Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Semavi Yükseliş Meyvesi nadir bir meyve değildir. Her ne kadar yaygın olmasa da, Suzaku Gezegeni'nde elde etmek bile mümkündür.

Bu meyveler sadece bir bebek yumruğu büyüklüğündedir ve tamamen mordur ve garip bir kokusu vardır. Bir kişi bir tane yerse heyecanlanır ve aşırı seviyede haz hisseder. Bu yüzden bu meyveye Semavi Yükseliş Meyvesi denir.

Eğer bir ölümlü onu yerse, ona bağımlı hale gelirdi ama bu bir yetişimciyi çok fazla etkilemez. Fakat meyveyi yemekten zevk alan ve bu sarhoş edici duyguda kendilerini kaybeden yetişimciler de vardır.

Ölümlü dünyada, sadece zengin ve güçlüler ağır bir bedel ödedikten sonra yetişimcilerden Semavi Yükseliş Meyveleri alabilir. Daha sonra sanki kendileri Semavi olmuş gibi sarhoş edici bir duyguya kapılabilirler.

Wang Lin, ovaya baktı. Bu ovanın sonsuz ve Semavi Yükseliş Meyveleriyle dolu olduğu görülüyordu.

Ama Wang Lin meyvelerle ilgilenmiyordu. O anda, zırhlı kemikten kol kısıtlamaları aştı ve buraya geldi. Kalın şeytani ruhsal enerji, zırhlı kemikten koldan çıktı ve bölgeyi kuşattı.

Wang Lin'in gözleri zırha bakarken soğuklaştı. Sonra sağ eli çantaya dokundu ve elinde Semavi Kılıç belirdi.

Xu Liguo hızla kükredi. İsyanı başarısız olduğundan beri, her zaman aşırı dikkatliydi. Şimdi Wang Lin Semavi Kılıç'ı çıkardığına göre, bugün kesinlikle bir miktar fayda sağlayabileceğini düşünmüştü!

Uzun yıllar Wang Lin'i takip etmişti ve kişiliğine çok aşinaydı. Kendi kendine şöyle düşündü 'Bir nebze fayda sağladığım sürece, bu şeytan o sıralar neler olduğunu düşünmeyecek.'

Semavi Kılıç'tan vızıltılar geliyordu. Kılıç, diğer tüm silahlardan daha gururluydu. Ancak şu an ortaya çıkan kılıç vızıltısı kirli bir anlam içeriyordu.

Siyah kemikten kol ortaya çıktıktan sonra, Wang Lin'e bir kez daha pençe attı ve Göksel Şeytan Rüzgarı yavaşça ona doğru esti.

Wang Lin zaten hazırdı, gözleri dondu ve katliam kalbi ortaya çıktı. Bir kılıç enerjisi ışını göndermek için Semavi Kılıç'ı hızla salladı ve Semavi Kılıç, bir kılıç ejderhası formunda kılıç enerjisinin peşinden uçtu.

Xu Liguo'nun kontrolü altında, Semavi Kılıç heybetli bir şekilde kemikten kola doğru savruldu ve kolla bir savaşa girdi.

Kemikten kol, Semavi Kılıç'ı umursamadı bile ve onu almak için uzandı. Ancak, Semavi Kılıç'a dokunduğu anda, sıcak demire dokunmuş bir buz parçası gibi şiddetli ve cızırtılı sesler çıkardı.

Xu Liguo gururla gülmeye başladı. Özgürleşmek ve kemikten kola bir darbe daha indirmek üzereydi ki, kalın şeytani ruhsal enerji kol zırhından çıktı ve Semavi Kılıç'a girdi.

Xu Liguo şaşırdı ve serbest bırakmak istedi, ancak kemikten kol kılıcı sıkı bir şekilde tutan bir çift metal pense gibiydi.

Wang Lin soğuk bir şekilde önündekilere baktı. Kalın şeytani ruhsal enerjinin serbest bırakıldığı anda, Wang Lin sağ işaret parmağını kaldırdı ve usulca şöyle dedi: "Şeytani Parmak!”

Bu sefer değişen şey, kendi semavi ruhsal enerjisi değil, serbest bırakılan şeytani ruhsal enerjiydi. Wang Lin, Yükseliş aşamasındaki yetişimini kullanarak göklerin ve yerin güçlerini dönüştürebilirdi. Ölüm Parmağı'nın verdiği ölüm aurasından farklıydı, bu şeytani ruhsal enerjiydi.

O sırada, Wang Lin'in sağ işaret parmağı büyük bir girdap gibiydi, çünkü tüm şeytani ruhsal enerji parmağına doğru çekiliyordu. Biraz sonra Wang Lin'in parmak ucunda siyah bir ışık ışını belirdi.

Bu siyah ışık, ışığı yutabiliyormuş gibi görünüyordu ve ortaya çıktığı anda kalın şeytani ruhsal enerjiyle çevriliydi. Parmağını şıklatmasıyla, siyah ışık kemikten kola hücum etti.

Çok hızlıydı ve bir anda kemikten kolun üzerine düştü. Çatlama seslerinden sonra kemikten kol paramparça oldu ve Xu Liguo kılıcı hızla çekti.

Kemikten kolun paramparça olduğu anda, kol zırhında bir sembol parladı. Sonrasında siyah kemik parçaları hızla dağıldı ve 10.000 metre genişliğinde siyah bir ışık halkası oluşturdu.

Şeytani ruhsal enerji bu 10.000 metrelik alanı doldurdu ve bir kafes haline geldi!

Sonra kol zırhında daha fazla sembol belirdi ve bir zil sesi çıkarmaya başladı. Bu ses kol zırhından gelmişti, ancak 10,000 metrelik alan içinde yankılandığı için göklerden geliyor gibiydi.

Bütün bunlar bir anda oldu. Bu ses, Göksel Şeytan Rüzgarı'ndan yüz kat daha güçlüydü ve bu yüzden Wang Lin'in katliam kalbi ile sürdürmeyi başardığı netlik hemen zayıflama belirtileri göstermişti.

Wang Lin kasvetli bir ifadeyle bir adımda havaya çıktı. Eli, kol zırhına inen bir ele dönüşmeden önce bir mühre dönüştü.

Avucu kol zırhına dokunduğu anda, kol zırhından korkunç bir şeytani alev patlaması ortaya saçıldı. Bu şeytani alev yumruk büyüklüğünde bir gölge oluşturdu. Tek bir boynuzu vardı ve tamamen siyahtı. Belirdikten sonra, aniden ağzını açıp yüksek sesle gülmeden önce bir küçümsemeyle gülümsedi!

Wang Lin'in has ruhu sallandı, ama gözleri daha da soğuktu. Sağ eli durmadı ve kol zırhına bastırdı.

O anda, kol zırhından gelen siyah gölge çılgınca bir kahkaha daha attı. Bu sefer sesi eskisinden birkaç kat daha güçlüydü.

Bu yoğun ses dalgası, Wang Lin ve kol zırhı arasında yankılanan sonik patlamalar yarattı.

Sonik patlamalar sadece ikinci plandaydı, gerçek saldırı has ruhuna yönelikti. Bu şeytani kahkaha yüzünden Wang Lin'in has ruhu bir kez daha vücudunu terk etmeye başlamıştı.

Ve katliam kalbi yıkılmak üzereydi!

Kol zırhındaki gölge karanlık bir sırıtış ortaya çıkardı ve bir kez daha deli gibi güldü!

Wang Lin dilinin ucunu ısırdı. Geri çekilmek yerine, öne hücum etti ve kol zırhını yakaladı. Sonra vücudunun içindeki Semavi Ruhsal Enerji çılgınca kol zırhının içine daldı.

Semavi Ruhsal Enerji bilek korumasına girdiği anda, şeytani kahkaha ortadan kayboldu. Ancak siyah gölge de ortadan kayboldu ve sağ elinden Wang Lin'in vücuduna girdi. Daha sonra has ruhuna hücum eden şeytani ruhsal enerji dalgalarına dönüştü.

Karışıklığın Şeytani Dansı!

Wang Lin gökyüzünden hızla düşerken sağ eliyle kol zırhını kavradı ve sonra yerde lotus pozisyonuna oturdu. Şeytani Ruhsal Enerji, meridyenleri boyunca hareket etti ve has ruhunu doğrudan sarsan illüzyon patlamaları yarattı.

Wang Lin'in gözleri, etrafındaki tüm Semavi Yükseliş Meyveleri'ne bakarken ruhani bir ışık ortaya çıkardı. Tereddüt etmeden elini salladı ve 10.000 metre içindeki bütün Semavi Yükseliş Meyveleri dallardan koparak gökyüzüne uçtu.

Bu meyveler 10.000'den fazlaydı. Sanki gökyüzünün küçük bir kısmı bu mor meyvelerle kaplanmıştı.

O anda, içindeki şeytani ruhsal enerji, has ruhunu bedeninden çıkmaya ikna etmişti.

Elini kapattığında Wang Lin'in yüzü kasvetliydi. Aniden gökyüzündeki tüm meyveler paramparça oldu ve suyu çıktı. Sonra bütün sular bir araya toplanıp yoğunlaştıkça yoğunlaştı!

Bir anda, 10.000'den fazla Semavi Yükseliş Meyvesi'nin tüm suyu bir damlaya dönüştü!

Bir damla kan kırmızısı sıvı!

Bu kan kırmızısı sıvıya bakarak, Wang Lin onu tereddüt etmeden kapıp ağzına attı.

Sıvı ağzına girdiği anda, Wang Lin'in tüm vücudu sallandı. Semavi Yükseliş Meyvesi'nin gizemli hissi sayısız kat arttı ve Wang Lin'in zihninde bir gök gürlemesiyle patladı.

