Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Bu son 10 yıl boyunca Wang Lin, kulenin içinde Yao Xixue'yi birçok kez sorguladı.

Yao Xixue'nin Wang Lin'e olan nefreti çoktan kalbinin derinliklerine gömülmüştü. Ayrıca, Wang Lin'in yöntemlerinden tamamen korkuyordu.

Kan Ruh Hapını nasıl kullanacağını söylediğinde Wang Lin, zihninde bir delik açmayı başardı!

Delik ortaya çıktığında, Yao Xixue neredeyse Wang Lin'in yöntemleri altında yıkıldı. Ona her şeyi söylememiş olmasına rağmen, az ya da çok bazı sırları dökülmüştü!

"Mağaranın bir Semavi İmparator tarafından bırakıldığını ve toplam 4 mağara olduğunu söyledin. Tüm bunları nasıl öğrendin?”

Yao Xixue alt dudağını ısırdı. Hala bu soruyu cevaplamak istemiyordu.

Wang Lin'in gözleri hafifçe parladı ve yavaşça şöyle dedi "20 yıldan fazla bir süredir elimdesin. Bana her şeyi anlatırsan, Şeytan Ruh Diyarı'ndan ayrıldıktan sonra seni serbest bırakacağıma söz veriyorum!”

Sesi iblis enerjisi yayıyordu. Bu, dağılmış iblise 10 yıl boyunca üzerine damgasını kazıdıktan sonra ondan öğrendiği küçük bir büyüydü.

Yao Xixue sessizce iç çekti ve fısıldadı “Sana her şeyi söyleyebilirim ama Dao kalbin üzerine yemin etmelisin, Şeytan Ruh Diyarı'ndan ayrıldıktan sonra beni serbest bırakacaksın!”

“Bana şart koşacak bir konumda değilsin. Söz verdiğim şeyi yaparım! Konuş, tek bir şansın var. Eğer konuşmazsan, seni sonsuza dek mühürlerim!” Wang Lin'in sesi sakindi ama içinde soğuk bir niyet vardı.

Yao Xixue, Wang Lin'e bakarken saçlarıyla oynadı. Uzun bir süre sonra fısıldadı “Babam sana karşı savaşmamam için beni uyardı. Kafam karışmıştı, babamın seni nerden tanıdığını bilmiyordum. O zamanlar Tian Yunzi'nin bir öğrencisi olmana rağmen sadece küçük bir yetişimciydin. Babamı tanıyorsam; mevkin, yetişimin ve seninle ilgili olan her şey babamın dikkatini çekmeye değmezdi!"

“Bu yüzden onu dinlemedim. Şimdi neden babamın dikkatini çektiğini anlıyorum.…”

Wang Lin'in yüz ifadesi, soğuk bir şekilde ona bakarken sakindi.

Yao Xixue iç çekti ve şöyle dedi "Burada toplam dört mağara olduğunu söyleyen babamdı. O zamanlar, Babam, Ling Tianhou, Tian Yunzi ve diğerleri Şeytan Ruh Diyarına geldiklerinde bir sır buldular!”

Wang Lin'in gözleri küçüldü ve sakince sordu “Ne sırrı?”

"Bu Şeytan Ruh Diyarı aslında bir mağaraydı. Bunu zaten tahmin ettiğine inanıyorum. Şeytan Ruh Diyarı'nın bir mağara olduğunu ve bu mağaranın çok büyük olduğunu söyleyebilirim. Hayal gücünün ötesinde büyük, ama sadece bir tane değil! Toplam beş mağara var! Dördü sahte ve biri gerçek!”

Wang Lin'in ifadesi aynı kaldı ve yavaşça “Sanırım beni götürdüğün sahte bir mağaraydı.” dedi.

Yao Xixue acı bir şekilde başını salladı ve “Evet, gerçekten de sahte bir mağaraydı... " dedi.

Wang Lin sordu "Oraya gitmenin amacın neydi!?”

"Babam bir keresinde sahte mağaranın çok fazla hazine, ruh sıvısı ve başka şeyler içerdiğini söylemişti. Eğer onları elde edebilirsem gelişimime büyük ölçüden yardım ederdi." Yao Xixue'nin sesi yumuşaktı ama konuşmayı bitirmeden önce, Wang Lin'in yüzündeki sırıtmayı gördü.

Wang Lin sakince Yao Xixue'ye baktı. Konuşmuyordu ama gözleri onun kalbini titretti. Uzun bir süre sonra acı bir şekilde "Söylediğim her şey doğru. Gelecekte beni özgür bırakmamak için bunu bahane olarak kullanmana gerek yok!” dedi.

Wang Lin'in ses tonu kötüydü. "Gerçeği söylemenin iyi bir yolu! Belki de söylediğin şey gerçekten kalbinde inandığın şeydir, ama sorduğum şey bu değil! Dört sahte mağaranın gerçek mağarayla ne ilgisi var?”

Yao Xixue bir kez daha düşündü, sonra bir nefes verdi ve "Unut gitsin. Aslında, bu dört sahte mağara gerçek mağaranın kapısı.” dedi.

Wang Lin gözlerini kıstı. “Baban ve onların bulduğu sır bu kadar basit olamaz.”

"Sadece babamın tahmin ettiği şeyi biliyorum o da birinin mağaranın içindeki üçüncü basamağa adım atmasına yardım eden fırsatlar olduğudur. Çünkü o mağara, Semavi Alem çökmeden önceki bir numaralı Semavi İmparator Qing Lin'e aitti!”

"Semavi İmparator Qing Lin, Semavi Alemdeki en güçlü kişiydi. Söylentilere göre, Semavi Alem çöktüğünde, Semavi İmparator Qing Lin ölmemişti. Savaştıktan sonra yaralı bir şekilde kaçmıştı!"

"Babam ve onların bulduğu sır, Semavi İmparator Qing Lin'in aurası son mağaranın içindeki kapalı kapıda olduğu sırrıdır. Nasıl öğrendiklerini bilmiyorum bu yüzden bana sorman manasız.” Konuşmayı bitirdikten sonra Wang Lin'e baktı. Bunu ilk duyduğunda, hayal edilemez derecede şok olmuştu. Bunu hatırlamak bile kalbinin sonsuza dek titremesine neden oluyordu.

Wang Lin'in sahip olduğu zihinsel gücüyle, bu patlayıcı haberi duyduğunda ne tür bir ifadeye sahip olacağını görmek istemişti. Ne yazık ki, gördüğü tek şey değişmeyen ifadesiydi. Wang Lin'in ifadesi en ufak bir şekilde değişmedi, ancak göz bebekleri fark edilemeyecek bir miktarda küçüldü.

Bu sözler Wang Lin'in kalbinde bir fırtına başlattı!

Yao Xixue'nin söylediklerinin %70'ine inanmıştı. Bu, her şeyi bu kadar güzel söylediğinden dolayı değil,  “Qing Lin!” iki kelimeyi söylediği içindi.

Wang Lin, Yao Xixue ile mağaraya ilk girdiğinde gördüğü şeyi asla unutamazdı. Boşluktan gelen sesi duymak için yaşam mühürlerini birleştirmişti.

"Ben Qing Lin…”

'Ne tür bir mağara bu.... Dağılmış bir iblis ve Antik Şeytanlar var... Antik Şeytan biri tarafından dokuz parçaya bölünmüş ve bu yüzden tekrar bir araya gelemiyor. Dağılmış iblis hakkında fazla bir şey bilmiyorum ama söylediklerine göre, Antik İblisin altındaki bir iblis. Bu Şeytan Ruh Diyarı'nda da bir Antik İblis olabilir mi…’

Wang Lin öğrendikçe, aşamayacağı bir sis tabakasına çarpıyormuş gibi hissediyordu.. Sessizce Yao Xixue'ye baktı ve şöyle dedi “Peki dört sahte mağara aralarında nasıl bölüştürüldü?”

"Tian Yunzi ve Ling Tianhou birer mağara aldı. Bir diğer mağara ise Bulutlu Semavi Çift tarafından alındı! O zamanlar babamın yetişim seviyesi, sahte mağaralar için dördüyle savaşacak kadar yüksek değildi. Ancak, şansı iyiydi ve bu mağaranın varlığını buldu. Aslında, babam dışında herkes hala burada üç sahte ve bir gerçek mağara olduğunu düşünüyor!”

"Bulutlu Semavi Çift?" Bu, Wang Lin'in bu ismi ilk kez duyuşuydu.

"Bulutlu Semavi Çift on binlerce yıl önce ünlüydü. Burayı herkes gibi terk etmediler ve sahte mağaralarında yetişim yapmaya karar verdiler. Bu yüzden çok az kişi dışında kimse onları bilmiyor. Bu yetişim çiftini sadece babamdan duydum.” Yao Xixue bunu söylerken yüzünde kıskançlık ve hüzün izi vardı. Bu çifti duyduğunda, ilkbaharından geçiyordu. Şimdi bile, kalbinin derinliklerinde bir rüya parçası vardı. Tüm bunları düşününce biraz hüzünlü hissetti.

Wang Lin biraz düşündü, sonra Yao Xixue'ye bakarken gözleri aniden parladı ve "Baban, Kan Atası, yakında gelecek!” dedi.

Bunu duyduktan sonra, Yao Xixue'nin kalbi şiddetle titredi. Yüzünde şaşırmış bir ifade ile dedi ki, “Ne demek istediğin hakkında hiçbir fikrim yok!” İfadesi son derece doğaldı ve herhangi bir ipucu vermiyordu.

"Bu on binlerce yıl boyunca, Şeytan Ruh Diyarı sayısız kez açıldı. Buraya kaç kez geldiğine dair hiçbir fikrim yok, ama Kan Atası'nın yetenekleriyle, yaşamını uzatmak zor olmamalı. Bunu akılda tutarak, bir yabancının bunu öğrenmesi riskine rağmen özellikle bu zamanda mağaraya girmek zorunda kaldın. Eğer bir sır saklamıyor olsaydın bu kadar endişeli olmazdın!”

"Korkarım ki, bu on binlerce yıl içinde, Kan Atası olan baban, bazı nedenlerden dolayı gelemedi. Bu yüzden sen geldin. Mağaraya girme hakkını elde etmek için çok endişeliydin. Sanırım babanın gelişine hazırlanıyordun!”

Wang Lin'in sesi, yavaş yavaş bunları söylerken çok sakin ve derindi.

Yao Xixue çok uzun bir süre Wang Lin'e baktı. Sonra gülümsedi ve başını salladı “Çok zekisin. Bu doğru, babam çok yakında burada olacak! Aslında, sadece babam değil, korkarım ki ustan, Tian Yunzi, Da Lou Kılıç Tarikatı'dan Ling Tianhou ve Tian Yun gezegeninden çeşitli yaşlı canavarlar yakında buraya gelecek!”

Wang Lin'in gözleri, sadece küçük bir açıklık bırakacak kadar kapanırken yavaşça "Bu, gelgit sırasında ortaya çıkan altın nişan yüzünden mi?” dedi.

Yao Xixue'nin bakışlarından bir şok parıltısı ortaya çıktı. Şimdiye kadar Wang Lin'in ne kadar korkunç olduğunu gerçeğini anlamamıştı.

'Bu kişi çok kurnaz. Soruları basit görünse de, cevap verir vermez tahminlerine dahil ediliyorum. Adım adım bilmeyerek bir çok bilgiyi ele geçirmesine izin vermiş oluyorum. Sonuç olarak, eğer şimdi yalan söylersem, sahip olduğu tüm bilgiler sayesinde yalanımı tespit edebilir. Bu kişi... Çok korkunç!'

Yao Xixue, Wang Lin'in yetişiminden gelen kısıtlamalardan dolayı zihninde meydana gelen hesaplamaların on kat, yüz kat daha karmaşık olduğunu bilmiyordu. Yao Xixue ile yaptığı konuşma çok uzun değildi.

Wang Lin, Yao Xixue'nin konuşmasından korkmuyordu. O konuştuğu sürece, ondan bir şekilde bilgi alabilirdi. Korktuğu şey, Yao Xixue'nin daha önce olduğu gibi konuşmamasıydı!

Yao Xixue başını eğdi. Bilinçaltında Wang Lin'in gözlerinden kaçındı ve "Bu nişan Qing Lin'in Semavi Nişanı olarak bilinir. Sahte mağaradan gerçek mağaraya geçişi sağlayan kapının anahtarıdır. Sadece anahtarla girebilirler!" dedi.

“Ancak gerçek mağaranın kapısını açmak için dört sahte mağaranın kapısının, aynı anda dört nişan ile açılması gerekir.. Tek bir tanesi bile eksik olamaz!”

Wang Lin sordu "Söylediğine göre, Tian Yunzi ve diğerleri sadece üç nişana ihtiyaç duyduklarını sanıyorlar. Sadece Baban, Kan Atası, üç nişanın gerçek mağaranın kapısını açmak için yeterli olmadığını biliyor. Doğru muyum?”

Yao Xixue biraz düşündü ve başını salladı.

"Kan Atası da kesinlikle kurnaz. Sahte mağarayı elinde tuttuğu sürece, bir nişanı olmasa bile, inisiyatifi hala elinde tutuyor. Hamlelerini düzgün bir şekilde yaptığı sürece, dördüncü nişan ortaya çıktığında, doğal olarak gerçek mağaraya girme şansına sahip olacak!” Wang Lin, gözleri parlamadan önce biraz düşündü ve “Bu yere emildikten sonra nişan nerede görünecek?” dedi.

Yao Xixue biraz tereddüt etti ve “Gelgit Uçurumu. Girişi Ateş Şeytan Ülkesi'nin içinde!” dedi.

Wang Lin başka soru sormadı. Sağ elini uzattı ve Yao Xixue bir kez daha mühürlendi. Onu çantasına geri koyduktan sonra, kulenin içinde kalan tek kişi oydu. Gözleri, kendi kendine mırıldanırken şeytani bir şekilde parıldıyordu "Şeytan Ruh Diyarı'nın böyle bir sır içerdiği ortaya çıktı... Yetişim seviyem bu yaşlı ustalara kıyasla çok düşük. Ancak, Tian Yunzi neden bu Şeytan Ruh Diyarı'na gelmem konusunda bu kadar kararlıydı…”