Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Çok uzakta olmayan Tufan Canavarı hala yerde yatıyordu ve vücudu istemsizce titriyordu. Wang Lin'in hiçlikte kaybolduğunu gördükten sonra Wang Lin'i takip etmekte tereddüt etti.

Hiçlikte Wang Lin'in siyah saçları rüzgar olmadan hareket ediyordu. Gözlerinde ne sevinç ne de üzüntü vardı; sanki bu dünyadaki her şeyi görmüş gibiydi.

Wang Ping reenkarnasyon döngüsünden geçen tek kişi değildi, Wang Lin'in kendisi de geçmişti.

Yetişimi Yükselişin ilk aşamasından ve yükselişin orta aşamasına ulaştı. Alanı da bu reenkarnasyon döngüsü sırasında Yükselişin son aşamasına ulaştı.

Yeterli semavi yeşim ile Wang Lin gerçek bir son aşama Yükseliş güç merkezi olma konusunda kendisinden emindi!

“Yin ve Yang yetişimcileri söz konusu olduğunda Hayali Yin yetişimcilerine karşı kazanabilirim ama savaşlar son derece zor olacak ve her savaş değerli has enerjimi harcayacak. Şu anda has enerjim çoktan alt sınıra ulaştı bu yüzden artık en ufak bir parça bile kullanamam.  Maddi Yang yetişimcilerine gelirsek, onların dengi değilim. Eğer onlardan birine denk gelirsem hızlı bir şekilde kaçmam gerek!”

Wang Lin düşünmeye başladı.

“İlk adım ile ikinci adım arasındaki fark gerçekten kolayca geçilemeyen büyük bir boşluk. Yetişimim Yükselişin son aşamasına ulaşsa bile has enerji olmadan Yin ve Yang yetişimcileri ile kıyaslanamam! Ama has enerjisini nasıl elde edebilirim…”

Wang Lin boşluğa doğru adım attı ve hızlı bir şekilde atmosferi geçti, semavi kukla ve Tufan Canavarı'nın gittiği yere doğru yıldızlara doğru ilerledi. Onun arkasında, Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan gelen Tufan Canavarı hala onu takip ediyordu ancak aradaki mesafeyi koruyordu.

“Şimdi, en önemli mesele yeterli miktarda semavi yeşim elde etmek ve daha sonra has enerjimi arttırmanın bir yolunu bulmak.” Wang Lin'in gözleri parladı ve gözlerinde kararlı bir bakış belirdi.

Yıldızlar arasında çantasına vurdu ve yıldız pusulası anında dışarı çıktı. Gümüş ışığa oturdu ve yıldızların arasında uçtu.

Arkasındaki Tufan Canavarı şaşırdı sonra bir yıldırım haline geldi ve Wang Lin'in peşinden hızla takip etti.

Wang Lin, Tufan Canavarı'nın onu takip ettiğini zaten biliyordu. Semavi Muhafız'ın bulunduğu yere doğru tam hızda ilerledi.

Gümüş ışık, bir gökkuşağı gibi yıldızların arasından ilerlerken uzayda bir çizgi halini aldı.

Kısa bir süre sonra, Wang Lin'in gözleri soğuklaştı ve patlama sesleri duydu. Çok uzakta olmayan Yıldırım Daoist son derece üzgün bir durumdaydı. Semavi kukla ile savaşırken elinde bir yıldırım vardı ama sürekli geri püskürtülüyordu.

Onun yanında üçüncü mührünü serbest bırakmış Tufan Canavarı vardı. Kükreyip hızla saldırdı ve boynuzu güçlü yıldırımlar çıkardı. Yıldırım Daoist'in yıldırımdan sürekli sakınmak zorunda olması, yüzünde renk bırakmamış yüzünü çaresizlikle doldurmuştu.

Yıldırım Daoist, gümüş ışığın uzaktan yaklaştığını gördü ve Wang Lin olduğunu fark ettiğinde gözlerindeki çaresizlik daha da güçlendi. Bedeninde has enerjisinin çoğunu zaten kullanmıştı ve eğer daha fazla kullanırsa yetişim seviyesi düşecekti ve asla Maddi Yang aşamasına ulaşamayacaktı! Ayrıca, özellikle bu kılıç enerjisinin iki huzmesinden çok korkuyordu!

Wang Lin'in gözleri soğuktu. Yıldırım Daoist'i öldürmek zorundaydı! Bu kişi Yıldırım Semavi Tapınağı'nın bir elçisiydi. Eğer öldüremezse ve kaçmasına izin verirse gelecekte başına bir sürü dert açacaktı.

Wang Lin çantasına vurdu ve yedi değerli kılıç ortaya çıktı ve Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu'nu oluşturdu. Bu kılıçlar Yıldırım Daoist'ine doğru fırladı.

Semavi Muhafız kuklası, Yıldırım Daoist'ine bir yumruk attığında turuncu bir ışık yaydı ve onu geri itti. Arkasındaki Tufan Canavarı'nın boynuzu cızırtılı bir ses çıkardı ve daha sonra Yıldırım Daoist'in sırtına doğrudan bir yıldırım çarptı.

Yıldırım Daoist'in ifadesi kasvetli hale geldi. Yol boyunca, bu canavar ve kukla sürekli olarak ona bu şekilde saldırmıştı ve tam hızda kaçmasını imkansız hale getirmişti. Ayrıca, Tufan Canavarı olmadan uzayda seyahat edebilmesine rağmen hızı açıkça daha yavaştı.

O anda Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu ilerledi ve Yıldırım Daoist'i kuşattı. Kılıç enerjisi bu bedene akarken, Yıldırım Daoist bir yeşim çıkardı ve ezdi. Onu ezdikten sonra, yıldırım ve şimşek onun etrafını kapladı ve bir bariyer oluşturdu.

Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu bariyere saldırdı ve bir dizi patlamaya neden oldu.

Yıldırım bariyeri şiddetle salladı. İçeride, Yıldırım Daoist Wang Lin'e baktı ve aceleyle “Dost Yetişimci Xu, bu konuda pervasızdım ama neden bu kadar fazla tepki verdin ki?! Yıldırım Semavi Tapınağı'nın bir üyesiyim bu yüzden Dost Yetişimci beni öldürürse, Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde dolaşması zor olacak!” dedi.

"Eğer seni öldürmezsem Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde hareket etmek yine de zor olacak!" Wang Lin soğuk bir sesle söyledi. Sonra çantasına vurdu ve Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı ortaya çıktı. 10 metre genişliğindeki bayrak, duyanın has ruhunu sallayabilecek hayalet çığlıkları attı.

Bir sarsıntı ile tüm ruh parçaları uçtu. Bunlar arasında, Ruh Dönüşümü'nün ruh parçaları hatta bazı Yükseliş ruh parçaları bile vardı.

Dördüncü ruh geri döndükten sonra, sıradan ruh parçalarının sayısı hala bir milyara ulaşmamış olsa da, bayrağın mevcut gücü Suzaku Gezegeni'nde olduğundan daha güçlüydü!

Sonuçta çok fazla güçlü yetişimcilerin ruh parçası vardı.

Sayısız ruh parçası uçtu ve bölgeyi kuşattı. Sonra güçlü ruh parçaları bir araya geldi ve üç nihai ana ruhu oluşturdu!

İlk ana ruh büyük, siyah bir Qilin idi. Gözlerinde sağuk bir bakış vardı ve son derece hiddetliydi.

İkinci ana ruh 10 metrelik bir siyah devdi. Vücudu zengin bir ruh enerjisi ve birinin ruhunu sallayabilecek bir aura yayıyordu.

Üçüncü ana ruh küçük, siyah bir iğneydi. Neredeyse görünmezdi; biri ilahi hissiyle baksa bile varlığını fark etmek zor olurdu. Ana vücut, en gizemli olan dördüncü ruhtu!

Bu üç nihai ana ruh, bayrağın içindeki tüm ruh parçalarının birleşimiydi. Bu, Wang Lin'in şu anda Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı'yla kullanabileceği en güçlü büyüydü.

Wang Lin bağırdı, "Öldür!”

Üç nihai ana ruh anında fırladı ve Semavi Muhafız kuklası, Tufan Canavarı ve Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu ile birlikte yıldırım bariyerine saldırmaya başladı.

Yıldırım Daoist'in gözleri küçüldü, sonra ifadesi solgunlaştı ve çaresizliği daha da arttı. Kukla ve Tufan Canavarı ile başa çıkmak zaten zordu ve şimdi de üç güçlü ruh ortaya çıkmıştı. Yıldırım Daoist, bariyer kırıldıktan sonra birkaç saniye içinde öldürüleceğine inanıyordu.

"Xu Mu!!! Beni zorlama! Yıldırım Semavi Tapınağı'nın tüm elçilerinin hayat kurtarıcı bir büyüsü vardır. En kötü hayatımı feda ederim!” Yıldırım Daoist'in gözleri Wang Lin'e bakarken kanlar içindeydi.

İçinde çok acı hissediyordu. Yeterli has enerjisine sahipse bu büyüyü kullanmak büyük bir mesele değildi ama eğer yoksa ömründen ömür tüketecekti. Bu durumda sadece ömrünü kısalmayacak ayrıca has enerjisinin kullanımı nedeniyle Ruh Dönüşüm'ü aşamasına düşecekti.

En önemlisi hayat kurtaran hazinesiyle Wang Lin'e zarar verebileceğine dair kendine güveni yoktu. Kılıç enerjisinin bu iki ışını onu en çok korkutuyordu ve kafa derisini uyuşturuyordu. Hayat kurtaran büyüyü kullandıktan sonra onun için kalan tek yolun ölüm olacağından korkuyordu.

Wang Lin'in gözleri yavaşça "Beni zorlayan sendin, ben değil!” dedi.

Yıldırım Daoist acı bir şekilde, “Aramızdaki nefret çözülemeyecek cinsten değil. Gitmeme izin vermen için ne yapmam lazım?!” dedi.

Wang Lin, bariyerin içindeki Yıldırım Daoist'ine baktı. Bir an için düşündü ve "Beni efendin olarak tanı ve sana bir damga vurmama izin ver!” dedi.

Yıldırım Daoist düşündü. O sırada etrafındaki bariyer dışarıdan gelen saldırılar nedeniyle şiddetli bir şekilde titriyordu ve çökmek üzereydi. Yıldırım Daoist dişlerini sıktı ve "Tamam, bu yaşlı adam kabul ediyor!” dedi.

Kalbi hırçınlaştı ve şöyle düşündü: "Bu kişinin yetişim seviyesi benimkinden daha yüksek değil. Bu yaşlı adamı kölesi olarak damgalasa bile çok uzun süremez. Yetişimimi geri kazandığımda kaçacağım ve onu Yıldırım Semavi Tapınağı'na rapor edeceğim. Sonra Yıldırım Semavi Tapınağı öfkemi yatıştırmak adına onu öldürmek için adam gönderecek!”

Wang Lin yavaşça "Bariyeri Aç!” dedi.

Yıldırım Daoist biraz tereddüt etti. Bariyer çökmek üzereydi. Sağ elini sallarken gözleri parladı ve bariyer anında ortadan kayboldu.

Kaybolduğu anda Yıldırım Daoist'in kalbi titredi. Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu onun hemen yanındaydı ve Semavi Muhafız kuklasının yumruğu ondan üç santim uzakta durdu.

Tufan Canavarı'nın gözleri, patlama seslerini çıkaran yıldırım salıyordu ve gözleri nazik değildi.

Üç nihai ana ruh onu daire içine aldı ve Yıldırım Daoist'e soğuk bir şekilde bakıyordu.

Wang Lin Yıldırım Daoist'e bakarken gözleri gizemli bir ışık ortaya çıkardı. Çantasına vurdu ve Kısıtlama Bayrağı ortaya çıktı. Wang Lin bayrağı salladı ve tüm kısıtlamalar uçtu, Wang Lin'in önünde altın bir kısıtlama oluşumu oluşturdu.

Sol eli bir mühür oluşturdu ve kısıtlama oluşumuna doğrulttu. Kısıtlama oluşumu, doğrudan Yıldırım Daoist'e uçmadan önce parlak, altın bir parıltı yaydı.

Yıldırım Daoist kaçmadı, dişlerini sıktı ve kaşlarının arasına girmesine izin verdi. Kısıtlama oluşumu vücuduna nüfuz etti ve doğrudan has ruhuna doğru ilerledi. Has ruhuyla temas ettiği anda kısıtlama oluşumu eridi ve has ruhunu tamamen kuşattı.

Bunu gördüğünde düşündü 'Bu kısıtlama biraz garip ancak hiçbir kısıtlama has enerjinin etkisine dayanamaz. Bu yaşlı adam has enerjisi geri kazandığından oluşumu bozacağım!'

“Bu kısıtlamanın sadece ilk adımı, ikinci adım da var!” Wang Lin konuşmayı bitirdikten sonra yıldız pusulasına atladı ve uzaklara uçtu.

Yıldırım Daoist takip etmek zorundaydı. Etrafında o kadar çok tehlike vardı ki onu takip etmek zorunda kaldı. Uzaklarda, Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan gelen Tufan Canavarı bunu gördü. Bir süre tereddüt etti ve sonra kaçmak için döndü.

Wang Lin'in soğuk nefesi boşluktan geldi ve Tufan Canavarı'nın titremesine neden oldu. Kaçmak için çok korkmuştu, bu yüzden Wang Lin'i takip etti.

Yıldırım Daoist'i takip ettiği sırada Wang Lin, burada uzakta olmayan gri bir gezegen olduğunu fark etmişti. Burası terk edilmiş bir gezegendi. Gezegenden gelen herhangi bir ruhsal enerji yoktu ve üzerinde de yaşam yokmuş gibi görünüyordu.

Wang Lin'in doğrudan bu gezegene girdiği sırada çok süratliydi. Kısa bir süre sonra gri gezegenin üzerine geldi. Yeryüzü griydi ve gezegende fırtınalar kopuyordu. Ayrıca ölümlüleri anında öldürecek ölümcül bir gazla kaplıydı.

Gezegene indikten sonra, Wang Lin'in sağ ayağı yere bastı ve yüksek bir gürültüden sonra bir dağ geçidi ortaya çıktı. Wang Lin'in parmağı bir kılıç oluşturdu ve hızla vadinin içinde hareket eden bir kılıç enerjisi huzmesi fırlattı.

Kısa sürede kılıç enerjisi tarafından yeni bir mağara oyuldu!

Wang Lin mağaraya adım attı ve Yıldırım Daoist de içeri girmek zorunda kaldı.

Bu mağara çok büyüktü, toplam dört oda ve ortada büyük bir salon vardı. Kılıç enerjisi hala duvarlarda geziniyordu. Duvarlardan düşen küller de vardı. Wang Lin kollarını salladı ve bir rüzgar mağaranın dışındaki tüm döküntüleri havaya uçurdu.

Wang Lin, Yıldırım Daoist'e bakmak için döndüğünde gözleri ayırt edilemez ve gizemli bir ışık ortaya çıkardı ve "İkinci kısıtlamadan sonra seni öldürmeyeceğim!” dedi.

Yıldırım Daoist sessizce düşündü ve etrafındaki tehlikelere baktı. Uzun bir süre sonra başını salladı. “Tamam.”

Wang Lin lotus pozisyonunda oturdu ve her iki eli de birçok mühür oluşturdu. Sıra sıra kısıtlamalar uçtu ve Yıldırım Daoist'in bedenine indi. Aynı zamanda Wang Lin “Damgamı koyduğum sırada direnmemelisin. Aksi takdirde sözümü tutmadığım için beni suçlama!” dedi.

Yıldırım Daoist sessiz kaldı ve gözlerini kapattı. İçinden sırıttı. 'Ne tür kısıtlamalar koyacağını görmek istiyorum. Bu yaşlı adam has enerjisini geri kazanana kadar bekle, o zaman herhangi bir kısıtlamayı kolayca kırabilirim!'

Wang Lin'in ifadesi biraz kasvetliydi. Sadece, yaşlı adamı Semavi Muhafız haline getirerek tamamen güvende hissedebilirdi. Ona göre, Yıldırım Daoit, bir Semavi Muhafız haline gelebilecek şartları karşılıyordu. Ayrıca dışarıda Tufan Canavarı ile ikisini birleştirerek, başarı oranı çok artacaktı.

Dahası başarısız olsa bile, Wang Lin'in kaybedeceği bir şey yoktu bu yüzden önemsizdi.

Wang Lin, sayısız sembole dönüşen bir ağız dolusu has enerji tükürdü. Her sembol Yıldırım Daoist'e tek tek düştü.

Yıldırım Daoist aniden gözlerini açtı ve Wang Lin'e baktı. Uzun bir süre sonra içinden soğuk bir şekilde homurdandı ve gözlerini bir kez daha kapattı. Wang Lin'in has enerjisinin vücuduna serbestçe girmesine izin verdi.

Gözlerini kapattığı anda, Wang Lin'in gözleri parladı ve çantasına vurdu. Ruh Kırbaççısı elinde ortaya çıktı ve Yıldırım Daoist'i acımasızca kırbaçladı.

Yıldırım Daoist gözlerini bir kez daha açtı ve bağırdı “Ne yapıyorsun?!”

Wang Lin hızlıydı, kırbaç ise daha hızlı. Yıldırım Daoist konuştuğu anda kırbaç vücuduna çarptı.

Sadece bir kez değil. Vücuduna indiği anda Ruh Kırbaççısı altı kez sallandı. Bir anda Yıldırım Daoist altı kez vuruldu!

Kırbaç sesleri yankılanırken Yıldırım Daoist'in vücudu titredi. Yüz ifadesi solgunlaştı ve gözleri karardı. Arkasında, has ruhu vücudundan yedi metre uzakta yere fırladı.

Karşı çıkmak üzereyken Semavi Muhafız öne çıktı ve Tufan Canavarı kükredi. Üç nihai ana ruhun hayalet çığlıkları da mağarada yankılandı.

O anda Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu güçlü bir kılıç enerjisi yaydı, yedi kılıç bir araya geldi ve yere indi. Kılıçların içindeki yedi şeytani canavar, Yıldırım Daoist'in vücuduna geri dönme girişimini önlemek amacıyla birleşik bir kükreme çıkardı.

Yıldırım Daoist'in has ruhunun üstünde, Wang Lin'in daha önce koyduğu kısıtlama vardı. Yıldırım Daoist'in has ruhunu tuzağa düşüren bir yıldırım ağı şeklini aldı.