Bölüm 812: Antik Tanrı Deri Zırhı

avatar
1722 36

Xian Ni - Bölüm 812: Antik Tanrı Deri Zırhı



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Mavi cübbeli adam öldüğü anda sunağın kapısı kapandı. Wang Lin'in ifadesi sakin olsa da yanında kanat çırpan kelebeğe bakarken kalbi sarsıldı. Bir an düşündükten sonra Wang Lin sağ elini kaldırarak bir mühür oluşturdu ve dikkatlice kelebeğe doğru bastırdı.

 

Kelebeğin kanatları duraksadı ve ardından beş renkli zerrelere dönüşerek yavaşça dağıldı. Bir an sonra tekrar Tanrı Katleden Savaş Arabası'na dönüştü.

 

Wang Lin'in kalbi rahatladı ve alnında ter oluştu. Soğuk terlemek onun için nadir bir histi. Fakat Kelebeğin tek bir kanat çırpma hareketiyle zirve Maddi Yang yetişimcisinin vücudunu ve has ruhunu tamamen yok etmesi onu büyük bir şoka uğratmıştı.

 

"Çürümüş Dao Çifti ve Tanrı Katleden Savaş Arabası ile Nirvana Kahini yetişimcilerine karşı savaşabilirim!" Wang Lin etrafına ışıldayan gözlerle baktı. Orta yaşlı adamın ölmesinden sonra Seçilmiş Ölümsüz Klanı üyeleri normale döndü. Gözleri hüzünle doldu ve yerde sessizce düşündüler.

 

Uzakta, Ta Shan yaralı bir şekilde geri döndü. Elinde büyük bir çanak tutuyordu. Çocuklara doğru giden sis canavarını yakalamayı başarmıştı. Fakat yaralanmıştı, o yüzden geri döndüğünde komaya girdi.

 

Zaman hızla geçti ve on gün geride kaldı. Bu on günde Wang Lin Seçilmiş Ölümsüz Klanı ile birlikte yaşadı. Ata ona kalması için sessiz bir yer ayarlamıştı.

 

Bu on günde Wang Lin zamanını boşa harcamadı. Yaşlı adamla detaylı bir konuşma yaptıktan sonra Wang Lin önceki tahmininin 80% oranında doğruydu.

 

Fakat bu mesele onunla alakalı değildi. Wang Lin'in odağı buradan nasıl çıkacağı üzerineydi.

 

Wang Lin gökyüzünün sonunu görmüştü. Tıpkı Ta Shan'ın dediği gibi gökyüzünün sonunda etten sonsuz bir duvar vardı. Fakat mavi ışığın etten duvara nüfuz etmesiyle birlikte gerçek bir dünya gibi görünüyordu.

 

Gökyüzünün dışında, Wang Lin tüm kıtayı araştırdı ama bir çıkış bulamadı. Bu noktada Wang Lin Gizemli Yin Ocağı'nın içindeki aktarım dizisinin dışarı çıkmak için tek yol olduğuna ikna olmuştu!

 

"Gizemli Yin Ocağı'nın ruhu dışında bir de mavi cübbeli adam var. Tüm bunlar burayı son derece garip bir yer haline getiriyor. O mavi cübbeli adam bir semavi olduğunu söyledi ve kullandığı güç semavi ruhsal enerjiye benzer olsa da aynı zamanda has enerji aurası barındırıyordu.

 

Yıldırım Semavi Alemi'ndeki Semavi Lord Qing Shui gibiydi. Seçilmiş Ölümsüz Klanı üyelerinin tepkisini de ekleyince büyük ihtimalle o mavi cübbeli adam gerçek bir semavi!"

 

Wang Lin düşünürken odadan ayrıldı ve ortadan kayboldu. Kıtanın doğu kısmındaki düzlükte tekrar ortaya çıktı.

 

Tam ortaya çıktığında neşeli bir bağırış duydu. Sivrisinek canavarı gökyüzünde uçtu ve birkaç kez daire çizdikten sonra Wang Lin'e doğru uçtu.

 

Yıldırım Kurbağası'nın vücudu uzaklardaki yeşillikte küçük bir dağ gibi yatıyordu. Gözlerini açıp Wang Lin'e baktıktan sonra tekrar kapattı.

 

Xu Liguo'ya dair hiçbir iz yoktu. Kim bilir eğlenmek için nereye gitmişti.

 

Sivrisinek yaklaştığında Wang Lin gülümsedi ve onun kafasına hafifçe vurdu. Sivrisinek bunun ardından rahatlamış bir ifadeyle tekrar havalandı.

 

Wang Lin yeşilliğe doğru yürüdü ve bir an sonra yaklaşık 1,000 adımlık bir açıklığa vardı. Buradaki yeşillik ayıklanmıştı ve yerini küçük kanyonlara bırakmıştı. Bu kanyonlar birbiriyle kesişiyordu ve bir formasyonu andıran karmaşık bir görüntü oluşturuyordu.

 

Wang Lin küçük kanyonlara bakmadan içeri adım attı. Formasyonun merkezine oturdu.

 

Wang Lin, Yıldırım Kurbağası ile sivrisineği serbest bıraktığından beri geri çağırmamıştı ve etrafta serbestçe dolaşmalarına izin vermişti. Xu Liguo'yu arama konusunda ise hiç uğraşmaya niyeti yoktu.

 

Burası Wang Lin'in yetişim için bulduğu bir yerdi. Yeşilliği kaldırdıktan sonra buraya bir kısıtlama yerleştirmişti. Sivrisinek ve Yıldırım Kurbağasının korumasıyla birlikte belli düzeyde bir güvenlik vardı.

 

Orada otururken eliyle bir mühür oluşturdu ve formasyona bastırdı. Bir ışık parlaması oldu ve ardından her şey ortadan kaybolarak yerini yeşillik bir alana bıraktı.

 

Buraya ne kadar uzak ya da yakın olursan ol buranın sahte olduğunu anlamak zor olacaktı. İçeri adım atsan bile her şey normal görünecekti.

 

Wang Lin formasyonu etkinleştirdikten sonra gözleri ışıldadı. Yıldırım Semavi Alemi'ne yaptığı seyahatte yüzleştiği onca tehlike karşısında birçok şey kazanmıştı. Fakat ayrıldığından beri onları arıtacak zaman bulamamıştı.

 

Normalde Yıldırım Semavi Alemi'nden çıktıktan sonra hazineleri arıtmak için Qing Ling gezegenine gitmeyi planlamıştı ama buraya gönderileceğini beklemiyordu.

 

"Şu an kendimi güçlendirmek için elde ettiğim hazineleri arıtmalıyım. Bu şekilde buradan ayrılma yolu daha pürüzsüz olacak."

 

Wang Lin düşünürken çantasına dokundu ve deri bir zırh seti çıktı. Bu zırhı yapmak için kullanılan deri son derece hamdı ve üzerinde bazı rünler vardı. Wang Lin deri zırhı tutarken sol eliyle ona nazikçe dokundu.

 

"Antik Tanrı Deri Zırhı..." Wang Lin sessizce bir an zırha baktıktan sonra onu havaya attı. Ardından bir ağız dolusu öz has enerji tükürdü.

 

Aniden beyaz bir alev belirdi ve zırhın etrafını kuşattı. Alevin içinde zırhta herhangi bir değişim görünmedi. Fakat Wang Lin durmak yerine daha fazla öz has enerji tükürdü.

 

Bunun daha önceki sahibi muhtemelen Usta Kaygısız'dı. O ölü olsa da yetişimi çok güçlüydü. Şimdi bile zırhta kırılma izleri olmasına karşın bağımsız olan ilahi his vardı.

 

"Eğer 10,000 yıl daha geçerse korkarım ki deri zırhtaki kırık ilahi his kendi başına uyanacaktı. Kendi bilincini üretecek ve Antik Tanrı Deri Zırh'ın yeni ruhu olacaktı!" Wang Lin sahip olduğu yetişimle bazı meselelerin çekirdeğini görebiliyordu. Bütün hazineler bu şekilde oluşmamış olsa da en yaygın türü buydu.

 

Öz has enerji deri zırhın etrafını kuşattı ve zaman yavaşça aktı. Bu son derece yavaş bir işlemdi. Ne de olsa önceki sahibi son derece güçlüydü ve Wang Lin'in şu anki halinden çok ötedeydi.

 

İlahi his kırık olsa da hafife alınamazdı. En önemlisi, sayısız yıldır evrilmişti ve hazine ruhuna dönüşme yoluna girmişti.

 

"Hazine ruhu değerli olsa da eğer silinmezse Antik Tanrı Deri Zırhı asla bana ait olmayacak ve hazine ruhu onu sahiplenecek. Tıpkı gerçek sahibi içindeki ruh olan Yağmur Semavi Kılıçları gibi. Dahası, bu sadece bir semavinin ilahi hissinin bir parçası ve antik tanrılar ile çelişki içinde. Sayısız yıl sonra kaynaşmaya başlasalar bile yine yeterli olmayacak!"

 

Wang Lin'in gözleri soğudu. Ardından ışıldadı. Henüz bilincini kazanmamış olan hazine ruhunu silmeye karar vermişti.

 

Günler akıp geçti. O gün, Antik Tanrı Deri Zırhından mavi bir sis çıktı. Mavi sis sanki son derece büyük bir acı çekiyormuş gibi hareket etti, Wang Lin'in öz has enerjisi tarafından deri zırhın içinden çıkmaya zorlanmıştı.

 

Mavi sis ile deri zırhı bağlayan şeritler vardı. O anda Wang Lin gözlerini açtı ve gözleri anında soğudu. Elini kaldırdı ve merhametsizce indirdi!

 

Göklerin Vuruşu fırladı. Kestiği şey kanundu! Kesilen şey, hazine ruhu ile Antik Tanrı Deri Zırhı arasındaki son bağlardı!

 

Şeritler çatırdayarak koptu ve mavi sis gökyüzüne yükseldi. Wang Lin Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağını çıkardı. Bayrak siyah sise dönüştü ve mavi sisi yuttu.

 

Deri zırh, Wang Lin'in önünde süzüldü. Wang Lin'in gözleri ışıldadı ve ilahi hissini yayarak zırha gönderdi ve kendi damgasını bıraktı. Bu damga son derece güçlüydü ve deri zırhtan anında antik bir aura yayıldı.

 

Bu aura oldukça zengindi ve hemen etrafı kapladı. Hemen Wang Lin'in etrafında bir burgaç oluştu.

 

Wang Lin burgacın merkezindeydi ve hiç hareket etmedi. Deri zırha damgasını bıraktığı anda etrafı tanıdık bir aurayla kaplandı.

 

Bu tanıdık aura deri zırhtan geliyordu. Son derece tanıdık ve nazikti... Tıpkı yıllardır oradan oraya dolandıktan sonra aniden akrabalarını bulan bir çocuk gibiydi. Wang Lin'in hissettiği buydu ama aynı zamanda Antik Tanrı Deri Zırhın hissi de buydu.

 

Bu karşılıklı bir histi. Antik Tanrı Deri Zırhı çağırılmaya ihtiyaç duymadan Wang Lin'e doğru uçtu ve göğsüne girdi. Wang Lin onu reddetmedi ve deri zırh vücuduna girdiğinde tanıdık bir hissiyat yaşadı.

 

Antik Tanrı Deri Zırhı vücuduna tamamen girdi. Ardından deri zırh has ruhun etrafını kapladı.

 

Wang Lin ışıldayan gözlerle derin bir nefes aldı ve kaşlarının arasını işaret etti. Bir ışık parlaması oldu ve has ruhu dışarı çıktı. Antik Tanrı Deri Zırhını antik ejderha formundayken görmek neredeyse imkansızdı ama Wang Lin has ruhunun savunmasının korkunç dereceye ulaştığını hissedebiliyordu.

 

"Tam olarak ne kadar dayanabileceğini test edememek çok kötü ama zayıf olmadığı çok bariz!" Wang Lin'in has ruhu bedenine geri döndü.

 

Wang Lin deri zırhı arıttıktan sonra durmadı. Ağzını açtı ve altın bir ışık ışını tükürdü. Işık havada parladı ve altın bir kilide dönüştü.

 

Bu kilit tamamen altındı ve ışıl ışıl parlıyordu. Wang Lin aktarım dizisine hücum ederken bunu Yıldırım Semavi Tapınağı elçilerinden birinden aldığını hatırladı.

 

O elçinin has ruhu hala bayrağın içindeydi. Hayatı pahasına değerli bir hazinesini takas etmeye razı olduğunu söylemişti.

 

Wang Lin'in ilahi hissi kilidin etrafını kapladı. Bu süreçte Wang Lin önceki sahibin damgasını silme konusunda zorlanmadı.

 

Altın kilit hemen sönükleşerek gökyüzünden düştü ve Wang Lin onu yakaladı.

 

Wang Lin'in gözleri ışıldadı ve altın kilide bakarak mırıldandı, "Bu eşya fena değil ama Çürümüş Dao Çifti'ne kıyasla hala çok yetersiz. Fakat bir kişinin büyüsünü mühürleyen bir büyü oldukça enteresan!" Wang Lin'in sağ eli has enerjiyle doldu ve merhametsizce altın kilidi ezdi.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr