Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Ölüm Parmağı fırlarken siyah bir ışık huzmesine dönüştü. Etrafında dalgalanmalar ortaya çıktı ve dalgalanmalarda şimşek çakıyordu.

Ses yankılandı, genişlemeye devam etti ve gökyüzünden inen yıldırımlara dönüştü. Ölüm Parmağı'nın etrafındaki yıldırımın gücü daha da güçlendi; sanki Göksel Ceza Yıldırımı'nın gazabı gibiydi.

Bir parmakla, Huan Dong'un vücudunun etrafındaki ışık herhangi bir direnç göstermeden parçalandı. İfadesi anında solgunlaştı ve hızla geri çekildi. Bu parmağın gücü çok fazlaydı, o kadar güçlüydü ki yetişimine rağmen kalbi titriyordu.

Ancak bu siyah ışık huzmesi siyah bir ejderha gibiydi. Doğrudan geri çekilen Huan Dong'a atıldı.

Huan Dong çantasına vurdu ve metal bir kılıç ortaya çıktı. Anında sağ eli bir mühür oluşturdu ve kılıcın üzerine bastırdı. "Metalin Kudreti!”

Metal kılıç doğrudan Ölüm Parmağı'na uçtu.

Gökyüzünde aniden yeri sarsan bir patlama oldu. Ölüm Parmağı metal kılıçla çarpıştığında, metal kılıç bir dizi çatırtı sesi çıkardı ve kayboluncaya kadar santim santim parçalandı. Ölüm Parmağı bir yıldırım huzmesi gibi havayı yardı ve Huan Dong'nın önüne geldi. Bu zor anda, Huan Dong eliyle bir mühür oluşturdu ve Ölüm Parmağı ile çarpıştı.

Çevre boyunca gök gürültüsü yankılandı. Huan Dong'un vücudu titredi ve bir ağız dolusu kan kustu. Bir meteor gibi geri çekildi ve bunu yaparken vücudunun her yerinde yıldırımlar titriyordu. Yıldırım her titrediğinde yaraları daha da kötüleşiyordu. Bu yıldırım son derece garipti çünkü bir kısmı has ruhunu kuşatıyor ve has ruhunu acı içerisinde kıvrandırıyordu.

Yüzü solgundu ve dehşetle doluydu.

'Bu ne tür bir yıldırım böyle?! Bu kişinin ne tür bir yetişimi var!? Eğer sadece bir büyü beni bu kadar ciddi bir şekilde yaralıyorsa, o zaman bu kişi kesinlikle Ran Yun Gezegeni'nden değil. Savaşamam; hemen ayrılmalı ve bunu Hanımefendiye bildirmeliyim!' Huan Dong bacağına vurdu ve anında bacağında beyaz bir ışık parlamaya başladı. Hızı arttı, vücudunun yarısı çoktan hiçliğe karışmıştı ve ışınlanmak üzereydi.

Wang Lin Yükseliş'in ilk aşamasındaydı ancak büyüleri çoktan orta aşama Yükseliş yetişimcilerini aşmıştı. Yükseliş'in son aşaması ile önceki iki aşama arasındaki boşluk çok büyüktü, ancak orta aşama Yükseliş yetişimcilerine karşı savaşabilirdi.

Şu an Yükseliş'in ilk aşamasında olmasına rağmen, vücudundaki semavi ruhsal enerji miktarı orta aşama Yükseliş yetişimcilerinin sahip olduğu miktara sonsuz derecede yakındı. Yükseliş'in orta aşamasına girmek için sadece alanında bir aydınlanmaya ihtiyacı vardı.

Bu nedenle, bu Huan Dong'u öldürmek elini sallamak kadar kolaydı.

Wang Lin'in gözleri, Huan Dong'un kaçmaya çalıştığını gördükten sonra soğuklaştı. Ödemelerini aldığı için felaketten kurtulması gerekiyordu. Bazen neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemek imkansızdı.

Wang Lin yavaşça çantasına vurdu ve Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu yedi ışık huzmesi olarak ortaya çıktı. Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu, Kılıç Azizi Ling Tianhou tarafından yaratılmıştı bu yüzden kim buna karşı koyabilirdi ki? Göz açıp kapayıncaya kadar yedi kılıç fırladı ve Huan Dong'un önüne, hiçliğe kaybolmak üzere olduğu anda ulaştı. Kılıçlardaki yedi ruh anında ortaya çıktı ve bir araya geldi. Birleşmiş canavar kükredi ve Huan Dong'u vahşice pençeledi.

Ayna kırılması gibi bir ses gökyüzünde yankılandı. Hiçliğin içinde, Huan Dong'un gözleri dehşetle doluydu ve canavar zorla Huan Dong'u hiçlikten çıkardı. Dışarıya çekildikten sonra yedi kılıç Huan Dong'u kuşattı, uçları vücuduna dönüktü. Biraz bile hareket etse, kılıçlar vücuduna nüfuz eder ve ruhunu yok ederdi.

Huan Dong'un ortaya çıkmasından yakalanmasına kadar, her şey son derece hızlı bir şekilde gerçekleşmişti; sadece birkaç nefeslik süre geçmişti.

Ran ailesinin atası soğuk bir nefes aldı. Wang Lin'in büyülerini kişisel olarak hissetmesine ve güçlü olduklarını bilmesine rağmen bir üçüncü taraf olarak izlemek tamamen farklı bir deneyimdi.

Gözlerinde dehşet vardı. Daha önce Wang Lin ona saldırdığında, sadece siyah bir gölge geçmişti ve neredeyse ölüyordu. Şimdi siyah gölgenin Wang Lin'in tek büyüsü olmadığını fark etmişti. Wang Lin'in kullandığı her büyü son derece korkunçtu.

Xu Mu'yu asla düşman etmeyeceğine tamamen karar verdi!

Kaygısız Shenren'in kalbinde hissettiği korku, Ran ailesi atasının hissettiğinden daha zayıf değildi. Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu'na baktı ve derin bir nefes aldı. Şu an Xu Mu onu öldürmek istese, hiç direnemeyeceğinden şüphesi yoktu.

'Korkarım ki yetişimi, Yükseliş'in son aşamasının zirvesinde olabilir!'

Göreceli olarak, Sun Xi çok daha sakindi. Kalbinde, Wang Lin'in yetişim seviyesinin son derece yüksek olduğunu düşündü. O anda daha iyi hissetti ve 'Eğer Xu Mu bu kadar güçlüyse, onunla iyi bir ilişkim olduğundan emin olmalıyım.' diye düşündü.

Huan Dong'un kafa derisi uyuştu. Etrafındaki yedi kılıç, başının üstünde asılı olan ve her an düşebilecek ölüm bıçakları gibiydi. Wang Lin'e baktı ve diğer üçlüyü görüp bağırdı “Ran Xuefeng, Sun Xi, Zhao Chuawen, canınıza mı susadınız?!”

Üçlü sessizce düşündü ve konuşmadı. Ancak gözlerinde bir soğukluk vardı.

Huan Dong bu soğuk ışığı gördü ve içten içe bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. "Ben sadece Huan ailesinin emriyle buradayım. Eğer beni öldürürseniz Huan ailesi başkalarını gönderir. Hepsini öldürebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Bu basit gücünüzle Huan aileme karşı koyarsanız kesinlikle ölürsünüz!" diye bağırdı.

"Beni serbest bırakın ve hepinizi adil bir şekilde yargılayayım!”

Huan Dong'un sözleri Ran ailesinin atası ve yoldaşlarına ithafen olsa da, bakışları zaman zaman Wang Lin'i süzüyordu. Onu yakalayan kişiye belli bir miktar korku besliyormuş gibi görünüyordu. Ayrıca hangi arkaplana sahip olabileceğini düşünüyordu.

Ran ailesinin atası bunu duyduktan sonra gözlerinde bir tereddüt belirdi ama anında yerini kararlılık aldı. Sakin bir şekilde,  "Dost Yetişimci Huan, acaba neden Ran Yun Gezegeni'ne geldin.” dedi.

Huan Dong, Ran ailesinin atasına baktı ve sonra diğer ikisine baktı. Huan Dong gülümsedi. "Yani Huan ailesinin üyesi gerçekten dört yıl önce sizin tarafınızdan öldürüldü. Ran Xuefeng, Sun Xi, Zhao Chuawen, ailelerinizin soyu sona erdi!”

Ran ailesi atasının ifadesi, Wang Lin'e döndüğünde kasvetliydi ve “Dost Yetişimci Xu, bu kişiyi bize teslim etmeye ne dersin?” dedi.

Wang Lin'in ifadesi değişmedi ve başını salladı.

"Xu adındaki kişi! Tam olarak kimsin ve neden Huan ailemin meselesine karışmak istiyorsun?!” Huan Dong aniden Wang Lin'e döndü ve "Huan ailemin atası çoktan geri döndü; gerçekten Huan ailemin atasına karşı savaşabileceğini düşünüyor musun? Gitmene izin vereceğim ve hanımefendiye senden bahsetmeyeceğime dair söz veriyorum; seni kesinlikle bu meseleye sürüklemeyeceğim!” dedi.

"Huan ailesinin hanımefendisi mi?” Wang Lin, Huan Dong'a baktı.

Sun Xi açıkladı "Dost Yetişimci Xu, bunu bilmiyorsun ama Huan ailesinin atası Birlik Yıldız Sistemi'nden bir kadın getirdi. Onu öğrencisi olarak kabul etti ve soyunu değiştirmek için soyağacı ritüelini yapacak.”

Wang Lin'in gözleri daraldı ve sordu, "Huan ailesi atasının yetişim seviyesi nedir?”

Huan Hong biraz rahatladı ve şöyle dedi: "Ata'nın yetişimi çoktan ikinci adıma ulaştı. Birkaç bin yıl önce, o çoktan Yin ve Yang aşamasındaydı!”

