Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin, göksel cezanın bugün düşeceğini hiç ummamıştı. Bulutların içinde oluşan yedi renkli yıldırıma baktı.

Bütün gökse ceza tecrübeleri arasında ilk defa yedi renkli bir yıldırım görmüştü.

Yedi renkli bulutlar hızla toplandı ve içinde göklerin kudretini barındırıyordu. Baskı altında, Wang Lin'in altındaki kara parçasından çatırtı sesleri geldi.

Kara parçasının kıyıları bir kez daha dağıldı. Boyutu hızla küçülüyordu ama bu küçülme beraberinde korkunç bir dayanıklılık getirdi.

Wang Lin'in gözleri parladı ve vücudunda çok miktarda has enerji aktı.

Kalbi hızlanmakla kalmadı aynı zamanda has ruhundan gelen titreşim, vücudunun içindeki has enerji döngüsünün daha da hızlanmasına neden oldu.

Wang Lin'in kalbinde güçlü bir hissiyat belirdi. Daha önce bu hissiyat üzerinde böyle bir kontrolü olmamıştı. Sağ elini kaldırdı ve yumruğunu sıktı.

Dünyanın gücünün kontrolünü kazandıktan sonra nihayet dünyaya tepeden bakma hissiyatını yaşıyordu!

Yetişiminin birinci adım yetişimin sınırlarını aştığını net bir şekilde hissedebiliyordu! Yükseliş'in son aşamasının zirvesini aşarak Hayali Yin aşamasına ulaştı!

"Göksel ceza, biraz daha agresif ol!" Wang Lin vahşi gözlerle gökyüzüne baktı.

O anda yedi renkli yıldırım hızla toplandı ve yedi renkli bir ışık hüzmesi yarattı. Garip bir ses yaydı ve ardından bir anda düştü.

Bu ses, insanın kalbini etkileyen şeytani bir sesti. Wang Lin'in etrafında sayısız tanıdık figür belirdi ama gözleri hala sakindi.

Yedi renkli yıldırım büyük bir gürültüyle indi. Yoluna çıkan her şeyi yok etmek istercesine Wang Lin'e doğru ilerledi.

Yıldırım bir anda vücuduna indi. Kara parçası kulak tırmalayan bir gürültüyle yankılandı.

Yıldırım gücü vücuduna girince, Wang Lin hemen yere çarptı. Vücudu yere doğru bastırıldı. Göksel cezanın gücüyle savaşan kan vücudu ve yaşlı adamın gücü hızla çözündü.

"Bir daha!" Wang Lin havaya yükseldi. Yıldırım tüm vücudunda dolandı ve saçları rüzgarsız havada dalgalandı. O an bir semavi şeytana benziyordu!

Göklerin kudreti direnilemezdi. O anda kara parçasının etrafındaki bütün bulutlar öfkelenmişti. Bulutlar kaynadı ve yedi renkli yıldırımlar adeta yağmur gibi Wang Lin'in üzerine yağdı. Kara parçası bu yıldırım sağanağıyla kaplandı.

Dünyadaki tek ses gök gürültüsüydü. O an Wang Lin adeta bir yıldırım cehennemindeydi, her yer yedi renki yıldırımdı.

Kara parçası daha da parçalanarak sadece 10,000 adımlık bir boyuta kadar küçüldü! Yıldırım dalları üzerine düşmeye devam ederken Wang Lin adeta göklerin ocağının içinde gibiydi.

Vücudunda çatlaklar oluştu ve bu çatlaklar hızla yayıldı. Aynı zamanda vücuduna girmiş olan kan vücudu tamamen dağıldı ve Wang Lin'in has ruhuna inanılmaz bir has enerji sağladı.

Wang Lin'in vücudunda o güçlü hissiyat tekrar belirdi. Yetişiminin bir kez daha tırmanmaya başladığını net bir şekilde hissetti!

Dengeli Hayali Yin'den Hayali Yin aşamasının zirvesine geçti ve hala tırmanmaya devam etti!

Maddi Yang aşamasına inanılmaz yaklaştı!

"Hala yeterli değil!" Wang Lin'in gözleri aydınlandı. Kan Atası'nın kan vücudu bitmişti ve artık yoktu. Fakat gizemli yaşlı adamın verdiği enerji hala duruyordu. Wang Lin eğer bu enerjiden kurtulamazsa vücuduna büyük bir etki yaratacağını hissetmişti.

Gözleri kararlılıkla doldu. Onun yetişim yolu tehlikeyle doluydu. Ancak risk alınarak ödül kazanılabilirdi. Şu an yürüyebileceği tek bir yol vardı!

Wang Lin havaya fırladı ve bir ok gibi gökyüzündeki bulutlara doğru ilerledi.

Wang Lin ilk defa etkin bir şekilde karşı saldırıya geçti. Pasif bir şekilde göksel cezaya maruz kalmak yerine saldırıyordu!

Doğruca bulutlara daldı, kollarını açtı ve merhametsizce nefes çekti. O anda bulutlardan bir canavarın kükremesine çok benzeyen bir kükreme geldi. Bir anda bütün bulutlar toplandı ve içindeki bütün yıldırım delirmiş gibi Wang Lin'i hedef aldı.

Has ruhu dışarı yayılıp yıldırımı özümsemek için vücudunu kaplarken Wang Lin delirmiş gibi kahkahalar attı. Yaşlı adamın enerjisi hızla has ruhu boyunca hareket etti ve sonu gelmez yıldırım bombardımanı altında büyük miktarda has enerji yaydı.

Bu bir fırsattı, Wang Lin'in üçüncü adımı görme fırsatı dışından yakaladığı en büyük şanstı!

Bulutları yutarken yetişimi hızla tırmandı. O anda Wang Lin bulutları ve yaşlı adamın enerjisini unuttu. Ağzını açtı ve büyük miktarda bulut yuttu.

Onları özümsemeye devam ederken bulutlar yavaş yavaş küçüldü ve artık yeterince yoğun değildi. İnceldi ve Kan Atası'nın Wang Lin'i net bir şekilde görebileceği bir hal aldı.

Kan Atası, Wang Lin'e bakarken derin bir nefes çekti. Wang Lin'in bulutları yuttuğunu görünce gözlerine inanamadı, "Deli herif... Bu Wang Lin kesinlikle deli... Kimse göksel cezaya karşı gelemez... Onun buna devam etmesine izin veremem!" Kan Atası'nın gözleri aydınlandı ve hemen ileri fırladı.

Yaşadığı zayıflamanın ardından şu an Maddi Yang aşamasının zirvesinde, Nirvana Kahini aşamasının bir adım uzağındaydı. Fakat Wang Lin'i öldürmek için yeterli olacağından emindi!

Bir kan gölgesine dönüştü ve doğruca bulutların içindeki Wang Lin'e doğru yöneldi. O sırada bulutların içinde Wang Lin aniden kendisine doğru gelen kriz hissini algıladı. Gözleri soğudu ve hemen bulutları yararak gelen kanlı gölgeyi gördü.

"Kan Atası!" Wang Lin bulutların içinde geri çekilirken alayla gülümsedi.

Bulutların dışında Kan Atası'nın yüzünde kasvetli bir ifade belirdi ve dişlerini sıktıktan sonra içeri daldı. İçeri girdiği anda göklerin kudretinin gücünü hissetti. Onun Wang Lin gibi antik yıldırım ejderhası has ruhu yoktu ve yetişimi büyük ölçüde düşmüştü. Bu göksel ceza karşısında korku hissine kapıldı.

Fakat şu an hiçbir his onun Wang Lin'i öldürme isteğiyle kapışamazdı. Soğuk bir homurdanmayla birlikte ileri fırladı. Bir an sonra Wang Lin'in bulutların içinde sayısız yıldırım tarafından vurulduğunu gördü.

Sanki bir illüzyon görmüştü. Wang Lin'i gördüğü anda bir insan değil bir yıldırım ejderhası gördüğünü hissetti!

Wang Lin, üzerine doğru gelen Kan Atası'na bakarak elini kaldırdı ve kesme hareketi yaptı. Göklerin Vuruşu hemen etkinleşti ve Kan Atası sağ eliyle bir mühür oluşturarak bir kan gölgesi yarattı. Kan gölgesi hücum etti ve Göklerin Vuruşu ile çarpıştıktan hemen sonra dağıldı.

Kan Atası kaşlarını çattı ve iç geçirdi. Eğer yetişim seviyesi düşmeseydi kan gölgesi bu kadar çabuk düşmeyecekti.

Başka bir büyü kullanmaya hazırlanırken Wang Lin'in bir kez daha bulutların içine geri çekildiğini gördü. Wang Lin aynı zamanda Göklerin Vuruşu'nu has enerji bedelini umursamadan kullandı.

O anda Wang Lin'in vücudunda çok fazla has enerji vardı. Göklerin Vuruşu saldırıları kanun bıçakları gibi bulutları keserek Kan Atası'na doğru gitti.

Kan Atası soğukça homurdandı ve eliyle bir mühür oluşturdu. Kanlı bir ışık parıltısıyla birlikte rünler oluştu ve ardından bir parlama eşliğinde yıkıldılar. Bu, onun çevresindeki bulutların 10 adım geri çekilmesine neden oldu.

Wang Lin'in gözleri sakindi, bulutların içinde gizlendi ve hızla geri çekildi. Aynı zamanda bol miktarda bulut yuttu ve sayısız yıldırım dalının vücuduna girmesini sağladı. Yaşlı adamdan gelen enerji hızla dağılıyordu.

Kan Atası, Wang Lin'e kilitlenerek ileri fırladı. Elinde iki kan topu oluştu ve ardından doğruca Wang Lin'e saldırdı. Bu işi bir an önce bitirmek istiyordu. Bulutların içinde bir kriz hissi yaşadı ve burada çok uzun kalırsa bir terslik olacağından endişelendi.

Eğer göksel ceza bulutlarının içinde olmasa Kan Atası'nın amacını gerçekleştirmesi zor olmayacaktı, yetişim seviyesi hala daha yüksekti. Fakat gökse ceza bulutlarının içinde Wang Lin'i öldürmek çok zordu!

Wang Lin'in yıldırım has ruhu sudaki balık gibiydi. Yaşlı adamdan gelen enerji vücuduna giren bütün yıldırımı hükümsüz kılıyordu. En önemlisi de vücudunda güçlü bir has enerji akışı vardı.

Tüm bunlar onun bulutların içinde istediği gibi hareket etmesini sağlıyordu!

Peşine Kan Atası'nı alan Wang Lin bulutların içinde ilerlerken bir yandan da yıldırım özümsedi ve bulutları yuttu. Bulutlar hızla küçüldü.

Tam o anda Wang Lin'in vücudu aniden titredi. Yaşlı adamdan gelen enerji tamamen dağılmıştı, o yüzden vücudunun içinde artık kaos değil sadece has enerji vardı!

Güçlü has enerji etkisiyle Wang Lin'in yetişim seviyesi çılgınca arttı. Bir anda Hayali Yin aşamasının zirvesini aşarak Maddi Yang aşamasına girdi!

Burada durmadı. Has ruhunun has enerjiyi özümsemesi ve vücudundaki semavi ruhsal enerjinin tamamen kaybolmasıyla birlikte yetişim seviyesi bir kez daha yükseldi. Maddi Yang aşamasında dengeyi sağladı!

Wang Lin'in vücudundaki değişim, Kan Atası'nın ifadesinin büyük ölçüde değişmesine neden oldu. Hatta tüyleri diken diken oldu.

"Devam etmesine izin veremem. Eğer devam ederse Nirvana Kahini'nin erken aşamasına bile ulaşabilir!" Kan Atası'nın gözleri kan çanağına döndü. Göksel cezayı izlerken bir yandan vücudunu ayarlamıştı ve şu an etini oluşturmuştu.

Wang Lin'in vücudunu öncekinden daha büyük bir güç hissi doldurdu. Gözleri meşale gibi yandı ve dünyayı kontrol etme hissi geldi. Kan Atası ona yaklaşırken derin bir nefes aldı. Ardından parmağını kaşlarının arasına yerleştirerek has ruhunun dışarı fırlamasına olanak sağladı.

Vücudu bulutlardan düştü ama bir büyünün yardımını aldı. Vücudu indikten sonra hemen yetişime oturdu.

Wang Lin'in has ruhu vücuttan dışarı çıktıktan sonra 1,000 adımdan daha uzun bir antik yıldırım ejderhasına dönüştü. Göksel ceza bulutlarının içinde son derece şok edici görünüyordu!

"Kan Atası, ayağıma kadar geldiğine göre dileğimi de yerine getirebilirsin!"