Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Sesle birlikte tüm gökyüzünü kaplayan bir iblis alevi geldi. Siyah alevin yaydığı ısı insanın has ruhunu yakabilecek türdendi ve anında gökyüzünü kapladı.

Gökyüzündeki ince bulut katmanı adeta iblis alevi tarafından aşındırılmıştı ve iblis enerjisi ile dolmuştu. Sanki yoğun bir yağmur fırtınasının başlaması için suyu içeride toplamaları gerekiyordu.

Bir yağmur izi taşıyan alev, rüzgarla birlikte hareket etti ve yere doğru hareketlendi. Yerin etrafındaki şeytani enerji bir anda dehşetli bir hal aldı. Biri uzaktan izliyor olsaydı, şeytani enerjinin tek boynuzlu kocaman bir hayalet oluşturduğunu görürdü.

Hayaletin başında mor cüppeli genç bir adam belirdi. Gözleri kana susamış bir ışık yayıyordu ve siyah saçları arkasında süzülüyordu. Hayaleti harekete geçirdi ve sonra yere doğru koştu.

Wang Lin sakince gökyüzüne bakarken olduğu yerde durdu. Sağ elini salladı ve kırık sapı çantasına koydu.

Şeytani hayalet yaklaştığında, üstteki genç adam Wang Lin'e baktı ve soğuk bir şekilde konuştu, "Ölümle kur yapıyorsun!" Hareket etmedi, ancak yanındaki yağmur hızla yoğunlaştı ve hızla dışarı akın etti. Yağmur, havaya nüfuz eden oklar oluşturdu. Garip, ıslık sesi çıkararak Wang Lin'e doğru uçtular.

Genç, Hayali Yin aşamasındaydı ve bu yetişim aşamasında yeni olmadığı açıktı. Zirvede olmamasına rağmen, hala orta aşamadaydı.

Yetişimi, Yıldırım Daoist ile eş seviyedeydi ve şeytani büyüleri onu daha da şiddetli gösteriyordu. Yıldırım Daoist bile ona karşı üstünlük sağlayamazdı.

Yağmurun oluşturduğu oklar, şiddetli bir öldürme niyeti içeriyordu. Wang Lin'in gözleri soğudu ve birkaç adım geri çekildi. Eli uzandı ve yıldırımlar ileri doğru patladı. Aynı zamanda, yıldırım topları belirdi ve her biri birbirine bağlandı.

Parmağının işaretiyle birlikte bu yıldırım topları oklara doğru hücum etti. Yıldırım topları okların üzerinde yaklaştığında hemen patladılar. Şiddetli patlama, okların anında dağılmasına neden oldu. Sayısız yağmur oku Wang Lin'den 100 adım uzakta dağıldı.

Şeytani hayaletin üstündeki genç sakin ve yavaşça "Biraz ilginç ..." dedi.

Ancak, daha sözü bitmeden önce, Wang Lin geri çekilmek yerine bir adım öne çıktı. Tünelin içine hapsolduğu için zaten kızgındı ve şimdi öldürme niyetiyle saldıran bu gençle karşılaşmıştı. Sanki herkesin gözünde o kadar zayıftı ki diledikleri gibi ona saldırabilirlerdi.

"Görünüşe göre Yüce Gök Yıldız Sisteminde hor görülüyorum." Eğer bu genç Maddi Yang aşamasında olsaydı, Wang Lin tereddüt edebilir ve geri çekilmeyi seçebilirdi. Ancak, daha önce Hayali Yin yetişimcilerini öldürmüştü ve doğrudan hayalete doğru adım attı.

“Benim karşımda iblis büyüleri kullanmak! Ben bir Dağılmış İblis ile bile savaşmış biriyim!" Wang Lin havalandı. Daha sonra sağ elini kaldırdı ve has ruhu aktif hale geldi. Vücudundan büyük miktarda yıldırım geldi ve hızla sağ elinde toplandı.

Aniden mavi bir yıldırım topu belirdi ve en basit tabirle çok fazla yıldırım barındırıyordu. Ortaya çıktığı an çevrenin değişmesine neden oldu.

Burası Yıldırım Semavi Alemiydi, bu yüzden yıldırım eksik değildi. Wang Lin'in yıldırım topu belirdiği anda yerde yıldırım şeritleri belirdi ve hatta gökyüzü bile etkilenmiş gibiydi. Bu yıldırım şeritleri, yıldırım topu tarafından tetiklenmişti.

Wang Lin yıldırım topunu tutarak zıpladı ve topu ileri doğru itti.

Yıldırım topu doğruca iblis hayaletin üzerindeki gence doğru akın etti.

Gencin ifadesi hafiften değişti. Gözlerindeki öldürme niyeti, azalmak bir kenara daha da güçlendi. Eli hızla mühürler oluşturdu ve şimşek topu yaklaştığı anda "İblis, yut!" diye bağırdı.

Başlangıçta bulanık görünen şeytani hayaletin üzerinde aniden iki kana susamış şeytani ışık belirdi. Sonra bir çatlak belirdi ve yıldırım topunu yutmadan önce gittikçe büyüdü.

"Böylesine zayıf bir yıldırım, iblis alevimi kullanmam için yeterli değil!" Genç, sağ elini kaldırdı ve bütün yağmurlar toplandı. Yağmur, elinin etrafında dolandı.

Bir anda uzun bir mızrak oluştu. Yağmurla oluşmuştu ama mürekkepten yapılmış gibiydi. Mızrak siyahtı ve sanki akıyor gibiydi. Genç daha sonra elini salladı ve iblis enerjisiyle dolu bir su perdesi Wang Lin'e doğru hücum etti.

Wang Lin, çantasını tokatlarken sakindi ve elinde bir şey belirdi. Bu, semavi dağdı. Elinde belirdiği anda hemen büyük bir dağa dönüşene kadar büyüdü.

Su perdesi geldiği anda Wang Lin gözlerinde gizemli bir ışıkla sağ elini dağa bastırdı. Elini kaldırdığında, dağın ruhunun şeritleri sanki birbirlerini çekiyorlarmış gibi çekildi.

Wang Lin'in sağ eli tamamen kaldırıldığında, dağın ruhu elinde bir sis topuna dönüşmüştü ve eski bir aura yayıyordu.

Wang Lin'in vücudu şimşek gibiydi. Hareket ettiği anda o kadar hızlıydı ki gök gürlemesine neden oldu. Sisi elinde tutan Wang Lin, tam su perdesi yaklaştığında ona doğru fırladı. Su vücudunu deldi ve anında Wang Lin'i çevreleyen sayısız soğuk, şeytani su damlacıklarına dönüştü.

Fakat onlar Wang Lin'i çevrelediği anda elindeki sis, Wang Lin'in su perdesinin içinden hücum etmesine izin veren zengin bir semavi ruhsal enerji dalgalanması yaydı. Hiç duraklamadan ileri atıldı ve sisi şeytani hayaletin üzerindeki gence doğru bastırdı.

Gencin ifadesi sis göründüğü anda çöktü. Hemen mızrağı fırlattı ve mızrak adeta bir ejderha gibi fırladı. Mızrak havada hızla ilerledi ve sis topunun içine girdi!

Wang Lin sis topunu attıktan sonra durmak yerine ileri atılarak bağırdı, "Dağıl!"

Sis topu birdenbire yayıldı ve birkaç kez şişerek tüm mızrağı kaplayan yoğun bir sis haline geldi. Gencin ifadesi değişti ve bir büyü kullanmaya hazırlandı.

Tam o sırada Wang Lin'in gözleri dondu ve bağırdı, "Yıldırım, patla!"　

İblis hayaleti tarafından yutulan yıldırım topu parçalanmamıştı, saklanıyordu. Wang Lin bağırdığı anda, hayaletin vücudunda güçlü bir yıldırım patladı!

Hayaletin içinde hemen mavi bir ışık belirdi. Işık giderek parlaklaştıktan sonra sınırına ulaştı. Sonunda, bir dizi gürlemeyle birlikte hayaletin vücudundan sayısız yıldırım dalı patlayarak çıktı. Büyük, hayali vücut tamamen çöktü!

Bu çarpıcı değişim, gencin ifadesinin daha da bozulmasına neden oldu. Hayalet dağılmadan hemen önce genç çoktan hayaletin vücudundan ayrılmıştı. Fakat Wang Lin da yaklaşmıştı. Wang Lin'in gölgesi parladı ve semavi muhafız hızla dışarı çıktı.

Gencin gözleri önünde Wang Lin adeta ikiye bölünmüştü. Semavi muhafızın vücudundan akan altın parıltı su gibi sağ eline aktı. O anda Semavi Muhafız sanki elinde güneşi tutuyordu.

Yumruğunu savurdu!

Wang Lin'in yetişimi Yükseliş'in son aşamasının zirvesine ulaştığından, semavi muhafızı gölgesinde sakladığını görmek önceki kadar kolay değildi.

Tüm bunlar çok kısa bir sürede gerçekleşti. O kadar hızlı oldu ki gencin düşünmeye bile zaman kalmadı. Zirve son aşama Yükseliş yetişimcisinin bu kadar güçlü bir yıldırım topu yaratabileceğini ve dağın ruhunu çekebileceğini hiç beklemiyordu. Onu en çok şaşırtan şey kuklanın yumruğuydu!

Bu yumruğun oluşturduğu fırtına çok güçlüydü. Altın ışık sadece kör etmekle kalmadı, aynı zamanda has ruhu bile ışık üzerine parladığında acı hissetti.

Bu yumruk, semavi muhafızın gücünün zirvesiydi; dünyayı parçalayabilecek bir yumruktu. İnanılmaz derecede hızlıydı ve gencin tam önüne indi.

Art arda gelen değişiklikler onu tamamen hazırlıksız yakaladı. Başta yaptığı yavaş saldırıdan sonra yaşanan değişimler, gencin uzun süredir hissetmediği bir ölüm kalım hissini tekrar yaşamasına sebep oldu. Yumruk karşısında tüyleri diken diken olmuş bir halde hiç düşünmeden geri çekildi.

Hayali Yin yetişimine rağmen geri çekilmez ve bu yumrukla vurulursa, şüphesiz öleceğini hissetti!

Genç geri çekilirken, semavi muhafızın yumruğu patladı. Genç tereddüt etmeden dilinin ucunu ısırdı ve has enerji içeren öz kanı tükürdü.

İfadesi sertleşti ve bağırdı, "Dong Lin'in Perdesi!"

Öz kanı, kızgın yağa düşen su gibi patladı. Gencin önünde kuklanın yumruğunu engellemek için kan sisi toplandı.

Yumruk kan sisine vurduğunda, parçanın tamamını şok eden bir ses aniden parçanın dört bir yanında yankılandı. Bu ses sadece gürültülü diye tarif edilemeyecek kadar yüksekti ve etkisi hızla yayıldı. Sanki kara parçasının bir kısmı şok dalgasıyla kırılmıştı.

Havaya büyük miktarda toprak uçtu ve semavi ruhsal enerji dalgalanmasına neden olan enkaz ortaya çıktı.

Kan sisi dağıldı ve kukla yere düştükten sonra dengesini sağlamak için birkaç adım geri çekildi. Fakat altın ışık tamamen kaybolmuştu ve tüm enerjisini kullanmış görünüyordu.

Semavi muhafızın vücudunun hafifçe titrediği bariz görünüyordu.

Cani niyetle gelen genç bir meteor gibi yere doğru uçtu ve yere bir gümbürtüyle çarptı. Üzerinde güçlü ve siyah iblis alevi yayan hayali siyah lotus belirdi.

"5,000 yıldır beni, Xu Fenghan'ı buna..."

Fakat daha sözünü bitirmeden önce, dağ ruhu tarafından oluşturulan sisin içinden yüksek, boğuk bir patlama oldu. Sis büyük bir yankılanmayla dağıldı ve şerit semavi dağa geri döndü. İçindeki mızrak gücünü kaybetmişti ve dağılarak kara parçasına yağmur olarak yağdı.