Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Yıldırım Daoist'in gözleri parladı. İlk kez Wang Ping'e bakmak için gözleriyle bir büyü kullanıyordu.

Bu bakışın altında Wang Ping'in vücudu soğuk hissetti. Sanki hiçbir sırrı kalmamıştı ve diğer taraf tarafından tamamen görülüyordu.

Wang Lin'in gücü Yıldırım Daoist'in alt çizgisine dokunmuştu. Son çare olmadığı sürece has enerji büyüsünü kullanmak istemiyordu çünkü has enerji çok azdı.

Bu yetişim seviyesiyle bir ölüm kalım durumu olmadıkça, bir has enerji büyüsü kullanmak istemiyordu. Ne de olsa, ne kadar çok kullanırsa Hayali Yin aşamasında o kadar uzun süre kalacaktı. Bin yıl sonra sonraki aşamaya geçemezse yetişimi sonsuza dek ilerlemeyi durduracaktı.

300 yıldan daha az bir süresi kalmıştı, bu yüzden has enerji büyülerini boşa kullanmaya istekli değildi.

En çok korktuğu şey Wang Lin'in yıldırımıydı. Yıldırım Daoist, yıldırımın bu kişinin alanıyla ilgili olduğu sonucuna vardı. Eğer bu kişinin alanını kırabilirse, belki de bir has büyü kullanmadan kazanabilirdi.

"Bu yaşlı adamın bir kez daha görmesine izin ver! Demek aslında bir kin ruhuydu. Bir şeylerin doğru olmadığı belliydi; sonuçta bir ölümlü ilahi hislerime nasıl karşı koyabilir? İlk başta kukla olduğunu düşündüm ama görünüşe bakılırsa yanılmışım...” Yıldırım Daoist güldü ve sözlerinde bir fesatlık vardı. Ancak göz bebekleri küçüldü ve konuşmayı kesti. Wang Ping'e olan bakışlarında korku vardı.

"Bu... Bu kılıç enerjisi ...Bu kılıç enerjisi çok korkunç!” Yıldırım Daoist'in soluğu kesildi ve kafa derisinde bir uyuşma ile anında geri çekildi. Bu büyü, Wang Ping'in vücudundaki kılıç enerjisinin iki huzmesini görmesini sağlamıştı!

"Deli! Bu adam bir deli! Gerçekten bu tür bir kılıç enerjisini sadece bir ruh parçası için bir beden oluşturmak için kullanmış. Bu yaşlı adam bu sefer savaşamaz; hemen geri çekilmeliyim!” Yıldırım Daoist'in vücudu titredi ve tereddüt etmeden Tufan Canavarı'na doğru hızla geri çekildi.

Wang Ping'in içindeki iki kılıç enerjisi onu tamamen dehşete düşürmüştü!

Wang Ping, babasının sırtına bakarken sessizce düşündü ve uzun süre konuşmadı.

Wang Lin'in gözleri, kaçmaya çalışan Yıldırım Daoist'e bakarken kanlıydı. Eğer Ling Tianhou'nun kılıç enerjileri vücudunun içinde olmasaydı bu kişiyi öldürmek için hepsini serbest bırakmıştı.

O anda tereddüt etmeden elini salladı ve indirdi! Has ruhuyla birleşen has enerjisinin bir kısmı kılıca girdi.

Yıldırım Daoist geri çekilirken ifadesi bir kez daha değişti. Gökten korkunç bir auranın indiğini hissetti.

"Has enerji büyüsü! Bir has enerji büyüsünü nasıl kullanabilirsin!?” Yıldırım Daoist'in ifadesi değiştikçe hayatını tehdit eden bir duygu hissetti. Yıldırım Daoist, Huan ailesinin atasından daha güçsüzdü. Ne de olsa, Huan ailesi atasının yetişim seviyesi aslında Nirvana Kahini'nin ilk aşamasındaydı. Yetişim seviyesi düşmesine rağmen yine de sıradan bir Yin ve Yang yetişimcisinden çok daha güçlüydü.

Hayatının tehdit altında olduğunu hissedince parmağını kaşlarının arasına doğrulttu ve gözlerinden beyaz bir ışık çıktı. Bu beyaz ışık nazikti ve dünya has enerjisinin bir parçasını içeriyordu. Bir anda, has enerjisinin bir kısmı Yıldırım Daoist'in başından dışarı çıktı.

O anda tüm gezegen titredi ve yeryüzü hafifçe ayırt edilebilir bir aura ile doldu. Yıldırım Daoist'in yüzü solgundu; bir has enerji büyüsü kullanmanın onun için büyük bir yük olduğu belliydi.

Yıldırım Daoist bağırdı: "Yıldırım Fırını'nın has enerjisi!” Kafasından daha fazla has enerji çıktı ve dünya değişti!

Bu gerçek bir değişimdi, bir yanılsama değildi. Gökyüzü yavaş yavaş alçaldı ve her şey batmaya başladı.

Yeryüzü yükselmeye başladı. Yıldırım Daoist titremeye devam ederken gürleme sesleri yankılandı.

Gökyüzünün ve yeryüzünün değişimi bir anda tamamlandı. Şu anda, artık gökyüzü ya da yeryüzü yoktu, sadece büyük, mavi bir fırın vardı!

Gökyüzü ve yeryüzü dev bir fırına dönüşmüştü! Gökyüzü bir kapaktı ve yeryüzü ise bir beden! Bu bir has enerji büyüsüydü!

O sırada Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan Tufan Canavarı kükredi. Yaralı bedenini kaldırdı, bir şimşek haline geldi ve fırına indi. Çok geçmeden başlangıçta boş olan fırında yavaşça sayısız işaretler belirmeye başladı.

Onlar Tufan Canavarı'nın işaretleriydi!

"Xu Mu, bu, yaşlı adamın has enerji büyüsü! Bakalım hangimiz yaşayacak!” Dünya bir fırına dönüşmüştü ve o anda Yıldırım Daoist'in sesi göklerin kudreti gibiydi.

Yıldırım dev fırının içinde gürledi ve uçsuz bucaksız dünyanın her yerinde sayısız yıldırım ortaya çıktı. Dünyanın oluşturduğu fırın bir ocak gibiydi ve daha fazla yıldırım ortaya çıktıkça içindeki her şeyi arıtmaya başladı.

Wang Lin'in elindeki kılıç düşüverdi. O anda dünyanın yasasını içeren garip bir aura, tüm fırını doldurdu. Kestiği şey somut bir nesne değildi, dünyanın yasasıydı!

Yıldırımlar Wang Lin'e inmeye devam etti. Bu yıldırımlar göklerden değil, Yıldırım Daoist'in büyüsünden geliyordu. Yıldırımın yanı sıra, dao'sunu da içeriyorlardı!

Göklerin Vuruşu indiğinde, fırın Wang Lin'in gözlerinde hayali bir hal aldı. Bölgeyi çevreleyen mavi şeritler vardı ve fırını oluşturan bu şeritlerdi!

Kılıç kesti ve mavi şeritler hızla çöktü. Yıldırım Daoist'in boğuk iniltisi çevrede yankılandı ve aynı zamanda fırının bütünlüğünü korumak için vücudundan daha fazla has enerji çıktı.

Kısa bir süre sonra daha da fazla dao yıldırımı indi. Wang Lin'in üzerine düşen her yıldırım vücudunun titremesine neden oldu. Has ruhundaki değişme olmasaydı, bu kadar dao yıldırımı vücudunu çoktan kül etmişti.

Wang Lin'in gözleri daha da soğudu. O anda fırının içinde bulunan Semavi Muhafız kuklası yumruğunu deli gibi sallamaya başladı. Tüm bölgeyi yumruktan geçirdi ve dünyayı titretti.

Etraftaki yıldırım güçlü olsa da kuklanın bedeni çok daha güçlüydü, bu yüzden yıldırım ona hiç zarar veremedi. Kuklanın fırına inen her yumruğu bir Hayali Yin yetişimcisinin saldırısına denkti. Bu Yıldırım Daoist için en büyük tehdit haline geldi!

Sanki Semavi Muhafız kuklasına bir cevap gibi Tufan Canavarı kükredi. Vücudu parlak bir ışık yaydı ve gümüş boynuzundan altın bir şerit çıktı. Sayısız yıldırımlar vücudundan uçtu ve bölgeye yayıldı. Yıldırım sayısız gürlemeye neden oldu ve fırının daha da sarsılmasına neden oldu.

Yıldırım Daoist'in boğuk iniltisi bir kez daha yankılandı ve büyük miktarda has enerji bir kez daha vücudundan büyük fırına doğru uçtu.

"Bu yaşlı adam için arıt!!!”