Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Zhan Konglie de boşlukta uçuyordu. Yıldırım Semavi Tapınağı'nın yeni kabul edilen üyesi olarak tabii ki aktarım dizisinin nerede olduğunu biliyordu. Aktarım dizisine doğru hızla uçuyordu.

Shengong Hu ile birlikteyken de aktarım dizisine gitmeyi düşünmüştü. Fakat Shengong Hu'nun statüsünü düşününce bundan bahsetmemiş ve Shengong Hu ile birlikte semavi kapıya gitmişti.

Semavi kapının dışındaki savaş onu son derece heyecanlandırmıştı. Semavi Alem dengesiz olsa da kalbi kaskatıydı. Shengong Hu gibi o da Wang Lin'in yenilmeyeceğine inananlardandı.

"Şu an Shengong Hu nerede bilmiyorum. Tahminimce benim gibi Yıldırım Semavi Tapınağı'nın aktarım dizisine doğru gidiyordur." Zhan Konglie'nin vücudu titreşti ve aniden ortaya çıkan bir uzaysal yırtığı atlattı.

İşin doğrusu semavi kapıdaki savaşa gittikten sonra Shengong Hu ve kendisinden başka hiçbir Yıldırım Semavi Tapınağı elçisi olmadığını fark etmişti. O zaman, bütün elçilerin aktarım dizisi yoluyla gittiklerini anlamıştı.

Zhan Konglie ve Shengong Hu iki farklı yönden aktarım dizisine doğru gidiyordu.

Wang Lin de bağlantısı sayesinde Shengong Hu'ya doğru yönelmişti. Fakat Yıldırım Semavi Alemi'nin yıkımı şiddetini artırdıkça ortaya çıkan uzaysal yırtıklar da artıyordu. Eğer bir an bile dikkatsiz davranırsa yırtıklar tarafından yutulabilirdi.

Sonuç olarak çok hızlı olamıyordu, etrafına dikkat etmesi gerekiyordu.

Uçarken inlemeler dışında yankılanan patlamalar da duydu. Wang Lin yıkılan parçalara yaklaştığında bu ses daha da belirgin oluyordu.

Yol boyunca bizzat iki tane parçanın enkaza dönüştüğüne şahit oldu. Bu enkazın yarısı uzaysal yırtıklar tarafından yutuldu ve diğer kısmı ise dört bir yana dağıldı.

Bazıları doğruca Wang Lin'e doğru uçtu. Yaratılan kuvvet, bir Yükseliş yetişimcisinin tam gücüyle yapacağı saldırıdan daha zayıf değildi.

Bu saldırılar birinci adım yetişimciler için ölümcül olmasa da eğer şanssızlarsa ve bu karşılaşma sırasında yanlarında uzaysal yırtık ortaya çıkarsa bu onlar için bir ölüm kalım durumuna dönüşecekti.

Wang Lin'in bu konuda edişelenmesine gerek yoktu. Hem Durdurma Büyüsü hem de diğer büyüleri sayesinde onlardan kolayca sıyrılabilecekti. Wang Lin sakince uçmaya devam etti. Figürü ara sıra titreşerek uzaysal yırtıklardan kaçınıyor ve dümdüz ilerliyordu.

Fakat uçmaya devam ettikçe yırtıkların sayısı da giderek artmaya başladı. Sanki bir kağıt parçası sayısız yerinden yırtılmıştı ve her an tamamen dağılabilirdi.

Wang Lin kaşlarını çattı. Shengong Hu ile arasında oldukça büyük bir mesafe olduğunu hissedebiliyordu. Ona kısa bir süre içinde yetişemeyecekti.

Bir süre düşündükten sonra gözleri ışıldadı ve ardından parmağını kaşlarının arasına bastırdı. Ağzını açtı ve tükürdü kum tanesi hemen 1,000 adım büyüklüğünde devasa bir parçaya dönüştü.

"Bu parça göksel ceza ile arıtıldı ve Semavi Lord'un siyah rüzgarı bile onu kıramadı, o yüzden uzaysal yırtıklara da direnebilir." Wang Lin eliyle işaret etti. Parça ileri doğru uçtu ve Wang Lin onu dikkatlice izledi.

Parçanın bir anda sayısız yırtıkla çarpıştığını gördü. Yırtıkların içindeki kuvvet parçaya yayıldı ama ilerlemeye devam eden parçaya herhangi bir etkisi olmadı.

O ilerlerken sanki uzaysal yırtıklar dümdüz oluyor ve ona yaklaşma belirtileri gösteriyordu.

Wang Lin'in gözleri kısıldı ve hemen parçaya adım attı. Lotus pozisyonunda oturdu ve eliyle bir mühür oluşturdu. Parçaya has enerji aktı ve onun ışıl ışıl parlamasına neden oldu. Hızı kat kat arttı ve dümdüz ilerlemeye devam etti.

Sonuç olarak hızı öncekinden çok daha yüksek bir seviyeye çıkmış oldu. Wang Lin sadece boyutu 1,000 adımdan daha büyük olan yırtıklara dikkat etti, diğerlerini tamamen görmezden geldi.

Parça, Semavi Alem içinde hızla ilerledi. Yarım saat sonra Wang Lin biraz rahatladı ama o anda ileriye doğru baktığında ifadesi değişti.

Uzaklardan sönük bir kırmızı ışığın uçtuğunu gördü. Işığın içinde güzel bir kadın vardı. Fakat yüzü soluktu ve gözlerinde panikle sürekli uzaysal yırtıkları atlatıyor ve sürekli onlar tarafından yutulma tehlikesi geçiriyordu.

Wang Lin'in üzerinde bulunduğu parça oldukça göze çarpıcıydı, o yüzden kadın hemen parçayı gördü. Yüzü keyifle doldu ve tam oraya doğru harekete geçerken aniden önünde 100 adım büyüklüğünde bir uzaysal yırtık oluştu. Ondan kaçınmaya çalışırken yüzü soldu. Fakat çok geç kalmıştı ve gözleri umutsuzlukla doldu.

Wang Lin sakince bakışlarını başka tarafa çevirdi. Wang Lin'in kişiliği, onun hiçbir sebep olmadan birini kurtarmasına gerek duymazdı. Parça hiç durmadan dümdüz ilerledi.

Kadın çaresizlik içinde yırtıktan kurtulmaya çalışırken acele bir sesle bağırdı, "Kıdemli, lütfen yardım et. Zhan Konglie benim kıdemli kardeşim!"

Wang Lin kaşlarını çattı. Bu kadını daha önce görmüştü. Zhan Konglie yanında 10'dan fazla kişiyle geçerken bu kadında o grubun içindeydi.

O zaman kadın Hayali Yin aşamasına daha yeni ulaşmıştı. Fakat şimdi yetişimi düşmüştü ve has enerjisi bitmek üzereydi. Muhtemelen şu an sadece Yükseliş yetişimi kullanabiliyordu.

Wang Lin'in altındaki parça aniden döndü ve kadına doğru yöneldi. Bir anda parça, 100 adım büyüklüğündeki uzaysal yırtığa çarptı. Yırtıkla çarpışmadan sonra kadın sıçradı ve parçanın üzerine indi.

Yüzü soluktu ve gözleri hala şaşkınlıkla doluydu. Wang Lin'ne minnettar gözlerle baktı ve fısıldadı, "Hayatımı kurtardığın için teşekkürler kıdemli."

Wang Lin kaşları çatık bir halde kadına baktı ve sakince sordu, "Semavi yeşimin var mı?"

Kadın irkildi ve hemen başıyla onayladı.

Wang Lin sakindi ve yavaşça konuştu, "Hayatını kurtarmamın bedeli 10,000 semavi yeşimdir. Ek olarak, burada kaldığın her saat için de fazladan 10,000 semavi yeşim alacağım!"

Parça hızla ilerlemeye devam etti.

Kadın sessizce düşündü. Gözlerinde belli belirsiz bir kibir belirtisi oluştu. Kıdemli Kardeş Zhan'ın bu kadar saygı duyduğu insanın böyle biri çıkacağını hiç beklemiyordu. Eğer onun garip beyaz saçlı adam ile savaşını bizzat izlememiş olsa bu kişiye kıdemli diye seslenmezdi!

Hiç bir şey demeden bir çanta attı ve ardından konuştu, "İçinde 50,000 semavi yeşim var. Kıdemli, lütfen onları saymayı ihmal etme!"

Wang Lin çantayı yakaladı ve içini ilahi hissiyle tarafı. Ardından sayının aşağı yukarı doğru olduğunu gördü. Gözlerini kapattı ve kadınla daha fazla ilgilenmedi.

Kadın onun gerçekten de sayacağını düşünmemişti ve içten içe onu aşağı gördü. Bir iç geçirdikten sonra Wang Lin'den uzak bir noktaya oturdu. Boşluğa baktı ve gözleri karmaşayla doldu.

"Büyük Kardeş Zhan, neredesin..."