Bölüm 769: Özgüven

avatar
1807 42

Xian Ni - Bölüm 769: Özgüven


Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

 


Antik yıldırım ejderhası yıldırımdan doğmuştu. Şu an göksel ceza bulutları arasında titreşiyordu. Onun düşünceleri bölgede yıldırım gibi yankılanıyordu.

 

Kan Atası'nın gözleri aniden genişledi. Wang Lin'in has ruhu harekete geçtiği anda bütün bulutlar uğuldadı ve göksel cezanın kudreti yayıldı.

 

Hemen ardından Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası has ruhu bulutların içinden sayısız yıldırımı peşinden getirerek ortaya çıktı.

 

"Canına susamışsın!" Kan Atası yüzünde kasvetli bir ifadeyle hemen geri çekildi. Elindeki iki kan topunu attı ve bağırdı, "Kan Patlaması!"

 

Bir gümbürtüyle birlikte kan topları patladı ve güçlü bir kuvvet yayıldı. Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası has ruhu hemen dağıldı.

 

Fakat Kan Atası rahatlamak bir kenara daha da temkinli hale geldi.

 

Wang Lin'in has ruhunun kaybolduğu yerde sayısız yıldırım şekillendi. Dört bir yandan Kan Atası'nın üzerine yağmur gibi yağdı.

 

"Kan vücudumu mu istiyorsun? Kendini çok büyük görüyorsun!" Kan Atası'nın gözleri kısıldı, eliyle bir mühür oluşturdu ve vücudu kan ışığıyla kaplandı. Yıldırım yağmuru, kan ışığına saldırmak yerine etrafında döndü.

 

Kan Atası irkilmişti. Bir terslik olduğunu fark edince ifadesi değişti ama çok geçti. Wang Lin'i kovalayan göksel ceza yıldırımı şu an Kan Atası'nın üzerine geliyordu.

 

"Wang Lin!" Kan Atası dişlerini sıkarken kan ışığı parladı ve hemen Wang Lin'in has ruhunu geri itti.  Fakat bu sırada göksel ceza yıldırımları düşmeye devam etti. Wang Lin'in has ruhunu geçtiler ve doğruca Kan Atası'nı vurdular. Kan atası hızla geri çekildi ve bu göksel ceza bulutundan çıkmak istedi.

 

"Kıdemli Kan Atası, Kan Gezegenin yok edildi ve hatta cariyen Zi Xin de sana ihanet ettikten sonra öldü!" Wang Lin'in ilahi hissi yankılandığında Kan Atası'nın ifadesi daha da kasvetli bir hal aldı.

 

"Ayrıca, senin şu kan köşkün çok ilginç!" Wang Lin'in sesi hiçlikten duyuldu.

 

"Buraya beni öldürmeye geldin ama acaba kızın Yao Xixue Kan Gezegenine geri döndüğünde kaplanın pençelerine atılan bir koyun gibi olacağını biliyor musun!?" Wang Lin uyandıktan sonra Kan Atası'nı gördüğünden beri Yao Xixue'ye dair hiçbir belirti hissetmemişti. Onu depolama uzayının yıkılışından korumak imkansızdı. Wang Lin'in tespitine göre büyük ihtimalle Yao Xixue çoktan Kan Atası'nın yardımıyla dirilmiş olmalıydı.

 

Wang Lin'in sözleri adeta görünmez bir göksel ceza gibi Kan Atası'nın kalbine indi. Has ruhu zaten öncesinden yaralıydı, o yüzden bu dengesiz halde şok oldu.

 

Yao Xixue onun zayıflığıydı!

 

"Wang Lin!!" Kan Atası'nın zihni titrerken etrafındaki kan ışığı da dengesiz bir şekilde titreşti.

 

Bir kahkaha yankılandı ve ardından Wang Lin'in has ruhunun olduğu boşlukta hemen sayısız yıldırım dalı oluştu. Yıldırım dört bir yandan çılgınca Kan Atası'na saldırdı. Kan renkli ışığı deldiler ve doğruca Kan Atası'nın vücudunu hedef aldılar.

 

O anda göksel ceza çılgınca düştü ve hatta içinde yedi renkli yıldırımlar da karışmıştı. Kan Atası'nın has ruhundan delice bir kükreme koptu ve fırlamak istedi. Fakat Wang Lin'in has ruhu şu an vücudunun içindeydi ve bir ölüm kalım savaşı başladı.

 

İkili, Kan Atası'nın vücudunu savaş alanı olarak kullandılar. Normalde Kan Atası'nın has ruhu onun zayıflığı değildi. Fakat has ruhunun yarısı gizemli yaşlı adam tarafından alınmıştı. Ardından Wang Lin ile karşılaşmış ve tekrar ciddi şekilde yaralanmıştı.

