Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

"Yıldırım Semavi Tapınağı!” Wang Lin bu ismi ilk kez duymuyordu. Bin İllüzyon Gezegeni'ne adım atmadan önce Tufan Canavarı'na düşünceli bir şekilde baktı.

Yıldız pusulasını bir kenara koyduktan sonra, Bin İllüzyon Gezegeni'nin atmosferine girdi. Wang Lin'in önünde ortaya çıkan şey büyük bir kara kütlesiydi. İlahi hissini yaydı ve güneye kilitlendi. Sonra oraya bir meteor gibi atıldı.

Gezegenin güneyindeki Huan ailesinin atasal evinde, Huan ailesinin atası Huan Wuqing'in elleri sırtının arkasındaydı. Gökyüzüne kasvetli bir ifadeyle baktı. Onun yanında Huan ailesinin doğrudan soyundan gelenleri vardı. İki sıra halinde duruyorlardı ve hepsi tamamen sessizdi.

Hoşnut olmadıkları bir şey vardı ancak içlerinde tutuyorlardı.

Liu Mei de Huan ailesi atasının yanında duruyordu. Sessizce gökyüzüne bakıyordu ve kimse ne düşündüğünü bilmiyordu.

Diğer aile üyelerine gelince, çeşitli odalara yerleştirilmişlerdi. Tüm aile üyeleri burada değildi çünkü bazıları zamanında geri dönememişti.

Huan ailesinin atası gökyüzüne baktı ve ciddi bir tonda "Huan Mei, bu yaşlı adam sana bir kez daha soracak, bu kişinin senin gibi Birlik Yıldız Sistemi'nden geldiğinden emin misin?” dedi.

Liu Mei hafifçe başını salladı ve sessiz kaldı.

"Birlik Yıldız Sistemi'nden birinin nasıl bir Tufan Canavarı olabilir..." Huan Wuqing bile bu konuda son derece şaşkındı.

Tanrı Katleden Savaş Arabası'nın yaratıcısının birçok arkadaşı olduğunu bilmiyordu. Tanrı Katleden Savaş Arabası'nın canavar ruhunu arıtmak için, Yıldırım Semavi Alemi'ne kaçmış ve Yıldırım Semavi Alemi'nin İmparatorundan birkaç Tufan Canavarı elde etmek için bilinmeyen bir yöntem kullanmıştı.

O anda Huan ailesinin atasının bakışları altında ufuktan bir yıldırım geldi ve gökyüzünden Huan ailesine doğru bir meteor fırladı. Bu Wang Lin'di! Ve onun yanında Tufan Canavarı vardı. Canavar homurdandı ve Huan ailesine şiddetli gözlerle bakarken vücudunun içinde yıldırımlar hareket ediyordu.

Wang Lin dışarı çıkarken ışık dağıldı. Altında Huan ailesinin atasal evinin oluşumu vardı.

Huan ailesinin atasal evi çok büyüktü; uzaktan bir şehir gibi görünüyordu. Sanki vahşi bir ilkel canavarın antik eviymiş gibi siyahtı.

"Liu Mei'yi bana verin!” Wang Lin'in sesi buz gibi soğuktu. Soğuk bakışları, Huan ailesi atasının yanında duran Liu Mei'ye düştü.

Liu Mei'nin gözlerinde karmaşık bir duygu vardı. Wang Lin'le yüzleşmek istemiyormuş gibi başını çevirdi.

"Küstah!” Huan ailesi atasının gözleri parladı ve bağırdı “Küçük, bu sözleri söylemeden önce Huan ailemin oluşumunu kır!”

Wang Lin'in ifadesi, Tufan Canavarı'nın kafasını okşarken hala soğuktu. Tufan Canavarı anında sayısız yıldırım yaratan bir kükreme çıkardı. Dünya yıldırımlarla doldu.

Gökyüzü hemen soğudu ve çok sayıda kara bulut toplanmaya başladı. Tufan Canavarı kükremeye devam ederken, büyük miktarda şimşek bulutların arasında çakmaya başladı.

Tufan Canavarı'nın dört uzuvu hareket etti ve tüm vücudu yıldırım yaymaya başladı. Aniden gökyüzünde daha fazla yıldırımın ortaya çıkmasına neden olan sağır edici bir kükreme çıkardı ve Huan ailesinin atasal evine düştü.

O anda yeryüzü boyunca bir dizi patlama yankılandı. Şimşekler oluşuma inerken göklerden iniyormuş gibi görünüyordu.

Huan ailesinin koruma oluşumu üzerinde büyük miktarda dalgalanma ortaya çıktı ve parlamaya başladı. Büyük miktarda yıldırımı emdi ve gerisini dağıttı.

Wang Lin'in gözleri daha da soğuktu. Bir parmağın ucunu ısırdı ve bir damla kan Tufan Canavarı kaşlarına doğru uçtu.

"Mühür, açıl!”

Wang Lin'in soğuk sözlerini duyduktan sonra Tufan Canavarı'nın vücudu anında titredi. Aynı zamanda yıldırımın gücü canavarın vücudundan çıktı ve bir fırtına yarattı.

Bu fırtına o kadar büyüktü ki gökyüzündeki bulutları etkiliyordu. Yıldırımlar ve şimşekler fırtınaya doğru geldi ve etrafında bir ağ oluşturdu.

"Oluşumu Kır!” Wang Lin kükredi ve Tufan Canavarı'nın gücü zirveye ulaştı. O anda gizemli bir güç dünyayı kuşatmış gibi havada büyük miktarda kum ve çakıl yüzüyordu.

Buna ek olarak oluşumun içindeki Huan ailesi üyeleri bile bu sınırsız gücü hissetti ve ifadeleri soluklaştı. Bazıları çok bilgiliydi, bu yüzden Tufan Canavarı'nı bir bakışta tanıyabildi ve ifadeleri büyük ölçüde değişti.

"Ata bu... Bu Tufan Canavarı!”

Daha önceki Qian Kuizi'nin mesajı sadece Huan ailesinin atasına gelmişti bu yüzden Tufan Canavarı'nın varlığını bilmiyorlardı.

"Ata, Tufan Canavarı Yıldırım Semavi Tapınağı'nı temsil eder. Ata, bu konuda bir kez daha düşünün!”

"Ata, sadece bir yabancı için Huan ailemizin başına bir felaket gelmesi yanlış!”

Doğrudan soyundan gelen aile üyeleri, Tufan Canavarı kükremesinden sonra artık dayanamadı ve şikayetlerini dile getirdiler. Liu Mei geldiğinden beri onu tutuyorlardı, önce soy ritüeli sırasında zirveye ulaştı ve şimdi de patladı.

"Hepiniz, kapayın çenenizi!” Huan ailesi atasının gözleri daraldı ve çevredeki doğrudan soyundan gelen aile üyelerine soğuk bir şekilde baktı.

O anda Tufan Canavarı tarafından oluşturulan fırtına geldi ve Tufan Canavarı koruyucu oluşumun üzerine indi. Daha önce sadece gökten inen bir şimşekti ve bu sadece oluşumun parlamasına neden olmuştu. Şimdi ise Tufan Canavarı indiği anda yıldırımların tamamı bir araya gelip patlamıştı.

Darbenin gücü son derece güçlüydü. Bu noktada kara bulutlar daha da yoğunlaştı ve kum ve çakıl gökyüzüne uçtu. Sanki şu an var olan tek şey Tufan Canavarı ve yanında getirdiği fırtına gibiydi.

Tufan Canavarı'nın kükremesi göklerde ve yerde yankılandı. Son derece şok ediciydi. Aniden oluşuma çarptı.

Tüm gezegende yankılanan gürleyen bir ses duyuldu!

Boom!

Tufan Canavarı'nın oluşturduğu fırtına, Huan ailesinin oluşumunu sürekli olarak etkileyen sayısız yıldırıma dönüştü. Fırtınanın merkezinde, Tufan Canavarı, etkisi nedeniyle oluşumun içeri bükülmesine olmasına neden olan bir diken gibiydi.

Göklerde ve yerde şimşek ve yıldırım sesi yankılandı. Sanki gökler öfkeliydi. Qian ailesinin evinde Qian Kuizi sırıtıyordu.

Huan ailesinin tüm üyelerinin yüz ifadeleri solgundu. Huan ailesinin atası dışında herkes paniğe kapılmaya başlamıştı.

Yüce Gök Yıldız Sistemi insanları Yıldırım Semavi Tapınağı altında büyümüştü, bu yüzden Yıldırım büyülerine düşünülemez bir huşu ve saygı duyuyorlardı. O anda Yıldırım Semavi Tapınağı'nı temsil eden Tufan Canavarı'nın saldırısıyla karşı karşıya kaldıklarında panik yapmaya başlayan şey onların yetişimi değil kalpleriydi.

Fırtınanın gürlemeleri durmadı ve oluşumu yok etme amacıyla büyük miktarda yıldırım saçmaya devam etti. Ancak sonuçta bu, Huan ailesinin büyük oluşumuydu bu yüzden gücü şaşırtıcıydı. Bu tür bir saldırı altında bile hala kırılma belirtisi olmadan yerinde duruyordu.

Huan ailesinin atasının ifadesi, oluşumun dışındaki Wang Lin'e bakarken kasvetliydi ve içinden 'Kılıç enerjisini kullan! Aksi takdirde bu oluşum bu kadar kolay kırılmaz. Sadece kılıcını kullandıktan sonra sana saldırıp öldürebilirim!' diye düşündü.

Tufan Canavarı tarafından yaratılan fırtına saldırmaya devam ederken, Wang Lin'in altındaki gölge titredi. Semavi Muhafız ortaya çıktı, bir adım öne gitti ve bir yumruk attı.

Bu yumruk, göz kamaştırıcı altın bir parıltı yayarken dünyadaki tüm ışığın yerini almış gibi duruyordu. Bu noktada, yıldırımın parlaklığı bile biraz sönük görünüyordu.

Boom!

Semavi Muhafız'ın yumruğu oluşuma indi ve çatırdayan bir ses çıkmasına neden oldu. Fırtına ve Semavi Muhafız oluşuma saldırmaya devam etti. Ancak oluşum üzerinde sayısız dalgalanmalar ortaya çıktı ve tüm gücü dağıttı.

Semavi Muhafız yumruğunu geri çekti ve duraklamadan başka bir yumruk attı. Kısa bir süre sonra Semavi Muhafız birbiri ardına yumruklar atarak sayısız ardışık görüntü yarattı. Yumruklar oluşuma yağmur gibi düştü. Tufan Canavarı kükredi ve yıldırım bir kez daha gücünü göstermeden önce vücudunu doldurdu.

Göklerde ve yerde yüksek sesli gürlemeler yankılandı. Huan aile üyelerinin yüzleri daha da kasvetli hale geldi.

"Ata!" Kısık bir ses Huan ailesinin doğrudan soyundan gelenlerin önündeki birinden geldi.

Huan ailesinin atası kaşlarını çattı. Sıradan bir aile üyesi olsaydı onları görmezden gelebilirdi ama bu kişinin kimliği biraz özeldi. Huan ailesinin atası konuşan kişiye bakmak için döndü.

Konuşan kişi Huan ailesinin başıydı Huan Fengshen!

Huan Wuqing kısık bir tonda "Fengshen, sen de mi bana karşısın?” dedi.

"Fengshen cüret edemez, ata. Bu kişinin Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan olup olmaması önemli değil, bir Tufan Canavarı ve bir Hayali Yin kuklası var. Sormak istiyorum Ata, bu kişi arkadaş edinilmesi gereken biri mi yoksa ölümüne savaşılması gereken biri mi?”

Huan Fengshen'in gözleri parlaktı. Huan ailesinin atasına titremeden baktı ve "Onunla arkadaş olmak ailemize ekstra bir arkadaş kazandırır ama onunla ölümüne savaşmaktan ne gibi bir fayda elde ederiz? Sadece yabancı bir aile üyesini korumak için mi? Onun yetişimi zorla Yükseliş'in son aşamasına yükseldi ve bu yüzden alanı ayak uyduramıyor. Hayatı boyunca ilerleyebilse bile Yin ve Yang aşamasında duracak. Ata'nın düşüncelerini anlıyorum ama sadece kendi arzunuz için bu risk belki de biraz fazla büyük!” dedi.

Liu Mei bütün bunlara karşı hiçbir ifade göstermedi. Sadece sessizce donuk gözlerle baktı.

Huan ailesi atasının ifadesi Huan Fengshen'e bakarken kasvetliydi. Biraz düşündükten sonra "Bu durumla nasıl başa çıkacağımı biliyorum" dedi.

Huan Fengshen iç çekti ve ellerini kavuşturdu. "Ata ısrar ediyorsa Fengshen itaatsizlik etmeye cüret edemez. Eğer bu kişi oluşumu bozamazsa, her şey yolunda demektir. Ancak kırarsa ne olur ne olmaz ben anında geri çekilirim! İstediğim şey istikrar, risk değil!”

Huan ailesinin oluşumu parlamaya devam etti ve her yerinde dalgalanmalar vardı. Yaylım ateşi altında, yavaş yavaş bozulma belirtileri göstermeye başladı. Işık sınırına ulaşmış gibi görünüyordu ve dalgalanmalar tüm oluşumu kaplıyor gibi görünüyordu. Artık oluşumun dışını bile net bir şekilde göremiyordu; sanki iç ve dış kısımları ayıran bir su tabakası vardı.

Tufan Canavarı'nden gelen yıldırımlar ve Semavi Muhafız'dan gelen yumruklar zirveye ulaştı. O anda Wang Lin'in gözleri parladı ve çantasına vurdu. Elinde aniden büyük bir kılıç belirdi!

Bu kılıç Yağmur Semavi Kılıcı idi. Zhou Yi onu diğer Yağmur Semavi Kılıçlarından ayırmıştı ve şimdi sonsuza dek miras olarak Wang Lin'e aitti!

Keskin kılıç enerjisi kılıçtan üç santim uzadı ve çekilmiş bir yay gibiydi. Basınç dalgaları yayılıyordu. Wang Lin'in elinde, dünya ile bir bütün haline geldi çünkü Wang Lin onun gerçek sahibiydi!

Wang Lin'in gözleri, Semavi Kılıç'ı tuttuğu ve öne eğildiği sırada sakindi.

"Göklerin Vuruşu!”