Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Kademe 7 yetişim gezegeni Tian Yun'un dışarısında.

Kanlı Yıldız.

Mor giyen bir kadın, uzayın derinliklerinde hızla uçarken bir metre uzunluğunda bir kılıca biniyordu. Onu kovalayan ve renkli cübbe giyen üç kadın vardı.

Mor renkli kadını kovalayan kadınlardan biri alay etti. "Zavallı, Göksel Su Tarikatı'na ihanet ettin ve genç tarikat ustasının kutsal hazinesini çaldın. Gerçekten kaçabileceğini mi sanıyorsun!? Burası Tian Yun Gezegeni'nin etkisi altında olsa bile, benim Beş Element Gezegenim de kademe 7 yetiştim gezegenidir. Kaçmayı başaramayacaksın!"

Mor cübbeli kadın dişlerini sıktı ve yüzü son derece solgundu. Daha önce giydiği mor peçe düşmüştü.

"Vücudunda Gu zehri var. Ne kadar uzağa kaçabileceğini görmek istiyorum!”

Mor renkli kadının yüzünde acınası bir ifade vardı. Vücudundaki Gu zehiri çoktan aktif olmuştu ve onu tüm yol boyunca zorla bastırıyordu. Başlangıçta kaçabilirdi ama kız kardeşinin ona ihanet etmesini ve düşmanı ona çekmesini beklemiyordu.

O anda bitmiş ve tükenmiş bir vaziyetteydi. Artık vücudundaki Gu zehirine karşı koyamaz hale geldi ve öksürerek bir ağız dolusu kan kustu. Yüzü solgunlaştı ve bindiği büyük kılıç hafifçe sallandı.

Kan kırmızısı bir gezegene doğru ilerlerken ve altındaki kılıcı kontrol ederken acı bir şekilde gülümsedi.

Arkasındaki üç kadın soğuk homurtular çıkardı ve daha hızlı kovalamaya başladılar.

Mor renkli kadın kan kırmızısı gezegene yaklaştı ve atmosferi kırıp geçti. Yüzeye yaklaştığında birden kan kırmızısı bir köşk fark etti.

Bir adam köşkten çıktı. Kızıl saçları ve kızıl kaşları vardı ve kırmızı bir cübbe giyiyordu. Orada dikilirken üzerinde bir semavi ruhsal enerji izi olmamasına rağmen boğucu bir ihtişam hissi verdi.

Mor elbiseli kadına ve onu kovalayan üç kadına soğuk bir şekilde baktı. Kaşlarını çattı ve sakince "Defol!” dedi.

Üç kadının yüz ifadesi birazcık değişti. Bunlardan biri birdenbire "Beş Element Gezegeni'nin Göksel Su Tarikatı bir haini yakalamaya çalışıyor. Umarım Kıdemli müdahale etmez!” dedi.

Adamın gözleri soğuk bir şekilde parlıyordu. Daha sonra büyük kollarını sallayarak kan kırmızısı gezegenden üç kadını havaya uçurmak için ortaya bir rüzgar çıkardı.

''Adın ne?!''

"Zi Xin, bu gencin ismi Zi Xin. Kademe 6 yetişim gezegeni, Suzaku Gezegeni'nden  bir yetişimci.” Mor cübbeli kadın önündeki kişiye baktı. Bu kişi, kollarının tek bir dalgasıyla onu kovalayan insanları uzaklaştırabilmişti. Bu tür bir yetişimci çok korkunçtu.

Suzaku Gezegeni.

Chu ülkesi, Bulutlu Gök Tarikatı!

Bulutlu Gök Tarikatı eskisinden tamamiyle farklıydı. Chu Ülkesi, mevcut Suzaku Zhou Wutai tarafından kademe 4 yetişim ülkesine terfi edilmişti. Yalnızca kademe 4 olmasına rağmen, etki alanı kademe 4 yetiştim ülkeleri arasında en büyüğüydü.

Bütün Kademe 5 yetişim ülkeleri özellikle de Bulutlu Gök Tarikat'ıyla karşı karşıya kaldıklarında, Chu'da olduklarından dolayı saygılı olmak zorunda kalmışlardı.

Bunun nedeni, birkaç yüz yıldır olan olaylara tanık olan hemen hemen herkesin Wang Lin adında bir yetişimcinin olduğunu bilmesiydi. Bu adam tek başına Suzaku gezegeninde daha önce hiç görülmemiş büyük bir dalga başlatmıştı!

Bulutlu Gök Tarikatı kademe 4 ülke haline geldikten sonra, kendi tarikatlarının heykellerini yıkmışlardı. Daha sonra, tüm ülkenin yardımıyla, yüksek kaliteli ruh taşlarından dev bir heykel inşa etmişlerdi!

Bu heykel siyah giyen bir adamın heykeliydi. Gözlerinde düşünceli bir ifade vardı. Yakışıklı olmasa da, bu dünyadan değilmiş gibi bir his veriyordu. Sağ eli sanki düşünüyormuş gibi bir duruş sergiliyordu.

Heykel, çevreyi saran korkunç bir ihtişam yayıyordu!

Burası Bulutlu Gök Tarikatı'nın yeriydi. Aynı zamanda sayısız Bulutlu Gök Tarikatı öğrencisinin taptığı bir şeydi. Aynı zamanda Chu'daki tüm yetişimcilerin saygı duyduğu bir şeydi. Aynı zamanda Suzaku Gezegeni için bir efsaneydi!

Şu anda merdivenlerden yukarı Bulutlu Gök Tarikatı'na doğru yürüyen bir yaşlı ve bir genç vardı.

Bulundukları konumdan heykeli açıkça görebiliyorlardı. Gencin yüzü "Büyükbaba, bahsettiğin heykel bu mu?” diye sorarken merakla doluydu.

Yaşlı adam heykele baktı ve geçmişi hatırladı. Uzun bir süre sonra çocuğun kafasını ovuşturdu ve "Bulutlu Gök Tarikatı liderinin nasıl Ruh Oluşturma aşamasına ulaşabildiğini biliyor musun?  Neden Chu'daki tüm mezhepler Bulutlu Gök Tarikatını hükümdarları olarak görüyor? Neden 5. kademe yetişim ülkesinden gelen tüm uzmanlar burada olduklarında bu kadar saygılı olmak zorundalar? Hepsi bu heykel yüzünden!” dedi.

Genç gözlerini kırpıp gülümsemeden önce şaşırmış görünüyordu. "Bu garip, bir heykel nasıl herkesi bu kadar saygılı yapabilir?”

Yaşlı adam iç çekti ve şöyle dedi: "Heykelin temel aldığı kişi sadece kısa bir süre için burada yetişmiş olsa da, bu birkaç yüz yıl boyunca, Suzaku Gezegeni'nde daha önce hiç görülmemiş bir fırtına başlattı! Sadece o ayrıldıktan sonra açığa çıkan bazı şeyler vardı. Söylentiye göre, daha sadece 200 yıllık yetişimiyle İblisler Denizinde tam bir karmaşa yaratmayı başardı. Güzel bir kadını kurtardı ve tüm Bulutlu Gök Tarikatını tamamen şok etti. Katlederek Zhao'ya kadar gitti ve arkasında kandan nehirler bıraktı. Tüm Teng ailesini katletti ve tüm ülke bir mezarlığa dönüştü!"

"Söylentiye göre, Semavi Aleme girdi ve Kırmızı Kelebek'in kolunu kesti. Liu Mei'yi yendi, Qian Feng ile savaştı ve Ruh Arıtma Tarikatı Du Tain'i efendisi olarak kabul etti. Xue Yue'yi yok etti, Dev Şeytan Klanı'nın atasını öldürdü ve Terk Edilmiş Ölümsüz Klanına karşı olan savaş sırasında ünlü oldu. Suzaku Mezarı'nın içinde Suzaku Kristali'ni aldı. Birçoklarını yendikten sonra, Suzaku Kristali'ni elde eden ilk kişi oldu."

"Suzaku unvanını alabilirdi ama reddetti ve mevcut Suzaku olan, Zhou Wutai'ye verdi!”

Genç haykırdı, "Gerçekten Suzaku unvanını reddetti mi!?”

“Neden şu anki Suzaku, Zhou Wutai'nin de büyük bir olay olduğunda bu heykele gelip sessizce baktığını sanıyorsun? Suzaku Gezegeni'nde, o kişi doğmadan önce, kutsal topraklar Suzaku Dağı'ydı. Şimdi ise kutsal topraklar bu Bulutlu Gök Tarikatı!”

Gencin ağzı açık kaldı. Tüm bunları daha önceden duymuştu, ama bugün olduğu kadar ayrıntılı değildi. Kalbi daha hızlı atıyordu ve küçük yüzü heyecanla doluydu, "Büyükbaba, gelecekte onun gibi olmak istiyorum. Adı ne? Nereye gitti?”

”Onun adı Wang Lin... Ben de nereye gittiğini bilmiyorum... Ama nereye giderse gitsin, böyle bir insan sıradan kalmayacak... " Yaşlı adam iç çekti ve acı bir şekilde gülümsedi. "Büyükbabanın bir zamanlar onunla ilişkileri vardı, ama korkarım uzun zaman sonra kim olduğumu unuttu…”

Genç heyecanla konuşmak üzereyken bir kaplan kükremesi aniden dağın altından geldi. Bu kaplanın kükremesi ihtişamla doluydu ve ağaçların titremesine neden oldu.

O sırada, büyük, siyah çizgili bir kaplan dağın dibinden tepeye doğru zıpladı. Kaplanın sırtında oturan bir kadın vardı. Yaklaşık 20 yaşındaydı ve beyaz giyiyordu. Elbisesi rüzgarla birlikte dalgalanıyor ve Semavi bir varlık gibi görünüyordu.

Bu kadının görünüşü en güzeli değildi ama pembe teniyle çok narin görünüyordu. Güzel gözleri zekasını gösteriyordu.

"Küçük Beyaz, daha hızlı!” Kadının sesi sarı asma kuşu gibiydi, çok çekici.

Oturduğu kaplan tekrar kükredi ve doğrudan Bulutlu Gök Tarikatı'na ilerledi. Dağın en tepesine ulaştıklarında, kaplan heykelin yanına indi. Kaplanın gözleri heykele bakmak için döndü. Sonra gözleri küçümseme ile doldu ve 'Bu küçük kız çok aptal. Neden bu kişiyi bulmak zorunda? Suzaku Gezegeni'nde kalsak çok daha iyi. Bu kaplan lordunun çok fazla kaplan kraliçesi var; eğer ayrılmak zorunda kalırsam, onlardan ayrı kalmaya nasıl katlanırım? Ancak, bu küçük kız bir keresinde, Suzaku Gezegeni'nin dışında daha güzel dişi kaplanlar olduğunu söylemişti. Bu durum, bu kaplan lordu için işleri biraz zorlaştırıyor…' diye düşündü.

Kadın heykele baktı ve usulca şöyle dedi: "Amca, küçük Ru Er zaten Çekirdek Oluşturma aşaması ulaştı. Çok hızlı, değil mi? Çok çalışkanım. Büyükbaba Tie Yan, Oluşan Ruh aşamasına ulaştığımda, benim için bıraktığın çantayı bana vereceğini söyledi. Amca, Oluşan Ruh aşamasına kesinlikle ulaşabilirim!”

Boşluktan yumuşak bir iç çekiş duyuldu ve sonra uzun boylu yaşlı bir adam Bulutlu Gök Tarikatı'ndan çıktı. Ona ihtişam hissi veren daoist bir cübbe giyiyordu.

Heykelin yanına geldi. Önce heykele eğildi, sonra kadın ve kaplana baktı. Gözleri nezaket ve sevgi dolu bir şekilde, "Ru Er, kalbini takip etmelisin. Kendini Oluşan Ruh aşamasını ulaşmaya zorlarsan, o zaman yanlış yola saparsın ve akışa karşı yürürsün!” dedi.

Kadın heykele baktı ve usulca şöyle dedi “Büyükbaba Tie Yan, O zamanlar Amca, Zhao'yu terk edip İblisler Denizine gittiğinde, o da Oluşan Ruh aşamasına ulaşmayı kafasına koymamış mıydı? Bu yüzden, bir kişinin kalbini takip etmesi her zaman doğru tavsiye değildir.”

Bu yaşlı adam Tie Yan'dı. Wang Lin ona bazı ipuçları vermişti ve o da Oluşan Ruh aşamasını kırıp Ruh Oluşturma aşamasına ulaşmayı başarmıştı. Minnettar olmasının yanı sıra, Wang Lin'e daha fazla saygı duyuyordu. Wang Lin'in geride bıraktığı çantaya hiç dokunmadı; cesaret edemedi.

Ayrılmadan önce Wang Lin'in sakin bakışlarını unutamıyordu.

Zhou Ru bakışlarını geri çekti ve Tie Yan'a baktı. Çiçek açan bir zambak gibi bir gülümsedi ve şöyle dedi “Büyük baba Tie Yan, buraya gelirken, şu anki Suzaku, Zhou Amca ile tanıştım. Suzaku Dağı'nda yetişim yapmamı istedi. Orada yetişimimin daha hızlı olacağını söyledi, bu yüzden Ru Er bugün size veda etmek için burada.”

Tie Yan, Zhou Ru'nun Suzaku Gezegeni'ndeki statüsünün son derece özel olduğunu anladı. Suzaku Gezegeni'nin küçük prensesi olduğu söylenebilirdi. Daha önce Wang Lin'le tanışan hemen hemen herkes, Wang Lin'e karşı korku ya da saygı duyup duymadığına bakılmaksızın, Zhou Ru'ya karşı son derece nazikti.

Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı bile Zhou Ru'ya karşı son derece kibardı. Normalde, Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı herhangi bir yetişimcinin topraklarına girmesine izin vermez, ancak Zhou Ru birkaç istisnadan biriydi.

Zhou Ru'nun Suzaku Gezegeni'nde herhangi bir tehlikeyle karşılaşmayacağı söylenebilirdi. Ayrıca, Zhou Wutai, Terk Edilmiş Ölümsüz Klanınından Yunque Zi ve yüksek yetişim seviyelerine sahip diğer birçok insan hayat kurtaran hazinelerini ona hediye etmişti. Eğer herhangi bir ortalama yetişimci gerçekten bu küçük Çekirdek Oluşturma kızıyla savaşmak istiyorsa, kazanamayabilirdi.

Buna ek olarak, Suzaku Dağı ve Dev Şeytan Klanı'nın Patriği Chi Hu tarafından gönderilen uzmanlar onu takip ediyordu. Her an onu korumaya hazırdılar, bu yüzden herhangi bir tehlikeyle karşılaşmayacaktı.

Onu koruyan insanlar arasında, Bulutlu Gök Tarikatı'ndan insanlar da vardı.

Biraz düşündükten sonra, Tie Yan başını salladı ve nazikçe şöyle dedi: “Tamam, Suzaku Dağı'nda iyi çalış. Eğer bir gün Oluşan Ruh aşamasına gerçekten ulaşırsan, hemen onun senin için bıraktığı şeyleri vereceğim!”

Zhou Ru, dönüp heykele anlamlı bir şekilde bakmadan önce gülümsedi. Sonra kaplanın kafasını vurdu ve dedi ki, "Küçük Beyaz, Suzaku Dağı'na gidelim!”

Küçük Beyaz kükredi ve zıplayıp ufukta kayboldu.

'Bu Kaplan Lordu bu yıllarda Wang Lin'in kudretini çok fazla ödünç almış olmalı. Önceden beni yakalamak isteyen yetişimciler şimdi beni gördüklerinde son derece saygılılar. Unut gitsin; bu küçük kızın uğruna, Suzaku Gezegeni'nden ayrılmak isterse, bu Kaplan Lordu onu takip etmek zorunda kalacak.' Küçük Beyaz havada uçarken, salyalar ağzının köşesinden akıyordu. Tanrı bilir, bu onun ayrılma kararını vermesinin gerçek nedeni miydi, yoksa Zhou Ru'nun bahsettiği diğer gezegenlerdeki kaplanlar yüzünden mi…