Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Sayısız yetişimcinin bakışları altında, Wang Lin ve peşinden Li Yuan boşlukta ilerlediler. Yavaş yavaş gözden kayboldular.

Yolda Li Yuan ona birçok kez sormak istedi ama kendini tuttu ve Zhan Konglie'den bahsetmedi. Li Yuan zekasında birisi her şeyi sormaması gerektiğinin farkındaydı. Herkesin kendi sırları vardı.

Zaman hızla geçti ve göz açıp kapayıncaya kadar aylar geride kaldı. Merkeze yaklaştıkça daha fazla insanlar karşılaştılar. En sonunda bir gün Yıldırım Semavi Alemi'nin merkezine ulaştılar.

Oraya vardıktan sonra artık yetişimci görmemeye başladılar. Burası tamamen karanlıktı ve hiç kimse yoktu.

Wang Lin boşlukta durarak etrafa dikkatle baktı. Yao ailesi üyesinin hafızasına göre Toplama Köşkü'nün olduğu mühürlü parça tam burada olmalıydı!

Wang Lin sordu, "Kardeş Li, burada herhangi bir anormallik görüyor musun?"

Li Yuan, Wang Lin durduğu anda elini hareket ettirmeye başladı. Ortama baktı ve bir an sonra gözleri ciddileşti. Başıyla onayladı, "Burada kısıtlama dalgalanması var. Zayıf olsa da kısıtlama kalbimle hissedebiliyorum. Bu bir semavi kısıtlamasına benziyor ama biraz farklı."

Konuşurken sol elini bastırdı. Hemen bir kısıtlama ortaya çıktı ve boşlukta 18'e bölündü. O anda bir parlamayla birlikte hayali bir dış hat oluştu ve ardından hiçbir iz bırakmadan kayboldu.

Wang Lin'in gözleri aydınlandı. Dış hat ortaya çıktığı anda aniden boşlukta yarı saydam bir kara parçasının belirdiğini görmeyi başardı.

Kara parçasında yüksek bir köşk bulunuyordu. Fakat hemen kaybolduğu için iyice göremedi.

Li Yuan konuştu, "Kardeş Xu, biraz zamana ihtiyacım var!" Kısıtlama kırma işi söz konusu olduğunda hemen etrafında bir özgüven aurası beliriyordu.

Konuşmasını bitirdikten sonra boşlukta oturdu. Sol eliyle mühürler oluşturmaya devam ederken serbest bıraktığı kısıtlamalar birleşti. Ara sıra parmağını kaşlarının arasına bastırdı ve siyah çizgiler dışarı çıktı. Bu siyah çizgiler son derece karmaşık kısıtlamaları sardı ve boşluğun içine uçtu.

Bu anlarda parçanın gölgesi tekrar ortaya çıktı ve ardından hemen kayboldu. Bu aralıklar çok çabuk gelip geçiyordu.

Wang Lin endişeli değildi. Aksine kara parçası her belirdiğinde ona odaklanıyordu.

Li Yuan kısıtlamaları yerleştirdikçe parça yavaş yavaş daha sık görünmeye başladı. Wang Lin nihayet kara parçasını iyice görmeye başladı.

Parçanın merkezindeki devasa köşk dört uzun diken gibiydi. Gökyüzüne giden iki çift boğa boynuzunu andırıyorlardı.

Dört boynuzun üstünde dört kişi oturuyordu. Tamamen hareketsizlerdi ve Wang Lin oraya baktığında ona dikkat bile etmediler.

Wang Lin'in göz bebekleri küçüldü ve gözlerinde soğuk bir parıldama oldu.

Li Yuan konuştu, "Kardeş Xu, eğer bu kısıtlamayı tamamen kırmak istiyorsan aylar sürecek. Eğer sadece içeri girmek istiyorsan sahip olduğun hız ve benim kısıtlamalarım sayesinde başarı şansın 80% olacak!"

Wang Lin bir adım ileri yürüdü ve kara parçasının kenarına vardı. Yavaşça konuştu, "O zaman beni içeri gönder! Kardeş Li, kendini iyi gizle çünkü burası tehlikeli bir yer. Benimle bağlantın olmasın, semavi büyüyü aldığımda hemen buradan gideceğiz!"

Li Yuan vakit harcamadı. Elini kaşlarının arasına doğrulttu ve birkaç siyah çizgi dışarı çıktı. Birbirine bağlanarak bir damga oluşturdular, ardından damgaya giren sayısız kısıtlama yarattı ve ondan siyah bir ışık yayıldı.

Gözleri ışıldayan Li Yuan ileri doğru işaret etti ve bağırdı, "Kısıtlama kalbi, patla!"

Kısıtlama damgası boşluğa indiğinde kara parçası aniden ortaya çıktı. Bu sefer durmaksızın titreşti, sürekli ortaya çıkıp kayboldu.

Bu hızlı döngü her yeri rengarenk yaptı.

Damgadan ise siyah ışık yayılmaya devam etti. Parça sürekli değişirken, damga yayılmaya ve dairesel bir geçit oluşturmaya başladı.

Fakat bu geçit dengeli değildi ve her an yok olacak gibiydi.

"Gir!" Li Yuan bağırdığı anda Wang Lin yıldırım gibi fırladı ve dairesel geçide ilerledi.

Tam geçitten geçtiğinde geçit yıkıldı. Ardından Wang Lin ile birlikte kara parçası boşlukta kayboldu.

"Umarım Kardeş Xu iyi bir şeyler bulur!" Li Yuan bir an düşündükten sonra sol eliyle bir mühür oluşturdu ve bir kısıtlama ortaya çıktı. Vücudu giderek kayboldu ve dışarı en ufak bir aura sızması olmadı.

Boşluk tekrar sessizliğe büründü.

Wang Lin'in vücudu parçada yıldırım gibi ortaya çıktı. Ortaya çıktığı anda ilahi hissi yayıldı. Arkasında boşluk değil bir kısıtlama örtüsü vardı. Bu kısıtlamalar burayı Semavi Alem'in geri kalanından ayırıyordu ve burası dört büyük aile adına yasaklı bir bölge yapıyordu.

İlahi hissi yayıldığı anda merkezdeki köşke kilitlendi. O anda köşkteki dört kişiden birisinin gözleri açıldı. Soğukça uzaklara baktı ve ardından ortadan kayboldu.

Wang Lin son derece hızlı hareket etti ve doğruca köşke ilerledi. Önünde bir has enerji dalgalanması oldu ve o kişi ortaya çıktı. Siyah cübbeli, orta yaşlı biriydi. Yüzü soğuktu ve ortaya çıktığı anda eliyle bir mühür oluşturarak aşağı doğru bastırdı.

"Seni uzun süredir takip ediyorum. Yasalıklı bölgeye izinsiz girdin, öl!"

Sağ eli titreşti ve güçlü bir darbe hücum etti. Wang Lin hemen geri çekildi ve sağ elini salladı. Has enerjilerinin çarpışması tüm her yere yayılan büyük bir gürültüye sebep oldu.

Siyah cübbeli adamın gözleri soğuktu. Wang Lin'in yetişim seviyesinin kendisi gibi Maddi Yang aşamasında olduğunu zaten biliyordu. O anda ileri yürüyerek sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve bir şeyler mırıldandı. Aniden gökyüzünden güçlü bir kuvvet indi.

Hemen sonra aniden gökyüzünde semavi bir yıldırım belirdi ve Wang Lin'e doğru düştü.

"Burası Yıldırım Semavi Alemi ve Toplama Köşkü de semavi aleme ait. Neden siz dört büyük aile buraya gelebiliyorsunuz da ben gelemiyorum!?" Wang Lin soğuk bir sesle homurdandı ve hücum etti. Semavi yıldırım gökyüzünden düştü ama Wang Lin ondan kaçınmadı bile. Has ruhu dışarı çıktı ve semavi yıldırımı yuttu.

Yıldırım hemen vücudunu kaplayarak ona şok edici bir görüntü verdi.

Siyah cübbeli adam irkildi ve ifadesi düştü. Belli ki Wang Lin'in yıldırımı yutacağını beklemiyordu. Tam o anda Wang Lin'in gözleri parıldadı ve ağzını açarak kum tanesini tükürdü. Kum tanesi hemen büyüyerek parça damgasına dönüştü. Güçlü bir baskıyla siyah cübbeli adama baskı uyguladı.

"Çünkü buna vasıf değilsin!" Siyah cübbeli adam alayla güldü, elini kaldırdı ve mühür oluşturdu. Fakat büyüsünün aşağı doğru inen parça damgası üzerinde etkisi olmadığını fark edince hemen ifadesi değişti.

Parça aniden müthiş bir ivmeyle aşağı doğru indi. Yaydığı baskı siyah cübbeli adamın kaçınamayacağı türdendi. O anda parça aşağı çöktü.

Gözleri şaşkınlıkla dolan siyah cübbeli adam dilini ısırdı ve büyük miktarda kan tükürdü. Vücudundan kan renginde parıltı yayıldı ve tam parça damga indiğinde baskıdan dışarı kaçtı. 1,000 uzakta tekrar belirdi.

O anda yüzü solmuştu. Gözlerinde vahşi bir ifadeyle döndü ve hiçbir şey demeden oradan ayrıldı.

Wang Lin damgayı tutmak için sağ elini kaldırdı ve onun peşinden gitti.

Arkalı önlü merkezdeki köşke doğru fırladılar.

Siyah cübbeli adam köşkün yanına uçtu ve hemen bağırdı, "Hala ne duruyorsunuz?!"

Köşkteki diğer üçü kişi gözlerini açtılar. Bir anda siyah cübbeli adamın yanında durdular ve soğuk gözlerle yaklaşan Wang Lin'e baktılar.

Diğer üçü de Maddi Yang aşamasındaydı. O anda orada dört tane Maddi Yang yetişimcisi duruyordu ve güçlü auraları Wang Lin'in üzerine kilitlendi.

Yoğun bir öldürme isteği yayıldı.

Wang Lin'in gözleri soğudu ve yavaşça konuştu, "Toplama Köşkü sizin ailelerinize ait değil. Geçmeme izin verin ve bir savaş olmasın. Eğer izin vermezseniz ölsem bile yarınız benimle birlikte gelir!"

İçlerinden biri soğuk bir tonla karşılık verdi, "Nirvana Kahini aşamasında olmadıkça yabancıların köşke girmeleri yasaktır!" Doğal olarak Wang Lin'in yetişim seviyesini görebiliyorlardı ve biraz önceki sahne onlarda büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Fakat dördü birlikte olunca Wang Lin'den çekinmelerine gerek kalmayacaktı.

O anda siyah cübbeli adamın aurası dengelendi. Homurdanarak ileri çıktı ve çantasına vurdu. Hemen dışarıya kırmızı uçan kılıç çıktı ve parmağının işaretiyle birlikte Wang Lin'e doğru uçtu.

Diğer üçü de ileri fırladılar. İçlerinden biri bir mühür oluşturarak rüzgar akıntısı yarattı ve aniden bir hortum oluştu. Diğer ikisi birbirlerine baktılar ve ardından birer mühür oluşturdular.

Gözleri ışıldayan Wang Lin hemen geri çekildi. Ardından sağ elini kaldırdı ve parça damgası acımasızca aşağı doğru indi. İki yetişimci bir büyü kullanarak yin ve yang deseni oluşturdular. Desen dönerek gizemli bir enerji yaydı ve Wang Lin'e doğru fırladı.

Yin ve yang deseni yaratan iki yetişimci hemen havalandılar. Parmak işaretiyle yin ve yang desenini parça ile yüzleşmek için gönderdiler. Ayrıca başka büyüler de kullanarak parçanın inişini engellemek istediler.

Diğer ikisi ise ellerinde büyülü hazineler ve büyülerle yıldırım gibi Wang Lin'e doğru fırladılar. İkisi de öldürme isteğiyle doluydu.

Wang Lin geri çekilirken her adımı sanki vücudu dünya ile bütünleşiyor gibi büyük miktarda dalgalanma yaydı. Bir süre geri çekildikten sonra aniden durdu ve bir adım ileri yürüdü.

Bu adımla birlikte vücudu ortadan kayboldu ve tekrar ortaya çıktığında siyah cübbeli adamın arkasındaydı. Siyah cübbeli adam şok olmuştu. Aniden arkasını döndü ve kırmızı kılıç Wang Lin'e doğru uçtu.

Wang Lin sakin gözlerle ileriyi işaret etti ve bağırdı, "Dur!"

O anda siyah cübbeli adam ve uçan kılıcı dondu. Wang Lin kılıcı görmezden geldi ve hiç tereddüt etmeden ileri yürüdü. Siyah cübbeli adamın önüne geldi, adamın kaşlarının arasını işaret etti ve has enerji dışarı aktı.

Siyah cübbeli adamın vücudu anında yıkıldı ve has ruhu dışarı çıktı. Panikledi ve tam kaçmaya çalışacakken Karma Kırbacı ortaya çıktı. Kırbaç has ruha saldırdı ve siyah cübbeli adamın acı dolu inlemesiyle birlikte büyük miktarda has enerji serbest kaldı.

Tam o anda devasa hortum yaratan diğer adam oraya fırladı. Wang Lin'in hamlesini engellemek istediği belliydi.

Wang Lin ona bakmadı ve elinin arkasındaki canavar dövmesi harekete geçerek cisimleşti. Hortumlu yetişimciye doğru vahşice saldırdı.

Aynı zamanda Wang Lin çantasına vurdu ve Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı'nı çıkardı. Bayrak büyük, siyah sise dönüştü ve siyah cübbeli adamın yutmaya çalıştı. Siyah cübbeli adam direnmek istedi ama sonra bayrağın içinde Kan Atası'nın vahşi has ruhunu gördü. Tanıdık yüz onu şok etti ve odağını kaybetmesine neden oldu. Bunun sonucunda etrafı siyah bir sisle kuşatıldı.

Tüm bu süreç pürüzsüz ilerledi. Wang Lin siyah cübbeli adamın has ruhunu aldıktan sonra elbise kolunu fiskeledi ve siyah sis etrafı sardı. Diğer kalan üç kişiye dönerek sertçe konuştu, "Toplama Köşküne girmek istiyorum!"

Parça damgasına direnen ikilinin zihinleri titredi. Daha konuşmaya zaman bulamadan başka bir çığlık yükseldi. Hortum kullanan yetişimcinin hızla geri çekildiğini gördüler. Ruhani ışık yayan canavar kemiğinden çıkan dehşet verici habis aura dünyayı doldurdu.

O anda bu habis aura çok güçlüydü ve çoktan zirvesine ulaşmıştı. Wang Lin onun sahibi olsa da o bile şok olduğunu hissetti. Bu habis aura en basit tabirle çok güçlüydü.

Eğer Wang Lin bile böyle hissettiyse diğer üçünden bahsetmeye bile gerek yoktu. Habis aura ortaya çıktığı gibi hiçbir iz bırakmadan tekrar ortadan kayboldu. Fakat yetişimcinin kullandığı hortum büyüsü taş heykele dönüştü.

Canavar kemiğinin bakışları ona geldiğinde yetişimcinin ifadesi dondu ve hemen geri çekildi. Fakat tam o anda zengin, habis aura bir kez daha ortaya çıktı.

Yetişimcinin gözleri panikle doldu ve hemen sağ eli griye döndü. Grilik hızla yayıldı ve bu kriz aniden hiç tereddüt etmeden sol elini kaldırdı ve sağ elini direkt olarak kesti. Her yere kanları saçılırken 10,000 adım kadar uzağa çekildi ve hemen lotus pozisyonuna oturdu.

Kendi kolunu kesmiş olsa da grilik kaybolmamıştı ve bunun yerine sol eline yayıldı. Gözleri çaresizlikle doldu ve dişlerini sıktı. Grilik tüm vücudunu sardığı anda has ruhu vücudu terk ederek dışarı çıktı.

Has ruhu dışarı çıktığı anda bütün vücudu hiçbir canlılık belirtisi kalmamış bir taş heykele dönüştü. Havada geriye kalan tek şey zayıflamış has ruh idi.

Etraf tamamen sessizdi...

"Size soruyorum: buna vasıf mıyım?" Wang Lin'in bakışları parça damgasına direnen iki yetişimciye döndü ve sesi buz gibiydi.