Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

"Ji Alemi! Beş renkli burgacın içinde mühürlü olan kişi nasıl biri? Bu kişi nasıl Ji Alemi'ne sahip olabilir!?" Boşlukta uçarken Wang Lin sakinleşemedi.

Sakin görünse de kalbinde fırtınalar kopuyordu.

"Ji Alemi'nin zirvesi Oluşan Ruh aşaması. Karşılaştığım kişi Beş Element Gezegeni'ndendi. O kişi Ji Alemi'ne sahipti ve ölü bir arkadaştan hediye olduğunu söylemişti. Onun dışında karşılaştığım ikinci Ji Alemi oldu!" Wang Lin kara parçalarını geçerek semavi alemin merkezine doğru ilerlerken düşünmeye devam etti.

"Acaba... gerçekten de Ji Alemi'ni evriltmenin bir yolu var mı..." Wang Lin'in kalbi tekledi ve ağzı kurudu. Yüzlerce yıldır Ji Alemi'ne sahip olduğundan, bu inanılmaz güce karşı derin bir kavrayışa sahip olmuştu.

"Ji, Dao, Shi..." Wang Lin düşünmeye başladı. Çok az şey biliyordu, o yüzden analiz yapamadı. İç geçirdi ve bunu daha fazla düşünmeyerek odağını Toplama Köşkü'ne çevirdi.

Boşlukta uçmak son derece sıkıcı bir işti. Ne de olsa boşluk çok genişti ve yetişimcilerin çoğu zamanını kara parçalarında harcıyordu. Sadece başka bir parçaya geçerken boşluğa giriyorlardı. Fakat Wang Lin ve Li Yuan boşlukta yarım ay boyunca yaptıkları seyahatte yakında ve uzakta birçok ışık ışını görmüşlerdi.

Wang Lin ilk başta buna pek dikkat etmedi ama bir ay sonunda yavaş yavaş daha fazla yetişimci görmeye başladı.

Yetişimcilerin çoğu Yükseliş aşamasındaydı ve ara sıra Hayali Yin yetişimcileri de görülüyordu.

Bazıları tekti, bazıları iki ya da üç kişilik gruplar halindeydi ve bazıları da aile üyeleriyle birlikteydi. Bu durum Wang Lin ile Li Yuan'ın dikkatini çekti.

Hepsinin ifadeleri farklı farklıydı ama hepsinde birbirine benzer bir hafif heyecan vardı.

Bu gelip geçen yetişimciler de Wang Lin ile Li Yuan'ı görmüştü. Wang Lin'in yetişim merkezinin Yükseliş'in ötesinde olduğunu fark edenler sıkıntı çıkarmamak için etraftan dolanıyordu.

"Kardeş Xu, bir terslik var. Büyük bir olay mı gerçekleşti!?" Li Yuan düşünmeye başladı. Yol boyunca çok fazla yetişimci görmüşlerdi.

Boşlukta bu son derece sıradışı bir olaydı!

Dahası, merkeze doğru yaklaştıkça gördükleri yetişimci sayısı da giderek artıyordu. Sanki Yıldırım Semavi Alemi'ndeki bütün yetişimciler bir parçada toplanıyordu.

"Aynı yere gitmiyorlar!" Wang Lin'in gözleri ışıldadı ve yavaşça konuştu, "Dört farklı yöne ilerliyorlar!"

"Tam olarak ne oldu..." Gelip geçen yetişimcilere bakarken Li Yuan'ın kaşları çatıldı.

Wang Lin biraz düşündü. Daha fazla bir şey söylemeden Li Yuan'a baktı ve daha da hızlandı.

Tam o anda uzaklarda 10 tane kılıç enerjisi ışını belirdi. Bu kılıç enerjisi ışınlarından gelen zengin has enerji, çevredeki yetişimcilerin onların yoluna çıkmaya cesaret edememesine neden oluyordu.

Bu 10 kılıç enerjisi ezici bir baskıyla geçtikleri yerleri titretiyorlardı. Çok sayıda üyesi olan aileler bile onların gördüklerinde hemen geri çekiliyordu.

Tek yetişimcilerden bahsetmeye bile gerek yoktu. Kılıç enerjisi ışınlarını gördüklerinde hemen duruyorlar ve onların yoluna çıkmaya cüret edemiyorlardı.

Bir anda Wang Lin'in önündeki bütün yetişimciler 10 kılıç enerjisi ışınına baktılar ve ardından hızla yol verdiler.

Wang Lin sakin gözlerle sessizce kılıç enerjisi ışınlarına baktı.

Bu ışınlar durmadılar ve doğruca boşlukta uçup gittiler. Fakat tam ortadan kaybolacakları sırada içlerinden birisi aniden durdu ve Wang Lin'e doğru uçtu.

Aynı zamanda diğerleri de durdular ve erkek ve kadınlardan oluşan yetişimcilere dönüştüler. Hepsinin de yetişimi Yükseliş aşamasının ötesindeydi. Çoğu Hayali Yin aşamasındaydı ve çok azı Maddi Yang aşamasına geçmişti.

Figürleri ortaya çıktıktan sonra hepsi Wang Lin'e doğru giden kılıç enerjisi ışınına baktılar ve gözleri şüpheyle doldu.

Sadece onlar değildi, çevredeki diğer yetişimciler de onun hareketlerini dikkatle takip ettiler.

Yüz ifadesi hafiften değişen Li Yuan sol elini kaldırdı ve bir kısıtlama hazırladı.

Sadece Wang Lin'in ifadesi son derece sakindi ve üzerine doğru gelen kılıç enerjisi ışınına doğru hafifçe başını salladı.

Işın, Wang Lin'den 200 adım ötede durdu. Işık dağıldı ve ortaya 30 yaşlarında bir kişi çıktı. Yüzü tüysüz ve bembeyazdı, hafiften yakışıklı sayılırdı. Fakat kadınsız bir hissiyat veren bakışları her şeyi değiştiriyordu.

Üzerinde altın mor bir cübbe vardı ve dik durdu. Wang Lin'e doğru ellerini kenetledi ve son derece saygılı bir tavırla konuştu, "Küçük Zhan Konglie kıdemliyi selamlıyor!"

Konuştuğu anda bunu duyan herkes irkildi ve bütün bakışlar Wang Lin'in üzerine yöneldi.

O anda orada çok fazla yetişimci olmasa da on binlerce insanın izlemesi bir şey değiştirmeyecekti. Üzerinde toplanan bakışlar Wang Lin'i hiç etkilemedi, hala su gibi sakindi.

Zhan Konglie son derece ünlüydü, o yüzden haliyle etraftaki bazı yetişimciler onu tanıdılar. Ardından onun sözlerini duyduktan sonra hemen güney bölgesinden Zhan Konglie olduğunu anladılar.

"Kim bu adam? Yetişim seviyesi Zhan Konglie ile eşit görünüyor. Güney bölgesinde ünlü Zhan Konglie neden ona kıdemli diye sesleniyor?!"

"Duyduğuma göre Zhan Konglie Yıldırım Semavi Tapınağı'nın elçisi olmuş. Onun kıdemli diye çağırması için o kişinin Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan bir büyük olması gerekmiyor mu?"

Çevredeki yetişimcilerin kalbinde çeşitli düşünceler oluştu.

Özellikle Zhan Konglie ile birlikte olanlar Wang Lin'ine inanamaz gözlerle baktılar. Her biri kendi ailesinde inanılmaz yetenekli bireylerdi ve Zhan Konglie aniden yönünü değiştirdiğinde onlara hiçbir şey söylememişti. Şimdi de Zhan Konglie'nin ona kıdemli demesi meraklarını iyice artırmıştı.

Onların arasında yetişim seviyesi olarak en yüksek kişinin Zhan Konglie olduğunu söylenebilirdi. Ayrıca onun son derece kibirli biri olduğunu da biliyorlardı. Bu sadece dışarıya karşı göstermelik bir kibir değildi, onun ruhunun derinliklerinden gelen bir şeydi.

Ailesindeki büyükler bile çoğu zaman onun saygısını göremiyordu. Onun kendi isteğiyle saygı göstermesi ve birisine kıdemli diye seslenmesi oldukça nadir görülen bir şeydi.

Zhan Konglie son derece saygılıydı ve bu onun kalbinin derinliklerinden geliyordu, tamamen samimiydi. Wang Lin'i gördüğünde doğal olarak onun Maddi Yang yetişimini de görmüş ve melankolik hissetmişti.

"Gerçekten de kıdemli olmaya değer. Yetişimini Yükseliş aşamasına baskıladığı zaman onun yetişim seviyesini sakladığını görememiştim. Şimdi de yetişimini Maddi Yang aşamasına baskılamış ve hala gerçek yetişim seviyesini göremiyorum."  Zhan Konglie'nin gözlerindeki saygı daha da güçlendi.

O zamanki olaydan sonra son derece bunalıma girmişti ve Shengong Hu'ya karşı inanılmaz bir kıskançlık duymuştu. Eve geri döndükten sonra tereddüt etmiş ve Shengong Hu'nun yaptığını yapıp altın fırsatı ele geçirmeyi düşünmüştü.

Aklında bu düşünce varken, Shengong Hu'nun ailesi tarafından cezalandırıldığını ve Yıldırım Semavi Tapınağı tarafından terk edildiğini duymuş ve son derece karmaşık duygular içine girmişti. Eğer o olayı yaşamasaydı muhtemelen buna kahkaha atacak ve Shengong Hu'yu şeytani bir keyifle izleyecekti.

Fakat yıldırım gölündeki olaydan sonra Shengong Hu'ya ister istemez katılmış ve hatta üzülmüştü. İçten içe Shengong Hu'yu takdir bile etmişti.

Li Yuan afallamış bir halde Wang Lin'e baktı ve beyni allak bullak oldu. O da Zhan Konglie ismini duymuştu. Genç nesil arasında Zhan Konglie, Shenghong Hu ve Tan Yanfeng güney bölgesinin üç dahisi olarak sayılıyordu.

Üçü de kısa sürede Maddi Yang aşamasına ulaşmış dahilerdi.

Fakat Zhan Konglie, Xu Mu'ya kıdemli olarak seslenmişti ve bu durum Li Yuan'ın kafasını karıştırmıştı.

Wang Lin Zhan Konglie'ye kaşlarını çatarak sordu, "Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?"

Zhan Konglie onun kaşlarını çattığını görünce kalbi titredi. Daha da saygılı bir tavır alarak hemen konuştu, "Semavi Yıldırım Aleminin dört parçasından güçlü semavi ruhsal enerji dalgalanmaları geldi. Fakat bu konumlar kısa bir sürede açılamayacak kısıtlamalarla mühürlenmiş. Fakat kısıtlamalar kırıldığında büyük hazinelerin ortaya çıkacağı aşikar. Küçük bunu öğrendikten sonra gidip bir kontrol etmeye karar verdi."

Wang Lin etrafa baktı. Çevredeki yetişimcilerin de çeşitli yöntemlerle bu durumu öğrendikleri açıktı. Tüm bu karmaşanın sebebi buydu.

"Kısıtlamalarla korunuyor dedin..." Wang Lin'in gözleri kısıldı ve bir anlık tereddütten sonra elini salladı. "Eğer durum buysa umarım bir şeyler elde edersin!"

Zhan Konglie tereddüt etti ve saygıyla konuştu, "Küçük kendinden emin. Acaba kıdemlinin zamanı varmı ama... Aynı zamanda ben ve Kardeş Shengong Hu hazineleri almak adına güçlerimizi birleştirmek için soldaki kara parçasında buluşmak için anlaştık!"

Wang Lin'in kaşları daha da çatıldı ve konuştu, "Daha önemli işlerim var! Eğer zamanım olursa gelip bir bakarım."

Zhan Konglie hemen başıyla onayladı ve bir heyecan belirtisi ortaya çıktı. Wang Lin dışında, ailesinden ve Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan çok az sayıda kişi onun böyle bir heyecan belirtisi göstermesine sebep olabilirdi.

Zhan Konglie düşündü, "Kıdemli böyle dediyse, o zaman bu sefer hazine elde edeceğim konusunda eminim!" Saygıyla veda ettikten sonra yetişimci grubuna geri döndü ve ilerlemeye devam ettiler.

Onun yanındaki yetişimciler ona şüpheyle baktılar ve onu takip ettiler. Çok geçmeden beyazlar içindeki kadınlardan birisi dayanamadı ve yumuşak bir sesle sordu, "Büyük Kardeş Zhan, o kimdi?"

Zhan Konglie hafifçe gülümsedi. Gözlerinde hala saygı vardı, "O güçlü bir kıdemli. Onunla karşılaşabilmek benim için iyi bir şanstı!"