Bu güçlü uyarım altında, Wang Lin'in zihni en yüksek heyecan seviyesindeydi. Heyecanını bastırdı ve vücudu için güç olarak kullandı. O anda, şeytani ruhsal enerji tarafından çekilmek üzere olan has ruhu aniden durdu!

Wang Lin'in gözleri kanla kaplıydı ve kafasındaki damarlar büyük bir acı eşliğinde şişiyordu.

''Kaybol!"

Wang Lin kükredi. Bu ses, karada yankılanan gürleyen bir kükreme gibiydi. Sonra sağ elinden dışarıya siyah bir gölge çıkardı!

Ancak, bu siyah gölge son derece inatçıydı. Yarıya kadar çıkarılınca gülmeye başladı ve Wang Lin'in vücuduna tekrar girmek için mücadele etti.

Semavi Yükseliş Meyvesi'nden gelen gizemli duygu vücudunu doldurduğunda Wang Lin'in kızgın bir yüz ifadesi vardı. Bu, vücuduna düşünülemez bir güç vermişti ve acıya katlanmak zorunda kalırken aynı zamanda ona yoğun bir zevk veriyordu!

Acıyı ve zevki birlikte bastırmıştı. Bu iki duygunun bastırılması inanılmaz bir patlayıcı güç yarattı!

''Kaybol!"

Wang Lin aniden başını ve elini kaldırdı. Sonra vücudunda bir güç patlaması yaşandı ve siyah gölge vücudundan zorla çıkarılmıştı!

Siyah gölgenin dışarı itildiği ve havaya salındığı an, Wang Lin kan çanağı gözlerle ona doğru koştu. Siyah gölgeyi yakaladı ve sonra vücudundaki semavi ruhsal enerji çılgınca dışarı fırlayıp siyah gölgeye girdi.

Siyah gölge yıkıldığında sefilce inliyordu. Wang Lin'den 100 metre uzaklaşıp kendini tekrar oluşturup ona fena bir bakış atarken Wang Lin'in elinden kaçtığında ince ve ipeksi ipliklere dönüşmüştü.

Ama Wang Lin bu bakışları tamamen görmezden geldi. O sırada, meyvelerden gelen his patlamak üzereydi. Hala meyvelerin etkisi altındayken Wang Lin ileriye doğru bir adım attı ve tereddüt etmeden serçe parmağını siyah gölgeye doğrulttu!

Yeraltı Parmağı!

Yeraltı Parmağı'nı ortaya çıkarmak için Yükseliş seviyedeki yetişimini kullanmıştı. Parmak, Wang Lin'in has ruhunun içindeki alanı etkinleştirmek için yeraltı dünyasına işaret etmişti. Bu parmak yaşam ve ölüm alanını içeriyordu, Wang Lin'in tüm iradesini içeriyordu!

Bu parmak, Semavi Yükseliş Meyvesi'nin etkisiyle zirveye ulaştı!

Bu parmak dünyanın renk değiştirmesine neden oldu!

Bu Yeraltı Parmağı, düşük kaliteli bir semavi büyüye sonsuz derecede yakın bir büyüydü, bu yüzden gökyüzünün büyük bir kısmı çökmeye ve paramparça olmaya başladı. Bu tek parmak yaşam ve ölümdü!

Boynuzlu gölge kuşkulu bir bakış attı. Bir çığlık attı ve kaçmak istedi, ama parmak onu yakalamıştı!

Siyah gölgenin vücudu durakladı ve hemen yıkıldı!

Eski savaş alanının içinde bulunan Kara Kule'nin içindeki zırh öfkeyle kükredi. Sonra güçlü bir irade dışarı fırladı ve boşlukla birleşti.

Parmağı çektikten sonra, şeytani ruhsal enerjinin yarattığı 10.000 metre içindeki tüm kısıtlamalar ortadan kayboldu.

Wang Lin'in sağ eli hala kol zırhını tutuyordu. Serbest kalmaya çalışırken, bilek koruyucusundan aşırı miktarda şeytani ruhsal enerji gelmişti ancak Wang Lin'in sağ eli onu sıkıca tutuyordu. Bir ağız dolusu has enerjiyi tükürdü ve bu tükürük zırh kolunun üzerine düştü. Daha sonra has enerji bir örümcek ağına dönüştü ve zırh kolunu mühürledi.

Sonra sıradan bir şekilde zırh kolunu çantaya koydu. Wang Lin'in gözleri hala kırmızıydı, çünkü Semavi Yükseliş Meyvesi'nin etkisi henüz geçmemişti. Wang Lin'in vücudunda yoğun bir savaşma niyeti doğmuştu!

Bu savaşma niyeti son derece güçlüydü ve bastırması imkansızdı. Wang Lin sağ elini savurdu ve Semavi Kılıç geri uçup eline indi. O anda, Xu Liguo konuşmaya cesaret edemedi, çünkü şu anki Wang Lin kalbini titretiyordu.