 

Ama tüm bunlara rağmen has ruhu hala Wang Lin'den daha güçlüydü.

 

Fakat Wang Lin'in has ruhu has enerjiyle doluydu ve Maddi Yang aşamasına ulaşmıştı. Ama en önemlisi, Wang Lin onun vücudunu ele geçirmeye çalışmadı. Sadece Kan Atası'nın bulutlardan ayrılmasını önlemek için onu oyalıyordu. Bu yüzden eşit bir dövüş yeterli olacaktı.

 

Kan Atası ölmeliydi. Eğer bu adam ölmezse ölen kendisi olacaktı. Wang Lin bunu çok iyi biliyordu ve bu yüzden Kan Atası'nı ne pahasına olursa olsun bulutlarda tutarak göksel cezanın gücüyle onu öldürmek istiyordu!

 

Fakat göksel ceza dağılmak üzereydi ve önceki kadar güçlü değildi. Yine de Kan Atası üzerine düşen her yıldırımla ürperdi. Göksel cezanın zorba kuvvetinin yarısı ona hasar veriyordu, diğer yarısı ise Wang Lin tarafından özümseniyordu.

 

Gümbürtülü yıldırımlar düşmeye devam etti ve bulutlar hızla dağıldı. Dağılan bulutların içinde yıkıcı bir güç oluşmaya başladı. Son yıldırım, ortaya çıktıktan hemen sonra bütün bulutları emdi ve bir gümbürtüyle düştü.

 

Bu, göklerin son gazabıydı ve bu saldırı öldürmek içindi!

 

Kan Atası hemen ölümcül bir kriz hissiyle doldu. Wang Lin'in has ruhu onu oyalıyordu ve kaçamıyordu. Pervasız bir karar vererek dilinin ucunu ısırdı ve bir ağız dolusu kan tükürdü.

 

"Kan mührü!" Kan hemen devasa bir mühür oluşturarak tüm vücudu bir ağ gibi sardı. Ağ sardığı anda Kan Atası'nın kaşlarını arasında bir kırmızı ışık parlaması oldu. Has ruhu dışarı fırladı ve bir parlamayla birlikte bulutların dışında belirdi.

 

"Wang Lin, bu kan vücudundan vazgeçiyorum. Mühürden kaçamayacaksın, o yüzden göksel ceza ile tek başına yüzleşeceksin!" İnanılmaz bir nefretle doluydu ama arkasına bile bakmadan hızla kaçtı.

 

Bu sefer son derece kötü bir durumdaydı. Has ruhunun yarısından fazlasını kaybetmişti ve vücudunu tamamen bırakmıştı. Bu bozuk has ruh ile şu an kaçmazsa, eğer Wang Lin ölse bile sonuçları kendisi için akıl almaz olacaktı. Hatta pişmanlık hissetti. Eğer Wang Lin'e verdiği söze uysaydı, Yao Xixue'yi kurtaracaktı ve böyle kötü bir duruma düşmeyecekti.

 

Fakat şu an çok geçti.

 

Wang Lin'in has ruhu Kan Atası'nın vücuduna kan mührüyle hapsedilmişti ama kendisi zaten kaçmak istemiyordu. Göksel Ceza indiğinde has ruhu etkinleşti.

 

Bölge hızla büyük bir gürültü sesiyle doldu. Kan mührü kırılmıştı ve Kan Atası'nın vücudu paramparçaydı. Wang Lin'in has ruhu dışarı çıkmaya zorlandı, ardından antik yıldırım ejderhasına dönüştü ve gökyüzüne doğru kükredi.

 

Bulutlar tamamen dağıldı ve göksel ceza yok oldu.

 

Wang Lin'in has ruhu, Kan Atası'nın vücudunu kara parçasına götürdü. Bu parça şu an sadece 1,000 adım genişlikteydi. Artık bir kara parçası gibi değil, daha çok büyük bir damga gibiydi.

 

Has ruhu vücuduna geri döndüğünde gözleri açıldı ve vücudunun içinde güçlü bir aura kabardı. Derin bir nefes aldı ve kan vücudunu bir kenara koydu. Aynı sırada altındaki damgaya baktı. Gözleri aydınlandı ve eliyle zemine vurdu.

 

Parça hemen titredi, ardından küçülerek bir kum tanesi boyutuna geldi ve Wang Lin tarafından yutuldu. Ardından kahkahalarla boşlukta uçtu.

 

O anda Wang Lin Maddi Yang aşamasındaydı. Zirvede olmasa da o noktadan çok uzak değildi. Vücudu has enerjiyle doluydu ama çoğu özümsenmemişti. Onları özümsediğinde hemen Maddi Yang aşamasının zirvesine ulaşacaktı ve gerçek bir ikinci adım yetişimci olmanın kıyısına varacaktı.

 

Az sayıda kişi dışında, Yıldırım Semavi Alemi'nde Wang Lin ile boy ölçüşebilecek kimse yoktu.

 

Büyüleri ve büyülü hazineleriyle birlikte şu anki hali tıpkı bu Semavi Alem Parçası ve canavar formları gibi olacaktı, ikinci adıma yeni girmiş biriyle karşılaştığında savaşı kazanamasa da onunla dövüşebilecekti.

 

Birlik Yıldız Sistemi'nden Yüce Gök Yıldız Sistemi'ne kaçışın verdiği baskı tamamen ortadan kayboldu. İlahi hissini yaydı ve hızla Kan Atası'nın kaçtığı yöne gitti.

 

"İleride sıkıntı yaşamamak için bütün kökleri yok etmem lazım!" Wang Lin'in gözleri aydınlandı. Maddi Yang yetişimi etkinleşti ve hızı öncekinden kat kat daha yüksekti.

 

Bir meteor gibi boşlukta ilerledi.

 

Kalbinde güçlü bir özgüven hissi oluştu. Bu özgüvenin sebebi yetişimiyle alakalı değildi, bu özgüven göklere başkaldıran yetişimci özgüveniydi.

 

"Görünüşe göre Kan Atası, Tian Yunzi, Ling Tianhou ve diğer hiçbir yetişimci... yenilmez değil!" Wang Lin'in bakışları sertti ve alaycı bir gülümseme oluştu.

 

Tian Yunzi bile yarı terk edilmiş bir gezegenden olan bu öğrencinin Kan Atası'nı bir dizi fırsatlar dahilinde böyle bir duruma sürükleyeceğini hayal edemezdi.

 

"Fakat muhtemelen birisi bana yardım ediyordu... Aksi takdirde Kan Atası'nın bu kadar zayıflamaması lazımdı!" Wang Lin'in gözleri kısıldı. Bu şüphe hala kalbindeydi.

 

O sırada Wang Lin'in karşısındaki bir kara parçasında Li Yuan soluk bir ifadeyle kaçıyordu. Sağ kolu gitmişti ve kan akıyordu.

 

Vücudunda birçok kılıç yarası vardı, en şok edici olan yara karnındaydı. Has ruhu bile yaralanmıştı ve yok olma belirtileri gösteriyordu. Eğer aile büyüleri olmasa çoktan ölmüş olurdu.

 

Li Yuan'ın vücudu bir ölüm aurasıyla doldu. Acı bir gülümsemesi ve inatçı bir ifadesi vardı. Karşılık vermek istedi ama diğer taraf kısıtlamaları kıran antik bir aynaya sahipti. Ayrıca Wang Lin'e yardım ederken kalp kısıtlamasını kullanmıştı ve henüz kendini tam toparlayamamıştı. Araya mesafe koyamazsa kendini kısa bir süre gizleyemezdi.

 

"Sadece Semavi Alem miraslar alan bir aile kısıtlamaları kırabilen bir antik aynaya sahip olabilir. Eğer Li ailesi hala güçlü olsaydı, bu insanlar önemsiz şeyler olarak kalırdı ama şu an... Kardeş Xu, ne yazık ki sana verdiğim kısıtlama kalbi sözünü tutamayacağım... Bu benim isteğim değil!"

 

"Kuzen, bu herif birçok hazineye sahip ve onlar çok güçlü. Bu semavi kılıcı çok sevdim." Li Yuan'ın arkasında onu kovalayan üç kişi vardı.

 

Bu üçü arasında iki erkek bir kadın vardı. Kadın son derece güzeldi ve gözlerinde çekici bir cazibe vardı. Şu an elinde Li Yuan'ın depolama uzayından aldığı semavi kılıçlardan birini tutuyordu!

 

İki erkekten birisi genç birisi daha büyüktü. Genç olan gülümseyerek kıza baktı ve sakince konuştu, "Onda sekiz tane daha var. Eğer Küçük Kız Kardeş Xia onu sevdiyse, onları alıp nereden ele geçirdiğini öğrendiğimde hepsini sana hediye edeceğim." Bu gencin yetişim seviyesi Yükseliş'in son aşamasının zirvesindeydi ama yaşlı olan basit biri değildi.

 

Eğer Wang Lin orada olsa bu yaşlı adamın yetişiminin Hayali Yin aşamasının zirvesinde olduğunu anlardı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44300 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr