Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Kan gölgesi, şeytani gölgeye doğru hareket etti ve saldırdı. Yoğun bir şeytani ruhsal enerji kan gölgesinden çıktı. Şeytani ruhsal enerji, bölgeyi kuşatan şeytani alevlere dönüştü. İçerde neler olduğunu görmek imkansızdı.

Alevin dışında, Wang Lin kanının çoğunu kaybetmişti ve şimdi çok zayıftı. Ancak, şeytani gölgenin mızrak büyüsü durmadı; Wang Lin'e saldırmadan önce şeytani alev tarafından sadece bir an için durdurulmuştu.

Mızrak Wang Lin'e doğru uçtu. Katliam enerjisi Wang Lin'in parmağında yoğunlaştı ve hiç tereddüt etmeden mızrağın ucuna bastırdı!

Patlayıcı bir güç, Wang Lin'in eline mızraktan girdi ve içindeki katliam enerjisini hızla tüketti. Aynı zamanda, katliam enerjisi mızrağa girdi ve onu yok etmeye başladı.

Wang Lin ve Antik Şeytan arasında, gök gürlüyormuş gibi yankılanmalara sebep olan bir dizi patlama meydana geldi. Bir milyon katliam enerjisi sönmek üzereyken, Wang Lin'in gözleri parladı. Sonra parmağını çekti ve birkaç metre geri çekildi. Elindeki katliam enerjisine kısa bir dinlenme anı verdi böylece bitmeyen gücü tekrar yenilendi ve kısa bir süre için iyileşebildi.

Wang Lin'in parmağı bir kez daha uzandı ve yaklaşarak mızrağa çarptı.

Bu döngü, Wang Lin 300 metreden fazla geri çekilene kadar devam etti. Sonunda, mızrağın gücü zayıfladı ve Wang Lin'den gelen bir iblis enerjisi şeridi tarafından yok edildi.

Wang Lin'in yüzü son derece solgundu ve büyük kan kaybı nedeniyle zar zor nefes alıyordu. Ancak dinlenmek yerine hızla uzaklaştı.

Başkentin merkezindeki şeytan vadisine doğru ilerliyordu!

İlk adım, başkentin etrafındaki şeytani tabakayı kırmaktı. İkinci adım, Bei Lou'nun kandan gölgesini çağırmak için Antik Şeytan'ın 150 metre yakınında aurasını ödünç almaktı. Üçüncü adım, Antik Şeytan'nın gizlenme yerine girmek ve Antik Şeytan'ın ruhunun hapsedildiği eşyayı almaktı!

Wang Lin'in sisin içindeki iki Antik Şeytan arasındaki savaşı izlemeye niyeti yoktu. Bir yıldırım gibi hareket etti ve Ateş Şeytan Ülkesi'nin kutsal topraklarına, Şeytan Vadisine girdi!

Şeytan Vadisi son derece sessizdi. Vadinin derinliklerinde şeytani ruhsal enerjiyle dolu devasa bir heykel duruyordu. Büyük miktarda şeytani ruhsal enerji, Bei Lou ile savaşmasına yardımcı olmak için Antik Şeytan'ın vücuduna doğru gökyüzüne yükseldi.

Wang Lin bir adım attı ama anında durdu. Heykelden bir dalgalanma yayıldı ve dalgalanma yayıldıkça, heykelden gelen şeytani ruhsal enerji gökyüzüne yükselmeyi kesti. Şeytani ruhsal enerji, Wang Lin ile aynı boyutta bir Antik Şeytan klonu oluşturmak için bir araya geldi!

Bu Antik Şeytan'ın iki boynuzu vardı ve havada süzülüyordu. Şeytani ruhsal enerji şeritleri klonun arkasından heykele bağlandı.

Wang Lin'e, ağır şeytani bir parıltıya sahip gözlerle soğuk bir şekilde baktı.

Wang Lin Antik Şeytan'a baktı ve biraz düşündükten sonra geri çekildi. Bu Antik Şeytan sadece bir klon olmasına rağmen son derece güçlüydü. Wang Lin, Ling Tianhou'nun kılıç enerjisini kullanmazsa, ona karşı savaşamayacağını farketti.

"Wang Lin, o heykeli kır ve onunla birleşmeme yardım et. Eğer bunu yaparsan, diğer yedi Antik Şeytan ile birleşme konusunda artık bana yardım etmek zorunda kalmayacaksın. Sana söz verdiğim şeylere gelince, birleştikten hemen sonra yapacağım!"

"Antik Şeytan'ın mirasını anlamak istemiyor muydun? Heykeli kır ve onunla kaynaştığımda, senin ilahi hissini içime alacağım. Sonuç olarak, sana büyük fayda sağlayacak iki miras elde etmiş gibi olacaksın. Ayrıca, sana birçok kez yardım ettim ve sadece karşılığında bunu istiyorum. Wang Lin, yardım et bana!!”

Bei Lou'nun sesi Wang Lin'in kalbinde yankılandı. Wang Lin biraz düşündü ve bir nefes verdi. Bei Lou'nun verdiği tüm sözler bir yana Wang Lin'in iki ölüm kalım durumundan kurtulmasına yardım etmişti, bunlar bile Wang Lin'in harekete geçmesi için yeterliydi.

Wang Lin'in gözleri soğuktu ve Ling Tianhou'nun kılıç enerjilerinden birini parmağına hareket ettirdi. Kılıç enerjisinden gelen altın parıltı serbest kaldı ve tüm Şeytan Vadisi'ni aydınlattı.

Şeytani ruhsal enerjiden yapılmış Antik Şeytan klonu ciddileşti. Sonra iki elini de hareket ettirdi ve havaya bir şeyler çizmeye başladı. Şeytani ruhsal enerji yayan çeşitli şeytani semboller önünde ortaya çıktı.

Wang Lin derin bir nefes aldı ve Ling Tianhou'nun kılıç enerjisini dışarı salarken artık tereddüt etmedi. O anda tüm Şeytan Vadisi, kılıç enerjisiyle doldu ve şeytani ruhsal enerji bu kılıç enerjisinin altında ezildi.

Ling Tianhou'nun kılıç enerjisinden gelen gaddar niyet patladı ve Şeytan Vadisi'ni süpüren bir fırtınaya dönüştü. Fırtına bölgeyi süpürdüğünde kılıç enerjisinden çatırtı sesleri geldi ve kılıç enerjisinde sayısız çatlaklar ortaya çıktı.

Gökyüzü kılıç enerjisiyle kaplıydı ve şeytani ruhsal enerji, kılıç enerjisi tarafından parçalandı.

Antik Şeytan klonu tarafından çizilen semboller kör edici bir şekilde parladı. Ling Tianhou'nun kılıç enerjisi formunun yaklaşmasını engelleyen, bir ağ gibi birbirine bağlanan ince, siyah bir yıldırım oluştu.

Bununla birlikte, Ateş Şeytan Ülkesi'nin Antik Şeytan'ı, Bei Lou'ya karşı savaşta ilahi hissinin çoğunu kullanıyordu bu yüzden burada bıraktığı klon, sadece bir son aşama Yükseliş yetişimcisine denkti. Eğer Wang Lin, Ling Tianhou'nun kılıç enerjisine sahip olmasaydı, umutsuz bir savaş olurdu. Ancak, Ling Tianhou'nun kılıç enerjisi ile Wang Lin durdurulamazdı!

Kılıç enerjisi ileri doğru atıldı ve parlak, altın bir parıltı yaydı. Kılıç enerjisi sembollere dokunduğu anda, tüm semboller tek tek söndü.

Kılıç enerjisi, sembolleri deldi ve doğrudan Antik Şeytan'ın klonuna saldırdı. Antik Şeytan'ın klonunun ifadesi büyük ölçüde değişti ve daha sonra şeytani ruhsal enerji kütlesine dönüştü. Fırladı ve Ling Tianhou'nun kılıç enerjisini kuşattı.

Kılıç vızıltıları yoğun şeytani ruhsal enerjiden gelmeye başladı. Wang Lin bir adım attı ve indiğinde heykelin önündeydi.

Tereddüt etmeden, Wang Lin sağ elini heykelin üzerine bastırdı!

"Dur!" Gök gürültüsünden daha yüksek iki ses aynı anda duyuldu. Biri gökyüzünden diğeri kılıç enerjisini kuşatan sisten gelmişti. Her ikisi de neredeyse aynı anda geldi ve gürleyen bir gök gürültüsü gibiydi.

Büyük bir el gökten şok edici bir hızda Wang Lin'e indi. Ayrıca şeytani sis, yutmak için ona doğru ilerleyen bir Antik Şeytan kafası oluşturdu!

Wang Lin'in gözleri parladı ve vücudundaki semavi ruhsal enerji harekete geçti. El ve kafa ona ilerlediği anda vücudunun içindeki semavi ruhsal enerji heykele boşaldı.

Heykelden bir dizi çatlama sesi geldi ve çatlaklar ortaya çıkmaya başladı, daha sonra çatlaklardan büyük miktarda şeytani ruhsal enerji serbestleşti! O anda Ling Tianhou'nun kılıç enerjisi şeytani sisten uçtu ve Wang Lin'e doğru gelen kafayı delip geçti. Sonra, Wang Lin düşüncesi ile heykelin üzerine indi.

Yüksek bir patlama oldu ve Heykel tamamen yıkıldı!

Heykel yıkıldığı anda, Wang Lin'e doğru gelen el dağıldı ve bunu gökyüzünden gelen isteksiz bir kükreme izledi. Kısa bir süre sonra, çarpışan büyü sesleri geldi. Bu sesler açıkça Bei Lou'nun saldırılarından kaynaklanıyordu, bu yüzden Antik Şeytan Wang Lin'i rahatsız edemedi.

Heykel yıkıldığında büyük miktarda şeytani ruhsal enerji etrafa salındı. Wang Lin, bu yoğun şeytani ruhsal enerjinin içinde bir el kemiği parçası gördü!

Wang Lin'in gözleri parladı sonra sağ elini uzattı ve bu kemiği yakaladı!

Kemiğe dokunduğu anda, düşünülemez bir güç doğrudan vücuduna girdi ve has ruhuna çarptı. Wang Lin'in has ruhu aniden titredi ve gizemli bir alanda buldu kendini.

Gökyüzü ya da yeryüzü yoktu, sadece sonsuz bir hiçlik vardı. Durum böyle olmasına rağmen, bölgeyi kuşatan gizemli bir güç vardı. Wang Lin'in zihni buradayken, yükselmeye devam eden bir zarafet duygusu hissetti.

Önündeki boşlukta bir dizi sahne ortaya çıktı. Bunların hepsi, hayatında öğrendiği bazı büyülerin sahneleriydi.

Sahnelerden biri, elini sallayan ve yavaşça büyük bir taşı kaldıran çok genç bir çocuğun sahnesiydi. Büyük taşı kontrol etmeye devam ederken genç çocuğun gözleri heyecanla doluydu.

Sahne titredi ve yok oldu. Sonra genç çocuk sahnenin içinden çıktı ve Wang Lin'e baktı. Gülümsedi ve Wang Lin'in yanına oturdu. Ancak, eli hareket etmeye devam etti ve cazibe büyüsü etrafında dolanıyordu.

Diğer sahne, uzun, dalgalanan saçları olan soğuk görünümlü bir gencin sahnesiydi. Kapalı olan gözlerini açtığında, gözlerinde soğuk bir ışık parıltısı vardı. Gözlerinde hayal edilemez bir öldürme niyeti belirdi. Önündeki sayısız Çekirdek Oluşturma yetişimcisinin, ölmeden önce çekirdekleri paramparça oldu.

Bu genç de sahneden çıkıp geldi. Wang Lin'e baktıktan sonra o da oturdu. Saçları havada dalgalanırken, vücudunda Ji Alemi'nin öldürme niyeti vardı.

Ayrıca, Wang Lin'in Ölüm Parmağını, Şeytani Parmağını, Yeraltı Nehrini ve çeşitli büyüleri kullandığı bir sahne de vardı ve o da dışarı çıktı ve oturdu.

Bunun dışında, Wang Lin'in zihnini şok eden başka bir sahne vardı. Gri cübbe giymiş bir Wang Lin'di. Onu çevreleyen bir milyon katliam enerjisi vardı ve gittiği her yer yıkımla doluydu.

Wang Lin'in bakışlarını fark etti ve Wang Lin'e bakmak için döndü. Gözleri tamamen griydi!

Bu çeşitli sahnelerden gelen tüm Wang Linler yürüdü ve hepsi dağıldı. Bazıları gözlerini kapatıp yetişim yapıyordu. Bazıları büyülerini gösteriyordu; bunlardan biri aslında Semavi Durdurma Büyüsünü kullanıyordu!

Önündeki sahne Wang Lin'i derinden şok etti. Bu sahneye aşinaydı. O zamanlar, Tian Yunzi'den bir büyü seçerken, aynı şeyi görmüştü. Tian Yunzi farklı bir büyü kullanıyordu!

Ancak, Wang Lin hemen şoktan ayıldı ve farkı fark etti!

Tian Yunzi'nin zihninin içindeki siluetler gerçek insanlar gibiydi, bu yüzden farkı söylemek imkansızdı! Ancak, kendi siluetleri maddesel olma ve olmamanın arasındaydı. Onlar ne gerçekti ne de illüzyondu.

'Maddesel ve maddesel olmayan... Olabilir mi... Bu, ilk adımın zirvesine ulaştığında ve Hayali Yin ve Maddesel Yang aşamasına girmek üzereyken yaratılan bir büyü olabilir mi... Bu değişikliği Antik Şeytan'ın mirasından dolayı erken deneyimleyebildim... ' Wang Lin derin bir nefes aldı.

Ama tüm bunları sadece tahmin ediyordu, gerçeği bilmenin bir yolu yoktu. Aniden, bu siluetler hiçbir iz kalmayıncaya kadar solmaya başladı. En hızlı solan, Semavi Katliam Tekniği kullanan gri cüppeli Wang Lin'di.

O anda, Wang Lin aniden bir fırsat gördü ve vücudu öne doğru süzüldü. Semavi Katliam Tekniği'ni kullanarak gri cüppeli siluetle kaynaştı…