyle bir şey yapmasaydı dikkatimi çekmeyecekti."

 

"Yoldaş yetişimciler, bunu yıllardır planlıyorum ve bu ay canavarı planımın bir parçası. Sizi buraya canavarın kudretini göstermek için getirdim. Şimdi gözlerinizle görüdünüz, planım hakkında ne düşünüyorsunuz?"  Usta Alevkıvılcımı gözlerini çevirdi ve gülümsedi.

 

Usta Alevkıvılcımı'nın yanındaki orta yaşlı adam göğsünde yin ve yang sembolü olan mor bir cübbe giyiyordu. Kaşlarını çatarak sakince konuştu, "Usta Alevkıvılcımı, planın çılgınca!"

 

"Bir yerden bakınca çılgınlık gelebilir ama başarılı olduğunda, başarı şansımızı %10 artıracak!" Bu üçü arasındaki son kişi kırmızı cübbeli yaşlı bir adamdı. Zarif bir görüntüsü vardı ama gözlerindeki soğukluk bu zariflikle tam zıttı!

 

Mor cübbeli orta yaşlı adam homurdandı ama daha fazla konuşmadı.

 

"Delice, fakat eğer Yüce Gök Yıldız Sistemi yetişimcileri Birlik Yıldız Sistemi ile savaşa girecekse yeterli kuvvete sahip olmalı, aksi takdirde hiç şansı olmaz!

 

Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki çok az yetişimci gerçek ölüm kalım tecrübesini yaşadı. Bu, aile temelli yetişimin bir sonucu. Birlik Yıldız Sisteminde yetişimciler çoğunlukla aynı tarikattan olsa bile diğerlerine karşı tetikte olmalı. Eğer biraz dikkatsiz davranırsa ölebilir. Böyle bir çevrede yaşamak onların son derece vahşi ve kurnaz bir şekilde olgunlaşmalarına olanak sağlıyor!”

 

"Sadece Xu Mu'ya bakınca bile bunu çok iyi anlayabilirsin!"

 

Mor cübbeli orta yaşlı adam düşündü. Kırmızı cübbeli adam gülümseyerek konuştu, "Bu Xu Mu çok iyi. Benim Dong Lin Gezegeni'mden birisi olmak için son derece uygun!"

 

Usta Alevkıvılcımı'nın gözleri parladı ve güldü. "108 semavi ünvan için onun gibi insanlar arıyoruz! Ancak böyle insanların önderliğinde Yüce Gök Yıldız Sistemi'nin yetişimcileri kan vaftizi olabilir!"

 

"Bu açıdan bakınca, yaşlı adam Kan Tanrısı daha kararlı. Ailesinin Birlik Yıldız Sistemi ile yaşanacak kanlı savaşa adapte olması için o hazineden bile vazgeçmeye gönüllü!"  Xiang isimli kırmızı cübbeli adam gülümsedi.

 

"Kan Tanrısı sadece Birlik Yıldız Sistemi savaşında daha fazla çıkar elde etmek istiyor. Fakat ben bile onun bu kadar kararlı davranmasını beklemiyordum. O hazinenin sadece tek kullanımı kalmıştı ve onu kendine saklamadı..." Usta Alevkıvılcımı başını sağa sola salladı ve gözlerinde bir acıma belirtisi oluştu. Fakat aynı zamanda bir nebze hayranlık vardı.

 

Konuşmayan orta yaşlı adam aniden lafa girdi, "Soruşturmamıza göre bu Xu Mu Birlik Yıldız Sistemi'nden geldi. Usta Alevkıvılcımı, ona çok değer veriyorsun, Birlik Yıldız Sistemi'ne gittiğimizde bize ihanet etmesinden korkmuyor musun?"

 

Usta Alevkıvılcımı'nın gözleri soğudu. Ardından orta yaşlı adama bakarak gülümsedi. "Yoldaş yetişimci Gong Sun, ben de Birlik Yıldız Sistemi'ndenim. Tüm bunları organize etmeme rağmen Birlik Yıldız Sistemi'nde hepinize ihanet etmemden korkmuyor musun?"

 

Orta yaşlı adam soğuk gözlerle Usta Alevkıvılcımı'na baktı. Bakışlarını çekti ve daha fazla soru sormadı.

 

Usta Alevkıvılcımı soğukça homurdandı ve düşündü, "Bu zaman periyodunda bu Xu Mu'nun kökenini araştırdım. Hedef haline gelmiş, o yüzden buraya kaçmak zorunda kalmış. Tıpkı benim durumum gibi. Sahip olduğu kişiliğe bakınca bize ihanet etme ihtimali çok düşük. Etse bile ben tek başıma onu öldürürüm. Bunu söylemenize gerek yok! Antik zamanlardan miras alan bir aileyi kim umursar? Sizleri gerçekte dikkate aldığım falan yok!"

 

"Unut gitsin, Usta Alevkıvılcımı eminse bundan daha fazla bahsetmeye gerek yok. Şu an bu canavara karşı hamle yapmamız lazım! Ne de olsa çok fazla kişi ölürse Yüce Gök Yıldız Sistemi'm için bu bir kayıp olacak. Şimdi onu nasıl süreceğimizi düşünelim!" Xiang isimli kırmızı cübbeli adam ileri doğru baktı. Bakışları sanki on binlerce kilometre öteyi görebiliyordu.

 

"Bu zor değil. Biz gücümüzü birleştirirsek ve o yaşlı canavarlar yardım ederse, geçit açıldığında onu kesinlikle Birlik Yıldız Sistemi'ne sürebiliriz. O zaman..." Usta Alevkıvılcımı'nın gözlerinde çılgınca bir bakış titreşti, vücudu harekete geçti ve ortadan kayboldu. Diğer ikisi de aynı şekilde ortadan kayboldu.

 

Aya Bakan Yılan öfkesini kusarken sayısız dokunaç uzayda salındı ve yetişimcilerin canını almaya devam etti. Çevredeki uzay boşluğu parçalanmaya başladı ve yetişimcilerin kalpleri sarsıldı, aynı zamanda ışınlanmaları engellendi.

 

Yetişimciler ne kadar hızlı olursa olsun Aya Bakan Yılan'ın hızına kıyasla yakalanmamaları zordu.

 

Özellikle yetişimcileri yutan o daha küçük Aya Bakan Yılanları onların kalplerini umutsuzlukla dolduruyordu.

 

Aya Bakan Yılan'ın devasa vücudu yavaşça hareket ederken bölge kan kokusuyla doldu. Tam o anda Aya Bakan Yılan'ın üzerinde sekizgen bir kan kırmızısı desen belirdi.

 

Bu sekizgen desenden güçlü bir aura yayıldı. Aura yayıldığı anda hemen dalgalanmalar oluştu. Dalgalanmaların dokunduğu kişiler buna direnemeyeceklerini hissettiler.

 

Sekizgen desenin üzerinde duran birisi vardı. Bu kişi kırmızı cübbeli yaşlı adamdı. O sırada formasyonla birlikte aşağı doğru inerken yüzünde ciddi bir ifade vardı. Dalgalanmalar hızla yayıldı ve Aya Bakan Yılan'ın etrafını sararak onu hapsetti!

 

Kırmızı cübbeli adam bağırdı, "Acele edin, onu uzun süre durduramam!"

 

Sekizgen desenin hapsetmesiyle birlikte Aya Bakan Yılan'ın öfkesi zirve yaptı. Bir kükreme kopardı ve çıldırmış gibi yukarı doğru hücum etti.

 

Aynı sırada Aya Bakan Yılan'ın önündeki boşlukta Usta Alevkıvılcımı'nın figürü belirdi. Elbise kolunu fiskeledi ve çok sayıda yetişimci içeri çekilerek ortadan kayboldu.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr