Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Chen isimli yetişimcinin önünde gümüş iğneler belirdi. Her iğneden mavi parıltı yayılırken eliyle büyük bir mühür oluşturdu ve etrafında hayali figür ortaya çıktı. Figür semavi ruhsal enerji ile doluydu. Wang Lin'e doğru işaret etti ve iğneler Wang Lin'in sırtına doğru fırladı.

Song isimli yetişimcinin elinde yin ve yang deseni vardı ve onu atmasıyla birlikte içinde bir yıldırım hareket etti. Güçlü bir has enerjiyle doluydu ve Wang Lin'e doğru fırladı.

Kendisi de desenin peşinden gitti ve sağ eliyle garip bir mühür oluşturdu ve uzun, kara bir ipek şeridi ortaya çıktı. Bu ipek şeridi ortaya çıktığı anda güçlü bir baskı yayıldı ve büyük miktarda yeşil sis oluştu.

En sonunda vücudunu kaybeden kadın yetişimci geldi. Ağzını açtı ve küçük, kristal bir yelpaze tükürdü. Onu kavradı, attı ve ardından has enerji tükürdü. Has enerji hemen kaçmasını engellemek için Wang Lin'in etrafını saran altı tane ejderhaya dönüştü.

Üç yaşlının da gözleri kan çanağına dönmüştü. Dokuzuncu kattan aldığı semavi büyüyü ondan almak için Wang Lin'i öldürme fikriyle dolmuşlardı. Hepsi de hızlıydı ve büyüleri, büyülü hazineleri hızla Wang Lin'e yaklaştı. Bir anda hepsi de yaklaştı.

Wang Lin hala transtaydı. Zihninde hala şahit olduğu rüzgarın büyülü sahnesi vardı. O üçü yaklaşırken, Wang Lin farkında olmadan parmağını onlara doğrulttu ve mırıldandı, "Rüzgar Çağrısı."

Bunu dediği anda Wang Lin'in elinden siyah bir rüzgar çıktı. Bu rüzgar hemen büyüdü ve bölgeyi sardı. Soğuk rüzgar eserken gökyüzü sanki geri çekiliyormuş gibi karardı.

Bütün parça titremeye başladı ve dünya güçlü bir aurayla doldu. Tüm bunların sebebi siyah rüzgardı! Bu semavi büyü yüzündendi! Sanki yeryüzünün hafızasında bu büyü vardı, sanki gökyüzü bu büyü tarafından daha önce dövülmüştü.

Siyah rüzgar oluştuğu anda Semavi İmparator'un yıllar önce kaybolmuş olan büyüsü tekrar ortaya çıkmıştı!

Rüzgar ortaya çıktığı anda hiç tereddüt etmeden Wang Lin'in arkasındaki üç insana doğru hücum etti.

Chen isimli yetişimcinin gümüş iğneleri siyah rüzgara dokunduğu anda hiç direnç gösteremeden patladılar. Wang Lin'e doğru işaret eden figür sanki rüzgarın taşıdığı alevle çözündü.

"Dokuzuncu katın semavi büyüsü!" Chen isimli yetişimcinin gözleri korkuyla doldu ve tüyleri ürperdi. Düşüncesine göre siyah rüzgar onun hayatını silip yok edecekti. Ona karşı en ufak direnç gösteremeyecekti, sanki göklerin kudretiyle yüz yüzeydi.

Hiç tereddüt etmeden kaçmak için döndü ve ışınlandı. Fakat ışınlanma bile yetersizdi. Rüzgar estiğinde vücudu titredi ve ışınlanması iptal oldu. Gözleri söndü ve vücudu yerle bir oldu.

Has ruhu adeta siyah rüzgar tarafından söndürülen bir ateşti...

Tüm bunlar bir anda oldu. Chen isimli yetişimcinin dışında Song isimli yetişimci de benzer bir kadere maruz kaldı. Vücuduyla birlikte yin ve yang deseni hemen yok oldu. Dehşete düştü, vücudunu hemen terk etti ve hızlıca kaçtı.

Lu isimli yetişimcinin ise elindeki yelpaze hemen siyah rüzgarın dokunmasıyla dağıldı. O zaten has ruh formundaydı. O da dehşete düşerek geri çekildi.

O anda siyah rüzgar sanki hiç var olmamış gibi ortadan kayboldu. Wang Lin'in gözleri artık trans halinde değildi ve berraklaştı.

"Demek Rüzgar Çağrısı adındaki semavi büyü bu!" Derin bir nefes aldı ve solgun bir yüzle ileri yürüdü. Çantasından Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı çıktı ve siyah sis yayılarak Lu isimli yetişimciyi kovaladı.

Kendisinin ise gözleri soğudu ve kum tanesi tükürdü. Kum tanesi damgaya dönüşerek Song isimli yetişimcinin peşine düştü. Onu anında yakaladı ve merhametsizce ezdi.

Song isimli yetişimci çığlık attı ve has ruhundan bol miktarda has enerji yayıldı. Gözlerinde korkuyla kaçmaya çalıştı ama Karma Kırbacı ortaya çıktı ve onu Wang Lin'e doğru çekti.

"Yoldaş Yetişimci Xu, lütfen merhamet et. Hatalıydım biliyorum!" Wang Lin ona hiç bakmadan soğuk gözlerle parmağını kaldırdı. Song isimli yetişimcinin has ruhu anında yerle bir oldu ve has enerjiye dönüşerek Wang Lin tarafından yutuldu.

Güçlü has enerji Wang Lin'in vücudunda dolandı ve yüzü artık soluk değildi. Derin bir nefes aldı ve ruh bayrağı tarafından hapsedilen Lu isimli yetişimciye hemen yetişti.

Elini kaldırdı ve siyah sisin içinde Karma Kırbacı birkaç kez kırbaç attı. En sonunda Wang Lin ruh bayrağını salladı ve has ruhu hapsetti. Wang Lin soğuk gözlerle yetişimcinin has ruhunu ruh bayrağından çıkardı.

"Eğer beni öldürürsen Lu ailesi bunu yanına bırakmaz!!" Lu isimli yetişimci bağırdı ama aniden Wang Lin'in has ruhunu parmaklarıyla kıstırması ve onu yutmasıyla birlikte sesi kesildi.

Wang Lin'in yüzü biraz kızarmıştı ama hala soluktu. Hiç tereddüt etmeden ruh bayrağına uzandı ve burada öldürdüğü ilk kişinin has ruhunu çıkardı.

Onu da has enerjiye dönüştürdükten sonra yuttu.

Üç has ruhu yuttuktan sonra Wang Lin hemen yetişime oturdu.

Uzun bir süre sonra yüzü yavaş yavaş normale döndü ama hala solgunluk vardı. Wang Lin gözlerini açtı ve bir ağız dolusu kötü hava çıkardı.

Verdiği hava aslında siyahtı ve son derece şok ediciydi.

"Ne güçlü bir semavi büyü! Henüz biraz kavradım ve onu kullandığımda gerçek anlamda kontrol edemedim. Has enerji tüketimi o kadar çoktu ki Ji Alemi'nin etrafındaki has enerjinin neredeyse hepsini emdi. Eğer hemen kendime gelmeseydim sonuçları çok kötü olacaktı!"

"Fakat ne olursa oldun o bir semavi büyüye benzemiyor; hatta bir iblis büyüsü bile denebilir! Ek olarak, bu büyü çok fazla has enerji kullanıyor... onu kullanmak için hazırda birçok yin ve yang yetişimcisinin has ruhuna sahip olmam lazım."

Wang Lin ayağa kalktı ve öldürdüğü yetişimcilerin çantalarını aldı. Toplama Köşküne baktı ve mırıldandı, "Ne yazık ki bu Toplama Köşkü alınamaz... Zaten öyle bir şey yapılabilseydi dört büyük aile onu Semavi Alem'den dışarıya alırdı.  Ama onu burada bırakmak istemiyorum. Eğer alabilirsem..."

Düşünürken aniden gözleri ışıldadı ve resimde duyduğu kelimeleri düşündü.

"Usta Kaygısız, Toplama Köşkü'nün ilk açılışı için bir resim çizecek..." Wang Lin ağacın altında oturan oğlanın elleriyle yaptığı mühürleri hatırlayınca gözleri daha da parladı.

"Mühürleri daha önce kullandığımda köşkün titrediğini hissettim..." Wang Lin'in kalbi tekledi. Hemen harekete geçti ve Toplama Köşkü'nün yanına vardı.

Derin bir nefes aldı ve oğlandan öğrendiği mühürleri elleriyle oluşturdu. Bir anda Toplama Köşkü parlamaya başladı. Wang Lin'in gözleri önünde köşk giderek küçüldü ve avuca gelebilecek boyuta indi ve eline geldi.

Toplama Köşkü'nü eline alan Wang Lin sahip olduğu mental kuvvete rağmen bir kahkaha attı. Bu kahkaha keyifle doluydu!