Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Siyah cübbeli adamın yüzünde kararlı bir bakış belirdi. Kafası tabutun içine düştüğünde kapak otomatik olarak havalandı ve tabutu kapattı. Ardından tabut ışıl ışıl parladı ve formasyondan dışarı çıktı.

Wang Lin'in gözleri aydınlandı. Önünde yaşanan sahne onu şok etti. Tabutun içindeki gencin yok oluşunu net bir şekilde görmüştü.

Ardından siyah cübbeli adamın kafasının tabutun içine düşer düşmez vücudunun hızla yoğunlaşmaya başladığını gördü.

"Bu..." Wang Lin'in gözleri kısıldı ve hiç tereddüt etmeden eliyle bir mühür oluşturdu. Wang Lin'in altına kelebek uçtu ve onu taşıdı. Sol eliyle uzandı ve Semavi Mühür Damgası hemen tabutun peşinden gitti.

Ta Shan titreşerek Wang Lin'in gölgesinin içinde kayboldu.

Wang Lin soğuk gözlerle tabutu takip etti.

"Bir insanın vücudunu tekrar oluşturan bir hazine mi?"

Kristal tabutun içinde Long Daozi'nin vücudu hızla yoğunlaştı. Ete sahip olma hissi onun sayısız yıldır hissetmediği bir duyguydu.

Gözleri soğudu ve yüzünde bir sırıtışla mırıldandı, "Usta, ben Long Daozi,  oğlunu korurken sayısız yıldır bir vücuda sahip değildim. Görünüşe göre vücudumu kazanmam için sadece bir anlığına burada uzanmam lazımdı!"

"Bu durumda neden beni böyle bir acıya mahkum bıraktın? Vücudumu kazandıktan sonra onu korumayacağımdan mı endişelendin!? Bundan önce suçluluk hissetmiştim ama şimdi öğrendim artık! Ben, Long Daozi, beni kurtardığın için daima minnettar oldum ve usta-çırak ilişkimizden dolayı tabutla ilgili bazı düşüncelere girmek yerine sayısız yıl boyunca acı çekmeye razı oldum. Fakat şimdi bu düşüncemin ne kadar aptalca olduğunu anladım!!"

Long Daozi tabutun içinde yumruğunu acımasızca sıktı ve vücudunun içinden kemik çarpışması gibi sesler geldi. Bu son derece huzur verici bir histi ve yetişiminin inanılmaz bir hızla yenilendiğini hissedebiliyordu.

Kademe 1 Gökyüzü Semavisi seviyesi olan Maddi Yang ve Nirvana Kahini arasından, kademe 3 Gökyüzü Semavisi seviyesi olan erken aşama Nirvana Kahini'ne hızla yükseldi.

"Usta Kaygısız, beni iyi kandırdın!!" Yetişimi hızla yükselen Long Daozi'nin gözleri öldürme isteğiyle doldu. Kademe 6 Gökyüzü Semavisi'ne yükseldi ve orada durmadı.

Wang Lin takibe devam ederken yüz ifadesi hafiften değişti. Tabutun içinden gelen semavi ruhsal enerjinin giderek güçlendiğini hissedebiliyordu.

"Bu ne tür bir hazine!?" Wang Lin soğuk bir nefes çekti ve gözleri şaşkınlıkla doldu.

Long Daozi gülümserken, semavi has enerji taştı ve hızla Kademe 9 Gökyüzü Semavisi'ne ulaştı! Bu onun Semavi Alem zamanındaki zirve yetişim seviyesiydi!

Durmadı. Yetişimi kademe 9 Gökyüzü Semavisi olduğunda yetişim seviyesi patlayarak Gökyüzü Semavisi bariyerini aştı ve akıl almaz bir değişime girdi. Long Daozi'nin gözleri öyle parladı ki tabutu delip geçebiliyor gibiydi.

Yetişimi Gökyüzü Semavisi'ni aştı ve Semavi Kral'a ulaştı!

"Kademe 3 Semavi Kral! Usta Kaygısız, sen bir Kademe 9 Semavi Kral'dın. Şimdi ben, Long Daozi de bir Semavi Kral'ım! Bu küçüğü öldürüp hazinesini aldığımda, Semavi Alem'e gitmediğim sürece bu büyük dünyada beni asla bulamayacaksın!" Long Daozi kahkahalarla elini kaldırdı ve tabutun kapağına bastırdı. Kapak havalandı ve Long Daozi dışarı çıktı.

