Bölüm 581: Şeytan Generali Yarışması

avatar
2729 29

Xian Ni - Bölüm 581: Şeytan Generali Yarışması


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Wang Lin gözlerini açtığında görüşünde kılıç şekilli bir gölge belirip geçti.

 

Mo Lihai, Wang Lin'in odasının dışında oturuyordu. Orada üç gündür oturur vaziyetteydi. Yüzü en ufak bir kan olmadan çok solgundu. Bu üç gün boyunca Wang Lin'in odasına birçok kez girmek istedi fakat içerideki siyah sisi ve sayısız kısıtlamayı her gördüğünde duramadan edemedi.

 

Şeytan generali yarışmasının tarihi yavaşça yaklaşırken daha da endişeli hale geldi fakat Wang Lin'in kısıtlamaları yetişiminde kritik bir anda olduğundan ve diğerleri tarafından rahatsız edilmek istemediğinden yerleştirdiğini biliyordu.

 

Artıları ve eksileri tartarken Mo Lihai odanın dışında oturup sessizce bekledi. Yarın şeytan generali yarışmasının günüydü ve amansız bir mücadele olacaktı!

 

Mo Lihai'nin endişesi zirveye ulaşmıştı. Wang Lin bugün de çıkmazsa yarın yarışmak için tüm niteliklerini tamamen kaybedecekti.

 

Biraz tereddüt ettikten sonra dişlerini sıktı, ayağa kalktı ve Wang Lin'in odasına doğru yürüdü.

 

Mo Lihai seslendi. "Wang kardeş!"

 

Tam o an odanın etrafındaki siyah sis, bir yerde delik varmış gibi hareket etmeye başladı. Bir girdap oluştu ve tüm siyah sis o deliğe doğru çekildi.

 

Neredeyse bir anda siyah sis iz bırakmadan kayboldu.

 

Mo Lihai neşeli bir ifadeyle odanın dışında durup içeri baktı.

 

Kapı itilip açıldı ve Wang Lin yavaşça dışarı çıktı.

 

Ortaya çıktığı an Mo Lihai istemsizce birkaç geri adım attı ve gözleri şokla doldu. Şu anki Wang Lin, bir kez daha öncekinden farklıydı.

 

Wang Lin'i gördüğü an göklere ulaşan bir dağın altında duruyormuş gibi hissetti. Wang Lin uzun olmasa da şu anda bir büyük ustanın havasına sahipti ve bu his Mo Lihai'nin zihnini doldurdu.

 

"Yaralısın..." Wang Lin gözlerini kapattı ve yaydığı tüm aura geride en ufak kırıntı bırakmadan hızla bedenine geri çekildi. Şu anda bedeninin etrafında hiç dalgalanma yoktu, bir ölümlü gibiydi sanki.

 

Mo Lihai'nin hisleri bir kez daha değişti. Wang Lin önceden ölçülemez yükseklikte bir dağsa şimdi de çok derin bir havuzdu. Çok derin gözükmese de girilirse mezarsız ölünürdü.

 

Mo Lihai derin bir nefes alıp konuştu, "Mo Fei'ye karşı dövüşü kaybettim!"

 

Wang Lin başını sallayıp odadan çıktı. Göğe baktı ve biraz düşündükten sonra sordu, "Kapalı kapı yetişiminde ne kadar zaman geçirdim?"

 

"Yarın şeytan generali yarışması gerçekleşecek!" dedi Mo Lihai. Biraz düşündükten sonra ekledi, "Mo Fei çok güçlü. On Çöküş Yumruk Niyeti'me dayanabildi ve Yüz Dalgalı Şeytan Denizi'm de bir dönen disk büyüsüyle bana geri yansıtıldı. Kaybetmeme neden olan o büyüydü!"

 

Wang Lin, Mo Lihai'ye baktı. "Dönen disk büyüsü mü?"

 

Mo Lihai birkaç gün önceki dövüşü hatırladı ve konuştu, "Mo Fei bir numaralı şeytan generali olarak görülüyor ve büyüleri çok gizemli. Bir şeytan generali olduktan ve Ejderha Gölü'nde üç yıl yetişim yaptıktan sonra bir kişi bile onu dönen disk dışında ikinci bir büyü kullanmaya zorlayamadı!"

 

"Bu dönen disk büyüsü tüm büyüleri yansıtabiliyor... Çok güçlü!"

 

Wang Lin düz ifadesiyle konuştu, "On Çöküş Yumruk Niyeti ve Yüz Dalgalı Şeytan Denizi'nin dışında Mo kardeşin başka bir kozu olmadığına inanmıyorum!"

 

Mo Lihai Wang Lin'e bakıp dürüstçe konuştu, "Onu da kullandım. Son kozum, Şeytan İmparatoru'nun şahsen öğrettiği Yanan Şeytan adlı büyü. Onu kullandım ve nihayetinde yenilmeden önce dönen diskin 18 katmanının 17'sini kırıp geçebildim!"

 

"Wang kardeş, Mo Fei'yle bir anlaşma yaptım. Kaybeden şeytan generali yarışmasından çekilir diye. Yardımcı başkomutan pozisyonunu alıp alamayacağım tamamen Wang kardeşe bağlı olacak!" Mo Lihai hüzünlü bir şekilde iki geri adım attı ve Wang Lin'e doğru içten bir şekilde başını eğdi.

 

Wang Lin sakince konuştu, "Elimden geleni yapacağım!"

 

Mo Lihai derin bir nefes alıp ellerini kavuşturdu. "Çok teşekkürler, Wang kardeş. Seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim. Yarın birlikte imparatorluk sarayına gideceğiz!" Sonra bir kez daha ellerini kavuşturup ayrıldı.

 

Figüründe bir parça kasvet vardı.

 

Wang Lin sessizce bahçenin içinde durdu ve gözlerini kapattı.

 

Orada tüm gece boyunca durdu!

 

Sabahın erken saatlerinde güneş yükselip Gök Şeytan Şehri'nin üzerindeki karanlığı sürgün etti. Güneş imparatorluk sarayında parlarken sekiz şehrin hepsinde de güçlü öldürme niyeti ortaya çıktı.

 

İmparatorluk şehrindeki 3 kilometre büyüklüğündeki meydanda dev bir savaş davulu vardı!

 

Bu davul simsiyahtı ve etrafı saran kadim bir aura veriyordu.

 

Siyah zırhlı askerlerden oluşan takımlar dışarı çıktı ve meydanı çevreledi, sonra bir kişi aniden yıldırım hızında fırladı. Solgun saçları bir savaş tanrısınınki gibi havada dalgalandı ve yumruğu savaş davuluna indi.

 

Dong!

 

Boğuk bir ses imparatorluk şehrinden yankılandı ve tüm Gök Şeytan Şehri boyunca yayıldı!

 

Gök Şeytan Şehri'ndeki herkes imparatorluk şehrinde bir Gök Şeytan Davulu'nun olduğunu biliyordu. Yalnızca ataya ibadet ederken, Ejderha Gölü'nü açarken ve diğer önemli etkinliklerde kullanılırdı.

 

Dokuz kez çalınırsa Ejderha Gölü için, altı kez çalınırsa atalar için ve üç kez çalınırsa diğer şeyler içindi.

 

Davulun sesi gökle yer arasında yankılandı ve tüm Gök Şeytan Şehri sallandı. Sayısız insan bu davulun sesiyle uyandı.

 

Birer birer şeytan generalleri hizmetçileri ve yardımcılarıyla imparatorluk şehrine doğru askeri yolda ilerledi.

 

İmparatorluk şehrinin sekiz kapısı da açıldı. Birçok şeytan askeri, içeri almadan önce şeytan generallerinin kimliklerini kontrol etmek için kapılara yerleştirildi.

 

Bugünkü savaş, Gök Şeytan Kapısı'nın yakınındaki üç kilometrelik meydanda gerçekleşecekti. Meydanı koruyan güçlü bir formasyon vardı, kolay kolay yok edilemezdi. Meydanın doğu tarafında 300 metreden geniş dokuz katlı bir oturma bölümü vardı. Gök Şeytan Şehri'nin sayısız memuru ortaya çıkıp yerlerine oturdu.

 

En üstte sadece bir koltuk vardı ve Şeytan İmparatoru içindi!

 

Meydanın güney ve kuzey uçlarında 250 metreden geniş sekiz katlı oturma bölümleri vardı. Her birinin en üstteki iki katında yalnızca kat başı dört koltuk vardı.

 

Bu 16 koltuğun üstlerdeki sekizi başkomutanlar ve altlardaki sekiziyse yardımcı başkomutanlar içindi.

 

O anda tüm meydan çok hareketliydi. İnsanlar Şeytan İmparatoru'nun varışından önce yerleşmeye devam etti ve git gide daha fazla insan geldi.

 

Bu insanların bazıları esniyordu. Bu saatte normalde yatakta olacakları çok belliydi.

 

Çok geçmeden imparatorunki, başkomutanlarınki ve yardımcı başkomutanlarınki hariç tüm yerler dolduruldu. Fısıldama ve konuşma sesleri başladı.

 

"Bu sefer Şeytan Generali Mo Fei kesinlikle birinci olacak, sonuç çoktan belli!"

 

"Hiç de bile, Şeytan Generali Shi Xiao'nun muazzam bir yetişimi var Ayrıca harika bir yardımcı bulmuş, Şeytan Generali Shi Xiao da birinciliğe oynayacak yeteneğe sahip!"

 

"Şeytan Generali Mo Lihai'yi de hafife alamazsınız. O kişinin yetişimi şok edici ve güçlü büyülere sahip. Ayrıca Şeytan İmparatoru'nun bizzat öğrettiği bir büyüsü de var. İlk üçe girecek niteliği var!"

 

"Mo Lihai mi? Bilmiyor olabilirsiniz fakat o Mo Fei'yle dövüşüp kaybetti. İki taraf, kaybedenin bugünkü yarışmaya katılamayacağı konusunda anlaşmış!"

 

"Oh? Doğru mu bu? Doğruysa Mo Lihai'ye çok yazık olmuş!"

 

"O kadar da kötü sayılmaz. Mo Lihai'nin yarışamayacağı yardımcısının da yarışamayacağı anlamna gelmiyor. Ancak yardımcısı ünlü falan değil, korkarım ki kazanmasının hiçbir şansı yok!"

 

"Bu üçü hariç başka güçlü şeytan generali yok mu? Söylentiye göre Şeytan Generali Yu Sen'ın katliam daosu çoktan zirveye ulaşmış. Şeytan generalleri arasında bir şehri yönetmeyen ve zamanının çoğunu Ateş Şeytan Ülkesi'nde geçiren tek kişi o. Ortaya çıkarsa kesinlikle fırtınalar kopar!"

 

"Aynen öyle. Ayrıca Şeytan Generali Mo Wen de var. Büyüsü çok özel ve onu Ejderha Gölü'nden miras aldı. O kişi genelde düşük bir profil çizer, bu yüzden kimse tüm gücünü bilmiyor. Umarım bugün büyüleri nasılmış görürüm!"

 

"Millet, 300 yıl önceki yarışmada 4. sırayı elde eden Ölümsüz Şeytan Xie Lian'ı da unutmayalım!"

 

"Xie Lan... Şeytan generalleri arasındaki tek kadın. Söylentiye göre bu kişi 300 yıl önce yarışmaya yaralı halde katılmış ve yine de dördüncü olmuş. Yaralı olmasaydı Mo Fei ilk sırayı kapamayabilirdi belki de!"

 

Meydanda tartışma dalgaları yankılandı. Herkes bu seferki şeytan generali yarışmasını kimin kazanacağına dair fikir yürütüyordu!

 

Yaşlı adam davula bir kez vurduktan sonra gözlerini kapatıp sessizce orada durmaya başlamıştı.

 

O an gözlerini açtı ve o kadar hızlı hareket etti ki davula vurmadan önce bir ardıl görüntü oluşturdu!

 

Dong!

 

İkinci davul sesi meydanda yankılanıp tüm konuşanların susmasına neden oldu. Davul sesi tüm Gök Şeytan Şehri'ne yayıldı.

 

Bu ses gökte gürleyen gök gürültüsü gibi yankılandı ve havadaki son karanlığı da tamamen uzaklaştırıp parlak güneş ışığına yol açtı.

 

Davul gökte yankılanırken ve sağır edici gürlemeler yayılırken, altı ışık ışını meydana doğru fırladı. Kapıyı kullanmayıp direkt buraya uçtular.

 

Yalnızca yardımcı başkomutanlar bunu yapabilirdi!

 

Gök, Xuan, Sarı, Evren, Sonsuzluk ve Issız. Altı yardımcı başkomutan gökten indi ve kuzey ve güney oturma bölümlerindeki en üstten ikinci kattaki yerlerine oturdu. Xuan Yardımcı Başkomutanı'nın yüzü çok solgundu. Oturduğu an gözlerini kapatarak yetişim yapmaya başladı ve etrafındaki her şeyi görmezden geldi.

 

Bu altısı yere indikten sonra Gök Şeytan Davulu'ndan bile daha şiddetli bir gürleme, tüm Gök Şeytan Şehri'nde yankılandı. Sekiz başkomutan gökte meydana doğru yürüdü. Sekizinin yedisi erkek, biriyse kadındı!

 

Sekizi birbirlerine ellerini kavuşturduktan sonra hiç konuşmadan yerlerine gittiler.

 

Sekizinin ortaya çıkışı herkesin dikkatini çekti ve herkesin bakışları hayranlıkla doluydu. Bu sekizine duydukları saygı, Şeytan İmparatoru'na duydukları saygının hemen altındaydı!

 

Tüm Şeytan Ruh Diyarı'nda bile adları çok ünlüydü ve neredeyse herkes onları bilirdi!

 

Dong! Davulun üçüncü sesi, öncekinden katlarca daha şiddetli bir gürleme gibi etrafta yankılandı. Binlerce kilometre yayıldı ve herkesin kulakları bu gürlemeyle doldu.

 

Hepsinin bakışları tek bir yere kilitliydi ve o yer meydanın doğusundaki oturma bölümünün en üstündeki boş koltuktu!

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr