Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin soğuk gözlerle mavi cübbeli adama baktı ve bayrağı geri çektikten sonra parçaya geri döndü. O anda parçadaki bütün yetişimciler ayağa kalkmış oraya doğru bakıyordu.

Wang Lin parçaya geri döndükten sonra oturdu ve yola devam etti.

Wang Lin oturduğunda elindeki has ruhu yuttu. Ardından sağ eliyle gökyüzünü işaret etti ve yavaşça konuştu, "Rüzgar Çağrısı!"

Hemen siyah bir rüzgar ortaya çıktı. Siyah rüzgar, siyah ejderhaya dönüştü ve mavi cübbeli adama doğru fırladı. Adamın ifadesi anında değişti ve hemen geri çekildi. Fakat o anda siyah ejderha ağzını açtı ve soğuk, siyah bir rüzgar tükürdü.

Rüzgarın uğultusu dünyayı doldurdu. Mavi cübbeli adamın gözleri söndü ve mücadele belirtisi gösterdi. Fakat arkasında ortaya çıkan 30 adımlık uzaysal yırtığı fark etmedi. Geri çekilirken doğruca yırtığa girdi.

Umutsuz kükremesiyle birlikte vücudu tamamen ortadan kayboldu. Geriye kalan tek şey boşlukta yankılanan umutsuz sesiydi.

Parça, peşinde çok sayıda yetişimciyle birlikte yoluna devam etti. Hem peşindeki hemde parçanın üzerindeki yetişimciler Wang Lin'e korkuyla baktılar.

Wang Lin'in beyaz saçlı adamla savaşını izlemiş olanlar onun üç Maddi Yang yetişimcisini öldürmesine şaşırmadılar, hatta bunu doğal karşıladılar.

Fakat daha önce Wang Lin'i görmemiş olanlar şok olmuştu. Özellikle ücret ödeme konusunda tereddüt edenler kendini şanslı hissetti. Hatta aralarında parçayı Wang Lin'den çalmayı düşünenler bile olmuştu. Bunlar soğuk terler içinde kaldılar ve korkuyla doldular.

Bunun ardından parça tamamen sessizliğe büründü. Parça, belirsiz bir baskıyla çevrelendi. Bu, Wang Lin'e karşı hissedilen korku ve saygının yansımasıydı.

Parça giderek hızlandı. Saatler sonra Wang Lin'in gözleri kısıldı ve uzaklarda bir kılıç enerjisi ışını gördü. Bu kişi Shengong Hu idi.

Shengong Hu uçarken aniden arkasını döndü ve hızla yaklaşan parçayı gördü. Wang Lin'i görünce gözleri heyecanla doldu ve hemen ona doğru uçtu.

Shengong Hu Wang Lin'in önünde durdu ve saygıyla konuştu, "Shengong Hu lordunu selamlıyor!" Wang Lin'e bakışları saygıyla doluydu.

Wang Lin hafifçe gülümsedi. Başıyla onayladı ve konuştu, "Yanıma otur ve beni Yıldırım Semavi Tapınağı'nın aktarım dizisine götür!"

Shengong Hu parçadaki diğer yetişimciler bakmadı bile. Hemen oturdu ve saygıyla konuştu, "Lordum, aktarım dizisinden çok uzakta değiliz!" Konuşurken yolu işaret etti.

Parçadaki insanlar bu sahne karşısında şok olmuşlardı. Bu insanlar Shengong Hu'yu tanıyorlardı. Wang Lin'e "lordum" diye seslendiğini duyunca doğal olarak akıllarında bazı düşünceler oluştu.

Xi Zifeng güzel gözleriyle Wang Lin'e arkasından baktı. Sanki bir şey hatırlamış gibi yüzü kızardı ama gözlerini çevirmedi.

Parça boşlukta hızla ilerlerken Yıldırım Semavi Alemi'nin yıkılışı da zirve noktaya ulaşmıştı. Uzaysal yırtıklardan bol miktarda soğuk rüzgar dışarı aktı.

Semavi parçaların yıkılışının sesi yankılanıyordu.

Semavi Alem'in iç kısmına yaklaştıkça bu daha da şiddetlendi. Tüm boşluk yırtıklarla doldu. Bazı yırtıklar genişledi ve diğerleriyle birleşerek 1,000 adımdan büyük oldular.

Wang Lin temkinli gözlerle parçayı kontrol etti. Tam o anda gözleri genişlerken altındaki parça döndü ve bir kavis çizdi.

Kavis çizdiği anda büyük, 2,000 adım genişlikte uzaysal yırtık ortaya çıktı. Parçayı takip eden birçok yetişimci zamanında tepki veremedi ve yardım çığlıkları yırtık tarafından yutuldu.

Wang Lin tamamen parçayı kontrol etmeye odaklanmıştı, o yüzden diğerleriyle ilgilenmedi. Büyük yırtıktan kaçınmak için parçayı kontrol etti ama yüzü giderek kasvetli bir hal aldı.

Wang Lin sordu, "Ne kadar kaldı!?"

"Beş kilometreden az." Shengong Hu da oldukça gergindi. Yırtıklar onun da tüylerini diken diken etti.

Wang Lin hafifçe kaşlarını çatarken parça titreşti ve daha fazla yırtıktan kaçındı. Yavaş yavaş ilerlediler ve Wang Lin 10,000 adım büyüklükte bir ışık örtüsü hissetti. Bu ışık örtüsünün içinde sabitlenmiş bir parça vardı.

Ek olarak bir formasyon bulunuyordu. Formasyonda bazı insanlar duruyordu ve belli ki ışınlanmaya hazırlanıyorlardı. Onlardan biri Zhan Konglie idi. Formasyonun dışında ise yedi ya da sekiz tane Yıldırım Semavi Tapınağı elçisi vardı. Birbirleriyle konuşuyor gibilerdi.