Wang Lin hemen durdu ve ifadesi son derece kasvetliydi. Fakat ileri baktığında gözleri kısıldı.

Long Daozi'nin tabuttan kahkaha eşliğinde çıktığını gördü. Long Daozi'den güçlü bir aura yayıldı. Kan Atası kadar güçlü olmasa da yine de güçlüydü.

Sanki alanda güçlü bir semavi fırtına vardı ve o kişi de bu fırtınanın merkezindeydi!

"Küçük, geber!" Long Daozi deli gibi kahkaha atarak bir adım yürüdü. Fakat tam o anda çarpıcı bir değişim oldu.

Ayağı, kaldırdığı anda sessizce çözündü. Ardından bacakları ve kolları parçalandı.

Bu sahne tıpkı tabut açıldığında gencin başına gelen sürece benziyordu.

"Bu nasıl olur... imkansız!!" Long Daozi olduğu yerde donarken başını eğdi. Fakat her şey parçalanırken vücudunu göremedi.

Kafası bile sanki sayısız parçaya bölünüp boşlukta dağılmak üzereymiş gibi bulanıklaştı.

Long Daozi'nin gözleri korkuyla doldu. Sanki delirmişti ve histerik bir şekilde bağırdı, "Niye böyle oldu... Usta, niye böyle oldu!?"

Long Daozi gökyüzüne doğru kükredi, "Usta, oğlunu sayısız yıldır korudum! Neden ölmemi istiyorsun!?! Ufak bir ruh kırıntısı bile olduğu sürece bu tabutun yeniden yapılanmaya yardımcı olacağını söylemiştin. Onu vücudumu geri kazanmak için kullandım, neden böyle dağılıyorum!? Neden!?"

"Usta Kaygısız, eğer Gökten Kaçınan Tabut'a dair ipucu bulmana yardım etmeseydim, semavi kanunu çiğner miydim!? Ama sen bana böyle davrandın!! Korkarım ki sözünü dinleyip oğlun uyandıktan sonra tabuta girseydim sonuç yine aynı olacaktı!! Beni öldürmek istedin!" Long Daozi'nin kafası yavaş yavaş dağıldı. Has ruhu da yerle bir oldu ve boşluğun bir parçası haline geldi.

Tıpkı tozların tozlara, toprağın toprağa dönmesi gibiydi...

Fakat boşlukta takılıp kalmış olan güçlü bir kızgınlık hissi vardı. Bu kızgınlık Long Daozi'nin yıllardır içinde demlenen histi, en nihayetinde taşmıştı.

Bu kızgınlık hayallerin ötesinde bir güce sahipti. Eğer dağıtılmazsa sonsuza kadar varlığını sürdürecekti. Belki sayısız yıl sonra bu kızgınlıktan yeni bir hayat doğabilirdi.

Wang Lin tüm bunlara şahit oldu. Bir an sessizce düşündükten sonra gökyüzünü işaret ederek konuştu, "Dao'nun şekillendirdiği Yeraltı Nehri!"

Bir Yeraltı Nehri ortaya çıktı. Kızgınlık adeta bir yol bulmuş gibi Yeraltı Nehri'ne doğru akın etti. Bu kızgınlık, Yeraltı Nehri'nin içindeki diğer kızgınlıkla kaynaştı ve güçlendi.

Bir tütsülük sürenin ardından bütün kızgınlık özümsenmişti. Wang Lin arkasını döndüğünde Yeraltı Nehri ortadan kayboldu.

Wang Lin tabutu kavradı. Ciddi gözlerle tabutu dikkatlice inceledi ve düşünmeye başladı.

"Bu nesne ruhu beslemeye ve eti yeniden oluşturmaya yardım ediyor ama dışarı çıkınca yok oluyor. İçindeki kişi dışarı çıktığında hiçliğe karışıyor... Başka bir ihtimal ise tabut düzgün şekilde kullanılmadı!" Wang Lin bir an sessizce düşündükten sonra tabutu iç geçirerek aldı ve oradan ayrıldı.

Tabutu gördüğünde aklına Li Muwan gelmişti.

"Dong Lin Gezegeni! Şu anki yetişimim ile bir göz atabilirim!" Wang Lin'in gözleri ışıl ışıl parladı. Tian Yunzi'den kaçınmak dışında, Yüce Gök Yıldız Sistemi'ne gelmesinin başka bir sebebi de Li Muwan'ı diriltmenin bir yolunu bulmak amacıyla Dong Lin Gezegeni'ndeki Xiang ailesine bakmaktı.

Kadın Li Muwan'ın Gelgit Uçurumu'nda uyanışıyla ilgili konuşması sırasında hissettiği dürtü ve şoku asla unutmayacaktı.

O anda vücudunda beliren dürtü gök ve yeri yerle bir edebilirdi. Sanki vücuduna on binlerce yıldırım çarpmıştı. Doğru ya da yanlış, Dong Lin Gezegeni'ndeki Xiang ailesini ziyaret etmeliydi!!

Ne kadar zor, ne kadar tehlikeli olursa olsun Wang Lin hepsiyle yüzleşecekti! Hayatta ne kadar zor ya da tehlikeli olursa olsun yapman gereken bazı şeyler vardı!

Yüce Gök Yıldız Sistemi'nin batı kısmında, Garip Bölge'nin derinliklerinde. Çok uzun süredir kimse buraya gelmemişti. Burası adeta bir yasaklı bölgeydi. 100 adım bile içeri giremeyeceğin gri sis ile doluydu.

Sis sanki sayısız yıldır yavaş yavaş akıyordu.

Etrafta en ufak ses yoktu. Garip Bölge'nin derinlikleri tamamen sonsuz sis ile kaplıydı. O gün, sisin içinde hafif bir dalgalanma oldu. İlk başta zayıftı ama sonra şiddetlendi.

Sis sanki içinde devasa bir canavar hareket ediyormuş gibi kaynadı. Yukarıdan bakınca yüz binlerce kilometrelik alanda sisin kaynadığını ve dört bir yana hareket ettiğini görmek mümkündü.

Sis dağılırken balinaya benzeyen bir canavar içeride hareket ediyordu. Çok büyüktü, en az on binlerce kilometre uzunluktaydı.

Vücudu hareket ederken etrafındaki gri sis kaynıyordu.

Kafasında göz yoktu, büyük, açık bir ağzı vardı. Ağzı açıldığında büyük miktarda gri sis tükürdü.

Ağzı açıldığında bir formasyon parladı. Formasyondan bir kişi ve arkasından insanlar dışarı çıktı.

En öndeki kişi yeşil cübbeliydi. Genç görünse de zengin, antik bir auraya sahipti. Sanki genç adamın vücudunun içinde bin yaşındaki bir adam yaşıyordu.

Wang Lin'in gözlerinde karmaşa hakimdi. Ortaya çıktığı anda hemen sis tarafından ileri itildi. Arkasından, yeni bir dünya ile karşı karşıya kalma korkusu içindeki Seçilmiş Ölümsüz Klanı üyeleri geldi. Wang Lin'i yakından takip ettiler.

Wang Lin sis tarafından itilmişti. Dışarı çıktığında arkasını döndü ve akıl almaz büyüklükte bir canavar gördü.

"O gerçekten de antik tanrı Tu Si'nin anılarındaki Cehennem Canavarı... Bu canavar antik tanrıların zamanından beri var ve kökeni bilinmiyor. Bu canavarın saldırı kabiliyeti yok ve son derece çekingen. Fakat vücuduyla ilgili gizemli bir durum var, sanki bambaşka bir dünyayı barındırıyor. İçindeki dünya vücudundan çok daha büyük.

Tu Si'nin anılarındaki bir şeyin hala var olabileceğini hiç beklemiyordum." Wang Lin Cehennem Canavarı'na baktı ve iç geçirdi.

Canavar da Wang Lin ve yanındakileri fark etmişti. Yavaşça ağzını kapattıktan sonra geriye çekildi ve ortadan kayboldu Kaynayan sis dışında onun figürünü görmek imkansızdı.

Wang Lin yarım yıllık aradan sonra tekrar Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeydi. O sırada bütün yetişimcileri şok eden iki sarsıcı olay olmuştu! Bunlardan birisi Wang Lin'e doğrultulmuş bir mızrağa sahipti!