Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin'i Yıldırım Semavi Alemi'ne taşıyan yıldırım, koyu kırmızı yıldırıma çarptığı an daha da çıldırdı. İçindeki yıldırım miktarı aniden kat kat arttı ve korkunç bir düzeye çıktı.

Çılgın bir ejderha gibi Wang Lin'in vücuduna girdi. Sadece birkaç nefeslik sürede Wang Lin'in vücudunun uyuşmasına neden oldu ve onun has ruhunu tamamen kilitledi.

Bu fenomen o kadar hızlıydı ki Wang Lin'in düşünmeye bile zamanı olmadı. Sanki birisi üzerine Durdurma Büyüsü uygulamış gibi tüm vücudu tamamen dondu. Meteor gibi gelen yıldırım koyu kırmızı yıldırım ile çarpıştığında, Wang Lin Yıldırım Semavi Alemi'ne geçti.

Wang Lin etrafını kontrol etme şansı bulamadı, çünkü etrafındaki yıldırım yere çarpan bir taştan bile daha hızlı düşüyordu. Büyük bir gürültüyle birlikte doğruca Yıldırım Semavi Alemi'nin kırık bir parçasına çarptı.

Meteor havayı delip geçti ve yere çarparak tüm parçanın sallanmasına ve büyük bir toz bulutunun kalkmasına neden oldu. O anda parça o kadar tozluydu ki 10 metre ötesini görmek imkansızdı.

Tüm zemin adeta devasa bir yer ejderhası yeraltından çıkıyormuş gibi şiddetle sallandı. Uzun bir aradan sonra toz bulutu oturdu ve toprak yavaş yavaş sakinleşti.

Parçanın doğu kısmında kalan delik, biraz önce yaşananların hepsinin gerçek olduğunun kanıtı gibiydi.

Delikten yeşil duman geliyordu. Rüzgar estiğinde yeşil duman dağıldı.

Çukurun dibinde hareketli bir yıldırım mevcuttu ve toprak kavrulmuştu.

Bu delik çok derin değildi ama asıl derinliği belli değildi. En dibinde Wang Lin vardı. Bütün deliklerinden kan gelmişti ve vücudunun birçok kısmı etki yüzünden yaralanmıştı. Son derece kötü bir haldeydi.

Yıldırım Semavi Alemi, Yağmur Semavi Alemi'nden çok daha dengeli olsa da yine de yıkılmanın eşiğinde gibiydi. Tek fark, 50 ve 100 adım arasıydı.

Meteor gibi gelen yıldırımdan sonra parçanın dengesi bir hayli bozuldu. Wang Lin'in yarattığı delikten sonra deliğin kenarı yıkılmaya başladı ve bir dizi boğuk gürültüler oluştu. Toz oturduktan sonra geriye sadece harabe kaldı ve delik tamamen gömüldü.

Boşluktan beyaz saçlı yaşlı bir adam belirdi. Biraz önce deliğin oluştuğu yerin kenarına geldi ve gülümseyerek yere baktı. "Uzun süre yaşadım ve ilk defa Yıldırım Semavi Alemi'ne erken girmek için böyle bir açgözlülük gördüm... Eh?"

Yaşlı adamın gözleri kısıldı. Dikktlice baktıktan sonra mırıldandı, "Bu küçük adamın has ruhundan güçlü bir yıldırım baskısı geliyor ve hatta vücudu yıldırımdan yapılmış. Ne karmaşa ama; o bir insan mı yoksa ruh mu? Eğer böyle devam ederse eninden sonunda bir yıldırım ruhuna dönüşecek! Fakat iniş yaptığı konum biraz ilginç! Her neyse, bu yaşlı adamın onu görmesi ikimizin kaderle bağlı olduğumuz anlamına geliyor!"

Yaşlı adamın gözlerinde ilgili bir bakış belirdi. Sağ elini kaldırdı ve yere bastırdı. Hemen bir ışık ışını yere nüfuz etti. Ardından yaşlı adamın vücudu hareketlendi ve ortadan kayboldu.

Onunla kaderi bağlı olan birçok kişi olmuştu ama her biri en sonunda çaresizlik içinde kalmıştı.

Zaman yavaşça aktı. Yeraltında Wang Lin yavaş yavaş gözlerini açtı. Tüm vücudunda büyük miktarda acı vardı. Has ruhu bile doğru düzgün işlemiyordu.

Etrafına bakarken acı acı gülümsedi. Bulunduğu yer bir çeşit yıkık taş odaya benziyordu ve yukarıdan toprak kırıntıları dökülüyordu. Etrafına baktıktan sonra oturma pozisyonuna geldi ve yetişim yapmak için gözlerini kapattı.

Yavaşça has ruhunu etkinleştirdi ve kendi yıldırımı ile uyumsuz bir yıldırım belirtisi fark etti. Bu yıldırım, has ruhunun düzgün şekilde çalışmamasının sebebiydi.

Çevre tamamen sesten yoksundu ve Wang Lin kendini tamamen yetişime verdi. O anda gölgesindeki Semavi Muhafız dışarı çıktı. Wang Lin'in karşısına oturdu ve onu korudu.

Yedi gün çabucak geçti. Wang Lin gözlerini açtı ve pis bir hava tükürdü. Orada yıldırım izi vardı.

"İleride böyle bir risk alamam... Neyse ki has ruhumu bozan yıldırım miktarı fazla değildi. Aksi takdirde böyle kısa bir sürede onu temizleyemezdim."

Yıldırımı temizledikten sonra yaraları iyileşmeye başladı ve has ruhu yenilendi. Vücudu hasar almıştı ama bu onun yetişimini etkilemedi. Wang Lin yukarı doğru baktı, ardından bir adım ilerledi ve doğruca toprak yüzeye doğru hücum etti.

"Yıldırım Semavi Alemi geldim, buranın Yağmur Semavi Alemi'nden ne kadar farklı olduğunu görmek için etrafa bakmam lazım!" Wang Lin'in vücudu ışık ışınına dönüştü ama tam üstündeki toprağa dokunduğu anda topraktan bir ışık parlaması geçti. Sanki demir bir duvara çarpmış gibi gümbürtü koptu ve geri sekti.

Wang Lin yere geri düştükten sonra birkaç adım geri çekildi ve gözleri korkuyla doldu.

"Bu... bu toprak has enerji içeriyor!" Derin bir nefes aldı ve gözleri yıldırımla doldu. Dikkatli baktıkça yüz ifadesi karardı.

"Bu doğal olarak oluşan has enerji değil, birisinin yaptığı büyüden kaynaklanıyor. Birisi benim ayrılmamı istemiyor!" Wang Lin'in gözleri soğuklaştı.

Yere tekrar düşmüş olsa da etrafının az çok farkındaydı. Zemin normalden daha sert olsa da büyülerin geçişini engelleyemeyecekti.

Fakat bu toprak değişmişti ve Wang Lin'i anında şok etti.

"Birisi büyü mü yaptı yoksa semavi yıldırımın çok şiddetli olmasından kaynaklı bir değişim mi..." Wang Lin bir an düşündü ve Semavi Muhafızı gönderdi. Birçok noktadan toprağı delmeyi denedi.

Sonuç olarak doğruca ilerlemek dışında her yön geçilmez haldeydi.

Wang Lin'in ifadesi daha da kasvetli hale geldi. Bunun insan yapımı olduğundan daha da emin oldu. Birisi onu görmüş ve buraya hapsederek ona sadece tek bir yol bırakmıştı. Kibirli bir şekilde, ayrılmak için tek yolunun ilerlemek olduğunu söylemişti!

Wang Lin sessizce düşündü. İyileşmek için günlerini harcamıştı ve Yıldırım Semavi Alemi'nin açılıp açılmadığını bilmiyordu. Ayrıca büyüyü kullanan kişinin kimliğini tespit edememişti.

"Fakat bu kişi Semavi Alem'in bir kısmını mühürleyebilen birisi. Korkarım ki yetişimi çok basit değil! Fakat bana sadece ilerleme seçeneğini bırakmasındaki amaç ne? Bu yöntem mantıklı gelmiyor... O kişi eğer bana karşı düşmanca hisler barındırsaydı doğruca saldırırdı..." Ardından çıkış yolu ararken Semavi Muhafızın açtığı deliğe baktı.

"Unut gitsin, burada kalmak anlamsız. Bakalım ileride ne tür gizemler var!" Wang Lin soğuk gözlerle çantasına vurdu ve elinde altın semavi fırça belirdi.

Fırçayı tutarken kaşlarının arasındaki çatlaktan kırmızı bir ışık kırıntısı dışarı çıktı. Bu onu son derece habis gösterdi. Ardından sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve ortaya çıkan semavi rüzgar önündeki toprağı temizledi ve bir geçidi ortaya çıkardı.

Wang Lin ilahi hissini yaydı ve bilinmeyene doğru birçok dolambaçlı kanal olduğunu gördü. İlahi hissini olabildiğince uzağa yönlendirdi ama sonu göremedi.

Bir süre düşündükten sonra doğruca ileri hareketlendi. İlerlerken çıkış aramak için ilahi hissini kullanmaya devam etti. Tünellerde ilerlerken birçok noktadan delip çıkmayı denedi ama toprak tamamen büyü ile güçlendirilmişti, o yüzden dışarı çıkamadı.

İlerlerken birden gözleri kısıldı. İlahi hissi ile ilerideki yol ayrımında bir çıkış gördü! Aniden çıkışa doğru hızlandı.

Fakat biraz kafası karışmıştı, çünkü çıkışı bulmak biraz fazla kolay olmuştu.

"Burası bir büyü tarafından değil de yıldırım tarafından oluşturulmuş olabilir mi?" Wang Lin düşünmeye başladı ve yavaşladı.

O anda üzerine kilitlendiği çıkıştan bir ışık parlaması geldi. Işık kaybolduğunda çıkış da hiçbir iz bırakmadan kayboldu.

Wang Lin irkildi ve yüz ifadesi daha da kasvetli bir hal aldı. Biraz düşündükten sonra homurdandı ve çıkışa doğru ilerledi. Oraya vardığında uzun bir süre etrafına baktı. Hiçbir şey demeden arkasını döndü ve yol ayrımının diğer tarafına saptı.

İlahi hissini yaydı ve her tüneli dikkatlice inceledi. Yarım saat sonra ilahi hissiyle bir çıkış daha saptadı. Çıkıştan gri ışık geliyordu; belli ki çıkış yüzeye gidiyordu.

Wang Lin tereddüt etmedi ve doğruca çıkışa ilerledi.

Işınlanamıyordu ama yeterince hızlıydı. Fakat çıkışa kısa sürede yaklaştı. Çıkıştan 100 adım uzaktayken ileri doğru fırladı.

Tam bu anda çıkıştan beyaz bir ışık parlaması geçti ve ortadan kayboldu.

Wang Lin çıkışı kaçırmıştı. Yumruğunu sıktı ve yüzünde son derece kasvetli bir ifade oluştu. Ardından kafasını kaldırdı. Sanki gözleri toprağı delip geçiyordu. Birkaç derin nefes aldıktan sonra arkasını döndü ve gitti.

"Burası bir büyüyle yapılmış olmalı!" Wang Lin kasvetli bir şekilde sonu gelmeyen tünelde ilerlerken önceki endişeli halinden arındı. Bu çıkışlar belli ki birisi tarafından kontrol ediliyordu. Çıkışı görmesi ama ulaşamaması isteniyordu!

Eğer kaygılanıp aceleci davranırsa ayrılması daha da zor olacaktı.

O sırada, Yıldırım Semavi Alemi'nin bir yerinde yaşlı adam elleri arkasındaydı. Gülümseyerek mırıldandı, "Bu yaşlı adamla kader bağı olan birisi ortaya çıkmayalı çok uzun zaman olmuştu. Eğer bu küçük yedi gün içinde ayrılabilirse, daha büyük bir kadere sahip demektir! Gerçekten de yedi gün içinde bunu başarmasını umuyorum. Yıldırım Semavi Alemi'nde bu yaşlı adamla kader bağı olanlar için son derece uygun ilginç yerler var!"

Üç gün hızla geçip gitti. Wang Lin bir yandan ilahi hissiyle kontrol ederek yeraltı geçitlerinde ilerliyordu. Neredeyse her yarım saatte bir çıkış buluyordu ama asla oraya yönelmiyor ve kendi yoluna devam ediyordu.

Üç günde yeraltı geçitlerinin tamamında yürüdü. Sonuç olarak zihninde tam bir harita oluştu.

Buradan ayrılma yöntemini de buldu!