Wang Lin, Ran ailesinin atasına ve yanındakilere gülümseme olmayan bir gülümsemeyle baktı. Bakışlarında, Ran ailesi atasının başını eğmesine neden olan bir alay ifadesi vardı.

Wang Lin sakince "Onu size vereceğim. Bunun artık benimle bir ilgisi yok.” dedi. Sonra elini salladı ve Yedi Yıldız Kılıç Oluşumu Huan Dong'un etrafında dolaştı ve has ruhunu mühürledi. Sonra kılıçlar Wang Lin'e geri uçtu.

“Hala ilgilenmem gereken önemli meselelerim var ve birkaç ay içinde geri döneceğim!” Böylece Wang Lin döndü ve gitti.

Huan Dong gözlerinde çaresizlik ile bağırdı “Eğer beni öldürürseniz, hanımefendi bu işten paçayı sıyırmanıza izin vermez. Hanımefendi Huan Mei, atanın tek öğrencisi ve Huan ailesinin gelecekteki başı olacak!”

Wang Lin aniden durdu ve döndü. Huan Dong'a baktı ve sakince sordu, "Huan Mei? Asıl adı neydi?”

Huan Dong gülümsedi ve "Eğer gitmeme izin verirsen, sana söylerim…”

Sözünü bitiremeden önce, Wang Lin kaşlarını çattı ve elini uzattı. Huan Dong'un bedeni anında Wang Lin'in eline doğru uçtu. Wang Lin elini Huan Dong'un kafasına bastırdı ve gözlerinde bir yıldırım huzmesi parladı. Arkasındaki gölge hızla kolundan ilerledi ve Huan Dong'un vücudunu tamamen kuşattı.

"Ruh Arama!”

Sonuçta Huan Dong'un yetişimi Yükseliş'in orta aşamasıydı, Ruh Arama büyüsünü kullanmak isterse Semavi Muhafız'ın gücünü ödünç almalıydı.

Huan Dong'un anıları, Wang Lin Semavi Muhafız yardımıyla onlara baktığı sırada parça parçaydı. Baktığı sırada Huan Dong'un vücudu şiddetle titremeye başladı ve gözlerinde acı verici bir çırpınma vardı.

Anılarını araştırırken, Wang Lin aniden güzel bir kadına kilitlendi ve yüz ifadesi kasvetli hale geldi. Elini gevşetti ve Huan Dong'un vücuduna vurdu. Huan Dong'un vücudu yığıldı ve has ruhu Wang Lin tarafından yakalandı. Wang Lin, Huan Dong'un has ruhunu Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı'na attı.

Bu ani olay Ran ailesinin atası ve yanındakilerin irkilmesine neden oldu, her birinin aklında kendince düşünceleri vardı.

"Liu Mei..." Wang Lin kaşlarını çattı ve Suzaku Gezegeni'ndeki sahneler, Suzaku Mezarı'nda olanlar da dahil olmak üzere gözlerinin önünden geçti.

'Bu kadına talih kuşu konmuş ve Yüce Gök Yıldız Sistemi'ne gelmiş...' Wang Lin  uzun bir süre sessizce düşündü. Gökyüzüne baktı ve hiçbir şey demeden ayrıldı.

Ran ailesinin atası ve yanındakiler artık onu engellemeye cesaret edemiyordu. Çaresizce Wang Lin'in yavaşça kaybolan figürüne baktılar.

Atmosferden çıktıktan sonra, Wang Lin çantasına vurdu ve yıldız pusulası ortaya çıktı. Gümüş bir ejderhaya dönüştü ve uzayda kayboldular.

Wang Lin, Gümüş ejderhanın üzerinde lotus pozisyonunda oturdu ve kendi kendine mırıldandı: “Bu Liu Mei'nin benimle derin bir düşmanlığı yok. Onun için neyin iyi olduğunu biliyorsa, her şey iyi olacak. Eğer hala Suzaku Gezegeni'nde olduğu gibi davranıyorsa o zaman tek yapabileceğim onu öldürmek. Huan ailesinin atasına gelince, onunla ölümüne dövüşmek zorunda değilim. Eğer ortaya çıkarsa Semavi Muhafız'ın yardımıyla ayrılabilirim. Ayrıca, onun bir ailesi varken ben tek başımayım. Onu öldüremesem bile intikam almak için aile üyelerini öldürürüm."

Kararını verdikten sonra Wang Lin artık Liu Mei'yi düşünmeyi bıraktı ve zihnindeki haritaya odaklandı. Yun Xia gezegenine doğru gidiyordu.

'Yun Xia gezegenindeki alev metali damarı benim için son derece önemli, çünkü Göğe Başkaldıran Boncuk'u tamamlamak için mükemmel bir fırsat. Kimsenin beni durdurmasına izin vermeyeceğim. Eğer biri çalmaya kalkarsa, onu öldüreceğim!' Wang Lin'in gözleri yıldızların arasından uçarken soğuktu.

Yol boyunca Wang Lin hiç dinlenmedi. Bir ay sonra, Yun Xia Gezegeni çok uzaklarda ilahi hissinde görünür hale geldi.