O anda bir şey fark ettiler ve aniden dönerek soğuk gözlerle Wang Lin'in geldiği yöne baktılar. Onlardan birisi elini kaldırdı ve anahtarı işaret etti. Aniden ışık örtüsünden bir has enerji dalgalanması yayıldı.

Has enerji toplandı ve devasa bir ele dönüşerek bölgeyi süpürdü. Işık ekranının etrafındaki bütün yırtıklar sanki geçilmez bir hendek gibi bağlanmak istercesine genişlenmeye başladı.

Birbirlerine bağlandıklarında ışık örtüsünün altındaki parçaya kimse geçemeyecekti!

"Kaybol!" Aynı sırada boşlukta kayıtsız bir ses tonuna sahip soğuk bir ilahi his mesajı yankılandı.

Wang Lin'in gözleri soğuktu ve vücudundaki bütün has enerji parçaya girdi. Gözleri ışıl ışıl parladı ve parça adeta dünya ile bütünleşir gibi hızını ikiye katladı.

O anda parça çılgınca fırladı ve yolundaki bütün yırtıkları ezip geçti. Parçanın arkasındaki yetişimciler dişlerini sıktılar ve umutsuzca onu takip ettiler.

O anda hayatta kalmanın tek yolu parçayı takip etmekti! Eğer girebilirlerse hayatta kalacaklardı. Eğer giremezlerse öleceklerdi!

Parça arkasında ardıl görüntüler bırakarak boşlukta fırladı. Büyük gürültüler eşliğinde parça meteor gibi ışık örtüsüne doğru uçtu ve uzaysal yırtıklar tamamen birleşmeden önce ulaşmayı hedefledi.

Wang Lin ayağa kalktı ve çantasına vurdu. Elinde semavi kılıç belirdi. Kılıcı kaldırdı ve arkasına doğru kesme hareketi yaptı. Fakat bu sefer bu hareketi bir kez değil dokuz kez tekrarladı!

Dokuz tane Göklerin Vuruşu ışını birleşerek akıl almaz bir kılıç kanunu yarattı. Siyah bir ışık ışını biçiminde uçtu ve birleşmiş olan uzaysal yırtıklara çarptı.

Güm!

Uzaysal yırtıklar birleşmiş olsa da Göklerin Vuruşu'nun kudreti karşısında yine de parçalandılar. Bağlanmış olanlar tekrar ayrıldı ve hemen bir açıklık oluştu.

Göklerin Vuruşu'nun gücü hala duruyordu ve uzaysal yırtığı geçti ve ışık örtüsüne indi. Işık örtüsünden büyük dalgalanmalar çıktı ve içindeki her şey çarpıldı.

Aynı sırada parça da bir ordu kudretiyle içeri fırladı. Göklerin Vuruşu çarptıktan sonra o da ışık örtüsüne bir meteor gibi çarptı.

Yakınlardaki yırtıkların kapanmasına neden olan sarsıcı bir ses aniden boşlukta yankılandı. İçerideki Yıldırım Semavi Tapınağı elçileri bile oraya doğru baktılar. Zhan Konglie, Wang Lin'i gördüğünde yüzü heyecanla doldu.

Ses geçtikten sonra çatırdama sesleriyle birlikte ışık örtüsünde çok sayıda çatlak belirdi ve aynı zamanda yayılmaya başladı.

Bu arada parçanın peşinden giden yetişimcilerin hepsi o açıklıktan içeri girdiler.

Wang Lin soğuk gözlerle, kontrol ettiği parçayı geriye doğru çekti. Yakınlardaki yetişimcilerin bakışları altında, parçayı hızlandırarak ışık örtüsüne bir kez daha çarptı.

Işık ekranında daha fazla çatlak oluştu ve her yere yayıldı. Işık ekranının ışığı sönükleşti.

Bu çok hızlı oluyordu; sadece birkaç nefeslik süre geçmişti. Yıldırım Semavi Tapınağı elçilerinden birisinin yüzünde kasvetli bir ifade vardı. Yıldırımla kaplanan vücuduyla birlikte ışık örtüsünden dışarı çıktı.

"Bu ne cüret. Yıldırım Semavi Tapınağı'nın yasaklı bölgesine girmeye cüret ediyorsun!" Yıldırımla kaplı kişi ileri doğru çıktı. Fakat daha Wang Lin bir şey yapmadan önce parçadan yetişimciler zıpladılar ve bu kişiyle savaşmaya başladılar.

Elçi ile savaşan yetişimcilerden birisi hemen bağırdı, "Kıdemli, buna aldırmana gerek yok, onun icabına bakacağız!"

Wang Lin başıyla onayladı ve parçayı biraz geri çekti. Bu sefer on saniyelik bir hazırlık yaptı. Fakat sadece o değildi. Bütün yetişimciler parçadan indiler ve ellerini onun üzerine bastırdılar.

Herkes bütün gücünü kullandı ve Wang Lin'in rehberliğiyle kaynaştırdıktan sonra parça ileri fırladı. Bütün yetişimcileri gücü, parçanın ön kısmında keskin bir kenar yarattı.

Parça ışık örtüsüne çarptığında boşlukta muazzam bir gümbürtü koptu ve örtü nihayet yıkıldı.

Sayısız ışık örtüsü parçası dört bir yana dağıldı ve parçalardan yarısı bu semavi parçaya çarptı. Yetişimciler hemen harekete geçtiler ve aktarım dizisinin bulunduğu semavi parça hayatta kalmak isteyen çılgın bir yetişimci grubunun akınına uğradı!